Suçları genelde
"basın bildirisi okumak" oluyor. Kimi F tipi cezaevlerini protesto etmek isteyen mahkum yakını... Kimi hak arayan işçi veya memur... Kimi öğrenci... Cezaları ise polis tarafından tartaklanarak, dövülerek, saçlarından sürüklenerek gözaltına götürülmek...
Bir yandan
Mesut Yılmaz gibi isimler AB'ye girmekten söz ediyor.. Bir yandan
Mesut Yılmaz'ın partisinin İçişleri Bakanı dünya televizyonlarına
"Bizde demokratik tahammül, toplumsal saygı, insana verilen değer bu düzeydedir" mesajı yolluyor. Yılları protokol görevlerinde geçmiş... Dış dünyayı çok iyi tanıyan bir değerli yazar...
İzzet Sedes Akşam'da bakınız ne diyor bu konuda:
"...Biliyor musunuz, bizi ve uygulamaya çalıştığımız "suigeneris" (kendimize özgü) demokrasi rejimimizi dünyada en çok güç duruma düşüren nedir? Polisimizin, izinsiz gösterileri rastgele cop kullanarak, karşısında kim olursa olsun, kadın ya da erkek, profesör, hoca, öğrenci, işçi ya da başkalarını kıyasıya döverek önlemeye çalışması. Bu sahneler, dünyada TV'lerin ekranlarında görüldükçe ve fotoğraflar gazetelerde