KALBİNİZE İYİ BAKMANIN YOLLARI

12 Şubat 2014

Bu Sevgililer Günü’nde kendinize en büyük armağanı verin ve aşkın merkezi kalbinize çok iyi bakın. Unutmayın; sağlıklı kalbe giden yol, sağlıklı besinlerden geçiyor

İki gün sonra Sevgililer Günü... Alışveriş merkezleri, sokaklar, televizyonlar, gazeteler hep aşkınıza, sevdiklerinize sahip çıkmak, ona değer vermekten bahsediyor. Sevmek, sevilmek çok güzel şey. Ama önce kendini severek bakmak gerekiyor hayata, siz kendinize değer vermezseniz kimse de size değer vermez.
Kalbinizden sevginin akmasına ve hayata bağlanmaya izin vermek gerekiyor. Kilolu bireylerde sıkça gördüğüm ortak durum, bireyin kendine öncelik vermemesi oluyor. Hadi o zaman bu Sevgililer Günü’nde siz de en büyük aşkınıza yani kendinize en büyük armağanı verin. Kendinizi çok sevin ve aşkın merkezi kalbinize çok iyi bakın.
Unutmayın; sağlıklı kalbe giden yol, sağlıklı besinlerden geçiyor. Amerikalı bilimadamları, kalbe iyi gelen yiyecekleri açıkladı. Buna göre;

- Tam tahılların içerdiği lifler, kalp krizi riskini düşürüyor. Günlük beslenmenizde lifli besinleri ihmal etmeyin.
- Amerikan Kalp Derneği; fındık, ceviz, badem gibi sert kabuklu yemişlerin kalp krizi ve felç riskini azalttığını

Yazının Devamı

BUNLARI YiYiN GÜZELLEŞiN

9 Şubat 2014

Doğru yiyecekler, cildinizin sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Vitamin ve mineraller deriyi rahatlatır, daha parlak, pürüzsüz bir görünüm sağlar. İşte cildimizi koruyan gıdalar

Soğuk ve kuru hava, yaşadığımız çevrenin yeterince iyi havalandırılmaması kışın cilt sağlımızı olumsuz yönde etkiliyor.
Bir de buna kötü ve yetersiz beslenme eklenince cilt, parlaklığını yitiriyor.
Lif açısından zengin sebze ve meyveler tüketmek, cilt sağlığı açısından önemli.
Ispanak: Doğal bir anti-oksidan olan lutein en fazla ıspanakta bulunur. Lutein, cildin canlı görünmesinde önemli rol oynar. Çiğ olarak salatasını yapmanızı tavsiye ederim, bol limonlu olmasında fayda var.
Brokoli: Son dönemde çok gündemde olan yaşlanma karşıtı sebzelerin başında gelir. Zengin anti-oksidan içeriğine sahiptir. Buharda çok kısa pişirip, üzerine hardal ve yoğurtla sos yapılabilir.
Sarımsak: Selenyum içeriği bakımından zengindir. Birçok araştırmacı, selenyumun deri kanserini önlemede anahtar rol oynadığına inanır. Güneşin zararlı etkilerine karşı cildi korur.

Yazının Devamı

BESLENME VE ASTIM ARASINDAKİ İLİŞKİ

5 Şubat 2014

Astım gelişiminin genetik ve çevresel olmak üzere farklı nedenleri olabilir. Hava kirliliği, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, enfeksiyonlar, coğrafik yerleşim, mevsim ve yükseklik, çevresel faktörler arasında sayılabilir.
Son yıllarda astımın görülme sıklığındaki artış, çevresel faktörlerin hastalık üzerindeki etkisinin yoğun olduğunu düşündürüyor.
ANNE SÜTÜ KORUYOR
Sekiz haftadan daha az anne sütü alan bebeklerde astım riskinin arttığı bilinir. Özellikle ilk dört ay anne sütüyle beslenmenin, altı yaşına kadar astıma karşı belirgin koruyucu etkisi bulunur. Diğer birçok yararlı ve koruyucu faktör de göz önünde bulundurulduğunda anne sütü ilk altı ay tek başına verilmeli. Anne sütünde bulunan pek çok savunma sistemi hücreleri, büyüme faktörleri, vitaminler, proteinler ve yağlar yaşamın ilk gününden itibaren bebeği korur.

OMEGA-3 YAĞ ASİDİ TÜKETİN
Oda ısısındaki katı yağlara genel olarak doymuş, sıvı yağlara ise doymamış yağ diyebiliriz. Omega-3 ve omega-6 yağ asitleri, çoklu doymamış yağ asitleri. Diyetle alınan omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin astımın gelişiminde etkileri var.
Omega-6, hazır gıda tüketen ve dışarıda yemek yiyenlerin en fazla aldığı

Yazının Devamı

KABIZLIK, HERKESiN ORTAK DERDi

2 Şubat 2014

Toplumda her üç bireyden biri, kabızlık sorunu yaşıyor. Kabızlığın beslenmeyle doğrudan
ilgisi var. Yemek düzeninizde yapacağınız değişikliklerle hayatınızı kolaylaştırmak mümkün

Dışkılama sayısı sağlıklı kişilerde farklılık gösteriyor ama haftada üç kereden az tuvalete gitmek, aşırı ıkınma, karında şişkinlik ve ağrı, kalın ve sert veya keçi pisliği gibi ufak ufak parçalar halinde tuvalete çıkma, yeterli boşalamama ve tıkanıklık hissi, kabızlığın şikayetleri arasında.
Kabızlığın 2 nedeni var:
1. Yanlış beslenme
2. Hareketsizlik
Sorunun çözümü, nedeninde yatıyor. Doğru beslenme ve düzenli egzersizle bu sorunu büyük ölçüde çözebilirsiniz. Ancak kronik kabızlık yaşayanlar da var. Böyle durumlarda mutlaka bir uzmana başvurmalısınız.

