Rüya tabiri...

19 Mayıs 2000


       Fatih'ten Zafer:
       ...Rüyamda Galatasaray UEFA Kupası'nda şampiyon oluyor... Maçı Kopenhag'da izledikten sonra kupayı alan futbolcuları alkışlıyor ve derhal Arsenal takımının soyunma odasına gidiyorum. Teknik Direktör Arsen Wenger'in yanına yaklaşıp:
     Â- Yahu hocam, diyorum, maçtan önce bizim Asya futbolu oynadığımızı söylemiÅŸtiniz. Bu müthiÅŸ tespite ve Galatasaray'ın aldığı sonuca göre, Asya futbolu Avrupa futbolundan ilerde, diyebilir miyiz?
       Kem küm ediyor Wenger... Devam ediyorum:
     Â- Gerçi siz Ä°ngiliz deÄŸilsiniz ama, onların sömürgecilik ruhundan kaynaklanan kibirli ve ABD dışında her ülkeye yüksekten bakan tavırları size de mi sirayet etti?.. Öyleyse, futbol deyimiyle, bu bakış açısı biraz sakat deÄŸil mi?..
       O sırada BBC muhabiri geliyor yanımıza... Bana dönerek:

Yazının Devamı

ABD çilesi!..

18 Mayıs 2000


       Ne çetrefil sorunlar var yaÅŸamda. Buyrun birine daha.. Ankara'da zaman zaman elektrikler kesiliyor. Sonra geliyor. Ancak Paris Caddesi'ndeki konutların elektriÄŸi daha saatlerce gelmiyor. Paris Caddesi sakinleri saatlerce elektriÄŸin gelmesini bekliyor. Kimi zaman her taraf ışıl ışılken elektrik sadece Paris Caddesi'nde kesiliyor. Ve arıza saatlerce giderilemiyor. Nedir bu gariplik? Paris Caddesi sakinlerinden Sadık Gökçe'nin yakınmasına kulak verelim:
      - Bizim caddedeki kesintilerin öteki semtlere göre çok daha uzun sürdüğünü görünce meselenin nedenini araÅŸtırdım. MeÄŸerse bizim caddeyi besleyen trafo, caddemizin başındaki ABD BüyükelçiliÄŸi'nin arazisi içindeymiÅŸ. Trafonun anahtarı büyükelçiliÄŸin bekçisinde olduÄŸu, özellikle gece meydana gelen arızalarda TEK yetkilileri ya büyükelçilikten kolayca içeriye giriÅŸ izni alamadıkları ya da izin aldıklarında bekçiyi yerinde bulamadıkları için arızayı onarmakta gecikiyorlarmış. Åžikayetimi ilettiÄŸim TEK yetkilileri, çevrede trafoyu yerleÅŸtirecek boÅŸ alan bulamadıklarını, bu nedenle de trafonun ABD BüyükelçiliÄŸi'nin bahçesinde kalmaya devam edeceÄŸini

Yazının Devamı

Kontenjan durumları

17 Mayıs 2000


       Kopenhag'a uçan 200 küsur kiÅŸilik Galatasaray kafilesinde Çaycı Vahit'in de bulunduÄŸunu bildiriyor spor muhabiri arkadaÅŸlar...
       20 yıl önce "futbolcu" olarak denenmek üzre Sivas'tan Florya'ya gelen, yeÅŸil sahada muvaffak olamayınca çizgi kenarında top toplayıcı - malzemeci (diÄŸer zamanlarda da çaycı) olarak görev yapan Vahit, geçenlerde çay servisi için girdiÄŸi Yönetim Kurulu toplantısında Fatih Hoca'nın karşısına geçip dikilmiÅŸ... Hoca "Hayrola Vahit?" diye sorunca da cevap olarak cebinden pasaportu çıkarıp masanın üzerine koymuÅŸ... Vaziyeti anlamış Fatih Hoca... Vahit kadroya "kontenjan"dan böyle girmiÅŸ...
       ***
       Kopenhag'da dün öğle saatlerinde 20 küsur bakan ve 180 civarında milletvekilini getirecek uçak bekleniyordu. O arada biz TBMM baÅŸkanı Yıldırım Akbulut'un basın danışmanı Emel AktuÄŸ'u arayıp milletvekillerinin Kopenhag harcamalarının hangi kalemden karşılandığını sorduk... MeÄŸer Galatasaray Kulübü karşılıyormuÅŸ...
       Çaycı Vahit'in yılların emeÄŸine karşılık "kontenjan"dan

Yazının Devamı

Ölçüyü kaçırmak...

