Erdoğan’ın başarısı

13 Eylül 2010

R eferandumdan “evet” çıkması bekleniyordu ama aradaki farkın 16 puan olacağı tahmin edilmiyordu. Hayır oylarının 45’in üzerinde, evet oylarının da 55’in altında çıkacağı tahmini yaygındı. Ancak sonuç öyle olmadı. Evet ile hayır arasında fark beklenenden yüksek oldu.
Kuşkusuz bu sonuç Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısını gösteriyor. Bu gerçeği teslim etmek gerekir. Anayasa değişikliğinin oylamaya bir bütün olarak sunulması, tartışmalı maddelerin eveti teşvik edecek diğer maddelerle sarmalanmış olması, iktidar olanakları gibi faktörlerin etkisinden söz edilecek olsa bile, sonucun Başbakan Erdoğan açısından güç ve güven tazeleme anlamına geldiği açıktır.
Erdoğan, referandum kampanyasında, “12 Eylül’le hesaplaşma, darbeleri tarihe gömme, vesayetten kurtulma” eksenine oturtan söyleminin başarılı sonuç verdiği söylenebilir.

Kılıçdaroğlu’nun performansı
Beklediği oranda hayır oyu çıkmasa da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu referandumda başarılı bir performans gösterdi. Kampanyanın en çalışkan lideri görünümündeydi. 73 miting düzenledi, 102 yerde konuşma yaptı. Halk nezdinde güven yaratan bir lider profili çizdi. Bu çalışkanlığını referandum sonrasında da sürdüreceğine kuşku

Yazının Devamı

Gençlerin emekleri ne olacak?

12 Eylül 2010

Referandum gürültüsü altında kalan KPSS skandalı Türkiye’nin en önemli sorunlarından birini gözler önüne serdi.
KPSS skandalı ortaya çıktığından beri yetkililer ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bir yandan soruşturma sürüyor, bir yandan çelişkili açıklamalar yapılıyor. Bu arada çok hızlı bir biçimde ÖSYM için yeni bir yasa önerisi de gündeme alındı.

Hazır mıydı?
Bu sürat “ÖSYM ile ilgili yasa çalışması hazır mıydı?” sorusunu da gündeme getirdi. Skandal vesilesiyle “ÖSYM’de mi bağımlı kılınacak?” sorusu da sorulmuyor değil. Kamuoyunun bu konuyu yakından izlemesi, milyonlarca genç için yaşamsal önem taşıyor.

Hırsızlığa önlem

Yazının Devamı

Yeni anayasa gündeme gelecek mi?

11 Eylül 2010

Parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin hepsi yeni bir anayasa yapılmasından yana tutum açıkladılar. Yarın yapılacak anayasa değişikliği referandumundan sonra yeni anayasa gündeme gelecek mi?
Liderleri dinlerseniz, kısa süre içinde Türkiye yeni bir anayasa yapmak zorunda... Ancak, bu beyanların anayasa değişikliği kampanyasıyla sınırlı olup olmadığı konusunda ciddi kuşkular var. Parlamentoda grubu bulunan partilerin, anayasadaki öncelikleri ve zamanlamaları birbirinden çok farklı...

İktidarın önceliği
Yeni anayasa konusunda, en çok istekli görünen iktidar partisi AKP idi. Bilim adamlarından kurulu bir heyete, yeni anayasa hazırlattı. Ancak, bunu parlamentoya getirmedi. Taslak rafa kaldırıldı. İçinden sadece türbanı serbest bırakacak iki madde seçildi ve Meclis’ten geçirildi. Ancak, Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etti.
Bu girişim gösterdi ki, iktidarın öncelikli tercihi türbanı serbest bırakmaktı. Daha sonra AK Parti, yarın oylayacağımız anayasa değişikliğini gündeme getirdi. Bu değişikliğin özünü ise siyasi partilerin kapatılmasının hemen hemen imkânsız hale getirilmesi, Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısının değiştirilmesi oluşturuyordu. Partilerin

Yazının Devamı

Bayramda spor ve siyaset

10 Eylül 2010

Bu yıl bayram, siyasetin gölgesinde kaldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum arasına sadece “bayram namazı” için ara verdi. Namazdan sonra İstanbul’da ilçe ilçe gezerek, “evet” kampanyasını sürdürdü. Erdoğan’ın bayramda da kampanyayı bizzat sürdürmesi, referanduma ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Bazı yorumcular bu referandumun Başbakan Erdoğan için cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bir prova mahiyetinde olduğunu söylüyorlar. Tabii öncesinde bir genel seçim olduğunu da unutmamak gerekir. Başbakan’ın Çankaya kararını referandum kadar, genel seçim sonuçları da etkileyecektir.

Bayram havası
Bu yıl bayram sevinci, basketbol milli takımımızın başarılarıyla geldi. İlk kez yarı finale kalan basketbol milli takımımız her türlü övgüyü hak ediyor. Ankara ve İstanbul seyircisinin basketbol takımımızla yaşadığı milli coşku da özlediğimiz bir tabloydu.
Basketbol milli takımımız gibi futbol milli takımımızın gösterdiği başarılar da bayram sevincini artıran bir diğer faktördü. Milli basketçilerimizi ve futbolcularımızı, bize bayram yaşattıkları için kutluyoruz.

Siyasette durum

Yazının Devamı

Bahçeli neye hayır diyor?

