Fırat Plastik adlı sanayi kuruluşunun patronu
Nevzat Demir, iş dünyasının yanısıra Beşiktaş Kulübü çevrelerinde de iyi tanınan, zaman zaman kulüp yönetiminde yer alan bir isim... Ancak başına gelen olayın ne Fırat Plastik ne de Beşiktaş'la ilgisi var. Peki nedir, derseniz...
      Geçenlerde
Nevzat Demir'in Boğaz sırtlarındaki evinin kapısı çalındı. Kapıyı
Nevzat Bey bizzat açtı. Karşısında elinde bir kutu çikolotayla genç bir adam duruyordu.
Demir, "Kimi arıyorsunuz?" diye sordu. Cevap:
     Â
- Ben sizin hırsızınızım...      - Anlamadım?..
     Â
- Ben evinizi soyan adamım efendim...      Mesele anlaşıldı.
Demir ailesinin evi bir süre önce üstüste soyulmuştu. Evi üç kez soyduktan sonra yakalanıp hapse atılan hırsız şimdi tahliye olmuş, bir kutu çikolata alarak özür dilemek için soyduğu eve gelmişti.
     Â
Demir evin hırsızını içeri buyur etti... Oturup birer çay içtiler. Sonra koluna girerek binayı biraz dolaştırdı ve soygundan sonra evin dört bir yanına yerleştirilen güvenlik sistemlerini gösterdi.
     Â
- Zaten benim de evinizi bir daha soymaya niyetim yok efendim, dedi hırsız,
sadece bundan sonraki yaşamım için sizden yardım rica edecektim...
      Nevzat Demir onun iş bulmasına yardım edeceğine söz verdi.
      Hırsız genç bu defa da alacağını bir başka biçimde aldı gitti.
      Mesele tatlıya bağlandı.
Yalnız kuğu
      Ankara'nın Kuğulu Parkı'ndaki durumu okurumuz
Mürüvvet Günay'dan öğreniyoruz:
     Â
- Parkın havuzunda yüzen güzelim kuğu, Çin'den gelecek "panda"
lar gibi türünün son örneklerinden biri mi ki, tek başına yaşatılıyor?.. Bu yapayalnız kuğuya arkadaşlık edecek başka kuğular bulmak bu kadar mı zor?.. Yoksa bu kuğu Andersen'
in "Çirkin Ördek Yavrusu"
ndaki "talihsiz"
kuğu mu?.. Yok eğer değilse, bu kuğunun yalnızlığa mahkum edilmesinin sebebi ne?..
     ÂBelli ki, ilgililer konuya ilgisiz... KuÄŸunun derdiyle kim ilgilenecek? Aklımıza hemen
Bekir Coşkun geliyor. O ilgilenir ve bir çözüm bulur... Çünkü konu onun sevgi alanına giriyor.
      ***
     Â
Birgün bu ülkede de televizyon kapatma sadece seyircinin kumandasıyla yaptığı bir iÅŸ olacak!..     Â
Cihan Demirci      ***
Aldanmaca...
      Çeşitli uluslardan hanımlara
"Kocanız sizi aldatırsa ne yaparsınız?" diye sormuşlar... Yanıtlar şöyle sıralanmış:
      * İtalyan:
"Kocamı öldürürüm!"      * İspanyol:
"Kocamı da sevgilisini de öldürürüm!"
      * Alman:
"Kendimi öldürürüm!"
      * Japon:
"Önce kocamın sevgilisini, sonra kendimi öldürürüm!"
      * İngiliz:
"Viski ne güne duruyor?."
      * Rus:
"Votkayı çeker, kafayı bulurum!"
      * Amerikalı:
"Alacağım nafakayı hesaplamaya başlarım."
      * Fransız:
"Dünyada başka erkek mi yok, hemen bir yenisini bulurum."
      * Arap:
"Hocaya gider muska yazdırırım."
      * Türk:
"Kocam beni aldatmaz!.."
Neden olamaz?..
     Â
Süleyman Demirel niçin ikinci kez cumhurbaşkanı seçilemez?.. Neden
Demirel'i ikinci kez cumhurbaşkanı yapmak için Anayasa değiştirilemez?
      1982 Anayasasını yapan Kurucu Meclis'in üyelerinden Profesör
Şener Akyol bu sorulara yanıt veren küçük bir kitap yazmış: Adı
"Hukukla Oynanmaz..." Bu kitabın bir özetini de mektup halinde TBMM Başkanı
Yıldırım Akbulut'a göndermiş...
Akyol diyor ki:
      1) Anayasa yüksek okul mezunu olup 40 yaşından büyük herkese cumhurbaşkanı adayı olma hakkını vermiştir. Bugün
"bir kişi" hariç herkes o hakka sahiptir. Yasaklı olan tek kişi
Süleyman Demirel'dir. Çünkü Anayasa bir kişinin ikinci kez cumhurbaşkanı olmasını kesinlikle yasaklamaktadır.
      2) Anayasa Cumhurbaşkanına geniş yetkileri, O'nun 7 yıllığına ve sadece bir kez seçileceğini göz önünde tutarak vermiştir. Oya ve seçime gerek duyacak bir kişiye bu kadar geniş yetkiler verilemezdi.
      3) TBMM Cumhurbaşkanına ikinci kez görev yapma imkanı tanıyacaksa (Bu kişinin seçilmek için partilere taviz vermesi söz konusu olacağı için) ona verilen geniş yetkileri geri almalıdır. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bütün maddeler yeniden düzenlenmelidir.
      4) Ortaya
"Tek seçim, tek aday" gibi bir slogan çıkmıştır. Tek aday ile yapılan seçim Cumhuriyetin erdemlerini hiçe saymaktır. Tek adaylı devlet başkanlığı sistemi ancak
Saddam Hüseyin veya
Enver Sedat rejimlerinde söz konusu olur.
      5) Anayasa'nın tek kişi için değiştirilmesi millete kabile sistemini dayatmaktır. Fransa'da 1848 yılında böyle bir durum söz konusu olduğunda ünlü yazar
Lamartine'in sarfettiÄŸi
"Tek kişi için yasa yapmak millet onuru ile bağdaşmaz" sözü bugün de geçerlidir.
      6) Cumhurbaşkanlığı seçimi
"gizli oy" esasıyla yapılır. TBMM,
Süleyman Demirel için Anayasayı değiştirdiği anda onu açıkça seçmiş olacaktır. Böylece gizli oy ilkesinin ve Mayıs ayındaki seçimin anlamı kalmayacaktır.
      xxx
     Â
Demirel'in ikinci kez görev yapmasının yanlışlığı konusunda dört bir yandan mantıklı gerekçeler öne sürülüyor. Ne var ki
Demirel koltukta kalmakta ısrarlı. Baba son olarak
"Güniz sokağa inerim" tehdidini savurdu. Yani
"Sağı toparlar başına geçerim, 4 lideri tarihten silerim" demek istedi. Koltuk için yapmayacağı yoktur. Ona göre!
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr