Erkan Sevinç

Erkan Sevinç

drerkansevinc@gmail.com

Tüm Yazıları

İzmir’in fahri doktora sahibi ve dünya şampiyonu bayan kuaförü Harun Cici ödüllere doymuyor. Bir yandan da mesleğe yeni ustalar yetiştiriyor

SAÇI NAKIŞ GİBİ İŞLİYOR



Kadın Berberi” 1964 yapımı bir Türk filmi. Zengin bir ailenin anne babası ölmüş ve tüm mirasa tek başına sahip olmuş kızı Lale (Filiz Akın) bir gün özel motoruyla deniz gezisi yaparken kadın berberi olan Erol’la (Ayhan Işık) tanışır. Aralarında başlayan yakınlık, Lale’nin Erol ile alay etmesiyle olur. Arkadaşı Tayfur’un piyangodan kazandığı para ile açtığı salonda kuaför olarak çalışmaya başlayan Erol, kısa sürede kadınların peşinden koştuğu ünlü bir berber olur. Yerini öğrenen Lale onu hasta birinin saçını yapmak üzere köşke çağırır. Hikaye uzun. Sonunda Lale ile Erol evlenirler.
Kuaförler her dönem gündemde kalan meslek sahipleri. Dünyada en büyük sektör savaş sektörü ise ikincisi kozmetik. İstatistikler söylüyor ki, sadece bir hafta kozmetiğe para harcanmasa, dünyada işsizlik ve açlık kalmıyor.

Kuaförlüğün doğduğu yer
Önce medeniyetin beşiği olan Mezopotamya’dan çıkmış bu meslek. Karepor kelimesinden türemiş ve zaman içerisinde şekillenmiş. Eski Mezopotamya dili olan Aramice’de ‘Kar’ iş ‘Karker’ işçi ‘Por’ saç, Karepor ise “saç işçisi“ anlamına geliyormuş. Güzelliğine düşkün Mısır kraliçesi Kleopatra’nın yanında her zaman bir Karepor(Kuaför) varmış. Sezar ile birlikte Avrupa’ya gelen kuaförler zamanla yaygınlaşmaya başlamışlar. Ülkemizde ilk kuaför 1932 yılında İstanbul Beyoğlu’nda Rus Aleksandr tarafından açılıyor. İzmir’de ise Şükrü Akan, Hasan Vardar, Yaşar Vicdanlı ve Bedri Öztoprak sektörün öncüleri oluyorlar.
Türkiye’nin fahri doktora unvanlı ve dünya şampiyonu bayan kuaförü olan Harun Cici o dönemlerin ustalarını aratmayacak şekilde saçı nakış gibi işleyen bir kuaför.
Çocuk yaşlarda berber dükkanlarında çıraklıkla başlayan serüveni bugün ulusal ve uluslararası düzeyde birçok ödül ve dünya şampiyonluğu ile sürmekte. İlk dükkanını daha 16 yaşındayken açmış. Okullu olamamış. Ama öyle bir yetiştirmiş ki kendini...
78 kuşağı olmanın Can Yücel, Fakir Baykurt, Behice Boran gibi değerlerle aynı ortamı paylaşmanın artılarıyla mesleğini adeta bir sanata dönüştürmüş. Son olarak Kiev’de yapılan 10. Uluslararası Kristal Melek Güzellik ve Kuaför Festivali’nde Büyük Ödüle layık görülen Harun’un klasik kuaförden farklı bir fotoğrafı var. Bir fikir adamı. Psikoloji, sosyoloji, felsefe, matematik ve anatomi bilen biri. Genelde bu meslekte laylaylom bolken o hep bir şeyler üretiyor. Yeni yeni saç modelleri yaratıyor. Eserleri o denli ilginç ki, görünce diliniz tutuluyor. Ukrayna Güzel Sanatlar Akademisi boşu boşuna vermemiş fahri doktora ünvanını. Uluslararası ilişkilerde Kuaförler Odası’nın bile yapamadığı bir olaya imza atmış durumda. Confederation Mondiale Coiffure (CMC)’nin Türkiye Başkanı.