Yazının Devamı

DiYABETLiLER DE TATLI YiYEBiLiR

29 Ocak 2014

Diyabet, günümüzün en önemli ve yaygın hastalıklarından biri. Araştırmalar da durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
2008-2012 yılları arasında diyabetli hasta sayısı, her yıl ortalama yüzde 17 oranında arttı ve 2 milyon 500 binden, 5 milyon 200 bine ulaştı.
Bu sürede diyabetin görülme sıklığı yüzde 3.5’ten 6.9’a çıktı.
Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun verilerine göre; dünya genelinde 382 milyon kişi diyabet hastası ve bunların yarısı durumunun farkında değil. Diyabet, 20 yıl içerisinde yarım milyardan fazla insanı etkileyecek.
Modern çağın alışkanlıkları arasında yer alan sağlıksız beslenme, obezite ve hareketsizliğin tetiklediği bu hastalık, her yaştaki insan için ciddi sorun olmaya başladı. Tip-2 diyabetin Türkiye’de görülme yaşı 13’e kadar düştü.

Dengeyi sağlayın
Diyabetli bireylerin, yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi, öğrendiklerini günlük yaşamda uygulaması sağlıklı bir yaşamın esasını oluşturuyor. Aslında diyabetli bireylere verilen tavsiyelere herkesin uyması gerekiyor.

Yazının Devamı

YENi KARARLARIN NE KADARINI UYGULADINIZ?

26 Ocak 2014

İnsanların yeni yıla girerken kendileriyle ilgili en çok ne istedikleri araştırılmış. Çıkan sonuçlar bana tanıdık geldi. Ya size?

Bakın insanların yeni yıl kararları arasında neler var..
* Sağlıklı beslenmek ve düzenli spor yapmak,
* Sigarayı bırakmak,
* Daha az çalışmak, sevdiklerine ve kendine daha çok zaman ayırmak,
* Hobi edinmek,
* Birikim yapmak,

Yazının Devamı

BUNAMA VE ALZHEIMER’A KARŞI ÖZEL BESLENME

22 Ocak 2014

Genç olmak çok güzel... Enerji ve hayat dolu olmak, sinemaya gitmek, dans etmek ve oradan oraya koşturmak... Bütün bunları yaparken, etrafımızda aksi bir örnek yoksa hayatımız hep böyle geçecek, hiç yaşlanmayacağız diye düşünüyoruz. Maalesef bugünü yaşarken ileriyi düşünmeden sağlıklı yaş almayı önemsemeyen pek çok vakayla karşılaştığımı söylemeliyim.
DSÖ’nün tahminlerine göre; 2025’te 60 yaş ve üzeri dünya nüfusunun sayısı 1.2 milyar, 2050’ye kadarsa 2 milyar olacak. Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 7’sini ileri yaştaki bireyler oluşturuyor.
Şu an dünyada 44 milyon kişi bunama hastalığıyla savaşıyor. 2050 yılında bu rakamın 135 milyon olacağı ön görülüyor. Uluslararası derneklerin açıklamaları, demans (bunama) ve alzheimer’ın hızla ilerlediğini gösteriyor.

Araştırmalar ne diyor?

- E vitaminin alzheimer’dan korunmak için yararlı olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlandı.

Yazının Devamı

KAFA KARIŞTIRAN KiLO VERME YÖNTEMLERi

19 Ocak 2014

Hızlı kilo kaybı, kendinize olan güveninizin artmasını sağlayabilir ve moralinizi düzeltebilir ancak bunun uzun vadede çözüm getirmeyeceğini unutmayın

Moda diyetler, hızlı kilo verme trendleri, teknoloji sayesinde bilgiye çabuk ulaşma ancak bilginin doğru olmaması ve mucizevi vaatler; kilo vermenin karmaşık hatta zor bir süreç olduğunu düşünmenize yol açabilir. Eskiden her şey daha basitti. Herhangi bir konuda uzmanlara danışılır ve öyle hareket edilirdi.
Ancak internet sayesinde artık birçok bilgiye sahibiz. Bazı bilgiler, bilimsel bazılarıysa halk dilinde oluyor. En çok karışıklık yaşanan konuysa kilo kaybı.

Hızlı kilo kaybı gerçeği
Hızlı kilo verildiğinde, bunun nedeninin su kaybından kaynaklandığını mutlaka duymuşsunuzdur. Bu bilgi doğrudur çünkü ‘biyolektrik impedans’ ile çalışan tartı cihazları yalnızca vücudunuzda bulunan yağ ve kasların ağırlığını ölçmez, aynı zamanda kemiklerinizi, organlarınızı, vücut sıvılarınızı, henüz dışkılanmamış ve sindirim sisteminizde bulunan atıkları, karbonhidrat depoları adı verilen glikojenlerin de ağırlığını tartar.

Yazının Devamı