Deneyerek öğrenecekler

3 Mayıs 2015

Çocuk yetiştirmeye çalışan annelerin katıldığı bir araştırmanın sonuçlarına göre annelerin yüzde 69’u “Çocuğumu bugünden daha zor bir gelecek bekliyor” endişesi içinde. Katılımcıların yüzde 70‘i çocuklarını geleceğe hazırlamak için kendilerini ve imkânlarını yeterli görmediklerini, yüzde 60’ı çocukları için gelecekte hangi vasıfların iyi olacağını kestiremediklerini ve belirsizlikle karşı karşıya olduklarını söylüyor.
Bu araştırmayı destekleyen OMO firması, sosyal sorumluluk projesi kapsamında uzmanlarla bir çalışma grubu oluşturmuş.
Uzmanlar, “Öngöremediğim bir geleceğe çocuğumu nasıl hazırlamalıyım?” endişesini duyan annelere yardımcı olmaya çalışıyor.

Çocuk eğitimi önemli
Çalışma grubu üyelerinden, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Prof. Dr. Yankı Yazgan, çocukların “yaparak - deneyimleyerek öğrenmelerinin” önemini anlatıyor. “Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak istiyorsak, onlara değişime adapte olabilme, uyumlanma ve koşullar karşısında esnek olabilme yetkinliklerini kazandırmalıyız. Yaparak - deneyimleyerek öğrenme çocukların değişim içinde yollarını bulabilmeleri için ihtiyaç duydukları temel yetkinliklerin edinilmesine ve gelişmesine yardımcı olur” diyor.
“Geleceği

Yazının Devamı

1 Mayıs kutlu olsun

1 Mayıs 2015

1 Mayıs’ların işçi bayramı olması 1886 yılında ABD’deki bir işçi hareketine dayanıyor.
1 Mayıs 1886 tarihinde Amerikan İşçi Sendikaları Konfederasyonu, işçilerin günde 12 saat yerine 8 saat çalışmaları isteğiyle işçilere iş bıraktırdı. Bu eylem 4 Mayıs’ta kanlı çatışmalarla sona erdi. Fakat işçi sendikalarının bu eylemi sayesinde önce ABD’de daha sonra birçok ülkede işçilerin günde 12 saat yerine 8 saat çalışmaları kabul gördü.
İşte bunun üzerine 1 Mayıs’lar işçi ve emekçilerin birlik, dayanışma ve haksızlıklara karşı mücadele günü olarak ilan edildi. Ne var ki ABD’de 1 Mayıs kutlamaları artık yapılmıyor. Her yılın eylül ayının ilk pazartesisi tatil. Böylece çalışanların sonbahara girerlerken uzun bir hafta sonu tatili yapmalarına imkân sağlanıyor. Bu tatilin adı “Labour Day-Çalışanlar Günü.

1912’de kutlamaya başladık
Bizde 1 Mayıs’ların ilginç bir hikâyesi vardır.
- İstanbul’da 1871 yılında kurulan “Ameleperver Cemiyeti” ilk işçi sendikası olarak kabul edilir.

Yazının Devamı

Mersin Akkuyu Nükleer Santrali’nde gecikme var

30 Nisan 2015

Bugünlerde gazetelerde, TV ekranlarında Akkuyu reklamları yayınlanıyor. Proje sorumluları “Akhundov Nükleer Santral Rus değil Türk Projesi’dir” diye açıklama yapıyor. (5 Nisan 2015.) Acaba Akkuyu’da neler oluyor? Neler olduğu bilinemiyor. Bir gerçek var.
Ruslara ait Rosatom Şirketi’nin Akkuyu’da inşa edeceği nükleer santralin inşasına başlanamıyor. Değişik nedenlerle inşaat işinde gecikme, daha doğrusu proje üzerinde ciddi tereddütler var.
Rusya’daki kriz, diğer kamu bağlantılı kuruluşlar gibi Rosatom’u da etkiledi. Akkuyu nükleer santralinin 22 milyar dolarlık bir kaynağa ihtiyacı var. Günümüz şartlarında bu kaynağı bulmak zorlaştı.
Kamu bağlantılı bir başka şirketin, Gazprom’un Türk Akımı projesi öne çıktı. Akkuyu projesinden Türkiye yararlanacak. Kârlı olursa Rusya kazanacak. Türk Akımı projesi ise Rusya için önemli. Rus gazını Avrupa’ya taşıyacak. Rusya’ya gelir sağlayacak.
Ruslar 2019’dan sonra Rus gazını Ukrayna üzerinden satmayacak. Bunun için Avrupa’ya gaz ulaştıracak yeni boru hattı inşa etmek zorundalar. Karadeniz’den Türkiye’ye ulaşarak, Yunanistan üzerinden Avrupa’ya yılda 63 milyar metreküp doğalgaz akıtacak Türk Akımı projesini benimsediler.
2 proje 45

Yazının Devamı

CHP vaatleri ‘can suyu’ olabilir

29 Nisan 2015

CHP’nin seçim vaatleri-nin esasını teşkil eden, emekliye, asgari ücretliye ve farklı kesimlere yapılması öngörülen kaynak transferleri, talebi canlandırarak, üretim artışını başlatabilir.
Talep olacak, insanlar para harcayacak ki, mal ve hizmet satılsın. Mal ve hizmet satılsın ki, üretim artsın. Yatırım yapılsın. İnsanlar iş bulabilsin. Ekonomi büyüsün.
Açık anlatımıyla, tüketim-üretim ilişkisi bir “emme-basma tulumba”nın çalışmasına benzer. Tulumbada bozukluk varsa, tulumba çalışmazsa su (üretim) toprağın altında kalır. Toprağın üzerindeki insanlar susuzluktan kıvranır.
İşte bu durumda yapılacak ilk iş, şu veya bu nedenle çalışamaz hale gelen emme basma tulumbayı çalıştırmaktır.

‘Pump priming’
Daha önceleri de yazdım. Tulumbayı çalıştırmaya dönük bu tür yaklaşım “pump priming” diye adlandırılır.

Yazının Devamı

CHP gündemi değiştirdi

28 Nisan 2015

CHP seçim gündemini değiştirdi. Anadolu anlatımıyla, “Ezberi bozdu!” AKP gündemin başına başkanlık, süreç ve paralel yapı konularını oturtmuştu. Seçim konuşmaları başkanlık ağırlıklı gidiyordu. Biraz da “Süreç”ten ve “Paralel Yapı”dan söz ediliyordu. Derken, CHP gündemin başına ekonomiyi oturttu.
Şimdilerde mecburen, mecburiyetten AKP ve diğer partiler de ekonomiye öncelik veriyor.
CHP’nin seçim gündemi, başta AKP olmak üzere diğer partileri gündemlerini yeni baştan belirleme zorunda bıraktı. Daha da önemlisi, seçmenlerin de oy tercihlerinde ekonominin öne çıkmasına yol açtı.
Gerçekçi olalım. CHP seçim programını açıklamadan seçmen tercihlerinde “maddi olmayan” etkenler (manevi değerler) ağırlık taşıyordu.
Beklentiler farklı
Nedir bu maddi olmayan etkenler? Din, mezhep, tarikat etkisidir. Laikliktir. Aidiyet duygusudur. Kişilere sempatidir. Bunların karmasıdır, bütünüdür. Manevi değerler gene önemini koruyor ama daha önceleri sadece manevi değerlerle oylarını belirleyecek olan seçmenler, şimdilerde ekonomik etkenlerin önemini görmeye, konuşmaya, tartışmaya başladı.
AKP’nin başarılı sosyal yardım programları, yaygınlaşan sosyal güvenlik sistemi ve de

Yazının Devamı

MERKEZ’İN DEPOSU DOLU

27 Nisan 2015

Yılbaşından bu yana ihracat artmıyor. Sermaye hareketi ile döviz girişi yavaşladı. Dolar devamlı değer kazanıyor. Merkez Bankası (TCMB) arada sırada dolara müdahale ediyor.
İyi de, bu tabloda Merkez Bankası’nın döviz rezervi ne durumda?
Döviz rezervi bizler için önemli değil ama dışarıdan Türk ekonomisini değerlendirenler döviz rezervine bakıyorlar. Döviz rezervinin ülkenin yükümlülüklerine göre yeterlilik ölçüsü var. Acaba bizim döviz rezervlerimizin yeterlilik ölçüsü nedir?
Şahin Zuluğ ile Melek Sibel Yapıcı bu konuda güzel bir çalışma yaptılar. Bu çalışmaya dayalı olarak neyin ne olduğunu anlatacağım.

