Kapitalizm hakkında gizli tutulanlar

17 Aralık 2013

Ha Joon Chang’un “Kapitalizm Hakkında Söylemeyen 23 şey (23 Things They Don’t Tell You About Capitalism) isimli kitabı, uluslararası en çok satan kitaplar arasına girdi. Kitap, “ekonomik serbesti”nin, “ekonomik özgürlük” olmadığını anlatıyor. Eğer, kapitalizmin gerçek anlamda ne olduğunu bilmiyorsanız; siyasetin zaman israfı olduğunu zannediyorsanız; milli gelir artıyor dedikleri halde, neden sizin yaşam düzeyinizin yükselmediğini anlayamıyorsanız; enflasyon düşük çıktığı halde, neden ihtiyaçlarınıza para yetiştiremediğinize anlam veremiyorsanız; zenginlerin sizden daha becerikli, daha iyi eğitilmiş ve daha girişimci olduğunu zannediyorsanız; bu kitabı okumalısınız.

İşçilere hak ettikleri kadar para...
Cambridge Üniversitesi profesörü Chang, şunları savunuyor:
* İnsanlardan rasyonel düşünmelerini bekleyemeyiz.
* İşçilere hak ettikleri kadar para ödendiğine, beni kimse inandıramaz.
* Dünya ekonomik sistemi, az gelişmiş ülkelerin aleyhine çalışacak biçimde oluşturulmuştur.

Yazının Devamı

...Ve Altan Öymen

16 Aralık 2013

Altan Öymen’in en son kitabı “... VE İHTİLAL”, 1955 yılı 6-7 Eylül olaylarından 1960 yılının 27 Mayıs’ına kadarki 5 yılı anlatıyor. Başbakanımız Tayyip Erdoğan yaklaşık 1 yıl önce gençliğe hitap ederken, yakın tarihimizi çok iyi bilmeleri gerektiğini söylemişti. Yakın tarihimizin en önemli siyasi gelişmeleri 1955’le 1961 yılına kadar olan dönemde oldu. Öymen, o tarihlerde genç bir gazeteci-yazardı. Kitap, işte o döneme belgeler, gazete küpürleri ve meclis tutanaklarıyla ışık tutuyor. Öymen’in bu kitabını hem o dönemi yaşayanlar, hem de gençler mutlaka okumalı.

Tarih hep tekerrür etmez
Mayıs - haziran aylarında yaşadığımız “Gezi Olayları” sırasında Tayyip Bey, bu olayların bir ihtilal çağrısı olduğunu söylemişti. Gezi Olayları karşısında alınan kararlar, bir çok yönüyle 1960 öncesi yapılan gösterilerde alınan yanlış kararları akla getiriyordu.
Örneğin, 1960’da olduğu gibi, Gezi Olayları’nın yeterince medyada yer almaması, gereksiz dedikodular çıkmasına ve gerçeklerin abartılmasına neden oldu. Gezi olaylarında polisin aşırı şiddet kullanması da, 1960 yılı başındaki olaylar karşısında alınan şiddet kullanma kararı gibi, yanlış bir karardı.

Menderes de haklıydı

Yazının Devamı

Global ekonomide düzelme yılı: 2014

10 Aralık 2013

2013 yılında, ABD ve AB dışındaki çoğu üst düzey gelişmekte ülke olan ülkelerin ekonomik durumları aşağıdaki gibi idi. Macaristan ve Polonya, AB’ye dahil olmakla birlikte, diğer ülkelerle aynı kaderi paylaşıyordu.
Blooomberg, IMF ve Akbank kaynaklı bu datalara göre, Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika nispeten yüksek enflasyon oranları ile karşılaşmaya devam edecek.
Aşağıdaki tabloda yeralan ülkelerin merkez bankaları (Güney Afrika hariç), benzer tedbirler alarak, ABD Merkez Bankası kararlarının açıklandığı 22 Mayıs 2013 tarihinden sonra faizlerini yükselttiler. Bu ülkeler arasında, en yüksek faiz artışı, Türkiye’de gerçekleşti. Bir düzelme yılı olacağını öngördüğüm 2014 yılında, dışarıdan gelecek sıcak para ve doğrudan yabancı yatırımlarda artış olması halinde, Merkez Bankamız faizlerde yavaş da olsa bir indirime gitme olanağı bulacak. Türk Lirası biraz daha değer kaybederse, cari açık da kontrol edilebilir seviyelere düşebilecek.
Ülkemizin döviz rezervleri yeterli seviyesini koruyor. Yeni yılda da, cari açık sorununun kontrol edilebilir seviyelere inmesi durumunda rezervlerimizin bu seviyesini koruyacağını söyleyebiliriz.
Politika ağır basacak
201

