Dönüşümlü plaka

29 Ağustos 1998

       İstanbul için düşünülen "dönüşümlü plaka" uygulaması konusunda değerli okurlarımızdan mektup almaya devam ediyoruz... Mektupları tek tek yayınlamak zorlaştı. Ancak şöyle bir toparlarsak... Okurlarımız der ki:
      - Trafiğe giren araç sayısı çıkan araç sayısından fazla oldukça,
       - Bu ülkede verimli tarım arazilerine durmadan otomobil fabrikası kuruldukça,
       - Demiryolu ulaşımı ihmal edildikçe,
       - Deniz ulaşımından yararlanmak kimsenin aklına gelmedikçe,
       İstanbul'da özel oto sayısını yüzde 20 azaltmakla trafik derdi çözülmez...
       Bir okurumuz şehir hattı vapurların pejmürdeliğine ve pisliğine dikkat çekerken:

Yazının Devamı

Baba nişan!

28 Ağustos 1998

       Sanatçı Leyla Tekül'le gazeteci Mert Ali Başarır önceki akşam Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in elinden "dünya evi"ne doğru ilk adamı attılar. Tekül'lerin Nişantaşı'ndaki evinde yapılan nişan töreninde bir tek Musa Ağacık eksikti.
       Demirel "Musa nerede?" diye sorunca nişanda hazır bulunan masa arkadaşı Nazım Alpman, "Musa'nın ruhunu" törene taşıdı:
      - Efendim kendimi tenzih ederek bir `Musa sorusu' sormak istiyorum. Baraj temeli atmak mı, yoksa evlilik temeli atmak mı daha zor?       Baba, soruyu "Evlilik temeli atmak daha kolay" diye yanıtladıktan sonra sosyolojik bir Musa analizi yaptı:
      - Musa, birbiriyle hiç ilgisi olmayan iki konuyu irtibatlandırmada uzmandır!
       * * *
       Baba'ya ikinci "en sıkı" soruyu gelin adayı Leyla Tekül sordu:
       - Nazmiye Hanım'ı nasıl istemiştiniz?

Yazının Devamı

Teori ve pratik!

27 Ağustos 1998

       Elimizde, 10. 8. 1998 tarihli resmi bir yazı... "T.C. İçişleri Bakanlığı - Özel Kalem Müdürlüğü" başlıklı kağıda yazılmış ve Futbol Federasyonu Başkanlığı'na gönderilmiş... Yazıda, yeni futbol sezonunun başlaması dolayısıyla stad anarşisini önlemek için Federasyonu yöneticileri, kulüp temsilcileri ve diğer yetkililer arasında yapılan toplantıda alınan kararlar sıralanıyor.
       Neler mi? Mesela: ...Küfürlü tezahüratta bulunan seyirciler hakkında yasal işlem yapılması... Sürekli olay çıkaran fanatik taraftarların isimlerinin belirlenerek stadyumlara alınmaması... Havai fişekler ile yanıcı, parlayıcı sis ve ses bombaları veya benzerlerinin stadyum içine ve çevresine sokulmasının engellenmesi, müsabaka sırasında maytap kullananlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması...vs..vs..
       Önlemler çok çok iyi. Peki ya uygulama?
       Dün Cumhuriyet'te Abdülkadir Yücelman yazdı. Beşiktaş - Gaziantepspor maçında sahaya girerek hakem Ali Uluyol'a saldıranlardan bir teki bile gözaltına alınmamış... Saha dışına çıkarılıp bırakılmışlar, o

Yazının Devamı

Saf sorular

26 Ağustos 1998

       Saf bir okurumuz soruyor:
      - Abi sizin gazetenin yazı işleri müdürü suç işlese... Mesela para ile basın kartı satsa veya esrar kaçakçılarıyla ilişkisi ortaya çıksa... Ne yaparsınız?.. İşten mi atarsınız yoksa gazete içinde başka bir göreve mi tayin edersiniz.
       Okurumuza yanıt vermek zor olmadı:
      - Elbette işten atılır. Çünkü eğer gazete içinde bir başka göreve verirsen aynı yolsuzlukları yapmaya niyetli olanları adeta teşvik etmiş olursun...
       - Peki abi neden MİT ve Emniyet'te suç işleyenler haklarında soruşturma açılıp cezalandırılmıyor da görev yeri değiştiriliyor? Hatta Amerika'ya Çin'e falan gönderilip adeta ödüllendiriliyor.
      - Onu ben bilemem kardeşim, kendilerine soracaksın...
       - Abi yani diyorum ki, suç işleyenin bir başka göreve atanması tek suçlunun o olmadığını, onu koruyup kollayanlar olduğunu göstermez mi?

