Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Bu ayda genel olarak toplam öğün sayısı sınırlanır ancak buna karşın öğünlerdeki yiyecek çeşidi daha fazla olabilir. Ramazan’da ideal beslenme, öğün sıklığının normal hayata yakın şekilde uygulanmasıyla sağlanabilir. Oruç tutan kişiler yaklaşık 16 - 17 saat açlıkla karşı karşıya kalıyorlar. Bu sürede kan şekeri düşebilir, konsantrasyon azalabilir. Eğer kişiler sahura da kalkmıyorsa kan şekerinin düşüşü erken saatlerde başlar ve daha düşük değerlere ulaşır. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi kan şekerini dengelemek için uygulanmalıdır. Öğünler; sahur, hafif iftar, akşam yemeği ve ara öğün şeklinde düzenlenebilir.

Haberin Devamı

Sahura kalkıldığında midede uzun süre kalacak ve kan şekerinde ani değişiklik yaratmayacak besinler seçilmeli. Kıymalı sebze yemekleri veya tahıl çorbaları, kepekli ekmek, az tuzlu peynir, meyve ve bol su tüketimi unutulmamalı. Sahurda çok tuzlu ve baharatlı yiyecekler yenilmemeli. Çalışma temposu yoğun olanlar fiziksel güç harcayarak terleyen kişiler mutlaka iftarla sahur arasında yeterli su tüketmeliler.

Sahur seçimleri nasıl olmalı?

- Yeniden uykuya geçişe uygun olmalı.

- Gün boyu tok kalmanıza yardım etmeli.

- Tuz oranı yüksek olmamalı.

- Yeterli sıvıyı içermeli.

- Bağırsak hareketleriniz için yeterli lifi sağlamalı.

- Protein, karbonhidrat ve yağ içeren besinlerden oluşmalı.

- Vitamin ve mineral alımını desteklemeli.

- Kolay hazırlanabilir ve pratik yenebilir olmalı.

İftar da sahur kadar önemli

İftar bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmelidir. İftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısıyla hafif başlanması daha uygundur. Başlangıç için çok sıcak olmayan ılık çorba en uygun yiyecektir. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına doğal lif ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler.

Yemek sonrası yenilecek tatlıların hamurlu ve kızartma işlemine uğramış bir tatlı olmamasına dikkat edilmeli, sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
Ramazan’ın simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatlı
olarak kabul edilebilir, haftada bir - iki kez sütlü tatlı yenilebilir. Ancak hemen yemek üzerine değil, iftardan bir - iki saat sonra yenilmesi daha iyi olur.

Haberin Devamı

DOĞAL YAĞLARDAN FAYDALANIN

Yağların ayrıştırılmasında kullanılan, süperkritik akışkan ekstraksiyonu (SC) metodu son 20 yılda artan bir ilgi ile diğer bilinen ayrıştırma metotlarına karşı ilginç alternatif olmuştur. Bu yöntem, diğer metotlarla başarılamayan üstünlükleri sağlayan yeni bir metottur.

Çörek otu yağı ile kan şekerinizi dengeleyin: Hormonal dengesizlikler sebebiyle oluşabilecek açlık ya da tatlı krizlerini engellemede, ister tek başına ister doktorunuzun önerdiği ilaçlarla kombine ederek yararlanabileceğiniz güzel bir destek. Dikkat edilmesi gereken tek nokta insülin alan hastaların doktor kontrolünde kullanması ve dozlarının ayarlanmasıdır. Ayrıca hastalıklara karşı direncinizi artıracak, toz ya da polen alerjileriniz varsa rahatlamanızı sağlayacak bu önerimi sahurda tüketebilirsiniz.

Buğday ruşeymi yağı enerjisi: Bu yağı yorgunluk, bitkinlik hali için sahurda alabileceğiniz bir önlem olarak düşünün. Gün boyunca enerji seviyenizin maksimum seviyede kalmasına yardımcı olarak özellikle akşam saatlerindeki rehaveti azaltarak daha dengeli bir Ramazan ayı geçirmenize yardımcı olabilir. O kadar etkili ki sürekli uyuyan depresyondaki laboratuar farelerini harekete geçirebilmeyi başarıyor. Sahurda almanız yeterli olacaktır, kapsül olarak da temin edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Hazmı kolaylaştırıcı kişniş yağı: İftarı da unutmamak gerekli, oruç tutalım ya da tutmayalım, hepimiz zengin Ramazan sofralarında dozu kaçırabiliyoruz. Hazımsızlık için doğal bir kurtarıcı olan kişniş yağı yüzyıllardır, Anadolu reçeteleri de dahil olmak üzere Çin’den Meksika’ya kadar çok geniş bir coğrafyada bu amaçla kullanılmış. Ben denedim, fayda gördüğüm için sizinle de paylaşmak istedim. İsterseniz yemeklerinize, yoğurdunuza ekleyerek ya da kapsül olarak tüketebilirsiniz.