9 Eylül 2010

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hayır kampanyası yürütmesi iktidar ve iktidara yakın kesimlerce eleştiriliyor.
Deniliyor ki: “Ülkücüler 12 Eylül’de işkence görmedi mi, niye hayır diyorsunuz?”, “Sizin CHP ile aynı safta ne işiniz var, niye onlarla birlikte hayır diyorsunuz?”
Bahçeli ve MHP’nin hayır demesinin nedeni 12 Eylül’ü savunmasından, işkenceleri normal karşılamasından değil elbette...
Bunu iktidar ve iktidar yanlısı çevreler de biliyor ama MHP tabanına bu yönden hitap ederek “evet”e çekmeye çalışıyorlar.

Neye hayır?
Bahçeli, Türkiye’nin hızla bir bölünmeye doğru sürüklendiğini düşünüyor ve buna “hayır” diyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “bu değişiklikle biz kapı aralıyoruz, asıl anayasa seçimlerden sonra” dedikçe, Bahçeli’nin kaygısı daha da artıyor ve “hayır” kampanyasına daha fazla asılıyor.

Yazının Devamı

20 Eylül’den sonra

8 Eylül 2010

Türkiye, yaz boyunca referandum kampanyalarından yorgun düştü, desek yeridir. Liderler ve partiler bir genel seçime hazırlansalardı, ancak bu kadar çaba gösterebilirlerdi. Varlarını yoklarını referandum için ortaya koydular. Sonuç 12 Eylül günü belli olacak. “Evet”in ve “hayır”ın oranları uzun süre siyasi gündemi meşgul edecektir ve siyasal sonuçları olacaktır.
Türkiye açısından “evet” ve “hayır”lar kadar, BDP’nin yürüttüğü boykot kampanyasının sonuçları da önem taşıyacaktır. Özellikle Güneydoğu’da katılım oranı BDP açısından anlam taşıyacak. Eğer katılım yüzde 50’nin altında kalırsa, BDP bölgeyi siyasal olarak kontrol ettiğini ilan ettikten sonra “özerklik” talebini daha ısrarlı biçimde gündeme taşıyacaktır. Katılım yüzde 50’yi aşarsa BDP’nin eli zayıflayacaktır.

Anayasa ve PKK
Türkiye’nin 13 Eylül sabahına nasıl uyanacağı kadar 21 Eylül sabahına nasıl uyanacağı da önemlidir. PKK, 20 Eylül’e kadar eylemsizlik kararı aldı. Son günlerde yakalanan patlayıcı maddeler, PKK’nın eylem hazırlıkları içinde olduğunu gösteriyor.
PKK, 20 Eylül’de eylemlerine başlayacak mı, yoksa eylemsizlik kararı uzatılacak mı? İçişleri Bakanı Beşir Atalay, dün NTV’de bu kararın alınmasında bölge

Yazının Devamı

Sınav skandalları

7 Eylül 2010

Türkiye’de çocukların, gençlerin kaderleri sınavlarla belirleniyor. Çocuk, ilkokula adım attığı andan itibaren bir yarış atı gibi yetiştiriliyor ki, başarı sıralamasında iyi bir yer alsın. Çocuk çok, ortalama gelir düşük, iyi okul az olunca, kıyasıya bir mücadele başlıyor. Sadece çocuklar arasında değil, anneler babalarda da yarış yaşanıyor. Onlar da en az çocuklar kadar ağır bir psikolojik baskı altında, sınavdan sınava, dershaneden dershaneye, hocadan hocaya koşuşturup duruyorlar.

Sınava kadar
Bu koşuşturma ilkokul 4. sınıfta özel dersler aldırmayla, el kadar çocuğu dershaneye göndermekle başlıyor. Ardından (bu yıla kadar) 6., 7. ve 8. sınıfta iyi bir liseye girmek için yarışıyorlar.
Liseye kapağı atan bu kez üniversite yarışına başlıyor. Nefes bile almadan yeniden en az üç sene dershane, o arada özel dersler ve okul dersleri, bir koşuşturma daha başlıyor. Ve artık hangi sınav yöntemiyle karşılaşacaklarını bilmeden kaderlerini belirleyecek üniversite sınavına veya sınavlarına girmeye başlıyorlar. İyi bir üniversite için hedef yüzde 1 ila 5 arasında değişiyor.

ÖSYM’ye güven

Yazının Devamı

Afişi kim astı, çantayı kim aldı?

5 Eylül 2010

CNN-Türk’te Hande Fırat’ın sunduğu “Neler oluyor” programında, önceki akşam, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikteydik. Aynı saatlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Diyarbakır’da yaptığı konuşmanın ardından Haber-Türk’te canlı yayındaydı.
Erdoğan, Diyarbakır mitinginde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a seslenerek, “Beşir bey, Beşir bey, burada o afişi asmışlar” diye seslendi. “Müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için Evet” yazılı afiş bir gün önce İstanbul’da ortaya çıkmıştı. Erdoğan’ın mitingi sırasında da Diyarbakır’daydı. “İşte” dedi Başbakan Erdoğan Diyarbakırlılara, “Benim başı örtülü bacılarımı rahibeyle bir tutuyor. İşte CHP bu!”

Afiş kimin?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın bu sözlerini CNN stüdyosunda dinlerken hayret içindeydi. Hiç tereddüt etmeden “bu provokasyon” dedi, “Bizim böyle bir afişimiz yok. Zaten kiraladığımız reklam panosu da yok.”
Kılıçdaroğlu, CHP’nin aleyhine kullanılan bu afişi kimin astırdığını Başbakan Erdoğan’ın, hükümetin ortaya çıkarmasını istedi.
Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin’in “peki bu afişi asan ve astıran CHP’li çıkarsa” diye sorunca da tereddüt etmeden yanıt verdi:

Yazının Devamı