Yıllar önce eğitim için gittiğim Amerika’da hocalarımdan biri olan Marrie bana ‘sweet pea’ yani ‘tatlı bezelye’ adını takmıştı. Üzerinde pek durmamakla beraber, bana neden böyle bir lakap taktığını anlayamamıştım. Tatlı da olsa, bezelyeye benzemek pek hoşuma gitmemişti. Sonra Türkiye’ye döndüm ve bu konuyu unuttum.
Geçenlerde çok sevdiğim taze bezelyenin manavlarda yer aldığını görünce, bu küçük ama çok değerli besin hazinesinin belki de herkesin tam olarak bilmediği faydalarını sizlerle yeniden paylaşmaya karar verdim. Biraz araştırdığımda ‘sweet pea’ ile ilgili bir yazı dikkatimi çekti. Yazıda ‘bir tatlı bezelye, tatlı ve hoş genç kadındır. Birçok tatlı bezelyenin kahverengi gözleri, tatlı bir gülüşü ve yumuşak, huzur veren ses tonu vardır’ diyordu. Bu tarife uyup uymadığımı bilmiyorum ama, bunları okumak ve lakabın bezelyeye benzediğim için takılmadığını öğrenmek hoşuma gitti.
Ufak yeşil toplar halinde yetişen, kendine has tadı olan ve ilkbahar mevsiminde taze, diğer mevsimlerde de donmuş olarak tüketilen bezelyenin sağlığa birçok faydası var. Ortalama 100 gram bezelye 81 kcal enerji içerir. A, C, E, K vitaminlerini bulunduran bezelye demir, bakır ve magnezyum gibi mineraller
Bu yıl da Ramazan ayı yaz mevsimine denk geldi. Sıcak havalarda oruç tutanlar için sıvı desteği çok büyük önem taşıyor. Dehidratasyon veya su kaybı sonucunda vücut ağırlığının yüzde 10’dan daha fazla su kaybetmesi şiddetli halsizlik ve sıcak çarpmasına neden olur, yüzde 20’lik kayıpta ise yaşam tehlikeye girebilir.
Diğer besin öğelerinden farklı olarak vücut, suyu depolayamaz ve ihtiyacın artığı durumlarda ekstra bir kaynak sağlayamaz. Bu nedenle sıvı kaybını engellemek, vücudun normal çalışmasını sağlayabilmek için kaybedilen suların yerine konulması gerekir.
Yaz aylarına denk gelen oruçlarda 16 - 17 saatlik susuzluk düşünüldüğünde, iftar ve sahur arası sınırlı sürede terle birlikte olan kayıplarımızı hızla yerine koymak hayati önem taşıyor.
Günde en az iki litre, yazın daha da fazla su içmeniz gerektiğini defalarca okuduğunuzu, duyduğunuzu tahmin edebiliyorum. Bazı kişilerin bu miktarda suyu kolayca tüketebildiğini ama, birçoğunun da ya su içmeyi sevmemesi ya da bu konuda istikrarlı olmaması nedeniyle çok az su tükettiğini de biliyorum.
Son yıllarda Ramazan’ın hep yaz ayına gelmesi yeni bir kavram yarattı: ‘Yaz Ramazan’ı’. İşte bu dönemde sıvı desteği ve farklı kaynakların kullanımı
Siz de yaklaşan tatil planları nedeniyle hızlı kilo vermek mi istiyorsunuz? Ne kadar gayret etseniz de istediğiniz kadar hızlı olamadığınızı mı düşünüyorsunuz? “Diyet yapmaya nereden, nasıl başlayacağım?” “Bu kiloları nasıl verip geri almayacağım?” Bu gibi soruları kendinize sormaya başladığınız zaman, kilo vermek için çareler aramaya başlarsınız.
Ancak bazı kişilerin çareyi bilgide aramamaları; sadece kulaktan dolma ve eksik bilgilere dayanarak kendilerinin diyetisyeni olduklarını görmek çok üzücü… Bazı kişiler yediklerinin kalorilerini hesaplayarak, bazı öğünleri atlayarak ve her zamankinden fazla yürüyerek tartının onları mutlu etmesini bekliyor. Ama tık yok… Neyi eksik yapıyorlar? Nedir eksik olan? Eğer siz de bu soruları kendinize soruyorsanız, cevabını vereyim. Eksik olan çok önemli dört şey var:
1. Sadece ilgili değil, bilgili de olmak:
Kilo vermek gerçekten zor mu? Aslında hayır. Ama sadece bilgili yaptığınız zaman kolay. Peki o halde “Diyet yapmak zor” ya da “Diyetler yararlı olmuyor, kilo veremiyorum” ifadeleri nereden geliyor? İnanın, bilgi eksikliğinden.
