Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı emekli olurken Savunma Dergisi'nde yayımlanan demecinde "irtica olaylarının son bir yıl içinde azalmak yerine arttığını" söyledi. Ecevit ve Yılmaz ise Karadayı'ya yanıt verirken "irticanın artmayıp azaldığını" öne sürdüler.
      Siyasetçiler irticayı görmez. Göremez. Görmemeye de mecbur. Çünkü Türkiye'nin düzeni fakirin cebinden zenginin cebine para aktarmaya dayalı bir sistem olarak sürüyor. Soyulup soğana çevrilen fakir kesimlerin oyunu nasıl alacaksınız? Vereceğiniz başka şey kalmadığı için ucuzundan din pompalayarak, onların inançlarını istismar ederek... Süleyman Demirel'in politikası da buydu, ondan sonra gelenlerin politikası da bu... Kimi Nakşibendilere yaslanacak, kimi Fetullahçılara, kimi Süleymancılara... İrticayı nasıl görsünler?..
      Bektaşi meyhanede kafayı çekip eve dönerken cami cemaati de cenaze namazı kıldıracak imam arıyormuş. O karışıklıkta Bektaşi'yi tutup imam yapmışlar. Cenaze son yolculuğuna çıkmadan önce Bektaşi tabuta eğilmiş:
     Â- Öbür taraftakiler buradaki durumu sorarlarsa BektaÅŸi imam oldu dersin, gerisini onlar anlar, demiÅŸ...
      O misal... Tansu Hanım da yağma ve talanı ortadan kaldırıp demokrasiyi getirecek kahraman oldu. Peki onu kim kahraman yaptı?..
     ÂYılmaz - Ecevit ikilisi...
      Söyleyene değil söyletene de bakmak lazım, değil mi?
      Dünkü gazetelerde yine haber vardı:
     Â"Ä°ki zirai ilaçlama uçağı düştü, 1 pilot ÅŸehit oldu..."
      Bu mevsimde sık rastlanır bu ölümlere. Genellikle tek sütun haber olur. Neden ikide bir düşer bu uçaklar?.. Neden bu uçaklarda jet uçaklarından fazla telefat verilir?..
      Bir tarihte Adana'da pamuk tarlalarını ilaçlayan bir pilotla konuşmuştuk... Yukardaki meraklarımızı aktardık kendisine. Dedi ki:
     Â- Bu iÅŸ jet pilotluÄŸundan daha tehlikelidir beyim. Çünkü ürün sahibi, ilacın tam ürünün üstüne serpilmesini ister. EÄŸer yüksekten uçarsanız ilaç rüzgarla saÄŸa sola savrulur. Uçak ürüne adeta sürtünecek ki, ilaç ziyan olmasın. UçuÅŸtan sonra gelip uçağın tekerleklerine bakarlar. Tekerleklerde pamuk tozlarını görürlerse memnun olurlar. Yoksa "Ä°laç boÅŸa gitti" der gibi bakarlar adamın yüzüne...
      Zirai ilaçlama pilotları birer kahramandır... Adları anılmayan, evine üç kuruş götürebilmek için günübirlik ölüm uçuşu yapan kahramanlar... Hepsine saygıyla...
      Artvin'deki eski Rus evlerinden birine ait aşağıdaki fotoğrafı bir okurumuz çekip göndermiş. Fotoğrafla birlikte gönderdiği mektupta diyor ki:
      "Fotoğraftan da kolayca anlaşılabileceği gibi bu evler birer tarihi eser konumunda... Ancak sahip çıkacak bir tek kişi ve kuruluş olmadığı için peyderpey yok oluyorlar. Sahipleri bir gün çatısını, bir gün penceresini, bir gün duvarlarını yıkarak yerlerine beton yığınları dikiyorlar. Böyle giderse yakında eski Rus evi kalmayacak Artvin'de... Elimizde eskiye ait bir tek bu evler kaldı, bari onları kurtaralım..."
      Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) izleyici şikayetleri için tahsis ettiği "Alo RTÜK" hattına bırakılan mesajlar arasında neler yokmuş ki!.. RTÜK İletişim Dergisi'nin son sayısında aktarıldığına göre... "Müstehcenlik", "milli ve manevi değerlere aykırılık", "şiddet görüntüleri" gibi yaygın şikayet konuları dışında şöylesi dertleri de varmış halkımızın:
      ...Bir izleyici, televizyonundaki görüntünün bozukluğundan yakınarak RTÜK'ten teknisyen göndermesi rica ediyor.
      ...Bir bayan izleyici, radyo kanalının "istekler" için verdiği numaranın kendi telefon numarası olduğunu söyleyip büyük sıkıntılar yaşadığını anlatıyor.
      ...Bir başkası, müstehcen bulduğu deodorant reklamının geceyarısından sonra yayınlanmasını talep ediyor.
      ...Çekilişte kazandığı dikiş makinasının küçük ve kullanışsız olduğundan yakınan bir izleyici bu hediyeyi veren kanalın kapatılmasını istiyor.
      ...Bazıları istekte bulunduğu şarkıyı çalmayan radyonun kapatılmasını isterken bazıları da çok sevdiği bir filmin tekrar yayınlanması için RTÜK'ün aracı olmasını talep ediyor. Kaçırdığı pembe dizinin kendisinin uygun olduğu gün ve saatte tekrarlanması için yardımcı olunmasını rica edenler, verilen kapatma cezasının çok beğendiği dizinin yayın gününe denk düştüğünü söyleyip kapatılma gününün değiştirilmesini isteyenler de var.
      ...Görme özürlü bir izleyici yayın durdurma cezası uygulanan TV kanallarının bu cezaları hem yazılı hem de sesli olarak tekrarlaması isteğinde bulundu.
      ...İstanbul'dan arayan bir ilkokul öğrencisi ise yayın durdurma cezası alan kanallarda gün boyu ders programı, belgesel ve TEMA tanıtımlarının yayınlanmasını önerdi...
Adam yıllardır görmediği arkadaşını ziyarete gitmiş... Eski günleri yadederken bakmış arkadaşı eşine sürekli:
     Â- Canım, sevgilim, ÅŸekerim, diye hitap ediyor.
      Kadının odadan çıktığı bir sırada adam arkadaşına:
     Â- Yahu imrendim sana, demiÅŸ, sürekli karına canım, cicim, sevgilim diye hitap ediyorsun. Bunca yıl evlilikten sonra ne kadar hoÅŸ birÅŸey..
      - Sorma, demiş arkadaşı, adını unuttum da...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr
Tunca Bengin
Amerika Amerika’ya karşı!..
25 Kasım 2024
Cem Kılıç
Doğuma bağlı ayrımcılık...
25 Kasım 2024
Abdullah KarakuÅŸ
NATO’dan beklentiler ve savaşlar
25 Kasım 2024
Hakkı Öcal
Siyonistler Yahudiliğin kuyusunu kazıyor
25 Kasım 2024
Eren Aka
Çakar izinlerini kaldıralım sorunu kökten çözelim
25 Kasım 2024