Moskova’nın alevleri karizmayı yaktı

21 Nisan 2022

Putin, batan ya da batırılan Karadeniz Filosu sancak gemisi Moskova Kruvazörü (Moskva) ile ilgili iki gerekçeden birini seçmek zorundaydı. Birincisi saldırıya uğradık deyip Ukrayna’nın Neptün füzeleriyle vurma iddiasını doğrulamak. İkincisi ise yangın çıktı, söndüremedik, cephanelik patladı, battık bahanesi. Kırk katır mı, kırk satır mı durumu yani. Çünkü her ikisi de Rusya adına yetersizlik ve beceriksizliği kabullenmek anlamında aynı kapıya çıkıyor. Yani öyle ya da böyle, Moskva’yı ister Ukrayna’nın Neptün füzeleri vursun, ister gemi mayına çarpsın veya Ukrayna’nın hiç dahli olmadan kendi kendine yangın çıkıp söndürülememiş olsa bile Rusya açısından büyük fiyasko, prestij kaybı.

Dolayısıyla, Kremlin’in “Moskva’nın limana çekilirken çıkan yangın sırasında gövdesindeki mühimmatın patladığı, bunun sonucunda kruvazörün aldığı ağır hasar nedeniyle dengesini kaybettiği ve fırtınalı deniz koşullarında da battığı” şeklindeki resmi açıklaması

Yazının Devamı

Oya sahip çıkmak için 550 bin partili

18 Nisan 2022

Muhalefet partileri ısrarla erken ya da baskın seçim iddiasında, AKP ve MHP ise seçimler 2023’te, zamanında diyor. Yani öyle ya da böyle yakında seçim var. Nitekim sandık güvenliği tartışmaları şimdiden başladı bile. Nasıl olmasın ki? Bıçak sırtı dengeler nedeniyle tek bir oy bile çok kıymetli ve ufacık bir hata ya da olası manipülasyonda farklı tablolar ortaya çıkabilir. Hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de yeni parlamentonun oluşumunda. Ki bu seçimin ülkenin yönetim sistemi açısından bir anlamda referandum özelliği de var. Malum, iktidar bloğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, muhalefet bloğu ise Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diyor. Dolayısıyla Parlamento aritmetiği de son derece kritik. Dahası yeni Seçim Yasası uyarınca her partinin aldığı oya göre milletvekili çıkarması nedeniyle partilerin doğrudan kendi oylarına sahip çıkması, ayrı bir özen göstermesi gibi bir durumda söz konusu... O nedenle de hem seçmeni ikna etmek hem de seçmen iradesinin sandığa girdiği gibi yansıması, yani oyların sayımı

Yazının Devamı

Putin’i tamamen dışlama planı

16 Nisan 2022

Buça’daki katliam görüntüleriyle birlikte Putin’in savaş suçlusu olarak yargılanması çağrıları dünyanın dört bir yanında yankılandı. Dolayısıyla, buna ta başından beri Washington’un Kremlin’e karşı taktiksel anlamdaki üstünlüğünün bir başka halkası da denilebilir. Çünkü Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısından önceki haftalarda ABD ve İngiliz hükümetlerinin yakındaki bir istilaya ilişkin sunduğu kanıtları reddeden Avrupalı liderler şimdilerde tek vücut olarak uyguladıkları yaptırımların dışında Putin’in savaş suçu işlediğine dair delil toplama ve onu yargılama peşinde. Mesela Fransa, Rusya’nın “savaş suçu” işlediğine ilişkin kanıt bulmaları için Ukrayna’ya adli tıp uzmanlarının da aralarında bulunduğu askeri ekip yolladı. Bu arada Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasıyla birlikte Putin hakkında “Haydut”, Ukrayna halkına savaş saçan bir zorba”, Bu adam vahşi biri”, “0 bir kasap”, “Putin bir savaş

Yazının Devamı

Kovid’de korkunun dozu kaçtı

14 Nisan 2022

Koronavirüs salgınının bu yıl bitme olasılığına dönük umutlu mesajlar veren Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) pandeminin yarattığı psikiyatrik rahatsızlıklar konusundaki açıklamaları ise pek iç acıcı değil. Mesela daha geçen hafta duyurduğu verilere göre, Kovid-19 dünya genelinde anksiyete ve depresyonun tekrarlanma sıklığını yüzde 25 artırdı. Yani koronavirüs salgınında virüsün azalan etkisiyle birlikte günlük vaka ve ölüm sayıları inişte ama kayıtlara “en stresli yıl” olarak geçen 2020’deki trend için aynı şeyleri söylemek pek olası değil. Hatta anksiyete bozukluğunda ivme yükseliyor. DSÖ raporunda da bunun temel nedenlerinden birinin, pandemiye karşı alınan kısıtlayıcı önlemler ve sosyal izolasyonun getirdiği yoğun stres olduğu belirtildi. İş yerindeki kısıtlamalar ile insanların aile içinden daha az destek aramaları ve çevrelerindeki dernek ve gruplardaki faaliyetlerinin azalması da etkili faktörler olarak sayıldı. Yine rapora göre yalnızlık hissi ile kişinin kendisi ya da yakınlarıyla

Yazının Devamı

Z kuşağını kim nasıl ikna edecek?

