Otobüs internette

19 Ağustos 1998

       İnsanlığın önünde olağanüstü ufuklar açıyor internet... Bir yandan müthiş bir bilgi ağı kuruyor. Bir yandan günlük hayata olağanüstü kolaylıklar getiriyor. Mesela... İngilizler yakında evlerinden çıkmadan önce internet üzerinde otobüslerin hareketlerini izleyerek binecekleri otobüsün durağa kaçta geleceğini bilebilecekler. Böylece gecikecek bir otobüsü durakta boşuna beklemek zahmetinden kurtulacaklar. Bu nasıl mı olacak? Otobüsün yeri uydudan belirlenip bilgi WEB'e aktarılarak... Bilgi dakikada bir yenilenecek. Böylece yolcu evindeki bilgisayarda otobüsün yerini gördüğü gibi saat kaçta durakta olacağını da bilecek. Bu arada yakın gelecekte otobüs duraklarına da ekran yerleştirileceği, durakta otobüs bekleyenlerin otobüsün o anda hangi noktada bulunduğunu bu ekrandan izleyecekleri belirtiliyor.
       İngilizler otobüs işletmeciliğinde iddialıdır. Mesela Londra'nın herhangi bir noktasında evinden çıkan kişi en çok 5 dakikada bir otobüs durağına ulaşır. İnternet otobüs işletmeciliğini belli ki biraz daha çekici kılacak. Darısı başımıza.

       Bizim ünlü yazardan mı

Yazının Devamı

MGK temsilcisi Din Şurası'nda

18 Ağustos 1998

       DİYANET İşleri Başkanlığı'nca yürütülen hizmetlerin geliştirilmesi konusunda görüş oluşturmak amacıyla 1993'te kurulan Din Şurası'na temsilci gönderme hakkı olan 10 kuruluş arasına Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği de girdi.
       Bakanlar Kurulu'nun 1993 tarihli Din Şurası Tüzüğü'nde değişiklik yapılmasına ilişkin yeni tüzüğü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tüzükteki en belirgin değişiklik, şurada temsil edilecek kuruluş sayısının sekizden 10'a çıkarılması ve bu kuruluşlar arasına MGK Genel Sekreterliği'nin de alınması oldu. Yeni tüzükle şurada temsil edilecek kuruluşlar arasına İçişleri, Dışişleri, Sağlık ve Kültür Bakanlıklarıyla, Genelkurmay Başkanlığı, DPT Müsteşarlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra MGK Genel Sekreterliği ve Turizm Bakanlığı da alındı. Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu'na ait olan temsilcilik de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) verildi.
       Yeni tüzükle şuranın üye yapısında da değişikliklere gidilirken, daha önce Din İşleri Yüksek Kurulu'nca seçilecek 15 bilim ve din adamı sayısı 20'ye çıkarıldı.

Yazının Devamı

Yakışıyor haspaya...

16 Ağustos 1998

       CHP Genel sekreteri Adnan Keskin yeni bir yolsuzluğu anlatıyor:
       - Refaeddin Şahin' e bağlı Başbakanlık Toplu Konut İdaresi, Eskişehir'de bir iş merkezi inşaatını ihaleye çıkardı ve bunu Tepe İnşaat kazandı...
       - Yolsuzluk bunun neresinde?
       - İhaleye hangi firmaların davet edileceğini ve hangi firmanın kazanacağını biz biliyorduk ve bu durumu günler öncesinde notere tesbit ettirdik. Sonuç aynen doğru çıktı. İhaleyi Tepe İnşaat Grubu kazandı.
       - Tepe'nin kazanacağını nasıl bilmiştiniz peki?
       - Elimizde, daha işin başında, Tepe Grubu'yla Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'nin işbirliği içinde olduğunu gösteren yazışmalar vardı. İşin nasıl yapılacağı, ihaleden önce Tepe Grubu tarafından bir brifingle DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk' a anlatıldı. Ayrıca, Tepe Grubu'nun, Konut İdaresi'ne geçtiği bir faks mesajında ihaleye hangi şirketleri çağırılması gerektiği dikte ediliyordu.
       - Elinizde başka ne

Yazının Devamı

Seçim seçilmiyor...

15 Ağustos 1998

       Millet Meclisi önümüzdeki Nisan ayında yerel ve genel seçimlerin birarada yapılması için karar aldı. Ancak kararı alan milletvekilleri bile genel seçimin yerel seçimle aynı tarihte yapılacağına pek ihtimal vermiyor.
       DTP Başkanı Hüsamettin Cindoruk son günlerde sık sık "genel seçimin yerel seçimden sonraya bırakılması" yolunda çağrılar yapıyor.
       Cumhurbaşkanı Demirel'in aynı düşüncede olduğu, Cindoruk'un Demirel'in talebini seslendirdiği söyleniyor.
      Demirel'in de askerlerden esinlendiği; cihet - i askeriyenin de iki seçimin birarada yapılmasında sakınca gördüğü söylenti zincirine ekleniyor.
       Türkiye'nin seçimin ertesi günü yeni bir Refahyol iktidarıyla başbaşa kalması ihtimali laik çevrelerde tedirginlik yaratıyor. (Bu tedirginliğe demokrasi cephesi! hazırlıkları da tuz biber ekti kuşkusuz...)
       Yerel seçim sonuçlarının görülmesi, genel seçimin yapılacak değerlendirmeler ışığında yeniden şekillendirilmesi görüşü ağırlık kazanıyor.
 &n

