Buça’daki katliam görüntüleriyle birlikte Putin’in savaş suçlusu olarak yargılanması çağrıları dünyanın dört bir yanında yankılandı. Dolayısıyla, buna ta başından beri Washington’un Kremlin’e karşı taktiksel anlamdaki üstünlüğünün bir başka halkası da denilebilir. Çünkü Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısından önceki haftalarda ABD ve İngiliz hükümetlerinin yakındaki bir istilaya ilişkin sunduğu kanıtları reddeden Avrupalı liderler şimdilerde tek vücut olarak uyguladıkları yaptırımların dışında Putin’in savaş suçu işlediğine dair delil toplama ve onu yargılama peşinde. Mesela Fransa, Rusya’nın “savaş suçu” işlediğine ilişkin kanıt bulmaları için Ukrayna’ya adli tıp uzmanlarının da aralarında bulunduğu askeri ekip yolladı. Bu arada Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasıyla birlikte Putin hakkında “Haydut”, “Ukrayna halkına savaş saçan bir zorba”, “Bu adam vahşi biri”, “0 bir kasap”, “Putin bir savaş suçlusu, yargılanmalı” gibisinden sözlerle suçlama dozajını sistematik şekilde artıran Biden da son açıklamasında “soykırım” vurgusuyla çıtayı hepten yükselterek şöyle dedi:
“Putin’in Ukraynalı olabilme fikrini bile ortadan kaldırmaya çalışma çabası giderek daha açık hale geldi. Kelimenin tam anlamıyla Rusların Ukrayna’da yaptıklarına dair gün geçtikçe daha da çok kanıt ortaya çıkıyor. Ukrayna’da soykırım yapılıp yapılmadığına uluslararası düzeyde hukukçular karar verecek ama bana öyle görünüyor.”
Yani sahada Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşta şiddetin daha da artacağı konuşulurken, bir yandan da Putin’i tamamen dışlama, bitirme hesapları da pik yapmış durumda. Bu anlamda da askeri, sivil uzmanların kesiştikleri nokta da şu:
“ABD ve Batı’nın Rusya’ya karşı hamlelerinde yaptırımlar birinci aşamaydı, ikinci aşamada da Putin’i, komutanlarını, Kremlin ekibini bir bütün halinde savaş suçları mahkemesine çıkaracak bir sürecin başlatılmasını planlıyorlar. Burada tabii ki Putin alınıp hâkimlerin karşısına çıkarılacak diye kimsenin beklentisi yok. Ama şu var; savaş suçları mahkemesinde gıyabında yapılacak yargılamadan ‘Putin bir savaş suçlusudur, uluslararası savaş suçu işlemiştir’ gibi çıkacak bir hukuki karar Putin ve Kremlin ekibini tamamıyla dışlayacak ve bir daha uluslararası küresel sisteme entegresini ortadan kaldıracak bir sonuca sebep olacak. Çünkü Putin batı için zaten tehditti, şimdi bu baskı daha da arttı.”
***
Dün bu durumu Dışişleri Bakanlığı eski müsteşarlarından, emekli Büyükelçi Onur Öymen’e sordum. Özellikle de Biden’ın “Putin soykırım yapıyor” şeklindeki açıklamalarını ve savaş suçlarından yargılama hesaplarını. Söze Biden’ın açıklamalarından başlayan Öymen’in öncelikle söylediği şuydu:
“Soykırımla ilgili BM’nin 1948 tarihli sözleşmesi var. Bu sözleşmede ‘Bir olayın soykırım olup olmadığını veya kimin bundan sorumlu olduğunu tayin edecek olan ya o olayın cereyan ettiği ülkelerin mahkemeleri veya yetkili kılınmış uluslararası mahkemeler yapabilir’ diyor. Onun için Biden soykırım olabilir dedikten sonra, buna hukukçular karar verebileceğini söyledi. Peki, o zaman madem siz bunları söylüyorsunuz, hukukçular karar verir diyorsunuz da 1915 olaylarının soykırım olduğuna ABD Başkanı olarak nasıl hüküm verdiniz? Geçen sene nasıl böyle bir açıklama yaptınız? Bizimkilerin bunu sorması lazım.”
Öymen’in Putin ile ilgili değerlendirmesi ise şöyleydi:
“Orada çok vahim olaylar, gelişmeler var, mutlaka bunların hukuki olarak takip edilmesi lazım ama bir taraftan da buna karar verecek makamlar var. Bu konuda insanları yargılayan Uluslararası Ceza Mahkemesi var. Gerekirse BM İnsan Hakları Komisyonu’na götürülebilir falan ama her halükârda bir devlet başkanının tek başına karar verebileceği bir durum değil. Nitekim Biden da bunu anlamış ki ‘Bu hukukçuların karar verebileceği bir konudur’ dedi. Ama bir de şu var. Bu çok uzun bir süreç. Ayrıca, böyle bir kararın çıkıp çıkmayacağı da belli değil. Daha önceki davalardan da gördüğümüz gibi dünya kamuoyunda soykırım suçu işlediği kanaati olan insanlar için bile kolay kolay soykırım kararı vermiyorlar. Tut ki verdin, adamı tutuklamak, yargılamak, yani mahkemenin önüne çıkarılması lazım.”
Mahkeme gıyabında karar verebilir mi?
“Daha iddia makamı iddiasını sunmamış, deliller toplanmamış böyle bir aşamada şöyle olursa ne olur gibi sorunun cevabı yok. Ukrayna Başsavcısı diyor ki delil topluyoruz, yani daha toplanmış yeterince delil yok. Deliller toplanacak, bu uluslararası hukuk açsından ne anlama gelir bakılacak. Uzun bir süreç bu. Daha önceki davalardan da gördük ki uluslararası mahkemeler bu konuda çok acele etmiyorlar. Gıyabında kim yargılanmış ki bu yargılanacak ona bakmak lazım. Mesela, Sırbistan Cumhurbaşkanı dava sırasında vefat etti, onun bile kararı çıkmadı. Yani bu işler sanıldığı kadar kolay değil özetle.”
***
Kısacası, hesap hatasıyla Ukrayna’da umduğunu bulamayan ya da ABD’nin tuzağına düşen ve askeri açıdan karizması çizilen Putin’i tamamen dışlama, bitirmeye dönük bir plan söz konusu. Bu bağlamda da önce ekonomik ambargo ve siyasi kısıtlamalar geldi, sonra savaş suçu, kimyasal silah kullanıldı denildi, şimdi de soykırım suçlaması var. Yani plan Batı açısından adım adım gidiyor. Dolayısıyla, ölen çocuklar, insanlar veya Ukrayna falan kimsenin umuruna bile değil.