Çok şükür adres değişti

4 Ekim 2011

Bir mektup yazmıştım Serpil Keskin’e. Zarfın üzerindeki adres şuydu:
“M Tipi Kapalı Cezaevi
A-2 koğuşu BERGAMA/İZMİR”
Demiştim ki:
“Gönül Soyoğul’a gönderdiğiniz mektubu ‘kendimi sizin yerinize koymam madden ve manen mümkün olamasa da’ yazdığınız her sözcüğü yüreğimde hissederek okudum.
Umarım İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonu yapanlar, sizin hakkınızda tutuklama talebinde bulunan ve tutuklama kararı verenler ve de defalarca yaptığınız tahliye talebini reddedenler de bu mektubu okumuşlardır.”
Aslında mektubum dün bu köşede yayınlanacaktı ama hafta sonu bir de baktım “umudum” gerçekleşmiş.

Yazının Devamı

Aile mesleği!

3 Ekim 2011


Babalar ve oğulları ya da kızları “aile boyu politika” yapan insanlar olarak bazen çıkar karşımıza.
Türkiye’de bu örneklerden bir hayli var.
İlkini İzmir’den verelim.
Rahmetli Kemal Serdaroğlu, Demokrat Parti döneminde İzmir Milletvekili idi. Oğlu Rifat Serdaroğlu, DYP’den İzmir Milletvekili seçildi.
Rahmetli Fazlı Arınç, Adalet Partisi’nden milletvekili olmuştu. Oğlu Turhan Arınç, DYP’den İzmir Milletvekili oldu.
Hele Türkiye siyasetinde damga vuran ve “başbakan hatta cumhurbaşkanı” olarak ülkeyi yöneten siyasetçilerin çocukları “istisnasız” politikada şanslarını denediler.

Yazının Devamı

“Öğrenmemiz” gerekenler

2 Ekim 2011


Derim ki, hiç değilse şu pazar günü kapayın gözlerinizi ve en sevdiğiniz kişinin sesinden, Mevlana’yı dinleyin.
İnanın.
Gözlerinizi açtığınızda bambaşka bir insan olma yolunda çok büyük bir adım atmış olacaksınız:
* * *
Öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

Yazının Devamı

Bütün maskeler düşmeli

30 Eylül 2011

Çok konuşmuştuk, çok dertleşmiştik. Ama konuşmakla falan dinecek, bitecek dert değildi onunki.
Çünkü o en değerli varlığını yitirmişti.
Çünkü onun oğlu bir cinayete kurban gitmişti.
Üstelik Türkiye Büyük Millet Meclisi lojmanlarının orta yerindeki bir evde.
Erol Güngör, SHP İzmir Milletvekili idi 20 yıl önce.
Yaz tatili için o eşiyle beraber İzmir’deydi, üniversite öğrencisi oğlu ise Ankara’daki evlerinde.
Kötü haber tez gelmişti.

Yazının Devamı

Olur ve olmaz

29 Eylül 2011


Bazı şeyler istenirse oluyor.
Örnekse, her yıl Amerika, Asya ve Avrupa’da üç sağlık kongresi düzenleyen Dünya Sağlık Turizm Birliği; önümüzdeki yıl Asya ile Avrupa’yı birleştirip, Türkiye’de “EuroAsia Sağlık Turizm ve Spa Kongresi” yapmayı kararlaştırmış.
Türkiye’de ama nerede?
Olay kendi akışı içinde gitseydi, bu kongre de ya İstanbul’da yapılırdı, ya Antalya’da.
Oysa...
Örgütün Türkiye temsilcisi Emin Çakmak, Mayıs ayında Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile konuşunca; bir de baktı ki, tek adres vardı ortada:

Yazının Devamı

Ölmeden mezara koymayın bizi

28 Eylül 2011


Ne dersiniz, ölümden sonra hayat var mı?
Of.
Zor soru.
Ya “öldü” diye, mezara değilse de morga konan birinin canlanma ihtimali?
Var.
Nitekim daha birkaç gün önce Brezilya’da böyle bir olay yaşandı.

Yazının Devamı

Barcelona yasaklanmalı!

27 Eylül 2011


Günlerdir ekranlarda yapılan “Arda, Messi’ye karşı” tanıtımının da gazıyla, heyecan içinde geçtim ekran karşısına.
Aaa.
Arda ilk 11’de yok.
Üzüldüm ve kızdım Atletico Madrid Teknik Direktörü Gregorio Manzano’ya.
Gerçi öte tarafta da, Pike ile Puyol kulübedeydi.
İniesta ile Alexis Alejandro S·nchez de tribünde.

Yazının Devamı

Duyun bu sesi

26 Eylül 2011


İki olay da İzmir’de yaşandı.
Maalesef!
İlkinde hedef çaresiz insanlardı.
Umutsuzdular.
Yılgındılar.
Bıkkındılar.

Yazının Devamı