Gökçe Kesikçiler ve Mustafa Buğday bacasız sanayi turizmde mesleklerinin zirvesinde
Bir ülkenin ekonomik göstergelerinden biri sanayi yatırımları, bu yatırımları üretime dönüştüren ise fabrikalar. Çalışan fabrikaların bacası ise hep tüter ve ne kadar arıtılırsa arıtılsın, bacadan çıkan dumanlar kirlidir. Havayı, etrafı, çevreyi kirletir ama para kazanmak için fabrika kurulması şarttır. Turizm ise, en az bir sanayi kadar ülke ekonomisine yarar sağlayan, döviz getiren bir kaynak, etrafı kirleten bir bacası da yok. Bu yüzden bacasız sanayi diye nitelendirilir. Türkiye’nin turizm alanındaki en önemli buluşmalarından biri olan Travel Turkey Turizm Fuarı 8 Aralık’ta İzmir’de başlıyor. Bu hafta zor ve meşakkatli hizmet sektöründe mesleklerinin zirvesinde bir çifti konuk ettik “Ege’nin Renkleri”ne. Alaçatı Solto Otel Genel Müdürü Gökçe Kesikçiler Buğday ve eşi Key Otel Executive Chef’i Mustafa Buğday’ı.
Kendi yarattıkları yemek
Daha 30’unda genel müdür koltuğuna oturan Gökçe ile kendini bildi bileli yemek yapan eşinin tanışmaları “aşk tesadüfleri sever”e uygun. Bir akşam Gökçe Kesikçiler arkadaşları ile Alaçatı’da “Adı Mustafa”ya gidiyor. Restoran sahibi Mustafa Buğday olaydan haberdar ve o akşam döktürüyor. Sunduğu lezzetler bir başka güzel. Tanıştıklarında aşk filizleniyor. ”Hayat bir tabak meze gibidir, ardından ne geleceğini bilemezsin” özdeyişine uygun olarak. Kısa bir süre sonra da evlilik ve daha 15 günlükken işe gitmeye başlayan Batuhan’la sonuçlanıyor bu tanışma yemeği. Solto Otel’de birlikte çalışan çift şimdilerde farklı otellerde sürdürüyorlar iş yaşamlarını. Kışın Urla’da, yazın Alaçatı’da yaşıyorlar. Restoranların menüsüne giren “Aşkımızın Köftesi” kendi yarattıkları bir yemek. Aslında eşi kadar iyi bir aşçı olan Gökçe Kesikçiler yapmış yemeği. Evde kıyma, patates ve bir takım otlar varmış, onları karıştırarak soslu farklı bir yemek yapmış, olmuş ”Aşkımızın Köftesi”. Yemeği seven ailenin özellikle makarna ve şarap tercihi. Deniz ürünlerini de yabana atmamak gerek.
Ortak zevkleri de çok fazla çiftin. Her hafta sonu farklı bölgelere gidiyorlar. Gayet düzenli bir hayatları var. Sinemayla araları çok iyi. Hiç film kaçırmıyorlar. Özellikle aksiyon ve komedi filmlerini. Evlerinde de korkunç bir DVD koleksiyonu var. Bu arada her yer kitap. İkisi de müzisyen. Gökçe kolejdeyken okul orkestrasındaymış. Demir Demirkan da gruplarında. O dönem caz seven Gökçe bugün rock müzik hastası ancak daha ziyade Türk Sanat Müziği şarkılarını söylüyor; eşi de kemanıyla eşlik ediyor kendisine.. Mustafa ahşap boyama yaparken, Gökçe de kumaş boyuyor.
Eski bir yüzücü olan Gökçe ile Almanya yıllarından beri basketbol aşığı olan Mustafa’nın yaşamlarında spor da önemli yer tutuyor. Fotoğraf merakı var Gökçe’nin. Mustafa da televizyonda yaptığı ancak TRT’nin değer bilmeden kaldırdığı programı tekrar hayata geçirme ve hazırladığı yemek kitabını günışığına çıkarma uğraşısında. Alışveriş ortak zevkleri. Genelde işi gereği Gökçe takım elbise alıyor. Bu zamanda aşk evliliklerini yürütmenin zor olduğunu söylediğimde “Saygıyı bozmadan sürdürürsünüz. Pazara kadar değil, mezara kadar birlikteyiz“ diyorlar aynı anda.
Böyle güzel bir kenti parlatamıyoruz
* İzmir turizmde de istenen seviyeye bir türlü gelemedi..
