Semra Hanım ile Erdoğan ne konuştu?

23 Eylül 2008

Hafta sonunda gergin siyaset gündemi, devletin zirvesini nostalji albümüne gömen bir simanın yeniden sahnede belirmesiyle birden “pembe“ bir tona büründü.
Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’nin 3. Olağan Kongresi için gittiği Büyükada’da, 8. Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın siyasetçi eşi Semra Özal ile karşılaşmış, “el ele“ görüntü veriyordu.
Bu görüntüyü tamamlayan kareler de birbiri peşine akıyordu.
Semra Hanım’ın yanında 14 yıl Türk Kadınlar Birliği Başkanlığı yaptıktan sonra, DYP’den TBMM’ye giren ve Tansu Çiller’in Necmettin Erbakan ile koalisyon yapmasıyla, liderliğini Hüsamettin Cindoruk’un yaptığı Demokrat Türkiye Partisi’ne geçen Ayseli Göksoy da vardı.
28 Şubat döneminde ceketinin koluna “onbaşı“ rütbesi diktirerek Meclis’e girmesiyle hatırladığımız Göksoy da bu samimi havanın büyüsüne kapılmış, Erdoğan’ın koluna giriyordu.
İki hanımın ataklarını, mahcup bir gülümsemeyle AKP İstanbul

Yazının Devamı

Erdal Eren: Belediye ihalelerinden haberimiz olmuyor

9 Eylül 2008

Türkiye Müteahhitler Birliği (TBM) Başkanı Erdal Eren’in yalnızca iki cümlesinin içini doldurabilsek, “yolsuzluk“ enkazına ilk kepçeyi atmış oluruz.
Eren, müteahhitlerin kamu ihalelerinden doğan 1.5 milyar YTL’lik alacaklarını henüz alamadıklarından yakınıyordu ki, laf lafı açtı.
Türkiye’nin yatırım iklimini ortaya koyması açısından önce bana çok çarpıcı gelen o iki cümleyi sizinle paylaşacağım:
Eren: “Belediyelerin açtığı ihalelerden haberimiz bile olmuyor.”
Eren, “Yaklaşan belediye seçimleri nedeniyle inşaat sektöründe canlanma bekliyor musunuz?“ sorum üzerine, piyasada güvenirlik düzeyi tartışmalı 200 bin müteahhit olduğunu belirterek bu yanıtı veriyordu.
Belediyelerin açtığı inşaat ihalelerinden müteahhitlerin üst örgütünün haberi olmayacak da bakkalların, kuyumcuların, tekstilcilerin mi haberi olacak?!
“Başkanlar cumhuriyeti”ne hoş geldiniz.

Yazının Devamı

Türkiye’yi kim temsil ediyor, belli değil...

31 Ağustos 2008

AKP ile “laiklik” üzerinden tartışılan “çağdaşlık”, “modernlik” gibi kavramları irdeliyor.
Uluslararası alanda “En geniş repertuvarlı piyanist” unvanına sahip piyanist olan İdil Biret ile de bunları konuşuyoruz.  Paris-Brüksel-İstanbul arasında yaşayan Biret’e elbette ilk sorum, “Türkiye nereye gidiyor?” oluyor.
Biret, “Kafanızdaki yolu devam etmek isterseniz, yapmak istediğiniz şeyi yaparsınız” diye söz başlıyor.
Biret, henüz iki buçuk yaşındayken, “sesleri tanıyıp” tek parmakla melodiler çalmaya başlamıştı.
1948  yılında dönemin başbakanı İsmet İnönü, Suna Kan ile Biret için TBMM’de “Harika Çocuklar Yasası” çıkarılmasını sağlamış ve klasik müziğe iki dev isim kazandırmıştı.

‘Aman ben ne yapıyorum’
Biret’e telefon numaralarını hafızasında taşıdığını duyduğumu söylüyorum, “Evet unutmam. Müzik, matematik ve felsefe ile yakın. Çok ileri bir düşünce formu. Bunları düşünmek çok riskli. Yaptığınız şeyler

Yazının Devamı

Türktan: 6 milyar dolar yatırdık karşılığını alamadık

28 Ağustos 2008

GSM şirketlerinin ne kadar yoğun bir rekabet içinde olduklarını görmek için, yalnızca hisse devirleri ve genel müdür hareketlerine bakmak bile yeterli olur.
Türkiye’nin ilk GSM şirketi Turkcell’in hisselerinin kurulduğu yıldan beri kaç kez tersyüz olduğunu takip etmek bile güçleşti.
Türk Telekom’un seyri, bu tabloda Turkcell’den farklı bir yerde durmuyor.
Aycell ve Aria gibi iki marka eridi, Telsim hortumladı, gitti.
Pazar büyüdü, kârlar arttı; rekabet güdük kaldı!

