Jübilede dersler

25 Åžubat 2000


       Sanayi sektörünün duayenlerinden Alber Bilen, kurucusu olduÄŸu Türkiye Kimya Sanayicileri DerneÄŸi'nin baÅŸkanlık görevinden ayrıldı... Kimya sektörünün ülkemizdeki öncüleri arasında yer alan Bilen'in onuruna önceki gün Swissotel'de bir kokteyl düzenlendi...
       Kadehler Bilen onuruna kalkarken "öğrencisi" - iÅŸadamı Can Paker yaÅŸanmış olaylardan çıkardığı küçük derslerle "hocası"ndan öğrendiklerini anlatıyordu:
       ...Alber Bey'le ilk tanışmamız bir topluluk içinde yaptığımız çok ciddi bir tartışmayla olmuÅŸtu. Ben gençlik heyecanıyla ve ısrarla Alber Bey'in tam tersi fikirler savunuyordum. O ise soÄŸukkanlılıkla dinliyordu. Topluluk içinde ona saldırıyordum, çünkü o en baÅŸtaki kiÅŸiydi. "Onu mat edersem fikirlerim üstünlük kazanır" diye düşünüyordum... Bu tartışmadan kısa bir süre sonra beni arayıp kurucularından olduÄŸu Henkel firmasında çalışıp çalışmayacağımı sordu... Ben bundan ÅŸu dersi çıkardım: "Fikirleri senden çok ayrı bile olsa, baÅŸka özellikleri olan biriyle çalışmaktan asla kaçınma..."       ...Firmadaki ilk zamanlarımda

Yazının Devamı

Masumun ölümü...

24 Åžubat 2000


       AÅŸağıdaki ÅŸiir, Ä°ngiltere'de alkollü sürücüler yüzünden yaÅŸamlarını yitirenlerin anısına yazılmış olup internet aracılığıyla tüm dünyayı dolaşıyor... Kulaklara küpe olması dileÄŸiyle not ediyoruz:
       ***
       Dün bir partiye gittim anne. Bana öğütlediklerin aklımdaydı;
      "İçki içme yavrum!" demiÅŸtin, yalnızca soda içtim anne...
       DediÄŸini yaptığım için gururluydum, diÄŸerlerine benzemedim ve içkili araba kullanmadım. Ben doÄŸru olanı yaptım anne, tıpkı senin istediÄŸin gibi...
       Åžimdi parti sona eriyor anne ve herkes içkili. Bense sana dönerken tek parça halinde döneceÄŸimden emindim.

Yazının Devamı

Gülen ve gülmeyen

23 Åžubat 2000


       Emekli Orgeneral Güven Erkaya TRT'de Kurtul Altuğ'la yaptığı konuşmada askerlerin Fethullah Gülen'le ilgili kaygılarını bir kez daha dile getirdi. Demirel'in Gülen'den plaket almasını, Ecevit'in okulları övmesini eleştirdi. Ne var ki Ecevit oralı görünmüyor. Son MGK toplantısında da Ecevit'e Gülen örgütlenmesinin tehlikeleri anlatılmış ancak Başbakan yapılan uyarılar karşısında susmakla yetinmiştir.
       Bu arada Ankara DGM Savcılığı'nın Gülen'le ilgili soruşturması sürüyor.
       Avukat Noyan Özkan gönderdiği notta, Ecevit'in Gülen'i överek adalet ve güvenlik mekanizmasını bu konuda iş göremez hale getirmeye çalıştığını söylüyor. Ecevit - Gülen ilişkileri askerleri rahatsız ettiği gibi yargıyı da etkileyecek boyutlara ulaşıyor. Sonuçta...
     ÂEcevit'in iyi tarikatlarla olan iyi iliÅŸkileri pek iyi sonuç vermeyecek gibi görünüyor. Korkulur ki sonunda Fahri Ecevit'in oÄŸluna yıllar önce "Kuzum Bülent" diye baÅŸlayarak yaptığı tavsiye anımsanacak,
     Â- Laiklikten asla taviz verme...
       sözlerinin boşuna söylenmediği anlaşılacak...