11 Nisan 2022

Siyasiler açısından günümüzün popüler başlıklarından biri oy potansiyeliyle 2023 seçimlerinde kritik önemdeki “Z Kuşağı”... O nedenle de tüm siyasi partiler genellikle 2000 yılında ve sonrasında doğanları ifade eden bu kitlenin peşinde. Aslında buna anlama, yakalama yarışı da denilebilir. Çünkü Z kuşağı kesinlikle geçmişi konuşmak istemiyor. Yani geçmişe atıflar yapan, hele de kavgacı klasik siyaset dilinin bu kuşağı yakalaması zor. Dahası, siyaset bilimcilere göre; bu kuşaktakilerin büyük çoğunluğu herhangi bir siyasi partiye yakınlık duymadığını ifade ediyor. Kendilerini evrensel değerlere daha bağlı hissediyorlar ve mevcut siyasetin yaslandığı kategorileri reddediyorlar. Hatta bu gibi konulardan sıkılıyorlar da. Kısacası günümüz siyaset anlayışıyla Z kuşağının siyasete bakışı çok zıt. Onun için de partilerin farklı bir arayış ve çaba içinde olması kaçınılmaz. Bu anlamda da son zamanlarda her partiden oldukça iddialı söylemler, etkinlikler söz konusu. Hem reel hem de sanal ortamda. Peki bunlar ne

Yazının Devamı

Biden F-16 kavşağında

9 Nisan 2022

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kongre’ye gönderdiği mektuptaki Türkiye’ye F-16 savaş uçağı satışının ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarına uygun olduğu ve NATO’yu  güçlendireceği vurgusu tam anlamıyla “Bir musibet bin nasihatten yeğdir (evladır)” sözüyle örtüşen bir durum. Çünkü uzunca bir süredir ABD’nin anlaşılmaz tavrı nedeniyle gerilimin pik yaptığı ve Türk-ABD ilişkilerinin arapsaçına döndüğü, hatta kopma olasılığının dahi konuşulduğu günlerde görüş belirten askeri ve istihbari kaynakların kesiştiği, ısrarla yinelediği nokta şuydu: 

“Türkiye’nin jeopolitik ağırlığı, jeopolitik değeri daha da artıyor, arttı. Nasıl soğuk savaş döneminde Kafkasya’nın kontrolü ve Boğazların kontrolü Türkiye’nin jeopolitik değeri ABD için önemliydi. Şimdi de ABD’nin bugünkü küresel güç mücadelesinde Türkiye büyük önem arz ediyor ve bunun için de jeopolitik durum çok daha fazla değerlendi.

Yazının Devamı

Buça vahşetinin hesabı sorulur mu?

7 Nisan 2022

Dünyayı ayağa kaldıran Buça’daki dehşet görüntüleri nedeniyle Ukrayna, Rusya’yı “soykırımla” suçluyor. Rusya ise görüntülerin “Kiev rejimi tarafından kurgulanan bir provokasyon” olduğunu iddiasında. Putin’i savaş suçlusu olarak nitelendiren ve ağır bedeller ödeteceğini belirten Biden da “Bu adam gaddar, katil, yargılanmalı” diyor. Hatta bu bağlamda Beyaz Saray ile Kremlin arasında söz düellosu pik yapmış durumda. Mesela Biden’ın Putin için ısrarla kullandığı “acımasız bir savaş suçlusu” tanımlamasına Kremlin’den gelen yanıt “Bombaları dünyanın her tarafında yüz binlerce insanı öldüren bir devlet başkanının bu tür söylemlerini kabul edilemez ve affedilemez buluyoruz” idi. Tencere dibin kara, seninki benden kara hikâyesi yani. Dolayısıyla, tam daha çok barış umudu, Putin-Zelenskiy buluşması konuşulurken, hava birden yine sertleşti. Evet, müzakere masası devrilmiş falan değil, hatta zorlama da olsa devam anlamında cılız mesajlar söz konusu ancak ivme kazanma

Yazının Devamı

Daldaki kuş diye eldekinden olmak

4 Nisan 2022

Yeni seçim yasası ve iktidarın yok demesine rağmen gündemden düşmeyen erken seçim iddiaları nedeniyle siyaset sahnesi kıpır kıpır. En çok konuşulanların başında da ittifak hesaplarının revize edilme veya yeni ittifaklar olasılığı kadar, seçimin kaderini belirleyecek yüzde 20-25 civarındaki kararsız ya da kararını gizleyen seçmenin tavrının ne olacağı var. Çünkü siyaset eskilerde bir dava, ideoloji, iddia odaklıydı. Sağcı sağcı, solcu solcuydu ya da muhafazakar muhafazakardı. Şimdilerde ise siyaset öyle bir noktaya geldi ki ya bu blok ya öteki blok. İçlerinde de hangi görüş istersen mevcut, hatta partilerin kendi çatıları altında dahi. Bunda da sistemsel değişiklik kadar, oy kaygısıyla partilerde yaşanan ideolojik zikzaklar da son derece etkili. Yani her şeye rağmen kazanma odaklı formüller bağlamında siyasi partiler felsefe ve program açısından farklılıklarını da epey törpülediler. Mesela AKP ile MHP neredeyse tek parti haline geldi. CHP sol bir partiydi, sağa kaymaya, sağdan adaylar tercih etmeye başladı ve son dönemdeki helalleşme söylemiyle bunu

Yazının Devamı