Yazının Devamı

Farklı kılavuz

25 Ağustos 1998

       Farklı tarihlerde hazırlanmış imla kılavuzları arasındaki "içerik" farklılıkları zaman zaman bizi de sıkıntıya sokar. Örnek vermek gerekirse... 1996 tarihli Türk Dil Kurumu (TDK) İmla Kılavuzu'nda "günü birlik" şeklinde ayrı yazılmış olan sözcük, eski Türk Dil Kurumu'nun (Ömer Asım Aksoy döneminde) hazırladığı Ana Yazım Kılavuzu'nda "günübirlik" diye bitişik yazılmıştır... Ve yine mesela... 1996 tarihli kılavuz, "uluslar arası" derken, eski TDK kılavuzu aynı sözcüğün bitişik ("uluslararası") yazılması gerektiğini söyler.
       Eski kılavuz "sözgelimi" der, 1996 versiyonu bunu "söz gelimi" biçimine dönüştürür...
       Sadece kalem erbabına özgü bir dert de değildir bu. Öğrencilerin de kafasını karıştırır. Okulda yeni TDK kurallarına uygun yazması salık verilen öğrenci, ÖYS ve ÖSS sınavlarında eski TDK Ana Yazım Kılavuzu'na göre değerlendirilir. Ona uygun yanıtlar doğru kabul edilir. Dil konusundaki duyarlılığıyla tanıdığımız yazar Günel Altıntaş bu noktadan hareketle "karşılaştırmalı" bir kılavuz hazırlamış. Sıkça kafa karıştıran yürürlükteki yazım kurallarının tümünü

Yazının Devamı

Marmara Hastanesi

22 Ağustos 1998

       Bir dostumuzun 6 yaşındaki yeğeni kan kanserine benzeyen İTP adı verilen hastalığa yakalandı. İstanbul Altunizade'deki Marmara Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nde tedavi görüyor. Sık sık çocuğun ziyaretine giden dostumuz dedi ki:
      - Geçenlerde plazma temini için 7 kişinin birden kan vermesi gerekti. Ancak o kadar kişiyi bulamadık. Ne yapacağız diye koşuştururken doktorlar "Siz bulabildiğiniz kadar kişiyi bulun, biz de kan verecek arkadaş bulur, üstünü tamamlarız" demesinler mi? Doğrusu o anda gözlerimiz yaşardı.       Dostumuz bir başka gözlemini daha aktardı:       - Akşam nöbet değişimi vardı. Gündüzcüler gidiyor, gece nöbetçileri işe başlıyordu. Bizim hastanın yatağı başında nöbet devri yapıldı. Gündüzcü doktor yatağın başında gececi doktora uzun uzun çocuğa uygulanan tedaviyi, o gün verilen ilaçları, akşam verilecek ilaçları anlattı. Doğrusu en pahalı hastanelerde bu hassasiyeti görmedim.        Hastaya kendi çocukları gibi bakan bu doktorlar 200 milyon gibi komik ücretler alan genç, idealist

Yazının Devamı

Projeye yanıt

21 Ağustos 1998

       İstanbul Valiliği'nin dönüşümlü plaka uygulaması projesi hakkında İstanbullulardan fikir ve yardım istenmişti. Proje uyarınca, plaka numaralarına göre özel araçlar haftada bir gün trafiğe çıkmayacaktı. Okurumuz Esin Uzunoğlu gönderdiği mesajda diyor ki:
      - İlkokul birinci sınıfa gidecek olan çocuğumuzu servis aracı yerine özel otomobilimizle getirip götürmeyi planlıyoruz. Bu durumda haftada bir gün çocuğumuz okula gitmeyecek...
       (Veya okurumuz çocuğunu taksi ile götürüp getirecek)
       ***
       Okurumuz Mehmet Kaynak ise çözümünde zora düşülen sorunlarla ilgili olarak diyor ki:
       - Şehirlerararası yola çıkacaklar sabah 06'dan önce çıkıp gece 22'den sonra dönmeliler.
       - Diğer şehirlerden kente gerecek araçlar kendilerini bu saatlere uydurmalılar.

Yazının Devamı

İstanbul'a çözüm

20 Ağustos 1998

       İstanbul Valiliği kentte trafik sıkışıklığını braz olsun azaltmak için bir proje hazırlamış. Vali Erol Çakır, projenin tartışmaya açılması için bize de özet bilgi yollamış. Önce teşekkür ediyoruz...
       Proje hergün İstanbul trafiğine giren 1 milyon 300 bin aracın 300 binini kent dışında bırakmayı öngörüyor.
       Buna göre
       Son rakamları 1 ve 2 ile biten plakalar pazartesi günü, 3 ve 4 ile bitenler salı günü, 5 ve 6 ile bitenler çarşamba günü, 7 ve 8'le bitenler perşembe günü, 9 ve 0 ile bitenler cuma günü trafiğe çıkmayacak.
       Bu dönüşümlü plaka uygulaması sadece özel otomobilleri kapsayacak... Otobüs, minibüs, taksi, servis araçları, itfaiye, emniyet taşıtları ve ambülanslar kapsam dışı kalacak.
       Okulların açıldığı tarihten itibaren başlatılacak olan bu uygulamaya sabah saat 6 ile gece saat 22 arasında geçerli olacak. Plaka gurubunun son numarası takibi kolaylaştırmak için araçların ön ve arka camlarına yapıştırılacak.
    

Yazının Devamı