Morina nefis, ıstakoz kötü

11 Mayıs 2008

Haklısınız beyefendi. Burada bulduğumuz tonbalığı Londra’da temin ettiğimiz kalitede değil. O kadar yağlı değil efendim.”
Konuşan Kenan bey. Aslen Makedonyalı. Yoksa Boşnak mıydı? Tam hatırlamıyorum. Hatırladığım Zuma Londra’dan Zuma İstanbul’a yönetici olarak gelmiş. Ortaköy’deki lokantanın “manager”ı.
Peki Kenan bey niye masada ve bunları bize neden söylüyor?  Çünkü ben suşi konusunda, bir falso hariç, bütün gece bize mükemmel servis yapan ve yemeklerin zamanlamasını iyi ayarlayan Hasan arkadaşa bir-iki soru yönelttim, o da önce “assistant manager” Hakan beye havale etti bizi, sonra da Kenan bey beliriverdi masada. Ne güzel, demek ki lokanta eleştirileri ciddiye alıyor ve defansa geçmeden ciddi cevap veriyorlar.
Öte yandan benim haletiruhiyem o anda ciddi ciddi suşi konusunda ahkam kesecek durumda değil. Amiyane tabirle zevkten dört köşeyim.
İnsan nasıl keyiflenmez ki böyle bir yerde? Yemeğe başlamadan önce nefis barda geceyi egzotik bir kokteyl ile açmışım. Asıl restoranın bulunduğu alt kattaki inanılmaz

Yazının Devamı

Blue Angel

6 Mayıs 2008

Bazen hayatta çok özlemini duyduğunuz ve sonra da unutup bilinçaltında bir yerlere postaladığınız arzularınız vardır.  Öyle değil mi?
Benim de gençlik yıllarımdaki özlemlerimden biri hep bir sevgili tarafından, onun seçtiği salaş ama balığı taze bir lokantaya davet edilmek ve ağırlanmaktı. “Vah zavallı, ne büyük dertleri varmış” diye alay etmeyin.  Bizim kuşak erkekleri hep kızları memnun etmek, onların sadece dediklerini değil, demeyip düşündüklerini bile daha leb demeden kavrayıp yerine getirmek için dünyaya gelmiş yaratıklardı. Bu çabamızda da genellikle başarısız olurduk ve ne kadar “duygusuz ve bencil” olduğumuz devamlı yüzümüze vurulurdu.  Her türlü inisiyatifin bizden gelmesi beklenir ve sonra da yanlış yaptığımız için eleştirilirdik.
Ya şimdi öyle mi?  Artık bayanlar da her konuda inisiyatif sahibiler.

Genç kuşak erkekler bizden daha şanslı
Ara sıra genç hanımlardan mesaj alıyorum. Sürpriz ya da kutlama için erkek arkadaş veya kocalarını bir yere götürmek istiyorlar ve

Yazının Devamı

Tatlıları bile tatsız

4 Mayıs 2008

Neden rakı içmeyeyim yemek boyunca? Uzakdoğu mutfağı ile uyum sağlayıp sağlamadığını görürüz!”
Bu sözlerin sahibi beni Kanyon Alışveriş Merkezi’nde yeni açılan ve Londra’dan ithal lüks lokanta Hakkasan’a davet eden Reha Tanör. Özel sektörde yöneticilik yapan ve Mekteb-i Sultani’den ağabeyim Reha bey görmüş geçirmiş, dünyanın önde gelen
birçok lokantasında bulunmuş biri. Öyle kolay kül yutacak, fanfinfon ile etki altına alınacak biri değil.
Öte yandan Hakkasan’ın ambiyansından etkilenmemek mümkün mü? Lokantanın girişi bile özel bir asansörle ve adınızı verdikten sonra (rezervasyon Reha Tanör adına) rahatlıkla Türkiye güzellik yarışmasında dereceye girecek bir kız size lokantanın kapısına girene kadar eşlik ediyor. Eğer vestiyere bir şey bırakmak istiyorsanız oradaki kızın ve sizi masaya buyur eden teşrifatçının da aynı yarışmada derece alabilecek diğer güzeller olduğunu fark ediyorsunuz.
Yemekten önce elinizi yıkamak isterseniz muhteşem mermerlerle döşenmiş ve avangard bir

Yazının Devamı

Zeytinyağı tüketimi neden artmıyor?

29 Nisan 2008

Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim.  Ülkemizde dünya çapında zeytinyağı üretiliyor. Öte yandan zeytinyağı tüketimine bakarsanız biz sözde bir Akdeniz ülkesiyiz.  Akdeniz’e kıyısı olan diğer tüm ülkelerdeki adam başına tüketim bizdekinin çok ilerisinde. Halkı zeytinyağı tüketimine alıştırmak için kanımca gazetelerdeki sağlık köşeleri yeterli değil. 
Geçenlerde çıktığım İtalya gezisinden bilimum Tuskan ve Ligurya zeytinyağı ile döndüm. Döner dönmez 6 şişe de zeytinyağı satın aldım.    
4 tanesi Ne Extra Oleas firmasına ait: No 20 (Şarköy-Olgun Hasat),  No 22 (Ayvalık-Erken Hasat), No 23 (Derik-Erken Hasat),  No 26 (Milas-Erken Hasat).  Beşincisi Ayvada firmasının Ayvalık’ta ürettiği Natürel Sızma.  Sonuncusu da Tariş’in Edremit’te ürettiği Taş Kırma,  Sulu Baskı.

