Ölmeden mezara koymayın bizi

Ne dersiniz, ölümden sonra hayat var mı?
Of.
Zor soru.
Ya “öldü” diye, mezara değilse de morga konan birinin canlanma ihtimali?
Var.
Nitekim daha birkaç gün önce Brezilya’da böyle bir olay yaşandı.
Akciğer iltihabı nedeniyle hastanede yatan Rosa Celestrino adlı kadını muayene eden doktor, hastada yaşam belirtisi bulamadığı için ölüm raporu hazırladı ve morga kaldırıldı.
İki saat kadar sonra kadının kızı, annesiyle son kez vedalaşmak istedi ve morga indi.
Ve bir çığlık...
Kadın yaşıyordu.
Eğer kızı, annesi ile vedalaşma gücünü bulamasaydı; ölüm kaçınılmaz olacaktı.
* * *
Böylesi durumlara karşı bir çare olmalı.
Merak etmeyin.
Çare var.
Üstelik o çare Türkiye’de uygulanmaya başladı.
Malatya Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü bünyesinde kurulan morga konulanlar için hem bir uyarı sistemi, hem de içerden açılabilir dolaplar yapıldı.
* * *
Diyebilirsiniz ki:
Dolaba konan kişi kendine geldiğine kapağı nasıl açacak? Dolabın tavanına “Canlanırsanız mandalı çevirin” diye mi yazılacak?
Elbette hayır.
Ayak tarafındaki kapağa içeriden en ufak bir temas, kapağın otomatik olarak açılmasına yetiyormuş.
Dahası var.
Dolabın içinde harekete duyarlı sensörler bulunuyormuş.
Yine en ufak bir hareket algılandığında alarm çalmaya başlıyormuş:
“Dikkat, içeride canlı var!”
* * *
Beşiktaş taraftarı bazen bağırır hani:
“Bu sene şampiyon görelim sizi, ölmeden mezara koymayın bizi.”
Morglardaki durum da, biraz öyle.
Yani.
Malatya örneği önemli.
O nedenle de başta İzmir’dekiler olmak üzere, bütün belediyeler aynı yöntemi uygulamak için hiç zaman kaybetmemeli.

Tek karelik hazırlık!

Akıllı dost

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter mesajında şöyle yazmıştı:
“Türkiye, Filistin ve bütün bölge ülkeleri için ‘akıllı dost’ olmak zorundadır.”
Hemen o mesajı cevapladım:
“Darısı sizlerin de başına. Tez zamanda akıllı dostlar bulursunuz inşallah.”
Çünkü Kemal Bey’in buna ihtiyacı var.
Hem de acilen!
* * *
Neyse.
Lâfın özgün hali daha farklı aslında.
Denir ya:
“Aptal dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun.”
Şahsen ona da razıyım.
Hele “akıllı dost” bulmak, tek kelime ile harika.
Çünkü bırakın akıllısını...
Sadece “dost” bulmak bile çok zor bu zamanda.