Yazının Devamı

DSP ve Güneydoğu

22 Åžubat 2000


       Bir meslektaşımız dün Başbakanlık'tan çıkarken Başbakan Ecevit'e HADEP'li belediye başkanlarının gözaltına alınması olayıyla ilgili düşüncesini soruyor. Bülent Bey soruyu şöyle yanıtlıyor:
     Â- Türkiye'de yargı bağımsızdır. Yargı devam ederken yargıyı etkileyecek bir söz beklemeyin benden....
       Başbakanın yargıya bu denli saygılı olması muhteşem bir şey. Ne var ki bir - iki ay önce Merwe Kavakçı hakkında soruşturma yapan Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'i azarlayan da aynı başbakan idi... Yetmedi.. Adalet Bakanı da tuttu Nuh Mete Yüksel hakkında soruşturma açtı. O yüzden Ecevit'in yargıya ani saygısı pek inandırıcı durmuyor.
       ***
       HADEP'li belediye başkanları bir süre önce Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildiler. Daha sonra ANAP, FP ve CHP liderleriyle görüştüler. Fakat Bülent Ecevit tarafından geri çevrildiler. Diyalog istekleri reddedildi.
       Ortam gerginleşirken önce Diyarbakır sonra Siirt ve Bingöl'ün HADEP'li belediye başkanları (kaçmaları söz konusu olmadığı halde) gözaltına alındılar.

Yazının Devamı

Ziyaretçi hırsız

20 Åžubat 2000


       Fırat Plastik adlı sanayi kuruluÅŸunun patronu Nevzat Demir, iÅŸ dünyasının yanısıra BeÅŸiktaÅŸ Kulübü çevrelerinde de iyi tanınan, zaman zaman kulüp yönetiminde yer alan bir isim... Ancak başına gelen olayın ne Fırat Plastik ne de BeÅŸiktaÅŸ'la ilgisi var. Peki nedir, derseniz...
       Geçenlerde Nevzat Demir'in BoÄŸaz sırtlarındaki evinin kapısı çalındı. Kapıyı Nevzat Bey bizzat açtı. Karşısında elinde bir kutu çikolotayla genç bir adam duruyordu. Demir, "Kimi arıyorsunuz?" diye sordu. Cevap:
      - Ben sizin hırsızınızım...
       - Anlamadım?..
      - Ben evinizi soyan adamım efendim...
       Mesele anlaşıldı. Demir ailesinin evi bir süre önce üstüste soyulmuÅŸtu. Evi üç kez soyduktan sonra yakalanıp hapse atılan hırsız ÅŸimdi tahliye olmuÅŸ, bir kutu çikolata alarak özür dilemek için soyduÄŸu eve gelmiÅŸti.

Yazının Devamı

Riskli durumlar

19 Åžubat 2000


      Ahmet CoÅŸkun sessiz ama tehlikeli bir geliÅŸmeye dikkati çekiyor... Bakınız ne diyor:
       "Son aylarda ülkemize özellikle de Ä°stanbul'a yasa dışı yollardan Moldavyalı göçmen akını baÅŸladı. Moldavya'dan gelen ve çoÄŸunluÄŸunu kadınların oluÅŸturduÄŸu bu kiÅŸilerin en önemli geçim kaynağı yatılı ev iÅŸleri ve çocuk / bebek bakıcılığı. Bebek bakımıyla birlikte evin her iÅŸini yaptıkları ve ucuza çalıştıkları için çocuk sahibi aileler tarafından çok cazip karşılanıyorlar. Özellikle 0 - 3 yaÅŸ arasında çocuk sahibi aileler, olaylara yalnızca parasal açıdan bakarak çocuklarını bu kiÅŸilere emanet edebiliyorlar. Bu durumda asağıdaki sorulara da yanıt vermemiz gerekiyor.
       a) Bu kiÅŸilerin eÄŸitim durumları nedir?
       b) Bu kiÅŸilerin Türkçe'ye hakimiyetleri nedir?
       c) Bu kiÅŸilerin kendi ülkelerinden getirdikleri davranış modelleri ve kültürleri nedir?
       d) Bu kiÅŸiler ne kadar güvenilir?

