Hiçbir etki altında kalmamak ve olabildiğince nesnel olmak için tüm şarapları kör tadım yolu ile değerlendirdik. Yani şişelerin üzerine numaralı kılıflar geçirildi. Tattığımız şarapların ne olduğunu notları verdikten sonra öğrendik
Şarapçılık sektörümüzde güzel şeyler oluyor ve olacak. Son zamanlarda bazı şaraplarımız uluslararası yarışmalarda çeşitli ödüller almaya başladı.
Bu yarışmaların hepsinin aynı saygınlık ve önemde olduğu söylenemez ama diğerlerine göre daha saygın yarışmalar da var. Bunların başında da Londra’daki International Wine Challenge (IWC) ve gene Londra’daki Decanter şarap dergisinin düzenlediği Decanter World Wine Awards geliyor (DWWA).
Sayın Yunus Emre Kocabaşoğlu öncülüğünde son yıllarda Master of Wine ünvanını hak etmiş pek çoğu İngiliz şarap uzmanları da ülkemize gelip şaraplarımızı değerlendirmeye başladı.
Ben de Türkiye’nin IWC ve DWWA ödüllü ve Master of Wine’lardan 90 ve üstü puan almış şaraplarını değerlendirmek istedim. Toplam 22 şarap.
Umay Çeviker ile kafa kafaya verdik 22’lik listeye dört şarap daha ekledik
Son dönemde yepyeni bir lokanta türü türedi Bağdat Caddesi’nde. Tamamen bize özgü bir tip. Ne ararsan var ama doğru dürüst dişe dokunur bir şey yok. Bu garip diyardaki Han Lokantası’ysa bana göre gerçeküstü
Han, Bağdat Caddesi’nde bir lokanta. Bağdat Caddesi, kanımca İstanbul’un beni en şaşırtan bölgesi. Şaşırtıyor ve eğlendiriyor. Gençliğimde de eğlendirirdi. Arabayla dolaşır ve ikili, üçlü kız grupları gördüğümüzde takılmaya çalışırdık.
Genelde “Sübyanlar aynaya bakın, hih/hah”, “Daha iyi arabayla gelin” ya da “Kıkır-mıkır...” gibi cevaplarla karşılaşırdık. Bazılarının dejenere bulduğu bu tip avlanma usulü bana göre doğaldır. Gençler nerede ve nasıl tanışacak? Kibarca yaklaşıp karşı taraf “Hayır” deyince “İyi günler” deyip giderseniz kim sizi kınayabilir? Fransızların “Joie de vivre” dediği yaşama sevinci körelmiş biz orta yaşlı ve yaşlılar, gençlerin yüksek libidolarıyla etkileşime girince belki aşağılık kompleksine benzer defansif bir ruh haline girer ve her tarafından çifte standart akan bir ahlak diskuru çekmeye başlarız... Her halükarda, ben ve 1-2 arkadaş balık tutmaya çıkar ama boş kovayla dönerdik.
Oltaya balık gelmiyor
Bugünlerde de aynı şey oluyor. Kız
Ben özellikle Fransız Provence rozelerinden büyük keyif alıyorum. Fransız Rivyearası’nda, deniz kenarında güzel bir salata ile canlı, diri ve meyvemsi hoş bir roze sarap içmek harika oluyor.” Bu sözler Esat Temimhan Bey’e ait.
Ben de kendisine aynen katılıyorum.
Esat Temimhan Bey’le ilk kez tanışıyorum.
Şarap konusunda tecrübeli ve kendisi de amatör üreten Erdal Darcan Bey ile bu konuda son derece hevesli olan çiçeği burnunda Onur ve Esra Daylan çifti ile ve de, genç arkadaşlar Volkan Yücesoy ile Ceren İnce ile de ilk kez tanışıyorum.
İtalyan şefler için yaptıklarının takdir edilmesi ve karşı tarafın onları daha da iyisini yapmak için eleştirmesi çok önemli. Sizdeki heves ve ilgiyi görünce iki katıyla cevap veriyorlar. Marina restoranın şefi Michele Serafini de aynen böyle biri
Kalp kalbe karşıymış derler. Bu yazıyı yazmak üzereyken telefon çaldı. Arayan Antalyalı bir arkadaşım.
Marina’nın İtalyan şefi İtalya’dan dönmüş ve bana bir Umbria zeytinyağı getirmiş. Adresimi rica ediyor.
Bir beklenti karşılığı mı? Rüşvet mi? İtalyanları iyi tanımayan ve herkesi kendisi gibi bilen bazıları öyle sanabilir.
Geçen haftaki yazımda Sevinç Ulucanlar hanımın başkanlığında gerçekleştirdiğim zeytinyağı panelini ve sonuçlarını anlatmıştım. Panel sırasında Gümüşlük’teki Soğan Sarımsak lokantasının sahibi Sevinç Hanım panel üyelerini bu konudaki temel yanlışlıklar konusunda da aydınlattı.
Sevinç Hanım’ın dediği gibi “bilgiden” değil, reklamlardan nemalandığımızdan zeytinyağı konusundaki gerçekler başında açıklanmıyor, doğrular saptırılıyor.
Nasıl mı?
Sağolsun, bu konuda benden çok daha bilgili olan Sevinç hanım beni kırmadı ve aşağıdaki yazıyı kaleme aldı.
Satırına dokunmadan yayınlıyorum.
Kendisine hem kendim hem de okuyucular adına teşekkürler borçluyuz.
Sıcak denizlerin balıkları yavan ve lezzetsiz. Kanımca bu balıklar balık köftesi ya da kokoreci gibi yemeklerde kullanılabilir ama ızgara olarak balıksever insanların önüne gelince hayal kırıklığına yol açıyor
Geçen sene Antalya’yı ziyaret ettiğimde arkadaşlarım beni Balıkçı Urcan’a götürmüşlerdi ve beğenmiştim.
Bu sefer değişik bir yer olsun istedim ve daha önce adını duyduğum Antalya Balık Evi’ni seçtim.
Urcan’ı önerdiğim gibi size burayı da önermek isterdim ama maalesef mümkün değil.
Balık Evi sadece beni değil grubumuzdaki herkesi hayal kırıklığına uğrattı.
Halbuki yemek gayet güzel başlamıştı.
Kaliteli siyah ve yeşil zeytin. Güzel ve taze ekmek.
Zeytinyağı sektörüne yapılan her katkının hem halk sağlığı hem de ülke mutfağı açısından iktisatçıların deyimi ile “bir koy üç al” olacağı görüşündeyim. Bu amaçla bir zeytinyağı paneli organize ettim ve devamını getirmeyi düşünüyorum...
Bazen ülkemde gördüğüm bazı çelişkiler beni çıldırtıyor.
Bu çelişkilerden bir tanesi de yemek adetlerimiz ve bu konudaki genel görüşler.
Ülkecek yağlı yiyeceklere savaş açmış durumdayız.
Etin yağını gördüğümüz an midemiz bulanır. Haşa ağzımıza almayız.
Zeytinyağını ‘ağır’ bulur ve yemeklerde kullanmayız.
Adam başına şeker tüketimi açısından ise herhalde dünyada önde gelenlerden biriyiz.
Frankie Lokantası’nda şarap tadımı için Türk Somölye Masası üyeleriyle bir araya geldim. Somölyelerin yorumları ve soruları beni hem mutlu etti hem de düşündürdü
Bu haftanın başında ortağı olduğum Lavin firması için ithal ettiğim ve dağıtımını LA şaraplarının yaptığı bazı Fransız ve İtalyan şaraplarının tadımı için Nişantaşı Sofa Otel’deki Frankie Lokantası’nda Türk Somölye Masası üyeleri değerli somölye arkadaşlarla buluştum. Kendilerinin Facebook’ta da bir sayfaları var. Bu güzel öğle yemeği ve tadımla ilgili fotoğrafları sitelerine koymuşlar. Ben de bu vesileyle Facebook’ta ikinci kez ilginç bir şarap sitesi keşfetmiş oldum. İlk site İzmirlilerin öncülüğünde kurulan Şarap Tutkunları.
Bu sitede zaman zaman çok güzel şarap analizleri yapılıyor ve tartışmalar yaşanıyor. 24 Haziran’da da site kurucusu Ayhan Güleyen Bey başkanlığında Şarap Tutkunları master of wine tadımında yüksek puan alan şarapları değerli somölye İsa Bal ve sevgili Genco Alton’la birlikte değerlendirecek. Ben de ayın 24’ünde aynı değerlendirmeyi damağına güvendiğim ve Ankara’dan hem bu değerlendirme hem de düzenleyeceğim roze şarap paneline başkanlık etmek için gelecek olan Umay Çeviker Bey’le