Çocuk yetiştirmeye çalışan annelerin katıldığı bir araştırmanın sonuçlarına göre annelerin yüzde 69’u “Çocuğumu bugünden daha zor bir gelecek bekliyor” endişesi içinde. Katılımcıların yüzde 70‘i çocuklarını geleceğe hazırlamak için kendilerini ve imkânlarını yeterli görmediklerini, yüzde 60’ı çocukları için gelecekte hangi vasıfların iyi olacağını kestiremediklerini ve belirsizlikle karşı karşıya olduklarını söylüyor.
Bu araştırmayı destekleyen OMO firması, sosyal sorumluluk projesi kapsamında uzmanlarla bir çalışma grubu oluşturmuş.
Uzmanlar, “Öngöremediğim bir geleceğe çocuğumu nasıl hazırlamalıyım?” endişesini duyan annelere yardımcı olmaya çalışıyor.
Çocuk eğitimi önemli
Çalışma grubu üyelerinden, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Prof. Dr. Yankı Yazgan, çocukların “yaparak - deneyimleyerek öğrenmelerinin” önemini anlatıyor. “Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak istiyorsak, onlara değişime adapte olabilme, uyumlanma ve koşullar karşısında esnek olabilme yetkinliklerini kazandırmalıyız. Yaparak - deneyimleyerek öğrenme çocukların değişim içinde yollarını bulabilmeleri için ihtiyaç duydukları temel yetkinliklerin edinilmesine ve gelişmesine yardımcı olur” diyor.
“Geleceği öngöremezken çocuğumu bu geleceğe nasıl hazırlayacağım?” endişesi duyanlara ”çocuklarınızın etraflarındaki dünyayı kendilerinin keşfetmelerine, öğrenmelerine ve anlamalarına imkân sağlamaları“ öneriliyor.
Fütürist Ufuk Tarhan “Teknolojik imkânlar, araçlar ve sistemler değişse de insanlar buna adapte olur. Anne babalarımız daktilo kullandı, biz bilgisayara geçtik ve çocuklarımız tabletlere doğdu. Burada önemli olan kullandığımız araç ya da teknoloji değil onu ne için kullandığımız.
Çocuklarımıza, kazanacakları bilgi ve becerilerini daha iyi bir dünya yaratmak ve insanlık için kullanmayı öğretmeliyiz. Yani onlara öncelikle öğretmemiz gereken şey insani değerlerdir” diyor.
Dünyayı keşfetmeleri şart
Yaparak - deneyimleyerek öğrenmek, çocukların etraflarındaki dünyayı birinci elden keşfetmeleri, öğrenmeleri ve anlamalarına imkân sağlayan bir öğrenme biçimi olarak tanımlanıyor. Buna “deneyimsel öğrenme”, “deneyim yoluyla öğrenme” veya “yaparak öğrenme” de deniliyor.
Bu öğrenme modelinde çocuk pasif değil, aksine aktif oluyor.
Yaparak - deneyimleyerek öğrenme çocukların hızlı değişen dünyada yollarını bulabilmeleri için ihtiyaç duydukları temel yetkinliklerin edinilmesine ve gelişmesine yardımcı oluyor.
Çocukların “Yaparak - Deneyimleyerek Öğrenme” yöntemiyle geliştirebileceği yetkinlikler:
(1) Kendini tanıma ve farkındalık, (2) Empati, başkalarının bakış açılarını ve duygularını anlama, (3) İletişim becerisi, (4) Motivasyon, hedef belirleme, geleceği planlama, (5) Sorun çözme becerisi, (6) Öfke, stres ve zaman yönetimi, (7) Sebat etme, (8) Uzlaşmacılık olarak sıralanıyor.
Bunlar çocukların gelecekle başa çıkmak için ihtiyaç duydukları yetkinlikler olarak adlandırılıyor. Eğer çocukların “alet çantası” bu yetkinlikler yönünden zenginse, hayatta karşılaşacakları farklı problemler karşısında kişilerin hazırlıklı olacaklarına inanılıyor. Bu “alet çantasını” zenginleştirmenin en sağlam yolunun da yaparak - deneyimleyerek öğrenmeden geçtiği belirtiliyor.