TSK’nın üzerinde çalıştığı yeni askerlik sisteminde bedelli askerlik konusunun yer alıp almayacağı en çok merak edilen konuydu. Bu taslak çalışmada, üniversite mezunlarından isteyenlerin belli bir bedel ödeyerek 1 ay askerlik yapmaları anlamında bir bedelli askerlik öngörüsü olmadığını dün yansıtmıştım.
Gölcük uygulaması
Belki askerlik yaşını çok geçmiş kişilerin eritilmesi için çok sınırlı bir uygulama olabilir, bilgisini sunmuştum. Gölcük depreminden sonra uygulanan bedelli askerliği örnek gösterirken de 35-40 yaşına ulaşmışlara uygulandığı şeklinde verilen bilgiyi yansıtmıştım. Önce bu bilginin düzeltilmesi gerekiyor. Gölcük depreminden sonra çıkarılan bedelli askerlik uygulamasından 27 yaş ve üzerinde olanlar yararlandırılmış.
Komutanlar karşı
Bedelli askerlik konusu yeni değil. Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı döneminden beri tartışılıyor. Büyükanıt, bedelli askerlik uygulamasına karşıydı. Görev süresi boyunca konuyu gündemine almadı.
Keza bir önceki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da bedelli askerlik konusuna sıcak bakmadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı haftalık olağan görüşmelerin bazılarında bu konu gündeme geldi. Örneğin 23 Nisan 2010’da
Bir süredir kamuoyunda “tek tip askerlik” ve “bedelli askerlik” tartışılıyor. Tek tip askerlik kavramı, herkesin aynı sürede askerlik yapacağı anlamında kullanılıyor. Bedelli askerlik de belli bir para ödenerek 1 ay veya daha kısa süre askerlik olarak algılanıyor. Ancak TSK’da tek bir askerlik süresi veya isteyenin belli bir bedel ödeyerek 1 ay veya daha kısa askerlik yapmasını öngören bir çalışma ve düşünce yok.
Erdoğan’a sunuş
Genelkurmay Başkanlığı, yeni askerlik sistemi üzerinde çalışıyor. Çalışma henüz taslak aşamasında. Sonuçlandırılmış değil.
Bu çalışma hakkında önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir sunuş yapılacak. Bu sunuş yapıldıktan sonra çalışma bir süre daha devam edecek.
Genelkurmay’ın yapacağı sunuşta, Türkiye’nin tehdit algısı, TSK’nın ihtiyaçları ve düşünülen yeni askerlik sistemi hakkında detaylı bilgi verilecek. Başbakan ve hükümetin önerileri alınacak. Bu aşamadan sonra çalışmaya son şekli verilecek.
Tek tip değilTSK’nın, kamuoyunda algılandığı gibi herkese tek sürede askerlik yaptırılması gibi bir düşüncesi yok. Bu anlamda “tek tip askerlik” kavramı yanlış kullanılıyor.
TSK’nın düşündüğü yeni sistemde yine farklı askerlik süreleri olacak.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, türban sorununu “biz çözeriz” dediğinden bu yana tartışma sürüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’ndan öneri bekliyor. CHP lideri de hükümetin adım atmasını...
Türban konusunun çözümüne ilişkin olarak CHP’de yapılan çalışmalarda, “sorunun Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarıyla uyumlu çözülmesi” gereğine vurgu yapılıyor.
Söz konusu mahkeme kararları incelenirse, bu soruna, anayasa veya yasa hükmüyle çözüm getirilmesinin çok kolay olmadığı anlaşılıyor.
Mahkeme kararları
Bu konuda Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın aynı yöndeki kararları içtihat oluşturmuş durumda.
Kısaca anımsayalım:
1982’de yönetmeliğe konulan yasağa karşı Danıştay’a başvurulmuştu. Danıştay, başörtüsü yasağını hukuka uygun buldu.
Türban konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu görüşlerini açıklıyorlar. Bu konunun uzlaşmayla bir sonuca bağlanacağı beklentisi yükseldi.
Buna karşın gerek Erdoğan’ın gerek Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımında net olmayan yönler var. Bu durum, “bu konuda liderlerin kafası net mi?” sorusunu gündeme getiriyor.
CHP’nin tereddütlü tavrı
Kılıçdaroğlu, üniversitelerin çoğunda türban yasağının fiilen uygulanmadığını, bu konuda bir anayasal düzenlemeye ihtiyaç olmadığını söyledi.
CHP lideri, kamu görevlilerinin türban takmasının ise kabul edilemeyeceğini de ekledi. Ayrıca ilköğretim ve lisede de takılamayacağını vurguladı.
Bu durumda anlaşılıyor ki, CHP lideri Kılıçdaroğlu, türbana üniversiteyle sınırlı bir serbestlik getirilmesinden yana.
CHP’nin yansıttığı bir tutum da, bu konuda öncü bir rol almayacağı. CHP, daha çok hükümetin atacağı adımı görmek istiyor.
Üniversitelerde türbanın fiilen serbest kalması yönünde bir uzlaşma sağlanmış görünüyor.
