Erkan Sevinç

Ege Orman Vakfı Türk Sanat Müziği Korosu Şefi Mehmet Şafak’ın eşi ve kızı da sahnede

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Mustafa Kemal’in kültür ve sanat alanındaki düzenlemeleriyle beraber bir yandan Batılı, bir yandan Doğulu olan Türk halkının ses kültürü de karma bir özellik taşıyordu. Kocaman avizeli salonlarda ve kasaba kahvehanelerinde, gramofonlardan yükselen sesler birbirine pek benzemese de, müzik bir şekilde hayatların içindeki yerini almıştı.
Batılı plak firmalarının ülkeye girişiyle birlikte, Anadolu’daki halk ozanlarının İstanbul’a seyahatleri hızlanmış, mahalle kahvehanelerinden evlere sızmak isteyen birçok sanatçı, plak firmalarının önünde kuyruğa girmişti.
Her şeye karşın Türk Sanat Müziği yine baskındı. Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar gibi isimler radyo yayıncılığının da hayat bulmasıyla birlikte vazgeçilmez isimler oldular. Bu dönemde gramofonlar ve radyolar evlerin tek eğlencesi olmuştu.

TRT’nin yaşattığı sanat

İlçenin ilk Belediye Başkanı Hasan Karabağ İzmir’de kentsel dönüşüm noktalarının başında gelen ilçesini çarpık kentleşmeden kurtarmanın mücadelesinde..


İlk İzmir’i kuranların M.Ö. 3000 civarlarında Tunç Çağı’nı yaşayan ve Bayraklı’da oturan bir halk olduğu yapılan kazılar sonucu kesinlik kazanmış durumda. Bir çok araştırmacının görüsüne göre ilk şehir körfezin kuzeydoğusunda bugünkü Bayraklı sırtlarında Tepekule mevkiinde kurulmuş... Bir görüşe göre ise ilk yerleşimin Syplos (Yamanlar) Dağı yamaçlarında olduğu daha sonra Tepekule’den Turan yönüne kaydığı ileri sürülüyor.Bayraklı buluntularında ortaya çıkan megaron tipi evler genellikle tek odalı olup, duvarların alt kısımları taştan, üst kısımları kerpiçten, tavanları ise ahşaptandı. Yer döşemeleri ve duvarları, çok enfes bir harçla sıvanmıştı. Bayraklı’da yer alan eski İzmir yerleşiminin M.Ö.1050 yıllarında Dor istilası nedeniyle Ege sahillerine geçen ve birçok yerleşim yeri kuran Aiol ve İonların egemenliğine geçtiği ve Herodot’un saydığı 12 İon yerleşimi içinde Smyrna’nın da bulunmasından anlaşılıyor.
Yapacak çok iş var
Bu dönemde büyük bir refah içinde yaşayan Smyrna’nın sınırlarını genişlettiği,

Gökçe Kesikçiler ve Mustafa Buğday bacasız sanayi turizmde mesleklerinin zirvesinde

Bir ülkenin ekonomik göstergelerinden biri sanayi yatırımları, bu yatırımları üretime dönüştüren ise fabrikalar. Çalışan fabrikaların bacası ise hep tüter ve ne kadar arıtılırsa arıtılsın, bacadan çıkan dumanlar kirlidir. Havayı, etrafı, çevreyi kirletir ama para kazanmak için fabrika kurulması şarttır. Turizm ise, en az bir sanayi kadar ülke ekonomisine yarar sağlayan, döviz getiren bir kaynak, etrafı kirleten bir bacası da yok. Bu yüzden bacasız sanayi diye nitelendirilir. Türkiye’nin turizm alanındaki en önemli buluşmalarından biri olan Travel Turkey Turizm Fuarı 8 Aralık’ta İzmir’de başlıyor. Bu hafta zor ve meşakkatli hizmet sektöründe mesleklerinin zirvesinde bir çifti konuk ettik “Ege’nin Renkleri”ne. Alaçatı Solto Otel Genel Müdürü Gökçe Kesikçiler Buğday ve eşi Key Otel Executive Chef’i Mustafa Buğday’ı.

Kendi yarattıkları yemek
Daha 30’unda genel müdür koltuğuna oturan Gökçe ile kendini bildi bileli yemek yapan eşinin tanışmaları “aşk tesadüfleri sever”e uygun. Bir akşam Gökçe Kesikçiler arkadaşları ile Alaçatı’da “Adı Mustafa”ya gidiyor. Restoran sahibi Mustafa Buğday

Görev yaptığı yerlerden hep gözyaşlarıyla uğurlanan İnci Sezer Becel yönetişime; yani yönetimde ekip çalışması ve iletişime inanan bir mülki amir

Cumhuriyet’le birlikte her türlü hakka kavuşan Türk kadınına o dönem sadece kaymakam olma hakkı verilmedi. Çünkü özellikle köylere atla gidilebiliyordu ve kadınların atla uzun yolculuklar yapamayacağı düşünülmüştü. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte yollar en ücra köylere kadar ulaştı. Ancak kadınlara kaymakamlık yasağı bir türlü kaldırılamadı. Ta ki 1989 yılında yapılan yasa değişikliğine kadar.
Bu değişiklikle birlikte Türkiye 1995’te ilk kadın kaymakamlarıyla tanıştı. Bugün 30’a yakın kadın kaymakamımız var. Kaymakamlık aslında Türkiye’de insanların hayatını en fazla etkileyen bir iki meslekten biri. Konusu birebir insan olan bir iş yapmak ve çalıştığınız ilçenin her ayrıntısından sorumlu olmak. Okuldaki öğrenciden, dağdaki çobana; köydeki muhtardan, devlet dairesindeki memura kadar herkesi düşünmek kaymakamın işi.

