Genç olmak çok güzel... Enerji ve hayat dolu olmak, sinemaya gitmek, dans etmek ve oradan oraya koşturmak... Bütün bunları yaparken, etrafımızda aksi bir örnek yoksa hayatımız hep böyle geçecek, hiç yaşlanmayacağız diye düşünüyoruz. Maalesef bugünü yaşarken ileriyi düşünmeden sağlıklı yaş almayı önemsemeyen pek çok vakayla karşılaştığımı söylemeliyim.
DSÖ’nün tahminlerine göre; 2025’te 60 yaş ve üzeri dünya nüfusunun sayısı 1.2 milyar, 2050’ye kadarsa 2 milyar olacak. Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 7’sini ileri yaştaki bireyler oluşturuyor.
Şu an dünyada 44 milyon kişi bunama hastalığıyla savaşıyor. 2050 yılında bu rakamın 135 milyon olacağı ön görülüyor. Uluslararası derneklerin açıklamaları, demans (bunama) ve alzheimer’ın hızla ilerlediğini gösteriyor.
Araştırmalar ne diyor?
- E vitaminin alzheimer’dan korunmak için yararlı olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlandı.
Amerikan Alzheimer Derneği’nin 613 hasta üzerinde yaptığı araştırma, E vitamini alan kişilerde hastalığın ilerlemesinin yüzde 19 yavaşladığını gösteriyor. Günlük beslenmenizde E vitaminini ihmal etmeyin. E vitamini bakımından zengin besinler arasında; buğday tohumu, soya fasulyesi, bitkisel yağlar, fındık, Brüksel lahanası, yeşil yapraklılar, ıspanak, zenginleştirilmiş un, kepek, tahıl ve yumurta yer alır.
- Archives of Neurology’de (Nöroloji Arşivi) yayımlanan bir araştırmada 65 yaş ve üzeri 2 bin 148 kişinin beslenme bilgilerine dayanan sonuçlar; belli başlı özel yiyeceklerin bir arada tüketildiği bir beslenmenin, hastalığı önleyebileceğini söylüyor.
Bu besinler; folik asit, E vitamini ve omega-3 yağ asitleri.
- Düşük proteinli beslenme çeşidi öneriliyor. Fareler üzerinde yapılan bir çalışma, düşük proteinli beslenme biçiminin alzheimer’ı yavaşlatabileceğini bildiriyor.
Ancak protein sınırlandığında kaliteli kaynak olmasına da dikkat edilmeli.
Beslenmede bunlara dikkat
Çekirdek yemeği seviyoruz. Ayçekirdeği dahil olmak üzere çekirdek, E vitamini açısından zengin bir kaynak. Ancak paket paket tüketmeyi önermiyoruz. 20 gr. kurutulmuş ayçekirdeği, gün içinde alınması önerilen miktarın yüzde 30’unu içeriyor, küçük bir avuç yeterli yani.
Lif açısından zengin tahıllı besinler, meyveler, sebzeler, fındık, zeytinyağı ve şarap, Akdeniz diyetinin önemli parçaları. Akdeniz tipi beslenme, alzheimer’daki bilişsel zedelenmelerin önüne geçmede etkili.
DEMANSLI HASTAYLA YAŞAM
Demanslı hastalarda yeme sorunlarıyla oldukça sık karşılaşılıyor. Demans ilerledikçe yemek yemek bazı kişiler için büyük sorun haline dönüşüyor. Hasta, kimi zaman kendisine verilen yemeği yemeyi reddediyor, kimi zaman da yemeği ağzında tutup yutmuyor.
1-Yemek yedirirken sakin davranın. Demanslı bir hasta için yemek esnasında göstereceğiniz sakin ve telaşsız davranışlar, radyo ve televizyon gibi rahatsız edici dış seslerin olmaması, rahatlık büyük önem taşıyor. Hasta sinirliyse veya sinirlenip tepki verirse zorla yedirmeye çalışmayın, sakinleşmesini bekleyin.
2-Hastalık ilerledikçe hastanızın yeme alışkanlıklarında değişiklikler olacak. (Yemek tercihleri veya yemek saatleri gibi) Hastayı ya da sizi fazlasıyla rahatsız edecek boyutta olmadıkları sürece bu tür değişikliklere izin verin.
3-Hastanın yeme sürecine dahil olmasına izin verin. Örneğin, kaşığı veya çatalı eline vererek ağzına götürmesine yardımcı olun.
Hareket etmeyi unutmayın
Araştırmalar; Alzheimer’dan korunmada da düzenli egzersizin önemli olduğunu ve stresi azalttığını gösteriyor. Aerobik, kas kuvvetlendirme, esneklik ve denge egzersizlerinden oluşan bir program, daha sağlıklı olmanızı sağlıyor. Haftada 5 gün, günde 30 dakikalık fiziksel aktiviteyi ihmal etmeyin. Bulmaca çözmek gibi zihinsel egzersizlere de önem verin.