Yazının Devamı

Acılı aileler

14 Ağustos 1998

       İzmir'den mahkum ailelerini temsilen bir küçük grup ziyaretimize geldi. Acılı analar, babalar... Çocukları eline silah alıp terör suçu işlemediği halde terör suçlusu olarak içerde yatıyor. İşte acılı Baba Mahmut Sirkeci'nin anlattıkları:
      - Oğlum bir cenaze törenine katılmak için gittiği mezarlığın kapısında yakalanmış. Gözaltına alınmış. Bu arada bir molotof kokteyli eylemine katıldığı öne sürüldü. Mahkemede molotof kokteyli suçundan aklandı. Ancak hapishaneye girişini izleyen günlerde, içerdeyken, Dursun Karataş'ın Fransa'daki tutukluluğunu protesto için hazırlanan bir mektuba imza atmış. Bu yüzden gizli örgüt üyesi sayıldı. Ve 12,5 yıl hapse çarptırıldı. 4 yıldır içerde...
       Bir acılı anne; Saadet Gökçe anlatıyor:
      - Oğlum bir molotof eylemine gözcülük yaptığı savıyla yargılandı. Yakalandığında gözcülük yaptığını söylerse kurtulacağı söylenmiş. O da böyle bir itirafta bulunmuş. Mahkemede gizli örgüt üyeliğinden 12,5 yıl hapse çarptırıldı. Henüz 15,5 yaşındaydı. 2,5 yıldır büyük mahkumlarla birlikte hapis yatıyor...
&n

Yazının Devamı

İrticayı görmek

13 Ağustos 1998

       Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı emekli olurken Savunma Dergisi'nde yayımlanan demecinde "irtica olaylarının son bir yıl içinde azalmak yerine arttığını" söyledi. Ecevit ve Yılmaz ise Karadayı'ya yanıt verirken "irticanın artmayıp azaldığını" öne sürdüler.
       Siyasetçiler irticayı görmez. Göremez. Görmemeye de mecbur. Çünkü Türkiye'nin düzeni fakirin cebinden zenginin cebine para aktarmaya dayalı bir sistem olarak sürüyor. Soyulup soğana çevrilen fakir kesimlerin oyunu nasıl alacaksınız? Vereceğiniz başka şey kalmadığı için ucuzundan din pompalayarak, onların inançlarını istismar ederek... Süleyman Demirel'in politikası da buydu, ondan sonra gelenlerin politikası da bu... Kimi Nakşibendilere yaslanacak, kimi Fetullahçılara, kimi Süleymancılara... İrticayı nasıl görsünler?..

       Bektaşi meyhanede kafayı çekip eve dönerken cami cemaati de cenaze namazı kıldıracak imam arıyormuş. O karışıklıkta Bektaşi'yi tutup imam yapmışlar. Cenaze son yolculuğuna çıkmadan önce Bektaşi tabuta eğilmiş:
      - Öbür taraftakiler

Yazının Devamı

Doğu'dan Batı'ya

12 Ağustos 1998

       Güneydoğu'dan kimi zaman umutlu haberler geliyor. Örneğin Diyarbakır Valisi Nafiz Kayalı, Emin Çölaşan'a yazdığı mektupta şöyle diyor:
      "Diyarbakır artık gecesi gündüzüyle huzuru yakalamış, terör olayları hiç denecek kadar marjinal hale getirilmiş, ilin şehir ve kırsal alanındaki toplam günlük olay sayısı 15'in altına çekilmiştir.
       Güneydoğu'da yerleşim alanlarında geçmişle oranlanmayacak ölçüde hissedilir bir sükunet ortamı var. Ancak kırsal alanda çatışmalar sürüyor. Daha geçen hafta 15 erimiz bir baskında şehit düştü. 10 erimiz kaçırıldı. Baskınlar Karadeniz'e kayıyor.
       Demek ki herşey bitmedi. Daha alınacak çok yol var.
       Birincisi... Ankara'daki yetkililer Güneydoğu'ya siyasi ve ekonomik iyileşmeler götürmekten söz açıldığı zaman "Önce terör bitmeli" kaydını koymaktaydı.
       Yerleşim merkezlerinde terör durulduğuna göre o sözü edilen vaatlerin gerçekleştirilmesi yönünde çaba gösteriliyor mu?
       CHP

Yazının Devamı

Taksim projesi (2)

11 Ağustos 1998

       İstanbul Anakent Belediyesi'nin Taksim Meydanı için bir Alman firmasına yeni bir proje hazırlattığını, bu projeyi kamuoyuna açıklamadan, adeta tartışmalardan ve gözlerden kaçırırcasına Koruma Korulu'na sevkettiğini yazmıştık. Ferhat Şenatalar dostumuz konuya ilişkin bir anısını aktarıyor gönderdiği notta. Birlikte okuyoruz:
       "...Taksim Projesi'yle ilgili yazınız bana 1983 yılında bir seminer için gittiğim Torino kentindeki FIAT Fabrikaları Sergisi'ni anımsattı. Sergide kuruluşundan o güne FIAT otomobil modelleri gösterilmekte; poster, kartpostal, vb. hediyeler verilmekte ve 4 - 5 katlı binaların en üstündeki deneme pisti de bir otobüsle gezdirilmekteydi. 1980'li yılların başlarında FIAT fabrikaları Torino şehrinin merkezindeki fabrikalarını (Karaköy'den Tophane'ye kadar denilebilecek bir alan) şehir dışına nakletmeyi kararlaştırmıştı. Şehrin tam merkezindeki fabrika alanını da Torino kentine bağışlamıştı. FIAT firmasının bu alanın düzenlenmesi konusunda açtığı uluslararası yarışmaya başvuran 100'ü aşkın proje içinden 20'si de sergileniyordu. Her bir proje yaklaşık 100 metrekare bir mekanda

Yazının Devamı