Ne kadar rezerv var?
- Döviz rezervleri net ve brüt olarak 2 farklı pencereden değerlendiriliyor. Net rezervler bankanın kendi malı olan dövizler ve altınlardan oluşuyor.
Bankanın gereğinde kullanabileceği, kendine ait veya değişik şekillerde kasasına girmiş olan toplam dövizler ise brüt rezerv olarak adlandırılıyor.

Yazının Devamı

İlk bedesten AVM oluyor

26 Nisan 2015

Bir vakıf olarak 1520 yılında inşa edilen Sandal Bedesteni Osmanlı’nın en büyük bedestenidir. İlk bedesteni olarak kabul edilir.II. Mehmed’in (Fatih) camiye çevirdiği Ayasofya’ya gelir sağlaması için vakıf olarak yan yana inşa ettirdiği iki bedestenin etrafına yeni yapılar eklendi. Böylece bugünkü Kapalıçarşı oluştu.
İlk bedesten olan İç Bedesten’in Bizans’tan kalma olduğunu söyleyen tarihçiler, Sandal Bedesteni’ne daha fazla önem verirler.
Geçtiğimiz günlerde Vakıflar İdaresi, Sandal Bedesteni’ni, bütünüyle, 20 yıllığına bir gruba kiraya verdi. Kiralayan grup, bedesteni onaracak. İçine dükkânlar yapacak. Dükkânları en fazla kira ödeyecek markalara (büyük olasılıkla yabancı markalara) kiralayacak. Sandal Bedesteni de bir AVM olacak.
Bu hafta sonu sayın okuyucularıma Sandal Bedesteni’nin önemini hatırlatmak istiyorum.

20 kubbesi var
Nuruosmaniye, Mercan ve Beyazıt arasında yer alan Kapalıçarşı 64 cadde ve sokağı, iki bedesteni, 16 hanı, 22 kapısı ve yaklaşık 3600 dükkânıyla dünyanın en eski ve en büyük alışveriş merkezi. 45 bin metrekare kapalı alana sahip.

Yazının Devamı

‘CHP’ yolu açtı...

24 Nisan 2015

CHP önemli bir girişime imza attı. Vaatlerini ya kendi gerçekleştirir ya da başkaları bunları şöyle veya böyle uygulamaya mecbur kalır. Belki vaatler biraz abartılı, belki kaynak konusunda belirsizlik var ama... Sosyal politikalarda uykuya dalanları uyandırmak için biraz “sarsmaya ihtiyaç var”. Sarsmanın yararı da ortada. Vaatler tartışılmıyor, nasıl kaynak bulunacağı tartışılıyor.
Baştan yazayım:
- CHP’nin seçim vaatleri akılcıdır. Bu vaatler halkın ihtiyacını cevaplayacak vaatlerdir.
- CHP bu vaatleri ortaya atarak “halkı bekleyiş içine, sokmuştur”. CHP vaatleri gerçekleştirecek oyu alamasa bile, AKP bu vaatlerin altında ezilmemek için, vaatlerin çoğunu gerçekleştirme arayışa girme mecburiyetinde kalacaktır. Bu da CHP’nin sayesinde olacaktır.
- CHP’nin vaatleri, ekonomiye kısa sürede önemli ölçüde para akıtmaya yol açacak vaatlerdir. Halkın artacak satın alma gücü, ekonomide talep de büyük canlılığa, buna bağlı olarak da belli ölçüde üretim artışına yol açar. İç talepteki artış ölçüsünde ekonomide canlılık ortaya çıkar. Açık anlatımla, harcama artışı çarkı döndürerek, belli ölçüde kaynak yaratma imkânı verir.
- Halkın ihtiyacını ve özlemlerini karşılamak için sosyal

Yazının Devamı