GKB: İzmir çok güzel bir şehir, dünya şehri. Ama marka olamamış. Mesela bugün Fransa değil de Paris diye bakıyorsunuz. Bölge bölge bilinmesi lazım Türkiye’nin. Antalya nasıl bir marka olduysa aynı şekilde İzmir’in de olması lazım. Bunun için de doğru konumlandırılması lazım, doğru pozisyon alması lazım. İzmir bölgesinin etrafında çok güzel yerler var. Mesela Çeşme bölgesi, Kuşadası bölgesi. Foça ayrı bir bölge. Bütün bunların ayrı ayrı pazarlanması lazım.
MB: Bana göre muhteşem bir şehirde yaşıyoruz. Bu kadar güzel olup da parlatılamayan bir şehir olamaz. Bu bizim kabiliyetsizliğimiz. Foça, Seferihisar, Çeşme gibi ilçelerimizin ayrı ayrı güzellikleri var. Ama bu sıçramayı bir türlü gerçekleştiremiyoruz.
* Ya Çeşme?
GKB:Çeşme güzel bir destinasyon olmasına karşın tanıtımadığımız yerlerden. Yabancılar, Antalya’yı, Bodrum’u, Marmaris’i çok iyi biliyorlar, ama yabancı turistler için Çeşme ie hala bilinmeyen bir bölge. Biz kendi hazinemizi parlatamıyoruz. Pazarlama gücü olsa Çeşme ve Alaçatı, zengin turistlerin geleceği en üst düzey marka olur. Bunun olmaması için hiçbir sebep de yok. Çeşme’deki turizm politikaları da oturtulamadı. Birçok proje hala neticelendirilemedi. Çeşme Turistik Otelciler Birliği’nde iki dönem başkan yardımcılığı yaptım. Dışarıda yapacak hiçbirşey yok. Gelen bir kişi dışarı çıktığı zaman restoran kapalı, gece kulübü yok. Otelciler turizmin başını çekiyor. Ama beraber iş yaptığımız diğer ögeler hala işi özümsemiş değil. Prensip yok, turizm görüşü ve görgüsü yok. Bu bir zincirleme hizmet.
MB: Misafirlerimize en iyi hizmeti, servisi ve kaliteyi sunarsak, seneye iki kişi olarak dönebilir. İsmimizi duyurmak, pazarlama ağımızı geliştirmek için müşteriler çok önemli..
* Hizmet sektöründe bir çiftsiniz. Müşteri memnuniyetinde personel de çok önemli.
GKB: Yatırımların personele yapılması gerektiğini düşünüyorum. Her personele ismiyle hitap ederim, eğitimi ve yeteneğine uyan birimlerde görevlendiririm. Otelimiz her personelini iki turlu eğitimden geçiriyor. Önce birimiyle ilgili eğitim alan personelimiz, daha sonra turizm ve hizmet sektörüyle ilgili püf noktalar konusunda eğitiliyor. Turizm sektöründe en büyük sıkıntılardan biri de değişen personel. Fakat biz süreklilik istiyoruz. Bunun için mücadele veriyoruz.
MB: Personeli hem eğitmek, hem de disipline etmek önemli. Bunun için bizlere büyük iş düşüyor. Bir aşçı hem üretiyor, hem bedenen, hem beyin olarak çalışıyor.
KİMDİR?
GÖKÇE KESİKÇİLER BUĞDAY: 1973 İzmir doğumlu. İzmir Çamlaraltı Koleji sonrasında, Ege Üniversitesi İngiliz Dili Ve Edebiyatı bölümünü iyi derece ile bitirdi. 1995 Yılı sonunda iş yaşamına Antalya Talya Oteli’nde başladı. Genel Müdür yardımcılığına kadar yükseldiği Talya Otel’inden ayrılarak doğduğu kente döndü. Genç yaşında Ontur Otelleri’nin genel müdürlüğünü yaptı. 2009 yılından beri Alaçatı Solto Otel’de genel müdür olarak görevini sürdürmektedir.
MUSTAFA BUĞDAY: 1975 Konya doğumlu. Küçük yaşlarda ailesi Çeşme’ye yerleşince eğitimine bu ilçede başladı. Lise öğrenimi sonrasında aşçılığa duyduğu ilgi ile Almanya ve İsviçre de bu konudaki ehil okullarda lisans eğitimi aldı. Almanya Baden Baden da yaklaşık 7-8 yıl Sous Chef pozisyonuna kadar geldiği çalışması oldu. 2008 Yılında Türkiye’ye dönerek, kendi adına Alaçatı’da bir restoran işletmesi açtı. İzmir Key Otel’de, Executive Chef olarak görevine devam etmektedir.
Melih Aşık
BİLİM VE SANAT
24 Aralık 2024
Cem Kılıç
Emekli olmak isteyen eksiği nasıl tamamlar?
24 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Her kuşağın sevdiği sanatçı
24 Aralık 2024
Çağdaş Ertuna
Tacizi anlatan filmde başrole taciz skandalı
24 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Aslan | Yeni hedeflere yol alıyorsunuz
24 Aralık 2024