Günlerdir ekranlarda yapılan “Arda, Messi’ye karşı” tanıtımının da gazıyla, heyecan içinde geçtim ekran karşısına.
Aaa.
Arda ilk 11’de yok.
Üzüldüm ve kızdım Atletico Madrid Teknik Direktörü Gregorio Manzano’ya.
Gerçi öte tarafta da, Pike ile Puyol kulübedeydi.
İniesta ile Alexis Alejandro S·nchez de tribünde.
Ne fark eder?
30. dakikada skor 3-0’ken, Manzona’nın hali yansıdı ekrana.
Çökmüştü.
İşte o anda üzüntüm geçmiş, Manzona’ya olan kızgınlığımdan eser kalmamıştı.
“Keşke” dedim:
“Arda’yı ikinci yarıda da oyuna almasa!”
* * *
Çünkü değil Arda...
Mümkün olsa da Wayne Mark Rooney, Samir Nasri, Robin van Persie, Mesut Özil, Cristiano Ronaldo, Diego Alberto Milito, Zlatan İbrahimovic, Alexandre Rodrigues da Silva, Franck Bilal RibÈry veya başka kim gelirse aklınıza...
Ve hatta en iyi zamanlarındaki Pele ile Maradona bile girse takıma...
Bu Barcelona karşısında bakakalırlardı, şaşakalırlardı!
* * *
Futbol otoritesi falan değilim.
Yine de ortalıkta ahkâm kesenler kadar bu işi bilirim.
Ve bildiğim şu ki:
Barcelona’nın oynadığı futbol ise öteki İspanyol takımları olsa olsa Flamenko oynuyor olabilir!
Ya İngiliz takımları Manchester United, Chelsea, Arsenal, Liverpool falan..
Onlar Amerikan futbolu mu oynuyor yoksa!
Hele bizimkiler...
Fenerbahçe harmandalı,
Beşiktaş misket,
Galatasaray çiftetelli oynuyor herhalde!
* * *
Yok, Barcelona dışındaki takımların oynadığı futbolsa eğer...
Kesin olan şu ki:
Bu adamlar başka bir şey oynuyor.
O nedenle FİFA, UEFA ve daha ne kadar futbolla ilgili kurum, kuruluş varsa derhal toplanıp, bir karar almalı ve Barcelona’nın “topla oynaması” yasaklanmalı!
Zira ayıp oluyor.
Barcelona topla oynadığında, ötekiler sadece seyretmek zorunda kalıyor!
Tek karelik fazla sevgi!
Fuar takvimi
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı, Türkiye’nin 2012 yılında, Almanya, Rusya, Hollanda ve İngiltere başta olmak üzere 62 ülkede 157 fuara katılacağını açıklamıştı.
Bunların hepsi turizmle bağlantılı fuarlar.
Fuar takvimi ile ilgili bir açıklama da, TOBB’dan geldi.
2012 yılında Türkiye’de 405 fuarın düzenlenmesini izin vermişler.
Bunların sadece 112’si “uluslararası” nitelik taşıyor.
Onların da “iddiası” kaç tanesinin “gerçekten dünya çapında olduğu” tartışılır elbet.
Bir diğer nokta...
405 fuarın 209’u, yani yarıdan çoğu İstanbul’da düzenleniyor.
İkinci sırada...
Söze “İzmir var” diye devam etme şansım “maalesef” yok.
Çünkü ikinci sırada 28 fuarla Bursa var.
27 fuar İzmir’de, 18’er fuar da Ankara ile Antalya’da yapılacak.
Neticede...
Fuarcılık alanında yapılacak daha o kadar çok iş var ki, bunun farkında olan mı var mı; bilemiyorum!