İtalyanlarla boy ölçüşür
Yanlarına üç tane de piyasada bulunduğunu sanmadığım zeytinyağını ekledim. Ayvalık’tan getirdiğim Kürşat.  Gene

Yazının Devamı

Istakoz meselesi

27 Nisan 2008

Yahu, gidiyorum sizin Boğaz’daki balık lokantalarınıza, balık aynı, pişiriliş şekli aynı, bir tek fiyat değişiyor kardeşim.”
Bu sözlerin sahibi Emiliano Luggo. Maslak Sheraton otelindeki L’Altra Risacca adlı İtalyan lokantasının “executive chef”i yani bizim lisanda başaşçısı.
Sevimli mi sevimli. Sıcakkanlı mı sıcakkanlı. Konuşkan mı konuşkan. Muzip ve hafif asi bir tip. James Dean’in İtalyan kardeşi. Kafanızda bir Napolili jön kavramı varsa tam uyar. Keşke bizde “Aşk Tarifi” adıyla oynayan “No Reservation” adlı sevimli filmde mükemmeliyetçi bir mutfak şefini canlandıran Catherine Zeta-Jones’un önce hiç hazzetmeyip sonra yıldızının barıştığı sevimli İtalyan aşçı rolü Aaron Eckhart yerine Emiliano’ya verilseydi.

Denizkestanesini bulamadım
Ben daha önce buraya davetli olarak gelmiş ve “L’Altra Risacca yol ayrımında” gibi bir yazı yazmıştım. Sorduğum soru şuydu: Acaba burası çıtayı yükseltip Türkiye’deki gerçek bir İtalyan lokantası mı olacak, yoksa bizdeki sözümona İtalyanlara mı benzeyecek?
&Ou

Yazının Devamı

Çıtayı yükseltmek: Kavaklıdere Pendero

22 Nisan 2008

İnsan, özellikle de başkalarının gıpta ettiği bir uğraş içindeyse ve de halinden yakınırsa, bu herhalde yakışık almaz.
Benim de şarap konusunda yazarken içinde bulunduğum durum bu. Birçok okuyucumun para ile satın aldığı ya da alamadığı şarapları bedava denemek şansına sahibim ama durumumdan memnun değilim. Neden mi?
Çünkü kötü şarap içmektense ben rakı ya da bira içmeyi tercih ederim.
Bu yüzden de genellikle rakı içiyorum ülkemde!
Bizde kaliteli şarapların bu kadar nadir olmasının 100 tane nedeni olabilir ama  birinci neden o kadar ağır basıyor ki, bunu büyük harflerle yazmanın  faydası var:


KALİTELİ ŞARAP İÇİN KALİTELİ BÖLGE BAĞCILIĞI GEREKİR.

İşin yüzde seksen ya da doksanı bağcılıktadır çünkü. Kaliteli ve bölgenin toprak ve iklim şartlarına uygun üzüm olmadan kaliteli şarap yapamazsınız. İyi üzümden kötü taşımacılık ya da adamsendeci imalat yüzünden kötü şarap elde edebilirsiniz. Ama bunun tersi olmaz. Dünyanın en modern ve graviteye dayalı imalat sistemini kurun, en pahalı meşe

Yazının Devamı

Gaja notları

20 Nisan 2008

Diyelim dünyanın en iyi ve formda futbolcularından birisiniz. Adınız Kaka. Türkiye’ye transfer oldunuz. Adınız bile yeter rakip defansları çökertmeye. Sakatlanma pahasına Hagi misali oynayabileceğiniz en iyi futbolu her maç sergiler misiniz? Yoksa arada bir tekniğinizi konuşturup genellikle işi biraz ağırdan mı alırsınız?
Swissotel’in tepesindeki Gaja lokantasının durumu biraz böyle. Gaja’nın başaşçısı Dominic Jack belki de ülkemizde bulunan yabancı şefler arasında teknik açıdan dünyada ne olup bittiğini en iyi bilen kimse.
Geçenlerde Gaja çok önemli bir olaya öncülük etti. İki Michelin yıldızlı ve Cenevre’deki Parc des Eaux Vives lokantası mutfak şefi, Fransa’nın Brötonya bölgesinden gelen Olivier Samson yanına somelye Gerome’u da alarak Türkiye’ye geldi.
Bu işe öncülük eden otelin genel müdürü Gerhard Struger’i kutlarım. İnşallah arkası gelir. 
Olivier üç gece için zehir zemberek bir tadım mönüsü hazırlamış. Mönü şöyle:
Ördek

Yazının Devamı

Restoran işletmecisi müthiş hanımlar var

15 Nisan 2008

Ne kadar olumlu sıfat kullansam gene de düşündüklerimi tam ifade etmem zor. Hayat dolu, bu işi kalpten gelen bir sevgiyle yapan, tek tek her müşteri ile adeta bir anne şefkâti ile ilgilenen, yaratıcı ve yapıcı hatunlar. Eleştiri karşısında da biz erkekler gibi saldırgan olmak yerine pür dikkat kesilen ve yapıcı eleştiriye açık bu bayanlar.
Bunlardan biri de Küçükyalı’da o sıra sıra lokantalar arasında sevimli bir bahçeden girilip geçilen bir balık lokantası olan Maria’nın Bahçesi .
Bahçe dedimse sadece süs olarak kullanılan bir yer değil. Maria burada çeşitli otlar ve sebzeler yetiştiriyor ve bunları mutfağında kullanıyor.
Mekteb-i Sultani’li arkadaşlarımla pazar günü saat 14.00’de bir öğle yemeği için buradayız.
Burayı seçimi kendisine bıraktığım Taci Baba seçmiş. 

Beş kafadar Maria’nın evindeyizSaat 19.30 sularında bizim grup mest olmuş bir şekilde ayrılıyor lokantadan. Bırakın dostları düşman kardeşler bir araya gelse kol kola girerek ayrılırlar Maria’nin Bahçesi’nden.
Hayır, yanlış

Yazının Devamı