Eskiden insanlar oturabilecekleri dört duvar, bir çatı, bir bina olsun da ne olursa olsun diye düşünürlerdi.
Günümüzde bir duvar, bir çatı, binayı bina yapamıyor.
Duvarların öncelikle ısıya yalıtımı gerekiyor. Dışarıdan içeriye soğuk sıcak geçmeyecek. İçeri ısıtıldığında, soğutulduğunda ısı dışarıya kaçmayacak. Isı yalıtımı yapılacak.
İçerinin, dışarının sesi duvardan öteye duyulmayacak. Ses yalıtımı olacak.
Binanın temellerinin su almaması, damının akmaması için su yalıtımı yapılacak.
Binada kullanılan malzemeler yangına dayanıklı olacak. Yangın yalıtımı olacak.
Yıllar önce mantolama nedir bilmezdik. Şimdilerde çok kişi binasını ısı yalıtımı için mantolamadan söz ediyor.
Merkez Bankası’nın faiz indirimi acaba “düşük faiz/yüksek kur” politikasına geçişi mi işaret ediyor?
Acaba bugüne kadar iktidar partisinin faiz indirimi konusundaki ısrarının arkasında bir politika değişikliği kararı mı var?
Acaba Merkez Bankası (gecikerek de olsa) iktidarın ekonomideki politika değişikliğine uyum için mi faiz indirimine başladı?
Bugüne kadar Merkez Bankası, faizi, döviz fiyatlarında istenmeyen tırmanışı kontrol altına alacak bir silah olarak kullanıyordu. Bu politikanın yan etkisi olarak da enflasyonu aşağıya çekmeye çalışıyordu.
Önceki günkü faiz indiriminden sonra Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada; (1) Enflasyonu aşağıya çekme hedefinden söz edilmiyor. (2) Faiz indirimlerinin devam edeceği işareti veriliyor.
İktisatçı dostum Ege Cansen, olanı biteni anlamak isteyenlerin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin 24 Şubatta Yased’in 34’üncü Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmayı iyi değerlendirmeleri gerektiğini söylüyor.
Rekabetçi kur isteniyor
Merkez Bankası faiz indirdi. “Politikacıların baskısıyla mı indirdi?” yoksa “Şartlar gerektirdiği için mi indirdi?” tartışmasını bir yana bırakalım da indirim ekonomiyi nasıl etkiler ona bakalım.
- Merkez Bankası, bankaların bankasıdır. Merkez, bankalara para vererek, bankaların ekonomiye akıtacakları paranın miktarını ve fiyatını (faizini) etkiliyor.
- Banka sisteminin kredi toplamı 1 triyon 240 milyar TL. Banka kredilerinin ana kaynağı mevduat. Bankalardaki toplam mevduat 1 trilyon 52 milyar TL.
- Merkez’in önceki gün bankalara verdiği toplam para 57 milyar TL idi.
- Bu 57 milyar TL’nin 53 milyar TL’sini bankalara “Politika Faizi” denilen 1 haftalık repo faizi olan yüzde 7.75 faizle, 4 milyarını gecelik borç verme faizi tavanı olan yüzde 10.75 faizle kullandırmıştı.
Piyasayı yönlendiriyor
Her hane bulaşık, çamaşır yıkamak için (Türkiye ortalaması) ayda 2 kg dolayında toz veya sıvı deterjan kullanıyor. Toplam tüketimin yüzde 90’ı toz, yüzde 8’i sıvı, yüzde 2’si jel kapsül deterjan. Deterjana yılda 1 milyar dolar ödeniyor.
Deterjanların içinde, yüzey aktif maddeler, ağartıcılar, enzimler, polimerler, zeolit, optik parlatıcılar, parfümler, sülfat, karbonat gibi maddeler var.
Tüketici kullandığı deterjanda hangi maddenin bulunduğunu, bunun sağlığa ve çevreye zararı olup olmadığını bilemiyor.
Halbuki kullandığımız deterjanların içeriği çok önemlidir çünkü yıkanan bulaşıklar yeterince iyi durulanmadığında yıkanan eşyanın üzerinde kalan deterjan bileşenleri daha sonra yemek ve içeceklerle beraber alınabilmekte, bu ise sindirim sisteminde çeşitli rahatsızlıklara, mide ve bağırsaklarda tahrişe yol açabilmekte, ayrıca yağların sindirimini belli ölçüde engelleyerek şişmanlığa neden olabilmektedir.
Sağlık ve çevreye zararlı
Çamaşır yıkamada kullanılan deterjan (çamaşır ne kadar durulanırsa durulansın) çok az da olsa çamaşırın dokusu içinde kalmaktadır.
Çamaşır dokusu içinde kalabilen deterjan özellikle terleme sonucu aktif hale geçerek bazı hassas kişilerde cilt
Eski yıllarda çimento torba ile satılırdı. Sonra torbalar büyüdü. Derken dökme çimento satışları başladı.
Eskiden çimento kullananlar çimentoyu kendileri karıştırarak beton hazırlığı yaparlardı. 1980’lerden sonra hazır beton kullanımı başladı, 1999 depreminden sonra yaygınlaştı.