16 Mayıs 2000


       Daha önceden duyurdukları yayın saatlerine genellikle uymamalarına... Göstereceklerini ilan ettikleri filmler yerine son dakikada canlarının istediÄŸi filmleri ekrana getirmelerine... Filmlerin, dizilerin aralarına insanı bıktıracak, izlenen filmin ve dizinin ne olduÄŸunu unutturacak uzunlukta ve sık sık reklam koymalarına... Yayınladıkları futbol maçlarında, en kritik pozisyonlar yaÅŸanırken kameraları tribünlere çevirip maçı izleyen eÅŸi, dostu, sevgiliyi göstermelerine... Bütün bunlardan dolayı en ufak bir özür dileme gereÄŸi duymamalarına alışmıştık...
       Henüz alışamadıklarımıza gelince... Zaten sayısı son derece az olan, bütün bir hafta boyunca ekrana gelmesini özlemle beklediÄŸiniz kaliteli bir dizi ya da bir programı izlemek üzere televizyonunuzun başında yerinizi aldınız diyelim... Uzuuunnn reklam ve tanıtım filmlerinden sonra nihayet beklediÄŸiniz an geliyor... Dizi ya da programın jeneriÄŸi ekrana geliyor. Tam jenerik bitiyor, dizi veya program baÅŸlayacak... Aaaa, o da ne? Bir de bakıyorsunuz ki, jeneriÄŸin bitimiyle birlikte yine reklamlara geçilmiÅŸ.
      

Yazının Devamı

Faziletli kongre...

14 Mayıs 2000


       Arkadaşımız Fahrettin Fidan, çarÅŸafa gizlendi, Fazilet Partisi'nin kongresini kimseye bulaÅŸmadan, çarÅŸafa dolaÅŸmadan dakika be dakika izledi:
       * Bismillahirrahmanirrahim. Euuzu billahi mineÅŸÅŸeytannirracim.
       * Cem'an 1200 kiÅŸiden oluÅŸan cemaatin (delegenin) huÅŸu içinde salondaki yerlerini almaları, kongre baÅŸlayıncaya kadar, "Bu kongrede kime oy verirsek cennetin anahtarı bizim olur?" rüyasına, hülyasına dalmaları.
       * Balgat'taki malum imamın uzaktan kumanda düğmesine basması, kongre imamının kim olacağını iÅŸaret etmesi, bu iÅŸaretin 1200 ÅŸehadet parmağının bir anda havaya kalkmasına yetmesi.
       * KonuÅŸmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Emanetçi Ä°mam'ın daha çok alkış için kürsüye gelmeyi ağırdan alması, taze gelin kaprisi, nazı, kongrenin hayırlara vesile olması niyazı, bilahere açış konuÅŸması babından 2 saatlik vaazı.
       * ÇarÅŸafçı'lara laf sokuÅŸturması, bulaÅŸması, vekaleten yapılan konuÅŸma nedeniyle zaman zaman dilinin sürçmesi, sık sık

Yazının Devamı

Vefanın böylesi...