Haberin Devamı
SAÇI NAKIŞ GİBİ İŞLİYOR

Üç kuşağa hizmet
“Herşeyden etkileniyor bizim sektör. Dizideki bir hatunun saçı moda oluyordu. Müşteri dergiden kestiği fotoğrafla geliyordu. Şimdiki trend doğal saçlar. Zaten saçı kişiye özel yapmak gerekir” diyen Harun tipik bir tarla kuşu. Sabahın köründe kalkar. Önce gazeteler ve kahvaltı. Sonra eğer yurtiçi veya yurt dışı seyahati yoksa akşamın geç saatlerine kadar dükkanında. Dükkan tam bir aile ortamı. Resmiyet yok, disiplin,saygı ve samimiyet var. Üç kuşağa hizmet ediyor. Anneanne, kızı ve torunlarının gelin saçını yaptığı aile sayısı az değil. Dost sohbetlerinin aranan ismi. Birçok sosyal etkinliğe bir kuruş bile almadan destek verenlerden. 26 senedir düzgün giden bir evliliği ve üniversitede okuyan iki kızı var. ”Bizim gibi adamlar ne kadar sosyal ve faal olsa da aile yapısı kutsal bir şey” diyor, başka birşey demiyor.


Dünyayı güzellik kurtaracak

* Kadın dünyanın en güzel yaratığı.
Evet. Kadınlar sadece en güzel değil uğruna ölümlere gittiğimiz varlıklar. Cennet annelerimizin ayaklarının altında. Obje olarak kadının kutsallığına estetik bir şeyler kattığıma inanıyorum. Ben alaylıyım ama mesleğimizde eğitim şart. Ukrayna’daki Sanatlar Akademisi’nde on senedir ders veriyorum. İzmir Altındağ Mesleki Eğitim Merkezi başta olmak üzere davet edildiğim her ortamda bir şeyler öğretmeye çalışıyorum. Artık eski çamlar bardak oldu. Mesleki eğitim almamışsanız, gerekli teknik bilgi ve altyapıya sahip değilseniz, ilerleme ve başarı elde etme şansınız hemen hemen hiç yok. Ama nitelikli bir meslek sahibi olmak istiyorsanız, üşenmeden ve bıkmadan eğitim almalı, sektördeki her yeniliğe anında adapte olmanız gerekmekte.

Saç üzerine şovlar
Sonra yurt içinde ve dışında şovlar yapıyoruz. Türkiye’nin ve Türk kadınının çağdaş yüzünün tanıtımı açısından doğru şeylere imza attığımızı düşünüyorum. Destek verirlerse daha da iyisini yaparız. Sait Faik’in dediği gibi dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey..

* Genç meslektaşlarına neler anlatıyorsun?
Gençlere hep şunu diyorum. Tiyatro, sinema, operaya gidin. Kitap okuyun. Onların derdi para kazanıp popüler olmak. Donanımlı değil, özenti oluyorlar. 12 Eylül sonrası kuşaklarda hep köşe dönme mantığı var. Şimdi yeni yeni mücadele etmeyi anlıyorlar. Senin oturduğun yere oturmam için seni devirmem lazım mantığındaydılar. Baktılar böyle bir hayat yok ve gerçeğin farkına varmaya başladılar.

* Adım başı kuaför. İyi mi para var bu işlerde?
Ben bu işi yapıyorsam Atatürk’ün devrimleri sayesinde yapıyorum. Serbest piyasa ekonomisi sonucu kalitesiz kuaförler ortaya çıkıp her sokak başında bir dükkana döndü olay. Amipler gibi çoğalıyoruz. İşi bilen bilmeyen, biraz parası olan sevgilisine, eşine,kızına dükkan açıyor. Para kazanmak uğruna saçlar katlediliyor. Önemli olan ne yaptığını iyi bilmek. Kendi ayağına sıkarsan, topallarsın. Bir yaptığımız işi iyi yapacağız. İki bu topluma herkes borçlu. Üç dostluk arkadaşlık.

* Tiyatro devam ediyor mu?
Konservatuara kayıt olmuştum ama yapamadım. Uzun yıllar tiyatro eğitimi aldım ve almaya devam ediyorum. 2-3 tane oyun çıkardık. Seviyorum tiyatroyu..

* O zaman televizyon dizisinde de görebiliriz seni.
Dizi teklifleri var ama zamanım yok. Ana teması hazır bir sinema projesi üzerinde çalışıyorum. Senaryo yazımı aşamasındayız.

SAÇI NAKIŞ GİBİ İŞLİYOR


HARUN CİCİ KİMDİR?

1965 Erzurum doğumlu. Ortaokulda okurken bir yandan da berber dükkanlarında çıraklık yaptı. 16 yaşında Karataş’ta ilk dükkanını açtı. Türk Kuaför Milli Takımında yeralan isimlerden biri olan Cici, Ukrayna Sanatlar Akademisi’nde fahri doktora ünvanı aldı. CMC (Confederation Mondiale Coiffure) Türkiye Başkanlığı görevini sürdüren Cici, evli ve iki kız çocuğu sahibi.