Vodafone müdür arıyor

Yazının Devamı

Aytaç Yalman: Her şeyde geç kalmadık mı?

26 Ağustos 2008

BODRUM
Milano’daki evinde 80 yaşında kaybettiğimiz, ünlü opera sanatçısı Leyla Gencer’in yasının maviyle yıkanması kimilerinin gücüne gitmiş, ipe sapa gelmez laflar edilmişti ya; önceki gece onları andık.
Bodrum “D-Marin Turgutreis 4. Marina-Uluslararası Klasik Müzik Festivali”nin üçüncü gecesinde, İtalyan opera sanatçısı Nicola Martinucci’yi dinliyorduk. Sanatçı, yaklaşık 2 bin kişinin izlediği konserde, eller kızarıncaya kadar alkışlandı.
Ünlü tenorun arkasında 10-17 yaşlarında, 92 çocuktan oluşan Doğuş Çocuk Orkestrası çalıyordu. Bizim çocuklar.
Türkiye’nin 11 ilindeki güzel sanatlar liselerinden seçilip orkestraya katılan klasik müziğin yeni jenerasyonunu izliyorduk.
Kızının adını “Leyla” koyan Martinucci, “Bu konseri Leyla Gencer’e adıyorum” diyordu.

Sütaş yerine Doğuş

Yazının Devamı

Yerelden evrensele “Vatan Sevgisi”

24 Ağustos 2008

BODRUM
Doğuş, 22-25 Ağustos tarihleri arasında “D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali” 4 yılda, izleyici sayısını 100 artırarak, 14 bine ulaştı.
Dünyada ilk kez bir marinada düzenlenen “Festival” mekânı olma özelliğini taşıyan D-Marin Turgutreis; 8 konserle, 150 kadar sanatçıyı ağırlayacak.
Piyano virtüözü İdil Biret gibi uluslararası üne sahip sanatçıların yer aldığı festivalde, Bilkent ve Moskova Senfoni orkestralarının yanı sıra, 2006 yılında kurulan “Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası” da (DÇO) her yıl olduğu gibi bu yıl da Bodrum’da sanatseverlerle buluşuyor.
92 çocuktan oluşan orkestra, yurtiçinde yılda 8-10 konser veriyor. DÇO, 28 Ekim’de Münih, 30 Ekim’de Cenevre BM binasında, 1 Kasım’da Basel’deki konserlerle ilk kez yurtdışına çıkıyor.

80 bin YTL’lik enstrüman

Yazının Devamı

Türkiye, Amerika’nın mı Rusya’nın mı yanında?

21 Ağustos 2008

Türk-Lübnan İş Konseyi Başkanı Mehmet Habbap ile Türk-İsveç İş Konseyi Başkanı İshak Alaton ile Türk-Afrika İş Forumu açılışı öncesinde sohbet ediyoruz.
Alaton da, ben de Delta Petrol İcra Kurulu Başkanı Habbap’ın 4 günlük savaş sonrası Gürcistan yorumlarını merak ediyoruz.
İlk sorum, “Zarar-ziyan var mı?” oluyor.
Gürcistan’ın Poti Limanı’na 35 milyon dolara varan petrol depolama, LPG doldurma ve liman yatırımları yapan Habbap, hasar tespit etmediklerini söylüyor.
Gürcistan’ın önemli bir enerji koridoru olması, yabancı yatırımcıların jeopolitik riskler karşısındaki cesaretini artırıyor.

Gürcistan’ın yanında

Yazının Devamı

Afrika’ya en son Türkiye’nin eli değecek

19 Ağustos 2008

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uluslararası kamuoyunun tepkisini aza indirmek için iş dünyasının ipine sarılıyor.
Batı’nın “yalnızlaştırdığı” İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’dan sonra, Darfur’da soykırım uygulamakla suçlanan Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir’i  ağırlayacak olan Gül, vitrine “ekonomik işbirliğini” çıkarıyor.
İş dünyası, uluslararası toplumun Ahmedinecad ve El-Beşir ziyaretine yönelik eleştirilerine, adeta “kalkan” görevi görüyor.
Gül’ün himayesinde gerçekleşen ve 20 Ağustos’a kadar sürecek “Türkiye-Afrika İş Forumu” iki gün sürecek.
Enerji ihalelerinden, tarıma kadar çok yönlü görüşmelerin yapılacağı oturumlara; çarşamba günü Gül’ün başkanlık edeceği “çalışma kahvaltısı” noktayı koyacak. 

Çin ve ABD kuşatması

Yazının Devamı