Piyasanın canlı olup olmadığı dolaylı vergilerden izlenebilir. Dolaylı vergiler (1) KDV, ÖTV gibi harcamalardan alınan vergiler ile (2) Banka ve Sigorta Muamelesi Vergisi, Damga Vergisi ve harçlar gibi, işlemlerden alınan vergilerdir.
Bu vergilerin özelliği tahsilatın bir ay sonraki bütçe rakamlarına yansımasıdır.
Maliye Bakanı geçtiğimiz günlerde 2015 yılı ocak ayı bütçe rakamlarını açıkladı.
2014 Aralık ayına ait dolaylı vergiler, bir yıl öncenin aynı ayına göre önemli ölçüde artışı işaret ediyor. Maliye Bakanı’nın açıklamasına göre ocakta bütçe gelirleri yüzde 5.8 artarken, harcamalar yüzde 5.3 arttı. Vergi gelirlerindeki artış ise yüzde 6.6.
Ocak 2014’te 5.1 milyar TL olan dahilde alınan KDV, Ocak 2015’te 6 milyar TL oldu. ÖTV tahsilatı 7.2 milyar TL’den 8.4 milyar TL’ye yükseldi. İthalden alınan KDV ise 5 milyar TL’den 4.3 milyar TL’ye geriledi.
2014 yılı iyi geçmedi
Aralık 2014’teki satın almalara dayalı vergi geliri rakamları, yılın son ayında (sadece aralıkta), bir yıl öncenin (2013) son ayına göre içerideki harcamalarda ufak da olsa artışı işaret ediyor.
Bu önemli. Çünkü 2014 bütünüyle iç talebin büyük ölçüde gerilediği bir yıl oldu. Yılın tamamında (12 ay boyunca) dahilde alınan KDV’de bir önceki yıla göre artış yüzde 0.3 oranında. Demek ki 2014 yılı boyunca dahilde KDV’li satışlar artmamış.
Özel tüketim vergisinde yıllık artış yüzde 6.6 oranında, ithalde alınan mallarda KDV artışı yüzde 2.6 oranında kaldı.
2015’te belirsizlik var
2015 yılına piyasaların nasıl başladığını ancak ocak ayına ait vergi rakamları şubat ayı bütçesinde açıklanınca göreceğiz.
Gerçekçi olalım, döviz fiyatındaki hızlı tırmanış tarımda ve imalat sanayiinde maliyetleri şişirecek, fiyatlara yansıyacak. Ne olursa olsun, halkın satın alma gücü kısa sürede aynı ölçüde artmayacak.
Maliyet artışı hem iç satışları hem dış satışları güçleştirecek. Döviz fiyatının ihracatı teşvik etmesini bekliyoruz ama maliyet artışları döviz fiyatının getirdiği imkânları törpülerse, ihracatta da beklenen iyileşme güçleşir. İç piyasada maliyet artışlarına dayalı fiyat artışı sonucu talebin daralmasının ekonomik olduğu kadar sosyal boyutu da olacak.
Şimdilik sadece döviz fiyatındaki artışı izliyoruz. Faiz indirimiyle yatırımların ve üretimin canlanmasını bekliyoruz. Dövizin, faizin daha da önemlisi, bütün bu çalkantı sonunda ortaya çıkacak maliyet artışları ile fiyat yükselmesinin ekonomiyi 2015 yılında nasıl etkileyeceğini bilemiyoruz.
Ekonomide yatırımcının, üreticinin, tüketicinin önünü görememesi durgunluğa yol açar. Hükümet bu gelişmelere gereken önemi vermiyor ama sonunda ekonomideki durgunluğun faturasının büyük bölümü hükümete çıkacak. Yavaşlayan ekonomide vergi gelirleri de azalır. Hükümet bütçe harcamalarında zorlanır.
2B’den 7 milyar TL
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuoyunda 2B olarak bilinen arazilerin satışıyla ilgili son rakamları açıkladı. Bu konuda hedefin yakalandığını belirten Şimşek, 2013 yılında başlatılan uygulamada 30 Ocak 2015 itibarıyla 7 milyar liralık satış gerçekleştirildiğini bildirdi.
AA’ya konuşan Şimşek, kadastro çalışmaları tamamlanarak bakanlığa teslim edilen 632 bin 851 adet 2B taşınmazının bulunduğunu, bu taşınmazlarda 872 bin 336 kullanıcının bulunduğunu ve 30 Ocak 2015 itibarıyla 2B taşınmazlarını satın almak için yapılan başvuru sayısının 721 bin 541 olduğunu söyledi. Şimşek, “2B taşınmazlarının satışında hedefler yakalandı diyebiliriz. 2013 yılında başlattığımız uygulamada, 30 Ocak itibarıyla 514 bin 383 hak sahibine 388 bin 663 adet taşınmaz satıldı” dedi.