Anayasa’da bir düzenleme yapmadan uygulamada yasağın kaldırılması CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun itiraz etmeyeceği bir yöntem olarak ortaya çıktı. Bu konuda CHP’nin yargıya başvurmayacağı da anlaşıldı.
İki neden?
Kılıçdaroğlu, yaklaşımını iki temel nedene dayandırıyor:
1- Anayasayla kıyafet düzenlenmeyeceği ve eğitimde özgürlüğün engellenmemesi,
2- Türban konusunun mağduriyet ve buradan hareketle siyasi istismar konusu olmaktan çıkarılması.
Kamu alanı
Referandum sürecinde başlayan yeni anayasa tartışmaları devam ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasanın seçimlerden sonra hazırlanacağını ifade etmişti. Bu arada partisinin uzmanlarına talimat verdiğini açıkladı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da yeni anayasa çalışmalarına başlanmasını istiyor. Erdoğan’ın seçim sonrasını göstermesini de eleştiriyor. MHP lideri Devlet Bahçeli de eleştirel bir konuşma yaptı. Bahçeli, özellikle Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, anayasanın değiştirilemez maddelerinin de demokratikleşmeye katkısı olacağı şekilde değiştirilebileceği yönünde açıklamasından duyduğu kaygıları dile getirdi.
Uzlaşma
Anayasanın en geniş siyasal ve toplumsal uzlaşmayla hazırlanması gerekir. Bu nedenle partiler arası bir çalışmanın yürütülmesi ön koşul. Referandum sonrasında bu yönde olumlu bir hava vardı. Ancak tartışmalar, partilerin kolayca bir araya gelemeyeceklerini gösteriyor.
Zamanlama konusunda olduğu gibi içerik konusunda da önemli görüş ayrılıklarının çıkacağı şimdiden belli oldu.
Yeni anayasa ihtiyacını her parti dile getiriyor ama hepsinin yeni anayasada önem verdikleri konular farklı. Önemli olan ortak noktaların öne çıkarılarak, bu
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, referandum kampanyası sırasında, “Türbanı biz çözeriz” deyince büyük merak uyandırmıştı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri üzerine, “Hemen yarın önerinizi getirin çözelim” yanıtını vermişti. Başbakan, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden, CHP’nin anayasa değişikliği ile türban sorununu çözmeyi düşündüğünü anlamıştı.
Kılıçdaroğlu’nun çözüm vaadinden sonra, “Nasıl çözeceksiniz” sorusuna verdiği yanıt ise, “Arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar, henüz tamamlanmadı” olmuştu. CNN Türk’te Murat Yetkin’le birlikte yaptığımız Ankara Kulisi’ne konuk olan Kılıçdaroğlu’na bu konuyu hatırlatınca, CHP’nin bir anayasa değişikliği veya yasa düzenlemesi önerisinin bulunmadığı anlaşıldı. Kılıçdaroğlu, “anayasayla kıyafet düzenlenmez” diyerek böyle bir çalışmaya ihtiyaç olmadığını belirtti.
Zaten sorun yok
Biraz daha deşince CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun türban sorununu kafasında çoktan çözdüğü de anlaşıldı.
Kılıçdaroğlu’na göre CHP, kimsenin kıyafetiyle, başörtüsüyle, türbanıyla, başını bağlama biçimiyle ilgili değildi. Bu konuda özgürlükçü yaklaşımı benimsiyordu ve CHP liderine göre üniversitelerde zaten fiili olarak bu sorun çözülmüştü. Türbanlı
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, rahmetli Alparslan Türkeş’in mezar yerinin değiştirileceği duyumunu aldıklarını ve bundan büyük üzüntü duyduklarını dün yansıtmıştım. Bahçeli, 27 Mayıs’la hesaplaşma babında Türkeş’in de ihtilal lideri olarak görüldüğü, bu nedenle Ankara Beşevler’deki mezarının Devlet Mezarlığı’na veya başka bir yere nakledilmesinin düşünüldüğü yolundaki haberlere sert tepki göstermişti. Bahçeli, böyle bir girişimin büyük hata olacağını, rahmetli Türkeş’in 27 Mayıs’ın lideri olarak görülmekten çok köklü bir siyasi hareket olan MHP’nin lideri olarak görülmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Menderes: “Konuşulmadı”
Aydın Menderes, dün arayarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini ziyareti sırasında böyle bir konunun konuşulmadığını belirtti.
Menderes, şu açıklamayı yaptı:
“Sayın Başbakan Erdoğan’ın beni ziyareti sırasında böyle bir konu hiç gündeme gelmedi. Ne rahmetli Türkeş’ten ne de 27 Mayıs’tan bahis bile açılmadı. Böyle bir düşünce de aklımdan geçmez. Rahmetli Türkeş yerinde sonsuza kadar rahmetle yatsın. Benim böyle bir düşüncem asla olmaz. Eğer MHP’li arkadaşlar bana sorsalardı böyle bir konunun geçmediğini ve düşünülmediğini ifade ederdim.”