Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Malzeme ve pişiren iyi ise, yemek iyi olur. Evde de lokantada da bu kural aynen geçerli.
Yemeğin lezzetinin aynı çizgide olması malzemenin aynı olmasına, pişirenin aynı olmasına bağlı.
Pişirenin başarısı malzeme seçimine bağlı.
Batıda lokantaların ismi değil, şeflerin ismi öne çıkıyor. Lokantaya değil şefe yıldız veriliyor. Şef ise en iyi malzemeyle en lezzetli yemeği yapan aşçıbaşı olarak ünleniyor. Günümüzde aşçılar dünyada değişik yarışmalara katılarak marifetlerini gösteriyor. 1987’den bu yana, Lyon’da dünya çapında düzenlenen şefler yarışı, bu yarışların en önemlilerinden...
Lyon şehri Fransa’nın en ünlü şeflerinin lokantalarının bulunduğu bir şehir. Şehirde “Beyaz Külah” derecesinde 52 şef var.

Şefler kıyasıya yarışıyor
Paul Bocuse (1926) Lyon’daki şeflerin en babası... Lyon’da her yıl düzenlenen Otel-Lokanta-Gıda Fuarı (Sirha) sırasında, şef Paul Bocuse’un adını taşıyan “Bocuse d’Or” yarışı düzenleniyor. Bizim aşçılarımız bugüne kadar Avrupa elemelerini geçerek Lyon’daki dünya aşçılar yarışmasına katılma şansına sahip olamadı. Şimdilerde 29 ülkede 750 satış noktası bulunan, yıllık cirosu 32 milyar euro’yu aşan Uluslararası Metro Toptancı Marketleri hem fuarın hem dünya aşçılar yarışmasının destekçilerinden.
Metro Güney Avrupa Bölge Başkanı Paskal Gayrard, ana müşterilerinin lokantalar ve ünlü şefler olduğunu söylüyor. Metro marketlerin özelliği, şeflerin istedikleri yerel ve yabancı her türlü malzemeyi, kaliteli ve aynı standartta temin etmesi imiş. Fransa’da dünyanın ünlü 610 şefinin çoğu dükkân dükkân malzeme arayacak yerde ihtiyaçlarını Metro’dan temin ederlermiş.

Diyarbakır karpuzuna dikkat
Paskal Gayrard, “Günümüzde pazarlamanın esası, müşterinin ne istediğini öğrenerek, müşteriye istediği ürünü en kısa zamanda sunmaktır” diyor. Metro mağazalarının bulundukları bölgedeki müşterilerin taleplerini öncelikle yerel olarak temin etmeyi hedef aldıklarını belirtiyor. Müşterinin istediği malı bulamazlarsa ürettirdiklerini söylüyor. Türkiye’ye örnek olabilecek bir hizmeti anlatıyor. Fransa’da 2 bine yakın küçük bakkal dükkânının değişen şartlara uyumuna destek vermişler. Mağazaların cirolarında yüzde 30 artış gerçekleşmiş.
Metro Türkiye Müdürü Kubilay Özerkan, Türkiye’deki marketlerin dünyanın diğer 29 ülkesindekiler arasında 6’ncı sırada olduğunu, mağazalarına yerel ürünleri taşıdıklarını, bu ürünlerin üretimini teşvik ettiklerini söylüyor.
Diyarbakır’da mağaza açtıklarında, burada satılan karpuzların gerçek Diyarbakır karpuzu olmadığını tespit etmişler. Orijinal tohumu bularak ürettirmişler. Mevsiminde “gerçek” Diyarbakır karpuzu yetiştirtiyorlarmış. Türkiye’de 16 tarım ürününde orijinal yerel tohumla farklı tarım ürünleri ürettiriyorlarmış. Niğde Gazozu ve Silivri Yoğurdu gibi tüketicinin aradığı özel ürünleri pazarlıyorlarmış.
Kubilay Özerkan, Türkiye’de 112 bin bakkalın 43 bininin kendi zincirlerinden yararlandığını söylüyor. Metro’nun Türkiye’de 18 kentte 31 satış noktası var. 2014 yılı cirosu ise 3.2 milyar TL.