Yazının Devamı

Yeni yılla birlikte denge değişecek

9 Aralık 2013

Yıl sonu nedeniyle, herkes kabuğuna çekildi. Devletler de, bankalar da, şirketler de bu yıl daha önce olduğundan çok daha fazla, kendi yönetimlerini başarılı gösterme eğilimindeler. Çünkü, 2013 yılı için başarı ölçütü, yıl sonu kârlılık ve bütçe büyüklüklerine bakılarak belirlenecek.
Bu hareketlenme, bir sürü sıkıntısı olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerini de olduklarından iyi gösteriyor. ABD merkezli banka, şirket ve yatırım fonları da sürekli biçimde kendi borsa ve paralarına yatırım yapıyorlar. Sonuçta, başta ABD olmak üzere tüm gelişmiş ülke borsaları beklenenin üstünde endeks artışları ile karşılaşıyor. Bunca para bolluğuna rağmen, hem ABD doları hem de euro tüm gelişmekte olan para birimleri karşısında değer kazanıyor. Ancak, yeni yılla birlikte bu eğilim değişecek.

Biri düzgün öteki bozuk
Yeni yıl biterken, ABD ve AB dışındaki çoğu üst düzey gelişmekte olan ülkelerin ekonomik durumları aşağıdaki gibi bir tablo çizdi. Macaristan ve Polonya, AB’ye dahil olmakla birlikte, diğer ülkelerle aynı kaderi paylaşıyor.
Blooomberg, IMF ve Akbank kaynaklı bu datalara göre, gelişmekte olan AB ülkeleri büyüme dar boğazı yaşarken, Endonezya ve Hindistan ciddi sayılacak büyüme

Yazının Devamı

Bizi etkileyen uluslararası gelişmeler

3 Aralık 2013

Bugünlerde, başta ABD piyasaları olmak üzere faizlerde bir dalgalanma (volatility) hüküm sürüyor. Bu dalgalanma Amerikan Merkez Bankası (FED)’nın 22 Mayıs’ta piyasaya verdiği parayı yavaş yavaş geri çekeceğini açıklamasıyla başladı ve bu kararın ertelendiği açıklamasının yapıldığı 1 Eylül’e kadar sürdü. Bu dönemde, Amerikan Hazine bonolarındaki dalgalanmayı gösteren “Move Endeksi” 50’lerden 120’lere tırmandı. FED’in piyasaya verdiği geri çekme takvimini ertelemiş olmasına rağmen, 22 Mayıs kararı ile yükselen faizler, çok yavaş düşüyor ve nispeten yüksek seviyelerini koruyor.
Piyasalardaki yüksek dalgalanmaya, güven eksikliği ve ülkelerin piyasalara müdahale eden uygulamaları da eklenince, yatırımcıların kararları büyük ölçüde negatif yönde etkileniyor.

Global durgunluk sürüyor
Dünya ticaret hacmi 2012 başından beri sadece % 3 büyüyebildi. Bu durum, büyük bir durgunluğa işaret ediyor.
Dünyada ekonomik hareketliliğin düşüklüğü, bir taraftan ekonomilerde fiyat ve faiz dalgalanmasını artırırken; diğer taraftan, borsalarda dalgalanma olasılığını körüklüyor.
FED’in 2016 yılının ilk çeyreğinin sonuna kadar faizleri düşük tutacağı sinyalini vermesi, bankaları, özel sektörü

Yazının Devamı

Ekonomide tehlike çanları

2 Aralık 2013

Dünya borsaları uçuyor; İstanbul Borsası bakıyor. ABD, Avrupa ve Asya borsaları rekor üstüne rekor kırıyor; küresel endeksler son 6 yılın zirvesini zorluyor. ABD’de Dow Jones endeksi 16 bin seviyesini aşarak borsa yatırımcısına 5 yıl sonra yüzde 65 getiri sağladı. Japonya’da Nikkei endeksi son 8 yılın rekorunu kırdı. Buna rağmen, İstanbul BIST endeksi, bu yıl yüzde 3.1 zarar ettirdi. Görülen o ki, yabancılar artık İstanbul Borsası’na gelmekten çekiniyor.
Bu sonucun alınmasında, SPK’nın aldığı aşırı düzenleyici tedbirler, hükümetin bankaları hedef alan baskısı, Maliye Bakanlığı’nın siyasi olup olmadığı bir türlü anlaşılamayan vergi incelemeleri de var. Hükümetin büyük çabalarla diğer ülkelerle gerçekleştirmeyi başardığı iyi ilişkileri, her gün biraz daha bozan dış politikası ve bir türlü dizginlenemeyen cari açık, yabancı yatırımcıların kararlarını etkiliyor.

