Putin, batan ya da batırılan Karadeniz Filosu sancak gemisi Moskova Kruvazörü (Moskva) ile ilgili iki gerekçeden birini seçmek zorundaydı. Birincisi saldırıya uğradık deyip Ukrayna’nın Neptün füzeleriyle vurma iddiasını doğrulamak. İkincisi ise yangın çıktı, söndüremedik, cephanelik patladı, battık bahanesi. Kırk katır mı, kırk satır mı durumu yani. Çünkü her ikisi de Rusya adına yetersizlik ve beceriksizliği kabullenmek anlamında aynı kapıya çıkıyor. Yani öyle ya da böyle, Moskva’yı ister Ukrayna’nın Neptün füzeleri vursun, ister gemi mayına çarpsın veya Ukrayna’nın hiç dahli olmadan kendi kendine yangın çıkıp söndürülememiş olsa bile Rusya açısından büyük fiyasko, prestij kaybı.
Dolayısıyla, Kremlin’in “Moskva’nın limana çekilirken çıkan yangın sırasında gövdesindeki mühimmatın patladığı, bunun sonucunda kruvazörün aldığı ağır hasar nedeniyle dengesini kaybettiği ve fırtınalı deniz koşullarında da battığı” şeklindeki resmi açıklaması hikâye. Dahası, Rusya’nın 510 mürettebatın tamamı boşaldıktan sonra gemi patladı açıklaması da öyle gibi. Zaten Putin’in kendi vatandaşları dâhil kimsenin buna inandığı falan da yok. Hatta kayıplar konusunda farklı öngörüler sayılar da söz konusu. Gemideki mürettebatın aileleri de “Evlatlarımız nerede?” diye Putin’in yakasına yapışmış durumda. Dolayısıyla, Ukrayna’ya saldırma çılgınlığındaki askeri kayıplarını gizleyen Rusya’nın Moskva olayında bunu yapması zor.
Niyesini Deniz Kuvvetleri Komutanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Mehmet Asal anlatıyor:
“Gemideki 500 personelin yarısı makine bölümündendir. Bunların yarısı da söndürme ekiplerinde görevlidir. Dolayısıyla, 80-100 kişilik bir ekibin o patlama anında gemide olma olasılığı çok yüksek. Bunların hiçbirinin o patlamadan sağ kurtulamayacağı da belli. Ruslar ‘Biz gemiyi boşalttık, ondan sonra patladı’ deseler de inandırıcı değil. Sahile çekilip de gemi kendiliğinden patladı olmaz. Patlatacağın ya da batıracağın bir gemiyi sahile çekmezsin, çünkü sahili de tehlikeye sokarsın. Tam tersine, olabildiğince kıyıdan açığa götürürsün ama kara sularının dışına değil, dibine kadar açığa götürürsün. Yani yanan gemiyi kendi kara sularına çekersin ki battığında başka ülkelerin dalgıçları gelip incelemesin diye. Umut yoksa da açıkta demir atıp mürettebatı ancak o zaman boşaltırsın, gemi de ya kendi kendine patlar ya da sen onu patlatırsın bir torpidoyla, bilmem neyle. O nedenle, çekildiğine göre gemiden ümit kesilmemiş, belli ki bunu söndürecekler ve tersaneye alacaklardı. Ama söndüremediler, patlayacağını düşünmediler. Dolayısıyla, mutlaka yangınla mücadele eden timler gemideydi. O patlamadan da kimse sağ çıkmaz.”
Moskva’nın batmasının Rus donanmasının teknolojisini göstermesi açısından da önemli olduğunu belirten Asal, devam ediyor:
“Her ne kadar tadilat madilat gördüyse de 45 yaşında bir askeri gemi çok yaşlı. İstediğin kadar tadilat yap, mesela geminin su üstü radarı değişmez. Bilmem ne radarı değişmez, tespitlerin bir kısmını da bu radarlar yapıyor. Yani sen S-300 koyarsın gemine ama onu ateşleyebilmek için ön bilgiyi nereden alacak? Yine eski sistemden. 500 mürettebatın bulunması da bu geminin teknolojisinin eski olduğunu gösteriyor zaten. Demek ki çoğu sistem mekanik, manuel. Atış sistemlerinde makineli tüfeklerin arkasında personel var, görerek ateş yapıyor. Bizim fırkateynlerde ise personel sayısı az çünkü çoğu sistem elektronik, tamamen otomatik. Radar kontrolünde atış yapılıyor. 180 metrelik 12 tonluk bir gemide 500 personel diye Batı’da böyle bir örnek yok yani. Gemiyi ne kadar sanayi devrimine uygun yaptıysan, ne kadar elektronik sistem varsa personel de o oranda azalır açıkçası.”
Özetle, Rusya-Ukrayna savaşı tam anlamıyla bir turnusol kâğıdı vazifesi görüyor. Özellikle de Ukrayna’nın zayıf olduğunu varsayan, Batı’nın dikkatinin dağınık olduğunu ve güçlü bir tepki vermeyeceğine güvenen, Rusya ekonomisinin yaptırımlara dayanmaya hazır olduğunu düşünen ve ordusunun modernize edildiğine inanan Putin açısından. Çünkü her konuda fena halde yanıldığı kanıtlandı. Konvansiyonel bir savaşta pek çok ülkeyi silindir gibi ezer geçer sanılan Rus ordusu kâğıttan bir kaplanmış dedirtti. “Kıyıya saldırmak ve uçakları vurmak için güdümlü füzeler ve filoya savunma koruması sağlamak için radarla donatılı” denilen Moskva’nın hangi gerekçeyle olursa olsun batması da bunun tuzu biberi oldu. Yani İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana operasyonda batırılan en büyük Rus savaş gemisi Moskova Kruvazörü’nün alevleri Putin’in karizmasını yaktı aslında.