13 Mayıs 2000


       AÅŸağıdaki haberi dün Anadolu Ajansı geçti... Okuyalım...
       ...Atatürk Havalimanı'nda uçaklara ikram hizmeti veren Uçak Servisi A.Åž. (USAÅž), ekonomik durgunluktan kaynaklanan "zorunlu küçülme" gerekçesiyle 5 ay önce iÅŸten çıkardığı 123 işçisine plaket verdi.
       Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen törende konuÅŸan USAÅž Türkiye Restoranları Genel Müdürü Dieter Coller, yılbaşında hizmete giren Yeni Dış Hatlar Terminali'ndeki restoran iÅŸletmeciliÄŸini üstlenemediklerini, bu nedenle de restoran iÅŸletmeciliÄŸinde küçülmeye gittiklerini söyledi. Bu iÅŸyerlerinde çalışan 123 personelin iÅŸine son vermek zorunda kaldıklarını belirten Coller, ÅŸirketin "zorunlu küçülme" kararı nedeniyle bu kararı uygulamak zorunda kaldıklarını bildirdi. Personelin son iÅŸ gününe kadar büyük bir özveriyle çalıştığını ve buna hayranlık duyduÄŸunu kaydeden Coller, "Bu hiçbir ülkede kolay karşılaşılacak bir durum deÄŸil. Çalışanlarımıza ne kadar teÅŸekkür etsek azdır" diye konuÅŸtu.
       USAÅž Yürütme Kurulu BaÅŸkanı Mohammed Hammam da, elde olmayan nedenlerle iÅŸlerine son

Yazının Devamı

Çıplak reklam

12 Mayıs 2000


       İş, edebiyat, sanat dünyasından 32 seçkin isim, grafik sanatçısı Bülent Erkmen'in hazırladığı "32 Büst" başlıklı kitap için belden üstü çıplak fotoğraf çektirmişler... ABD'de yaşayan yazar Faruk Ulay da oturmuş; bu yarı çıplak fotoğraflara bakıp her biri için ayrı düşsel öyküler kaleme almış...
       Psikolog Özcan Köknel'le sohbet ediyoruz dün telefonda...
       - Bunun altında yatan espri nedir, hiç anlamadım, diyor, kitabı hazırlayan prodüktör kişinin amacını anlayamadığım gibi, onun fikrine bunca değerli bilim ve kültür insanı niye "Evet" dedi, onu da hiç anlamadım.. Yarım fotoğraf bu kadar ses getirdiğine göre "Daha fazla ilgi için niye boy fotoğraf koymamışlar?" demeden edemiyor insan!..
     Â- Çıplaklığa "insanın en saf hali" diye bakar ve fotoÄŸrafları hikayeleriyle birlikte deÄŸerlendirirsek?..      Â- EÄŸer bu kitabın hazırlanış gerekçesi insanların "iç dünyaları"na ulaÅŸmak ise, bu da çok saÄŸlıklı bir gerekçe deÄŸil. Bir insanın beden yapısına bakarak iç dünyası hakkında yargıya varılamaz. Öyle olsa biz ruh hekimleri insanları anlamak için oturup aylarca konuÅŸacağımıza böyle bir fotoÄŸrafını ister; nasıl bir ruhsal yapı taşıdıklarını

Yazının Devamı

Olay Federasyonu!

11 Mayıs 2000


       Üç hafta önce oynanan Yozgatspor - Diyarbakırspor maçında da olaylar çıkmış, spor spikerlerinin klasik ifadesiyle, "sahalarımızda bir daha asla görmek istemediÄŸimiz çirkin görüntüler" sergilenmiÅŸti. Konuk takımın sahada görünmesiyle birlikte tribünlerden akla gelen - gelmeyen bilumum madde yaÄŸmuru baÅŸlamış, yaÄŸmur, "PKK dışarı!" tezahüratı eÅŸliÄŸinde maç boyunca devam etmiÅŸti. Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu böylesine çirkin bir olaya elbette ilgisiz, tepkisiz kalamazdı, nitekim kalmadı da...Toplandı ve Yozgatspor'a belki de hayatı boyunca unutamayacağı (!) bir ceza verdi; Tam 500 milyon lira para cezası!.
       x x x
       Gelelim ikinci olaya...Ä°ki hafta önce Diyarbakır'da oynanan, daha doÄŸrusu oynanamayan Diyarbakırspor - Konya Endüstrispor maçında da benzer görüntüler sahnelendi. Isınmak için sahaya henüz çıkmış konuk takım üzerine atılan maytaplardan iki oyuncu çeÅŸitli yerlerinden yaralandı. Bunun üzerine Konya Endüstrispor takımı sahadan çekildi, maç da baÅŸlamadan sona ermiÅŸ oldu.
       Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu

Yazının Devamı