Okuduğum bir kitapta yazar şöyle diyordu: “Başarılı olmak isteyen bazı insanların başarının şans, alın yazısı veya
Özellikle yaz aylarına denk gelen oruçlarda susuzluk daha da hissedilir olabiliyor. İftardan sonra serinlemek için de tatlı alternatifleri biraz değişebiliyor. Ramazan’da tatlı isteğiniz artıyorsa aslında nedeni çok basit; bütün gün mideniz boş olduğu için kan şekeriniz düşüyor ve vücut hızlıca ağır ve şekerli yiyecekleri tüketme eğilimine giriyor. Yaz aylarına denk gelen oruçlarda yaklaşık 17 saat süren açlık da bu durumu körükleyebiliyor.
Ara öğün olabilir
Yaz Ramazan’ında iftar ve sahur arasındaki süre daha kısa olsa da, yapılan ara
öğünler metabolizmayı hızlandırabilir. İftarda vücuda yüklenmek yerine sonrası bir - iki ara öğün yapılabilir.
Normal beslenme düzeninde bile dikkat etmemiz gereken şeker tüketimine, Ramazan’da daha da hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Ağır şekerli tatlılar yerine sütlü veya meyveli dondurma gibi seçeneklere yönelebilirsiniz. Tatlı seçiminizi iftardan bir - iki saat sonra yapmak tüketimi azaltabilir. Kilo vermek veya kilosunu korumak isteyenler tatlı tüketimini haftada bir - ikiyle sınırlandırabilir.
Neden dondurma?
Süt ve süt ürünleri grubunda yer alan dondurma, içerdiği protein, karbonhidrat, yağ, A, D, E grubu vitaminleri ve kalsiyum, fosfor,
Oruç tutarken sağlığınızdan olmamak için dikkat etmeniz gereken en önemli öğün, sahur. Oruca hazırlık yapmak, vücudunuzun gün içinde ihtiyaç duyacağı enerji ve su desteğini sağlamak için sahuru ihmal etmeyin.
Ramazan’da sahura kalkmadan oruç tutamayanlar ve güzel sofralar hazırlayanlar olduğu gibi, uykusundan vazgeçemeyip iftarla ya da sadece sahurda su içerek oruç tutanlar da var.
Peki, uykudan az da olsa fedakârlık edip, sahura kalkarak oruç tutmak neden bu kadar önemli? Bu süreçte her gün aynı enerjiyle günü bitirmek, işleri keyifle yerine getirmek ve sağlığınızdan ödün vermemek için sahura kalkmalısınız.
Metabolizmayı hızlandırmak mümkün
Ramazan’ın ilk haftalarında azalan besin alımı sebebiyle kilo verilir, son haftalarsa yavaşlayan metabolizma yüzünden kilo alınır. Metabolizmayı hızlandırmak aslında bizim elimizde. İftar ve sahur, Ramazan’ı sağlıklı geçirmek için vazgeçilmez öğünlerden. İftar ve sahur arasına ekleyeceğiniz küçük ara öğünlerle metabolizmanın tekrar çalışmasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca iftardan 1 - 1.5 saat sonra yapacağınız küçük yürüyüşlerle bunu destekleyebilirsiniz.
Sahur seçimleri nasıl olmalı?
- Yeniden uykuya geçişe uygun olmalı
Ramazan ayının ilk haftasını geride bıraktık bile. Özellikle yaz aylarına denk gelen oruçlarda en az açlık kadar susuzluk da vücudu zorluyor. Sıcak havalarda terle birlikte kaybedilen sıvı arttıkça, vücudun su ihtiyacı da artıyor. Oruç tutulmayan, iftar ve sahur arasındaki yaklaşık 6 - 7 saatlik sürede günlük sıvı ihtiyacını karşılamak hayati önem taşıyor. Su ve maden suyu, bu noktada tartışmasız en iyi seçimdir diyebiliriz.
Su, insan vücudunda ve yeryüzünde en çok bulunan maddedir, oksijen kadar gereklidir. Yetişkin bir bireyin vücut ağırlığının ortalama yüzde 55 - 75’i (38 - 46 litre) sudur. Bu yüzdeler kişiye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir.
Tüm vücut dokuları belli miktarlarda su içerir ve vücut suyunun azalması tehlike yaratır. Bu sebeple vücudunuzu kesinlikle susuz bırakmayın. Susama hissi geliştiğinde yüzde 1’lik su kaybı olmuş ve bu durum beyne iletilmiştir. İftarla sahur arasında su içmek için susamayı beklemeyin.
Baş ağrısı nedeni olabilir
Siz terlemediğinizi düşünseniz de hava sıcaklığı ve nem sayesinde deri, solunum, idrar ve dışkı yoluyla normalden fazla su kaybı meydana gelir. Bununla beraber elektrolit kaybı da
On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Bu ayda genel olarak toplam öğün sayısı sınırlanır ancak buna karşın öğünlerdeki yiyecek çeşidi daha fazla olabilir. Ramazan’da ideal beslenme, öğün sıklığının normal hayata yakın şekilde uygulanmasıyla sağlanabilir. Oruç tutan kişiler yaklaşık 16 - 17 saat açlıkla karşı karşıya kalıyorlar. Bu sürede kan şekeri düşebilir, konsantrasyon azalabilir. Eğer kişiler sahura da kalkmıyorsa kan şekerinin düşüşü erken saatlerde başlar ve daha düşük değerlere ulaşır. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi kan şekerini dengelemek için uygulanmalıdır. Öğünler; sahur, hafif iftar, akşam yemeği ve ara öğün şeklinde düzenlenebilir.
Sahura kalkıldığında midede uzun süre kalacak ve kan şekerinde ani değişiklik yaratmayacak besinler seçilmeli. Kıymalı sebze yemekleri veya tahıl çorbaları, kepekli ekmek, az tuzlu peynir, meyve ve bol su tüketimi unutulmamalı. Sahurda çok tuzlu ve baharatlı yiyecekler yenilmemeli. Çalışma temposu yoğun olanlar fiziksel güç harcayarak terleyen kişiler mutlaka iftarla sahur arasında yeterli su tüketmeliler.
Sahur seçimleri nasıl olmalı?
- Yeniden uykuya geçişe uygun olmalı.
- Gün boyu tok kalmanıza yardım etmeli.
- Tuz oranı yüksek olmamalı.
-
Geçtiğimiz hafta pazar günü, Gaziantep’te Bulgur Festivali’ndeydik. Antep’in sıcak halkı ve konukseverliğiyle renkli görüntülere sahne olan festival, bol eğlenceli, kahkahalı ve bilgi dolu geçti.
Gastronomi şehri
UNESCO,Gaziantep’i 2015’te Gastronomi dalında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na aldı. Bugüne kadar UNESCO’nun Gastronomi listesine sadece sekiz şehir girebilmişti, Gaziantep bu alanda dokuzuncu şehir olma özelliğini taşıyor.
2004 yılından itibaren 116 farklı şehrin katılımıyla kurulan Yaratıcı Şehirler Ağı
(Creative Cities Network), el sanatları ile halk sanatı, dizayn, sinema, gastronomi, edebiyat, müzik ve görsel sanatlar alanında da faaliyet gösteriyor.
Bulgur Festivali’ni gerçekleştirdiğimiz Gaziantep’te ise bulgurun birçok farklı kullanım alanını gördüm. Genelde köftelerde ve pilavlarda kullandığımız ve hazine değerinde olan bulgurdan, krakerden tutun da bulgur helvasına kadar 300 farklı çeşit yemek yapılmıştı… Dünyada bulgur tarzı farklı besinlerin kullanım alanının artmasıyla, daha doğrusu popülerleşmesiyle bulgurun kıymetinin daha farkına varmamız gerektiğini düşünüyorum.
Sarı cevher
Gaziantep’te bu yıl ilk kez düzenlenen Bulgur Festivali’nde amaç bulgurun tanıtılmasıydı. O yü