KDV ve ÖTV piyasanın aynası

18 Şubat 2015

Piyasanın canlı olup olmadığı dolaylı vergilerden izlenebilir. Dolaylı vergiler (1) KDV, ÖTV gibi harcamalardan alınan vergiler ile (2) Banka ve Sigorta Muamelesi Vergisi, Damga Vergisi ve harçlar gibi, işlemlerden alınan vergilerdir.
Bu vergilerin özelliği tahsilatın bir ay sonraki bütçe rakamlarına yansımasıdır.
Maliye Bakanı geçtiğimiz günlerde 2015 yılı ocak ayı bütçe rakamlarını açıkladı.
2014 Aralık ayına ait dolaylı vergiler, bir yıl öncenin aynı ayına göre önemli ölçüde artışı işaret ediyor. Maliye Bakanı’nın açıklamasına göre ocakta bütçe gelirleri yüzde 5.8 artarken, harcamalar yüzde 5.3 arttı. Vergi gelirlerindeki artış ise yüzde 6.6.
Ocak 2014’te 5.1 milyar TL olan dahilde alınan KDV, Ocak 2015’te 6 milyar TL oldu. ÖTV tahsilatı 7.2 milyar TL’den 8.4 milyar TL’ye yükseldi. İthalden alınan KDV ise 5 milyar TL’den 4.3 milyar TL’ye geriledi.

2014 yılı iyi geçmedi
Aralık 2014’teki satın almalara dayalı vergi geliri rakamları, yılın son ayında (sadece aralıkta), bir yıl öncenin (2013) son ayına göre içerideki harcamalarda ufak da olsa artışı işaret ediyor.

Yazının Devamı

Çalışmak İisteyenlerin sayısı gittikçe artıyor

17 Şubat 2015

Şubat ayının sonuna yaklaşıyoruz. 2014 yılı kasım ayı işgücü istatistikleri açıklandı. Ancak TÜİK’in açıkladığı istihdam rakamları sadece kasım ayı göstergeleri değil. Ekim-kasım-aralık aylarını kapsayan 3 ayın “hareketli” istihdam göstergeleri.
TÜİK istihdamdaki değişimi üçer aylık dönemler itibarıyla izliyor. Göstergeler yayımlanırken üç ayın orta ayının adıyla yayımlanıyor.
Açık anlatımıyla, kasım ayı istihdam göstergeleri 2014 yılının son 3 aylık dönemindeki “hareketli istihdam göstergeleri”dir.
İşgücü istatistikleri önce hareketli rakamları yansıtacak şekilde açıklanıyor. Sonra da mevsimin özellikleri dikkate alınarak, mevsim etkilerinden arındırılarak bir durum tespiti yapılıyor.

İşsizlik oranı yüksek
Mevsim etkilerinden arındırılmamış rakamlara göre, 2014 yılında (üçer aylık dönemlerin ortalama ayı olan) ekimden kasıma “çalışmak isteyenlerin sayısının azalmasına rağmen, çalışan sayısı geriye gitti, işsiz sayısı arttı.

Yazının Devamı

Hakiki Finike portakalı Hakiki Ezine peyniri

16 Şubat 2015

Pazardan, marketten satın aldığınız Ezine peyniri, Ayvalık zeytinyağı, Finike portakalı gerçekten Ezine peyniri, Ayvalık zeytinyağı, Finike portakalı mı?
Ambalajlı iseler, ambalajlarının üzerlerindeki etikete bakacaksınız. Etikette “coğrafi işaret” var ise, tereddüt etmeyiniz hakikidir...
“Coğrafi işaret”, Avrupa ülkelerinde olan, bizde de 1955 yılında 555 sayılı kanun hükmünde kararname ile uygulanmaya başlayan bir “garanti” sisteminin adı. Patent Enstitüsü, tarım ürünlerinin özelliğini belirleyerek “coğrafi işaret” kullanma izni veriyor.
Örnek: Ezine peyniri, Kaz dağlarının kuzey ve batı kesimlerinde yer alan Ezine, Bayramiç ve Ayancık ilçelerinin ve Çan’a bağlı köylerin doğal bitki ortamı ve suyu ile beslenen koyun, keçi ve ineklerden elde edilen süt ile üretilen, en az yüzde 40 keçi sütü, yüzde 45 - 55 koyun sütü ve yüzde 15 inek sütü içeren peynirlere verilen isim.
Başka yerlerdeki hayvanların sütü ile üretilen peynirler, “Ezine peyniri” diye satılamaz. Bir peynirin Ezine peyniri olup olmadığı da ambalajındaki “coğrafi işaret” ile belirlenir.
Bir başka örnek: Kuzeyi Akdağı, batısı Gülmez dağı ile kaplı, Akçay ve Alakır derelerinin alüvyonlu toprağında

