BODRUM
Doğuş, 22-25 Ağustos tarihleri arasında “D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali” 4 yılda, izleyici sayısını 100 artırarak, 14 bine ulaştı.
Dünyada ilk kez bir marinada düzenlenen “Festival” mekânı olma özelliğini taşıyan D-Marin Turgutreis; 8 konserle, 150 kadar sanatçıyı ağırlayacak.
Piyano virtüözü İdil Biret gibi uluslararası üne sahip sanatçıların yer aldığı festivalde, Bilkent ve Moskova Senfoni orkestralarının yanı sıra, 2006 yılında kurulan “Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası” da (DÇO) her yıl olduğu gibi bu yıl da Bodrum’da sanatseverlerle buluşuyor.
92 çocuktan oluşan orkestra, yurtiçinde yılda 8-10 konser veriyor. DÇO, 28 Ekim’de Münih, 30 Ekim’de Cenevre BM binasında, 1 Kasım’da Basel’deki konserlerle ilk kez yurtdışına çıkıyor.
80 bin YTL’lik enstrüman
Festival, Bodrum’a yerleşiyor. Önceki yıllarda Bilkent Üniversitesi’nden “sahneyi getiren” D-Marin, bu yıldan itibaren konserlerini kendi sahnesinde verecek.
Festival için 20 metre eninde, 14 metre derinliğinde, çizimi Macaristan’da yapılan sahne üretildi.
Türkiye’nin bu ölçülerde inşa edilen ilk açık hava sahnesi, 150 bin dolara mal oldu.
Yılda 1 milyon dolar bütçeyle gerçekleşen festivalin geliri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile birlikte yürütülen bir projeyle, Anadolu’nun çeşitli illerindeki 52 Güzel Sanatlar Lisesi’ne enstrüman bağışı olarak gidiyor.
Bu yıla kadar festival, öğrencilere toplam 80 bin YTL tutarında enstrüman bağışı yapılmasını sağladı.
Ankara’ya konser salonu
DÇO ile sıkı ilişkileri olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), ikinci bir işbirliği geliştirdi. Kasım ayında açılacak, Ankara’daki CSO Konser Salonu restorasyonunu Doğuş Gayrimenkul yapıyor.
Klasik müziği Anadolu’nun her yerine yaymayı hedefleyen festivalin, bu yılki teması “Vatan Sevgisi” olarak belirlenmişti.
Gelecek yıl da festivalin teması “Doğa Sevgisi” olacak.
Festivalin oluşumuna öncülük eden emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın, tema seçiminden, konuk ağırlamaya kadar bu festivalin oluşumuna katkısı herkesçe biliniyor.
Yalman, bu yıl sahnelenen “Şehitler Oratoryosu”nu yazmıştı. 2009’da “Sakarya Savaşı”nı, evrensel müzikle buluşturacağını söyleyen Yalman, “Asker mi, müzisyen mi?” sorusuna, festivalin etkileyici atmosferinden olsa gerek “Daha çok müzisyen” yanıtını veriyor. Yalman, 2010 yılı için de “İstanbul Avrupa Başkenti” temasını kuvvetlendirecek bir eser hazırlıyor.
Yerel duyguları, inançları evrensel bir dille anlatmak belki de en iyi yol.
Engelliler Pekin’de
Doğuş, eğitim, çevre, spor odaklı sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Engellilere yönelik olarak düzenlenen “Paralimpik Oyunları”na, Koç grubu ile birlikte sponsor oluyorlar. Böylece Türkiye, 6-17 Eylül tarihleri arasında Çin Olimpiyatları’nda, 16 sporcu, masa tenisi, tekerlekli sandalye tenisi, judo, atletizm, ağırlık kaldırma, atıcılık ve okçuluk dallarında yarışacak.
1960 Roma Olimpiyatları’yla başlayan engelliler olimpiyatlarına, Türkiye, 1992 Barcelona Olimpiyatları’ndan bu yana katılıyor. Ancak bu yıla kadar Türkiye, engelli olimpiyatlarına, bir tek yüzme dalında ve yalnızca 1-2 oyuncuyla katılabiliyordu.
Türkiye, Pekin Olimpiyatları-2008 için, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve Türkiye Engelliler Spor ve Yardım Vakfı (TESYEV) Başkanı Yavuz Kocaömer’in sponsorluk konusunda şirketleri ikna etmesiyle, sporda görünürlüğünü artırıyor.