Â
Ecevit hükümetinin geçen yıl Nisan ayında TBMM'de işbaşı yaparken okunan programında aynen şöyle bir cümle yer alıyordu:
     Â
"Hükümetimizin bir baÅŸka önceliÄŸi de Anayasamızın 83 ve 100'üncü maddelerini deÄŸiÅŸtirilerek dokunulmazlığın sınırlandırılmasıdır..."     Â
Ecevit - Bahçeli - Yılmaz'ın verdikleri söz uyarınca... 83'üncü madde değişikliği ile milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılacak... 100'üncü madde değişikliği ile siyasetçilerin Yüce Divan'dan kaçış yolları tıkanacaktı.
      Üç lider halka söz verdikleri - milletvekillerinin haklarını daraltan - bu anayasa değişikliklerini şimdi unutmuş görünüyorlar.
      Buna karşılık... Milletvekili maaş artışını serbest bırakacak yolda bir Anayasa değişikliğini gündeme almış durumdalar.
      CHP Genel Başkanı
Altan Öymen, önceki gün partisinin MYK toplantısında yaptığı konuşmada bu tutumu eleştirdi. Ve dedi ki:
     Â
- Hükümet bir önceki dönemde CHP'nin gündeme getirdiği iki maddedeki Anayasa değişikliğine sahip çıkar göründü. Bugün ise Anayasa değişikliği konuşulurken bu iki maddeden hiç söz edilmiyor. "Öncelik"
diye ilan edilen değişiklikler aradan geçen 10 ayda unutulmuştur...
     ÂÖzetle... Hükümet
"istikrar"ı kurtarayım derken
"tutarsızlığı" siyaset haline getirdi. Debelenip duruyor...
Velet haklı da...
      ANAP'ın önde gelen milletvekillerinden birine küçük oğlu demiş ki:
      - Yahu baba, madem herşeye sizin liderleriniz karar veriyor, siz neden Meclis'e gidip el kaldırıp indiriyorsunuz... Beş lider bu işi kendi aralarında yapsalar, size de bu zahmetten kurtulsanız daha iyi olmaz mı?
      Milletvekili bu olayı TBMM kulisinde anlatınca gazetecilerden biri sordu:
     Â
- Siz ne yanıt verdiniz?      - Ne diyeceğimi bilemedim.
     Â
- Oysa "Oğlum, parmağımızı indirip kaldırmasak bu kıyak maaşları nasıl hakederiz"
diyebilirdiniz...
Balkan kazığı!..
      Haber, birkaç gün önce gazetemizde yer aldı. Bosna - Hersek, Kıbrıs Rum Kesimi'ni devlet olarak tanımaya hazırlanıyormuş. Bu amaçla Kıbrıs'ta Büyükelçilik açma çalışmalarına başlamış.
      İkinci haber dünkü gazetemizde yer aldı. Kosova'ya giden arkadaşımız
Bilge Egemen, Kosovalı Arnavutların, Kosovalı Türklere Türkçe konuşmayı yasakladığını anlatıyordu. Kazara birisi Türkçe konuşursa, öldürülmek dahil, başına her türlü kötülüğün gelebileceğini, hatta geldiğini bildiriyordu.
      Çok değil, daha bir - iki yıl öncesine kadar Türkiye olarak bütün gücümüzle desteklediğimiz Bosnalılar ve Kosovalı Arnavutlar şimdi Türkiye'ye ve Türklere düşman gibi davranıyor.
      Bir yerde yanlış yaptık galiba... Acaba nerede?
Çan - kaya sesleri...
      Madem
Demirel'i tekrar Cumhurbaşkanı seçmek istiyorlar. Bu kadar tavize, rüşvete, Anayasa değişikliğine ne gerek var.
Demirel'e isim tashihi yaptırıp başka isimle seçsinler. Daha kolay olur..."
     Â
Necmi IşıkBöyle Başbakan'a...
      Meclis kulisinde dün
Bülent Ecevit'in son Arnavutluk gezisinde
Fethullah Hoca'nın okullarını övmesi konuşuluyordu. DSP grup toplantısından henüz çıkmış olan bir DSP'li milletvekili,
"Daha neler oluyor, sizin haberiniz yok" diyerek biraz önce grupta tanık olduğu olayı aktardı:
     Â
- Sabahki grup toplantımızda Muş milletvekilimiz Zeki Eker
söz alarak kürsüye geldi. Muş'ta kendisini rahatsız eden bir olayı anlattı. Bu ilde iki Milli Eğitim Şube Müdürü varmış. Tarikatçılık yaptıkları suçlamasıyla haklarında müfettiş soruşturması başlatılmış. Müfettişler, soruşturma sonucunda iddiaları haklı bulan bir rapor hazırlamışlar ve söz konusu iki kişinin görevden alınıp başka bir yere tayinini istemişler. Zeki Eker
arkadaşımız, ortadaki bu müfettiş raporlarına karşın iki şube müdürünün tayinlerinin aylardır gerçekleşmediğinden, Muş'taki görevlerine hiçbir şey olmamış gibi devam ettiklerinden yakınınca Milli Eğitim Bakanımız yanıt vermek üzere kürsüye geldi. "Evet"
dedi, "bu olay aynen arkadaşımızın anlattığı gibidir. Biz onları başka bir ile tayin etmek istiyoruz, ancak Muş Valisi işlemleri tekemmül ettirmediği için bu isteğimizi gerçekleştiremiyoruz. Ben de Muş Valisi'yle karşı karşıya gelmek istemediğim için olayın üzerine gidemiyorum."
      ***
      Batılı kimi merkezler irticayı Refah veya Fazilet gibi partiler eliyle yaymaya çalıştılar... 28 Şubat'a tosladı... Aynı işi şimdi ufak ufak DSP yöneticilerine yaptırıyorlar. İşler iyi yürüyor.
      ***
     Â
Gaziantep 5 çekme sırasını savdı... Åžimdi sıra BABA'da!..     Â
Cihan Demirci      ***
Teknik tahlil..
      Fenerbahçe'de teknik direktör arayışları sürerken... Okurumuz
Uğur Aktan da bu arayışa karınca kararınca katılmış. Gönderdiği notta diyor ki:
      - Fener'in bu yılki teknik direktörlerini şöyle bir gözünüzün önünden geçiriniz...
RıdvAN, Cemil TurAN, ZemAN, TurhAN... Şimdiki teknik heyet de malum:
ÅžadAN KalkavAN, Selim SoydAN...
     ÂGörüldüğü gibi
Fatih Terim kafiye olarak Fenerbahçe'ye uymuyor.
      Fener'in yeni teknik direktörü çok muhtemelen sonu AN'la biten bir ad olacaktır!
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr