Sevgi üstüne...

5 Mart 2000


       Gerçi sarp ve zorludur sevginin yolları. Ama içinize ateÅŸ düştü mü, izlemekten geri durmayın.
       Sizi kanatlarının arasına alıp saklamak isterse, karşı koyun.
       Çünkü bilin ki, bir an gelir, o kanatların arasından bir kılıç çekilir ve vurur, inletir sizi.
       Gerçi sözleri düşlerinizi darmadağın edebilir, tıpkı kuzey rüzgarının bahçeleri darmadağın ettiÄŸi gibi.
       Ama sizinle konuÅŸtuÄŸu zamanlarda, yine de ona inanmamazlık etmeyin.
       Çünkü başınıza tacı oturtacak olan da, sizi çarmıha gerecek olan da sevgidir.

Yazının Devamı

Büro - komedi...

4 Mart 2000


       Biliyorsunuz, gazete yazarları da memurlar gibi devlete beÅŸ yılda bir "mal beyanı" veriyor... Banka boÅŸaltanları ve envai çeÅŸit vurguncuyu izlemeyen devlet, gazete yazarının peÅŸinde... Biz de mal beyanımızı birkaç gün önce bir arkadaşımızla Ä°stanbul ValiliÄŸi'ne gönderdik. Arkadaşımızın dönüşte anlattıklarını dinliyoruz:
       ...Valilik Basın Bürosu'ndaki görevli, zarfa iliÅŸik dilekçenin üzerine "Emniyet Müdürlüğü'ne" kaÅŸesini bastıktan sonra yan masaya sordu:
      - Müdürüm, bunu kim imzalayacak?
       - "8 numara" da imzalayabilir, ben de.. Farketmez...
       Gelen cevap üzerine görevli bana doÄŸru dönüp;
      - Ä°yi o zaman, dedi, "8 numara"ya götür!..      Müdür "Ben de imzalayabilirim" dediÄŸi için zarfı Müdür Bey'in önüne koydum... O da, saÄŸolsun, "Biraz eziyet çek, bunu 8 numaraya götür!" demeden imzayı bastı ve istikameti tayin etti:

Yazının Devamı

Armutalan anısı!

3 Mart 2000


       TBMM Ä°nsan Hakları Komisyonu BaÅŸkanı Sema PiÅŸkinsüt, Ä°stanbul Küçükköy Karakolu'nda ele geçirdikleri falaka sopasıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlıyordu. Bir meslektaşımız sordu:
      - Falaka sopasını basına göstermeyecek misiniz efendim?
       - Hayır, göstermeyeceÄŸiz. Çünkü bizim amacımız baÄŸcıyı dövmek deÄŸil, üzüm yemektir.
      PiÅŸkinsüt, bu yanıtın ardından belki de üzümü nasıl yediklerini anlatmak amacıyla kendisine gönderilen resmi bir yazıyı gazetecilere okudu... Yazı, bir yıl kadar önce Marmaris Armutalan Karakolu'nda, yine Ä°nsan Hakları Komisyonu üyelerinin ele geçirdikleri "manyeto" cihazıyla ilgiliydi ve İçiÅŸleri Bakanlığı bu konuda komisyonun ne gibi iÅŸlem yapıldığını soran sorusunu aynen şöyle yanıtlamıştı.
      "Armutalan Karakolu'nda ele geçen manyeto cihazıyla ilgili gerekli inceleme yapılmış ve herhangi bir soruÅŸturma açılmasına gerek görülmemiÅŸtir...."
       Küçükköy Karakolu'nda falaka bulunmasının sonucu da herhalde farklı

Yazının Devamı

Rüşvet telaşı...

2 Mart 2000


      Ecevit hükümetinin geçen yıl Nisan ayında TBMM'de iÅŸbaşı yaparken okunan programında aynen şöyle bir cümle yer alıyordu:
      "Hükümetimizin bir baÅŸka önceliÄŸi de Anayasamızın 83 ve 100'üncü maddelerini deÄŸiÅŸtirilerek dokunulmazlığın sınırlandırılmasıdır..."
      Ecevit - Bahçeli - Yılmaz'ın verdikleri söz uyarınca... 83'üncü madde deÄŸiÅŸikliÄŸi ile milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılacak... 100'üncü madde deÄŸiÅŸikliÄŸi ile siyasetçilerin Yüce Divan'dan kaçış yolları tıkanacaktı.
       Üç lider halka söz verdikleri - milletvekillerinin haklarını daraltan - bu anayasa deÄŸiÅŸikliklerini ÅŸimdi unutmuÅŸ görünüyorlar.
       Buna karşılık... Milletvekili maaÅŸ artışını serbest bırakacak yolda bir Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini gündeme almış durumdalar.
       CHP Genel BaÅŸkanı Altan Öymen, önceki gün partisinin MYK toplantısında yaptığı konuÅŸmada bu tutumu eleÅŸtirdi. Ve dedi ki:

Yazının Devamı

Şeffaf olalım

1 Mart 2000


       Paris'te OECD'ye baÄŸlı Ä°EA'da (Uluslararası Enerji Ajansı) uzman olarak çalışan yurttaşımız Mehmet Öğütçü, 17 AÄŸustos depreminden sonra yardım etmek isteyen mesai arkadaÅŸlarının çokluÄŸunu görüp bir banka hesabı açtırmış, küçük bir kampanya baÅŸlatmıştı. Dün, bir kopyasını da bize geçtiÄŸi e - mail notuyla, yardıma katılanlara sonucu bildiriyordu. Özetle diyordu ki:
       - Banka hesabında 109 bin 102 Fransız frangı toplanmıştır.
       - Bu para bir çekle Türkiye EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı'na teslim edilmiÅŸtir.
       - Vakıf bu parayı çocukların eÄŸitimiyle ilgili hizmetlerde kullanacaktır.
       - Kampanyaya katılanların isimleri ve katkıları ile diÄŸer parasal kayıtları gösteren bir dosya OECD Kütüphanesi'nde isteyenlerce görülebilir.
       xxxx

Yazının Devamı

Ä°stanbul canileri

29 Åžubat 2000


       Kentlerde imar düzenini sağlamak ve kaçak yapılaşmayı önlemekle görevli belediyeler "kaçak yapı" inşa eder mi?..
       Hem de öyle Artvin, Ağrı, Hakkari gibi kenarda kalan illerin belediyeleri değil... Megapol İstanbul'un Büyükşehir Belediyesi de eder... Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci anlatıyor:
       - Peyzaj değerleri açısından "çok özel" bir konumu bulunduğu için "1. derece SİT" kararıyla yapılaşma yasağı getirilmiş Küçük Çamlıca Koruluğu'nda belediyenin "Osmanlı mimarisi"ni taklit ederek inşa ettiği "Beltur Tesisleri" kaçak gerçekleştirildi. Proje Koruma Kurulu'ndan izin alınmadan uygulandı. Hakkında Kurulca alınan "yıkım" kararı da uygulanmadı, "iskan ruhsatsız" hizmete açıldı...
     ÂOktay Ekinci belediye tarafından "kaçak" inÅŸa edilen diÄŸer yapıları sıralıyor... Yenikapı deniz otobüsü iskele binası, tüm yan tesisleri, Kağıthane'deki Ä°SKÄ° binası ve tamir bakım atölyesi vb...
       Geçiyoruz birkaç gün önceki Radikal'in haberine:
     Â"Beyaz Köşk, Malta Köşkü ve Çadır Köşkü'nde yapılan tamiratlar sırasında tarihi özelliklere zarar verildiÄŸi gerekçesiyle dönemin Ä°stanbul Belediye BaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan ve 13 belediye görevlisi

Yazının Devamı

Acıklı bir öykü

27 Åžubat 2000


       Ä°nternetten acıklı bir arkadaÅŸlık öyküsü...
       Savaşın en kanlı günlerinden biri...
       Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. Ä°nsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateÅŸ yaÄŸmuru altındaydılar. Asker teÄŸmene koÅŸtu.
       - TeÄŸmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?
      "Delirdin mi?.." der gibi baktı teÄŸmen;
      - Gitmeye deÄŸer mi? Arkadaşın delik deÅŸik olmuÅŸ... Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma...

Yazının Devamı

İHD ve konukları

26 Åžubat 2000


       Bu da yeni çıktı... Avrupalı bakanlar Ankara'ya iner inmez yemeden içmeden Ä°nsan Hakları DerneÄŸi veya HADEP temsilcileriyle görüşmeye oturuyor. Ä°lk bilgiyi onlardan alıyor. Sonra hükümet yetkililerinin karşısına çıkıyorlar. Buna kızıyoruz. Kızmakta haklıyız. Ama düşünmek de zorundayız. Diyelim ki Batılılar hükümete karşı önyargılı... Peki ama kendi hükümetlerimizi biz yeterince inandırıcı buluyor muyuz? Dış dünyada resmi görüşü savunabiliyor muyuz?
       Geçiyoruz bu konuyu... BaÅŸka bir merak noktasına geliyoruz.. Acaba Ä°HD gibi kuruluÅŸlarla Batılı temsilciler arasında neler konuÅŸuluyor? Ä°HD, hükümet hakkında yabancılara ne gibi ÅŸikayetlerde bulunuyor?
       Ä°HD dün yayımladığı bildiride, yabancılarla görüşmelerde dile getirilen Ä°HD görüşlerini özetliyordu. Mesela:
       "..Helsinki Zirvesi'nden sonra hükümet tasarrufu olarak tek bir konuda ve pozitif bir karar alınmıştır. Bu karar Abdullah Öcalan ile ilgili Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi'nin geçici önlem kararına uyulmasıdır. Bu karar dışında Anayasa, yasalar ve uygulamada insan

Yazının Devamı