Cumhurbaşkanı Cem...

12 Aralık 1999


       Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi Denizcilik Fakültesi'nden bir grup öğrenci üzerinde ciddiyetle durup düşünmeye deÄŸer bir öneride bulunuyor:
      "CumhurbaÅŸkanlığına Ä°smail Cem'i düşünelim..."      Dilerseniz gençlerin mektubunun tamamını okuyalım:
      "Biz gençlere de örnek olabilmesi, Türkiye'nin uluslararası arenada baÅŸarıyla temsil edilebilmesi, Türkiye'nin yaÅŸlı zihniyetten kurtarılabilmesi, genç insanlara da yol açılabilmesi için CumhurbaÅŸkanlığı'na Sayın DışiÅŸleri Bakanımız Ä°smail Cem'i öneriyoruz ve herkesten bu konuda destek bekliyoruz..."       Ä°TÃœ'lü gençlere teÅŸekkür ediyoruz. Ä°yi düşünmüşler. DoÄŸru düşünmüşler...

Kötümser bakış
       Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesinde uzun süre Türkiye'yi temsil eden... Avrupa ile hukuki iliÅŸkilerde deneyli bir isim.. Prof. Bakır ÇaÄŸlar acaba AB adaylığına nasıl bakıyor. Söz ÇaÄŸlar'ın:
       - "Zafer"i duyuran haberler arasında çok fazla deÄŸerlendirilmeyen bir nokta var

Yazının Devamı

İmtiyazlı sınıf

11 Aralık 1999


       Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne polisteki Fettullahçı kadrolaÅŸmayı araÅŸtırıp bir rapor haline getirmesi görevini vermiÅŸti...
       Ankara Emniyeti bu emir doÄŸrultusunda çalışmaya baÅŸlamıştı ki... Birileri bir yerlerden düğmeye bastı, söz konusu raporu hazırlayan polisler, baÅŸta Ankara Emniyet Müdürü olmak üzere darmadağın edildiler, kendilerini bir anda kızakta ve yargıç karşısında buldular.
       Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Fazilet Partili Merve Kavakçı'nın ifadesini almak için evine gitmiÅŸti... Kapıdaki milletvekilleri kendisini püskürtünce Nuh Mete Yüksel süngüsü düşmekle kalmadı, ÅŸimdi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun hakkında açtığı soruÅŸturma nedeniyle hesap vermeye hazırlanıyor.
       Subayıyla, astsubayıyla, er ve erbaşıyla 100'den fazla asker Metris Cezaevi'nde Ä°BDA - C'cilerin kaldıkları koÄŸuÅŸta arama yapma emri almışlardı. "Jest olsun" diye içeriye silahlarından arındırılarak gönderildiler. Sonuç, saatler süren rehin kalma skandalı ve uzun pazarlıklardan sonra serbest bırakılıp

Yazının Devamı

Pekinel'e tuzak

10 Aralık 1999


     ÂGüher ve Süher Pekinel kardeÅŸler dün gece Frankfurt'ta prova yapacak bugün Frankfurt Operasında konsere çıkacaklardı. Dün saat 15:30'da THY uçağına binmek üzere Atatürk Hava Limanına geldiler. Devlet Sanatçısı olduklarından VÄ°P salonuna girdiler. Görevli memura her zaman olduÄŸu gibi üzerlerindeki Alman pasaportunu uzattılar. Memur sordu:
       - Türk pasaportunuzu görebilir miyim?
     Â- Yanımızda yok... Biz her zaman Alman pasaportuyla giriÅŸ çıkış yapıyoruz...
       - Yeni genelge var. Çifte vatandaşlar çıkışta Türk pasaportunu ibraz edecek.
     Â- Ä°yi ama pasayortumuz Almanya'da...
       - O zaman çıkış yapamazsınız...

Yazının Devamı

Bir vefa örneği...

9 Aralık 1999


       Batı üniversitelerinde yaygın, hoÅŸ bir gelenek vardır... Öğrenciler, 60 yaşına giren hocalarına teÅŸekkür duygularını ifade etmek amacıyla ellerinde bir meÅŸaleyle evinin önünde toplanır, tezahürat yaparlar...
       Hoca da pencereye çıkıp selamlar öğrencilerini...
       Bununla yetinilmez; aynı günlerde hocaya ithafen bilimsel bir toplantı düzenlenir... O da yetmez; hocanın branşında uzman diÄŸer bilim adamları ve öğrencilerinin makalelerinden oluÅŸan bir kitap hazırlanır. YaÅŸ günü armaÄŸanı olarak Hoca'ya (ve bilim dünyasının dikkatine) sunulur... Bizde ise bilim adamları genelde ölümlerinden sonra anımsanır...
       Bu defa zamanında davranıldı. Tıp Tarihi dalında saygın bir bilim adamı olan Profesör Arslan TerzioÄŸlu'na 60'ıncı yaşı dolayısıyla bir "armaÄŸan kitabı"hazırlandı. Prof. TerzioÄŸlu kitabı geçen hafta sonu düzenlenen törenle aldı.. Kitap, Türk ve yabancı bilim adamlarının makalelerinden oluÅŸuyor. Prof. TerzioÄŸlu, bu makalelerden birine özellikle dikkat çekiyor:
       - Hür Berlin

Yazının Devamı

Vicdan ve cüzdan!..

8 Aralık 1999


       Ä°stanbul Barosu, meslekte beÅŸ yılını tamamlayan 1676 avukat arasında anket yaptı... Avukatlara yöneltilen sorulardan biri, "Yargıda yolsuzluk yapılıyor mu?" ÅŸeklindeydi... Ankete katılan avukatların çoÄŸu bu soruya, "Evet, yargıda da yolsuzluk yapılıyor" yanıtını verdiler.
       Haber gazetelerde yayımlandı.
       Bunun üzerine Yargıtay Birinci BaÅŸkanlığı, bir basın açıklaması yaparak Ä°stanbul Barosu'na teessüf etti. Böylesi anketlerle, zihinlerde kuÅŸkular uyandırıldığını ifade etti.
       Ä°yi de... Yargıtay'ın bundan önceki baÅŸkanı zaten "Yargıçlarımız vicdanlarıyla cüzdanları arasında sıkışmıştır" dememiÅŸ miydi?.. VatandaÅŸ da "Yargıçlar acaba hangi tarafa iltihak edecek; vicdana mı cüzdana mı?" bekleyiÅŸine girmemiÅŸ miydi? Diye ÅŸaka yollu sorduktan sonra düşüncemizi ekleyelim: Böyle bir anket, genelleme yaptığı ve meslekteki namuslu hukuk adamlarını da kuÅŸku altında bıraktığı için zararlıdır. Kirli dengeler       Emekli Orgeneral Kemal Yavuz, Hulki CevizoÄŸlu'na siyasi sistemin net bir

Yazının Devamı

İşte spor adamı

7 Aralık 1999


       İki soylu spor adamını huzurunuzda kutlamak istiyoruz...
       Birisi Efes Pilsen basketbol takımının koçu Ergin Ataman... Diğeri Beşiktaş basket takımının koçu Ahmet Kandemir... Önceki gün Efes Pilsen - Beşiktaş maçından sonra bu iki spor adamı peşpeşe mikrofonlara konuşuyor. Maçı Efes kazanmış. Efes'in koçu Ataman diyor ki:
     Â- Maçı biz kazandık. Ama bu maç BeÅŸiktaÅŸ'ın hakkıydı...
       Bu centilmenlik gösterisinden sonra bir başka köşede mikrofona konuşan Beşiktaş koçu Ahmet Kandemir sonucun üzerinde fazla durmuyor. Ama şu üzüntüsünü dile getiriyor:
     Â- BeÅŸiktaÅŸ seyircisi hakem kararını sahaya yabancı madde atarak protesto etti. BeÅŸiktaÅŸ seyircisi protestosunu böyle ifade etmemelidir. Biz böyle manzaralar görmek istemiyoruz.
       ***

Yazının Devamı

Uzak Ä°stanbul...

5 Aralık 1999


       Siyaset Meydanı'nın bu haftaki konukları azınlıklar... Ä°di... Kaybolan renkler... Ekrandaki konukları bir yerlerden tanıyorduk... Ä°srail'den de gelse Atina'dan veya Kumkapı'dan da... Onlar bizim eski Rum, Musevi, Ermeni dostlarımızdı. Mahalle komÅŸumuz, okul arkadaşımız... Lokantacımız, meyhanecimiz, saatçimiz, eczacımız... Ä°stanbul'u birlikte soluduÄŸumuz insanlar... Kimileri kendilerine yakıştırılan "azınlık" sıfatına üzülüyordu.
       Eskiden öyleydi gerçekten...
       Onlar "azınlık"tı. Bizler çoÄŸunluk...
       Zaman bize öngörülemeyen bir oyun oynadı...
       Artık onlar da biz de... "Ä°stanbullu azınlık"larız...
       Kimileri Ä°stanbul'u terketmiÅŸ. Farketmez.

Yazının Devamı

Mülkiye küçüldü!..

4 Aralık 1999


       SBF'nin ÅŸimdiki adı Aziz Köklü DersliÄŸi olan büyük amfisinde her yaÅŸtan, her cinsten, her görüşten eski - yeni Mülkiyeli, tek bir ağızdan okul marşını söylüyor:
      BaÅŸka bir aÅŸk istemez, aÅŸkınla çarpar kalbimiz
       Ey vatan gözyaÅŸların dinsin, yetiÅŸtik çünkü biz...
       Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin 140. kuruluÅŸ yılı töreninde Dekan Celal Göle, Mülkiye'nin 1936 yılında Ä°stanbul'dan özel bir trenle Ankara'ya taşındığı günü anlatıyor:
      - Trenden inen öğrenciler topluca Ulus'taki Atatürk Anıtı'na doÄŸru yürüyüşe geçtiler. Yol üzerindeki Meclis binası önüne geldiÄŸinde, öğrenciler adına bir son sınıf öğrencisi konuÅŸma yaptı. KonuÅŸmasında, Mülkiyelilerin her zaman Atatürk'e ve Atatürk devrimlerine sahip çıkacakları sözünü verdi. Bu öğrenci benim babamdı, adı Turgut Göle'ydi. Biz de bugün aynı sözü veriyor, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.      Ã–ÄŸrencilerin dekandan çok bir Mülkiyeli aÄŸabey gibi gördükleri

Yazının Devamı