Cari açık kontrolden çıkıyor
Ekim sonu itibariyle açıklanan dış ticaret verileri, ithalatın 10 ayda 207.1 milyar dolara ulaştığını ortaya koydu. Aylık ithalat yüzde 3.7 artarken, aylık ihracat yüzde 8.2 azaldı. Aylık dış ticaret açığı yüzde 31.8 oranında arttı; 10 aylık dış ticaret açığı, 82.57 milyar dolara ulaştı.

Yazının Devamı

İran’la yapılan anlaşmanın diğer yüzü...

26 Kasım 2013

Time’ın araştırmasına göre, bilgisayar korsanlarının (hackers) hedefleri %17 oranında savunma ve uzay birimleri, %14 oranında enerji şirketleri ve %11 oranında bankalar oluyor. Bu yıl açıklanan Verizon raporuna göre, bilgisayar korsanlarının %30’u Çin’de, %28’i Romanya’da, %18’i ABD’de, %7’si Bulgaristan’da, %5’i Rusya’da ve kalanı diğer ülkelerde bulunuyor.
Time’a göre, İran’da askeri bir operasyon yapamayan ABD, 2000 yılından itibaren, İran’ın askeri bilgisayar ağlarına saldırdı ve bu sırada elektronik konusunda iş yapan bir İranlıdan yardım aldı. Tahran’ın siber saldırı ile yok edilen santrifüjleri onarması, 2 yıla kadar sürdü. Bu saldırıya İran’ın tepkisi büyük oldu ve şimdiye kadar görülmemiş özelliklere sahip bir virüsle, 2012 yazında ABD bilgisayarlarına saldırdılar. Virüs ilk olarak, Suudi Arabistan devlet şirketi Aromco’yu vurdu ve 30 bin bilgisayara zarar verdi; şirketin elindeki dokümanların üçte dördü yok oldu. İkinci saldırı, Katar milli gaz şirketi RasGas’a yapıldı. İran, 2012 yazında Amerikan bankalarından JPMorgan Chase ve Bank of America’nın bilgisayarlarına da saldırdı.
Görülen o ki, artık silahlı saldırıların yerini, “siber saldırılar” alıyor ve başta ABD

Yazının Devamı

Aytunç Altındal

25 Kasım 2013

İnsanın yaşı arttıkça kendisinden bir şeyler öğrenebileceği insan sayısı azalıyor. Aytunç Altındal her karşılaştığınızda, televizyonda her seyrettiğinizde veya her kitabını okuduğunuzda bir şeyler öğrendiğiniz birisiydi.
Yurtdışında da tanınmış insan sayımız o kadar az ki. Hele, yurtdışında kitapları çıkmış ya da kitapları yabancı dile çevrilmiş vatandaşlarımızın sayısı parmakla gösterilir. Aytunç Altındal’ın iki kitabı, önce ABD’de ve İngiltere’de piyasaya çıktıktan sonra, Türkçe’ye çevrildi. Birçok kitabı, araştırması ve makalesi İngilizce, Fransızca ve Rusça olarak yayımlandı. Ama, bizim başarılı insanımızın bile, en büyük kaderi unutulmak. Aytunç Altındal’ın da hikâyesi ve başarıları da bir süre sonra unutulacak. Böyle olunca da, insanımızın “uluslararası ölçüde başarı kazanacak kadar başarılı olmak isteği”, merakı ve çabası kendiliğinden kayboluyor.
Aytunç Altındal’ın ortaya çıkardığı sırlar ne kadar gerçekçi bilmiyorum. Ama, İngiliz Gizli Servis Başkanı’nın adını ilk o açıklamış ve Başkan o açıklamadan birkaç ay sonra muhtemelen ismi ifşa edildiği için öldürülmüştü. Hitler’i yönlendiren kişinin Sebottendorff olduğunu ve bu adamın Hitler’den sonra İstanbul’da yaşamını

Yazının Devamı