Yazının Devamı

Nasıl pişerse yemek iyi olur?

15 Şubat 2015

Malzeme ve pişiren iyi ise, yemek iyi olur. Evde de lokantada da bu kural aynen geçerli.
Yemeğin lezzetinin aynı çizgide olması malzemenin aynı olmasına, pişirenin aynı olmasına bağlı.
Pişirenin başarısı malzeme seçimine bağlı.
Batıda lokantaların ismi değil, şeflerin ismi öne çıkıyor. Lokantaya değil şefe yıldız veriliyor. Şef ise en iyi malzemeyle en lezzetli yemeği yapan aşçıbaşı olarak ünleniyor. Günümüzde aşçılar dünyada değişik yarışmalara katılarak marifetlerini gösteriyor. 1987’den bu yana, Lyon’da dünya çapında düzenlenen şefler yarışı, bu yarışların en önemlilerinden...
Lyon şehri Fransa’nın en ünlü şeflerinin lokantalarının bulunduğu bir şehir. Şehirde “Beyaz Külah” derecesinde 52 şef var.

Şefler kıyasıya yarışıyor

Yazının Devamı

Dolar arttıkça fiyat artışı kaçınılmaz

13 Şubat 2015

Dolarla alınan mallar TL ile satılınca, fiyat artışı kaçınılamaz. Sakın ha “Efendim, ben ithal malı kullanmıyorum ki... Ben Türk malı kullanıyorum. Patatesin, soğanın, ekmeğin, ayakkabının, elbisenin dolarla işi ne?” demeyiniz.
Günümüzde tarım ürünü, sanayi ürünü, el ürünü... Her ürünün içinde dolar girdisi var. Tarımda bahçeyi sulayan pompa, tarlayı süren traktör, ürünü taşıyan kamyon mazot yakıyor. Gübre ithal girdiyle üretiliyor. Unu öğüten değirmen, taşıyan kamyon, ekmeği pişiren fırın dolarla ithal edilen yakıtları kullanıyor. Sanayi ürünlerinin tamamında değişik oranlarda ithal girdi var. Elektrik, gaz, dolmuş, otobüs ücretleri dolara endeksli. İşte onun için dolar fiyatının yükselmesi sadece döviz borçlularını değil, Türk parası kullananların tamamını ilgilendiriyor. Türk parası değer kaybettikçe hayat pahalanır. Pahalanacak.

Enflasyon gene şaşacak
“Hani enflasyon seçime doğru yüzde 5 olacaktı?” diye sormayınız. Enflasyonun gerilemesi kaldı bir başka bahara...
Şimdilik dolar artışı fiyatlara yansımadı. Çünkü piyasada “şaşkınlık+durgunluk” var. Piyasa oyuncuları hızlı kur artışını henüz fiyatlara yansıtamadılar.
Dolar fiyatı hızla yükselirken piyasadaki yerli