Her gelenden bir tuğla
Büyük şehirlerden bakıldığında pek fark edilmese de, kaymakamlar ilçelerinin cumhurbaşkanları, ”Devlet Ana” adeta.

İzmir’in fahri doktora sahibi ve dünya şampiyonu bayan kuaförü Harun Cici ödüllere doymuyor. Bir yandan da mesleğe yeni ustalar yetiştiriyor


Kadın Berberi” 1964 yapımı bir Türk filmi. Zengin bir ailenin anne babası ölmüş ve tüm mirasa tek başına sahip olmuş kızı Lale (Filiz Akın) bir gün özel motoruyla deniz gezisi yaparken kadın berberi olan Erol’la (Ayhan Işık) tanışır. Aralarında başlayan yakınlık, Lale’nin Erol ile alay etmesiyle olur. Arkadaşı Tayfur’un piyangodan kazandığı para ile açtığı salonda kuaför olarak çalışmaya başlayan Erol, kısa sürede kadınların peşinden koştuğu ünlü bir berber olur. Yerini öğrenen Lale onu hasta birinin saçını yapmak üzere köşke çağırır. Hikaye uzun. Sonunda Lale ile Erol evlenirler.
Kuaförler her dönem gündemde kalan meslek sahipleri. Dünyada en büyük sektör savaş sektörü ise ikincisi kozmetik. İstatistikler söylüyor ki, sadece bir hafta kozmetiğe para harcanmasa, dünyada işsizlik ve açlık kalmıyor.

Kuaförlüğün doğduğu yer

Fethiye Alaçalı’nın yayınlanmış eseri olmamasına rağmen binlerce hayranı ve onlarca öğrencisi var

1873-1916 yılları arasında yaşamış Tanburi Cemil, ”Rehber-i Musiki” kitabında şöyle yazmış: “Müzik her şeyden önce ruhun güzel bir ifadesi ve bütün içten duygularımızın, içimize doğup meydana çıkan arzularımızın, ruhumuzun görüntüsüdür. Ezgilerin oluşması ve sentezi sanatçıya ve bize eşsiz bir zevk verir. Müzikte ruhun tercümanı olma kabiliyeti vardır. Bu tercüme aracı, ses ve ezgi’den ibarettir.”

Tek plağı yok hayranı çok

Selim Baylav’ın yemek aşkı küçük yaşlarda iken başlamış. Önce E.Ü. İşletmeBölümü’nü bitirmiş. Sonra, İngiliz Kraliyet Akademisi aşçılık sertifikası almış

Aşçılık bir gereklilik ama yalnızca gereklilikten dolayı yapılmaz. Pek çok kişi, gerek evinde yemek pişirirken, gerek iş olarak yaparken zevk alır. Aşçılık bilgi gerektirdiği gibi, iyi yiyeceği seçme, hazırlama, sunma ve tat almaya dayanır. Daha 18. yüzyılda İskoç yazar James Boswell, canlılar arasında yalnızca insanın yemek pişirebildiğine ve iştah açıcı bir sofra kurabildiğine dikkati çekmiş. Boswell, yediğine çeşni katan herkesin az çok aşçı olduğunu yazmış.

Üç farklı restoran
Farklı karakterde üç restoranın sahibi Selim Baylav’a göre ise aşçılık beş duyumuzu da kullanabileceğimiz tek meslek.

İkea’dan alınan ürünlerin kargolama ve nakliye işlerini yapıyorlar İzmir’de.. PC ile ilgilendiğim dönem muhtemelen 1000 adet kargo alışverişim oldu. Bu kadar titiz çalışan bir şirket görmedim. Dün aldığım ürün yola çıkarken arandım, ürün teslim edilmeden 45 dakika önce de geliyoruz efendim diye aradılar. Ürün geldi, odama bıraktılar. Yayılsınlar istiyorum bu anlayışta olan adamların. Kargo şirketleri olsun. Hatta gemileri olsun. Kaptan olayım gemilerine. Böyle sevdim ben bu adamları.. Layıkıyla yapıyorlar işlerini..”



Fabrika taşıyorlar
Ekşi Sözlük’ten bir entry bu.. Taşımacılığın duayeni Metin Akdurak ve oğlu Rebii Akdurak için yazılmış. Baba mesleği ile iş hayatına atılan Metin Akdurak’a yıllar sonra aslında eczacı olan oğlu da eşlik etmiş ve firma bugün sektörün amiral şirketlerinden. İtalya ve Yunanistan’da açtıkları ofislerinin de katkısı ile hızlı, hatasız ve güvenli taşımacılık yanısıra komple bir fabrikayı “evden eve nakliye” yaparcasına taşıyabiliyorlar. 50 yılı aşkın süredir gümrükleme hizmeti verdikleri için büyük projelerin gümrükleme ve nakliye organizasyonunu aksatmadan gerçekleştirme yetkisine ve gücüne sahipler. Yatağan, Kemerköy ve Gökova Termik