Türkiye’de yurt içinde tüketilen 61 milyon ton çimentonun 32.2 milyon tonunu (yüzde 53’ünü) hazır betoncular kullanıyor.
Bayiler hâlâ torba çimento satıyor. Çimentonun üçte biri 20.5 milyon tonu bayilerde torba olarak satılıyor. İnşaat şirketleri ve müteahhitler de büyük ölçüde dökme çimento kullanıyor.
Hazır beton tesisleri, inşaatın özelliğine göre kaliteli ve güvenli karışım hazırlıyor. Eskisi gibi ‘standart dışı, temizlenmemiş deniz kumu mu kullandı, çimentoyu az mı koydu’ kaygısı ortadan kalkıyor.
1.040 tesis üretiyor
Şimdilerde Türkiye’nin dört bir köşesinde 580 firmaya ait 1.040 hazır beton tesisi var.
Köy tavuğunun Avrupalısı nasıl olurmuş? Nasıl yetiştirilirmiş? Coğrafi işaret ile tavuğun menşei, köy tavuğu nasıl belgelenir ve denetlenirmiş? Görmek için Avrupa’da ve Türkiye’de coğrafi işaretli ürünleri pazarlayan Metro Toptancı Marketleri Genel Müdürü Kubilay Özerkan ile Türkiye’de “Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Ağı”nın Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun peşine takılarak Fransa’da Lyon şehrine 70 kilometre uzaklıktaki Bourg-en Bresse’de tavuk çiftliklerini gezdim. Şehir 1230 yılında kurulmuş, 40 bin nüfuslu tarihi bir “beylik” şehri. Özelliğini koruyor. Burada yaşayanlar hayvancılık ve çiftçilikle meşgul. Fransa’nın ünlü Bresse tavuğunun yetiştirildiği coğrafi bölgenin merkezi.
Bresse tavuğu bizim bildiğimiz köy tavuğu. Beyaz renkli Gal Bresse ırkı. İbiği düzgün, dik ve kıpkırmızı. Tüyü, derisi ve eti bembeyaz. Ayakları mavi.
Bresse tavuğu
Bresse tavuğu 1957 yılında coğrafi işaret denetimi altına girmiş. Haritada sınırı çizilmiş 3.536 km2 alan içinde kalan 300 küçük yetiştirici tarafından yetiştiriliyor. Bölgede sadece Bresse tavuğunun kesimini ve pazarlamasını yapan 10 kesimhane var. Bu tavukların yıllık toplam üretimi sadece 1 milyon 200 bin adet.
Bre
Merkez Bankası “Türkiye geneli için” aylık konut endeksi ve yeni konut endeksi yayımlıyor.
Merkez Bankası’nın yayımladığı son bilgi 2014 Kasım ayı itibarıyla yıllık konut fiyatlarındaki artışı gösteriyor. 2013 Kasım ayı fiyatları ile 2014 Kasım ayı konut fiyatları artışı yüzde 15.75 oldu. Yeni konutlarda artış yüzde 15.08 oranında. Kasım ayı tüketici fiyat artışı yüzde 9.15, yurtiçi üretici fiyatı endeks artışı yüzde 8.36 olduğuna göre, Merkez Bankası endeksi, konut fiyatlarındaki artışın enflasyonun ve üretici fiyatlarındaki artışın önünde olduğunu gösteriyor.
Reidin Türkiye Konut Endeksi’ne göre ikinci el konutların fiyatı 2014 yılında yüzde 16.89 arttı. Kiralar konut fiyatı kadar artmadığı için eskiden bir konutun fiyatı 10 yıllık kiraya eşitken, şimdilerde bir apartman dairesinin fiyatı 17.7 yıllık (213 aylık) kiraya eşit hale geldi.
Maliyetler artıyor
Türkiye İstatistik Kurumu ise üçer aylık dönemler itibarıyla bina inşaatı maliyet endeksini yayımlıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu endeksi konut maliyetleri de dahil, tüm inşaat kesimindeki değişimi ortaya koyuyor.
Halkımızın finans sistemi içinde finansal varlığı 1 trilyon 200 milyar liraya ulaştı. Bu rakam sadece bankalardaki bonodaki yatırım fonlarındaki hisse senedindeki finansal varlığı gösteriyor.
Bunlar dışında, halkımızın cebinde Türk Lirası veya yabancı para var. Evinde altın var, döviz var. Bunlar da finansal varlık. Ama bunların hesabını bilemiyoruz.
Kaldı ki ekonomi için önemli olan finansal sistemdeki varlıktır. Çünkü finansal sisteme giren varlık ekonominin çarklarını çeviren varlıktır. Yatırıma, üretime yönelen finansal varlık budur.
İsteyen parasını istediği şekilde değerlendirir. Tüketilmeyen finansal varlıklar genelde halkın tasarrufunu oluşturur.
Halk bankalara güveniyor
Halkımız finansal varlığını yüzde 78.5’ini bankalarda TL ve döviz olarak saklıyor. Sadece yüzde 22.5’i diğer finansal yatırım araçlarında değerlendiriliyor.