Yazının Devamı

Cari açık küçülüyor döviz girişi yavaşladı

12 Şubat 2015

2014 yılı aralık ayının, böylece 2014 yılının tamamının ödemeler bilançosu rakamları yayımlandı.
- Cari açık küçülüyor.
- Ne var ki, döviz girişi yavaşladığından, küçülen cari açığı bile kapatmakta zorlanmaya başladık.
2013 yılında cari açık 64 milyar dolardı. Ülkeye net 75 milyar dolar döviz girişi oldu. Hem açığı kapattık. Kalan 10 milyar dolar dövizi rezervlerine ekledik.
2014 yılında açık 19 milyar dolar azaldı. 45 milyar dolara indi. Ama döviz girişi açığı zar zor kapattı. Tam kapatamadı da gelen dövize döviz rezervinden 400 milyon dolar ekleyerek açığı kapattık.
Açığın küçülmesinde ana etken mal dengesinin (ithalat ile ihracat arasındaki açığın) 16 milyar dolar küçülmesi. İhracat 7.5 milyar dolar artarken, ithalatta 8.7 milyar dolar gerileme görülüyor. Ne var ki ithalattaki gerilemenin 8 milyar dolarının kaynağı altın ithalatındaki azalma. Diğer mal ve hizmet ithalatında değişiklik yok.

Yazının Devamı

Özel sektörün yükü dolarla arttı

11 Şubat 2015

Uzun süre gerçek değerinin altında satılan doların kaymağını yedik. Şimdilerde dolar fiyatında “kâfinin de ötesinde” fiyat düzeltmesi oluyor. Dolar fiyatındaki artış tüm ekonomiye, özel sektöre ve de halkın tamamına yük getiriyor.
1) Türkiye’de ekonomi 2.5 para birimiyle çalışıyor. Türk Lirası ve dolar (biraz da euro) birlikte tedavül ediyor. Devlet ihaleleri dolarla yapıyor. Birçok mal ve hatta hizmet euro ile fiyatlandırılıyor. Bankalar dolar kredisi veriyor. Sadece elektrik dağıtım ihalelerini alanların döviz yükümlülüğü 13 milyar dolar. 2014 yılında özelleştirmede devir işlemi tamamlanan satışların toplamı 6 milyar dolar.
2) Ekonomide tasarruflar yetersiz olduğundan, banka sistemi yurtdışından büyük ölçüde borçlanarak iç kaynağa, dış kaynağı eklemek zorunda. Bankalar işte bu nedenle yurtiçinde özel sektöre, işadamlarına dolar kredisi verdi. Firmaların ve işadamlarının yurtiçindeki bankalara dolar borcu var. Köprüleri, yolları, havaalanlarını yapan işadamları bankalardan dövizle borçlandı, borçlanıyor.
3) Özel sektör, büyüğüyle, küçüğüyle, İstanbul’u ile, Anadolu’su ile ucuz olduğu için dışarıdaki bankalardan döviz kredisi aldı. Firmalardan firma kredisi kullandı.
Ris

Yazının Devamı

Doların yükselişi nerede duracak?

10 Şubat 2015

Dolar fiyatı ”dur durak “belirsiz, aldı başını gidiyor. Eskiden “on yılda bir” devalüasyon heyecanı yaşanırdı. Şimdi her gün “devalüasyon” oluyor. Bu kadar sarsıntıyı ne ekonomi kolay “hazmedebilir” ne de bu ülkede yaşayanlar. Sakın ha “Benim dolarla işim yok... Ne olursa olsun” diye düşünmeyiniz. Ülke ekonomisi dolara dayalı hale geldi. Dolar fiyatındaki artış, dağ başında çobanlık yapan vatandaşı da ilgilendiriyor.
Dolar dün 2.50 TL’ye yaklaştı. Bundan sonra iner mi? Yoksa tırmanışı sürdürür mü? Artış sürerse dolar nerede durur?
8 Şubat Pazar, Milliyet Ekonomi’de Zeynep Aktaş’ın köşesinde piyasada dolarla iş yapan 10 büyük kurumun baş iktisatçılarının 2015 yılı için ortalama dolar tahminleri verildi. En yüksek tahmin 2.42 TL, en düşüğü 2.30 TL idi. Görülüyor ki dolardaki tırmanış, işin içinde olanların tahminlerinin bile çok üzerine çıkmış durumda.
2.53 tahminine yaklaşıldı
Milliyet Ekonomi’de 3 Kasım 2014’teki yazımın başlığı “Dolar 2.53 TL olur mu?” idi. Yazıda “Peterson Institute for International Economic”te Prof. Williamson’un Türkiye için dolar denge kuru hesabını vermiştim. Williamson 2014 Kasım’ında hesabını yeniledi. O tarihte 2.26 TL olan dolar fiyatının

Yazının Devamı