Yazının Devamı

Kabahati başarı!

18 Åžubat 2000


       Türk futboluna damgasını vurmuÅŸ, gelmiÅŸ geçmiÅŸ en baÅŸarılı teknik direktör sıfatını ÅŸimdiden haketmiÅŸ bir isim... Fatih Terim'in 4 yıllık sözleÅŸmesi sezon sonunda bitiyor. Ne var ki Galatasaray yönetimi sözleÅŸmeyi yenilemek için ÅŸimdiye dek giriÅŸimde bulunmadı. Acaba neden?.. Spor yazarı bir dostumuz bu soruya ÅŸu yorumu getiriyor:
      - Fatih, son üç yılda Galatasaray yöneticilerinin içlerine sindiremeyecekleri kadar büyüdü. Futbolcuların ve taraftarın gözünde takım yöneticilerinin de üstünde bir konum kazandı. Yöneticiler bu durumdan çok rahatsız. Hele hele 4. kez ÅŸampiyonluk ve UEFA kupasında finale kalmak da söz konusu olursa, artık kulüpte iplerin tamamen Fatih'in eline geçeceÄŸinden ve onun bir anlamda kulübün tek patronu olacağından korkuyorlar. Bu nedenle de kendiliÄŸinden gitmesini istiyorlar...
       Bu sözler elbet yorumdur. Ancak geliÅŸmeler bu yorumu doÄŸruluyor. Ve galiba Fatih Terim baÅŸarısından dolayı cezalandırılan ilk teknik direktör olacaktır.

Konsolos!
       Güney Afrika Cumhuriyeti Ä°stanbul Fahri Konsolosu Ä°shak

Yazının Devamı

Köprüde son tango!

17 Åžubat 2000


       Yapım hatasından kaynaklanan arıza nedeniyle iki yıldır "kapak"ları açılamayan Galata Köprüsü'nün onarımına nihayet baÅŸlandı. Bayındırlık Bakanlığı'nın Almanya'dan saÄŸladığı 17.8 milyon marklık kredi ve 5.2 milyon marklık iç finansmanla 6 ay içinde onarılacağı bildiriliyor köprünün.. Onarım iÅŸini, kusurlu inÅŸaatı yapan STFA - Thyssen konsorsiyumu gerçekleÅŸtirecek. Ankara'dan bir bürokrat dostumuz bu noktada araya giriyor:
       - Köprüdeki arıza "proje hatası" olduÄŸu için yapımcı konsorsiyumun gelip "bedelsiz" olarak onarımını yapması gerekiyordu. Ama 2 yıldır buna yanaÅŸmadılar. Konsorsiyum Ankara'da çok güçlü desteklere sahip olduÄŸu için karar mercileri de kılını kıpırdatmadı. Ve sorumlusu tarafından "bedelsiz" yapılması gereken bir iÅŸ için devlet kredi arayışına girdi, krediyi buldu ve onarım iÅŸini götürüp yine bunlara verdi.. Onarım bittikten sonra "hukuk" yoluna gidilecekmiÅŸ!. Tam komedi.. Bakın, 1992 yılında, daha iÅŸin başında bu konsorsiyuma 32 milyon mark "fazla ödeme" yapıldığı müfettiÅŸlerce saptanmış, konsorsiyum bu parayı ödememek için iÅŸi yarım bırakıp gitmiÅŸti. Siz daha o parayı

Yazının Devamı