Animatörlükten genel müdürlüğe

28 Ağustos 2011


Bir Terbay Grup kuruluşu olan Sisus Hotel adını doğa, tarih, eğlence ve deniz ürünleriyle ünlü Çeşme’nin antik adı Cysus’dan alıyor. Dalyanköy’de marina manzarasına sahip 51 odalı otelin genel müdürü Ebru Akyürekli çekirdekten turizmci; 24 yıldır bu sektörde. Otelcilik tahsil ettikten sonra ilk olarak Altın Yunus’ta animatörlükle başlıyor işe. 10 yıllık Hilton tecrübesi sonrası Öger Tur’un 12 Majesty otelinin satış koordinatörlüğünü yapıyor. Crown Plaza’da önbüro müdürlüğü sonrası Manisa’daki Anemon Otel’de müdürlüğe uzanıyor. 4 yıldır da Sisus Hotel’in genel müdürü.

Mutluluk ve sevgi oteli
Sisus Hotel değişik bir konsept. Mutluluk ve Sevgi Oteli. Dünyanın her yerinden çiftler geliyor balayı için. Hatta otelin “Kısrak 1” teknesinde 4 tane de evlilik teklifi olmuş ve İrlandalı bir çift hemen evlenmiş... Balayı için özel dekore edilen odaları görmeniz gerek; anlatılmaz. Her çiftin rengine uygun odalar yapmışlar. Otel, banketleriyle de çok ünlü. Özellikle İzmir’in elit aileleri düğünlerini burada yapıyor. Otelde konaklayanlar jakuzili açık havuz ve hemen yanıbaşındaki Downtown/Uptown Bar’larda ayın 7 halinin betimlendiği su duvarını çevreleyen yemyeşil çimenler,

Yazının Devamı

Açıl susam açıl şehrini yaratan adam

21 Ağustos 2011

Marrakech’in Berberi dilinde anlamı “Tanrının Ülkesi”. Faslılar “Kırmızı Şehir” olarak tanımlıyorlar kenti. Atlas Dağları’nın eteklerinde, bereketli kırmızı topraklar üstüne kurulu, günbatımı renklerinde bir şehir. Aynı zamanda küçük ama gizli bir dünya. Biraz İslami gelenekten çokça da mağrip mimarisinden ötürü, yoksulluğun da saltanatın da yüksek duvarlar arkasına gizlendiği, gizemli şehir. Binbir Gece Masalları’nın yaşandığı bu kent bir “Açıl Susam Açıl” şehri.. Çeşme Aya Yorgi’de aynı adı taşıyan kulüp de öyle.. Times’ın “Çeşme’nin en iyi eğlence mekanı” seçtiği Marrakech Mehmet Özöner’in eseri..



Gündüz beach club
Marrakech 2010 yılı mayıs ayında 12 dönüm arazi üzerinde açıldı. 1500 m2 kullanım alanına sahip. 50 metrelik sahil şeridi, 25 metrelik iskelesi, 600 araçlık otoparkı var. Gündüz işletme 10.00-19.00 saatleri arasında beach clup olarak hizmet veriyor. 100 adet best seller kitaplığı, haftalık dergileri, tavlalar, beach-volley etkinlikleri ile sıkılmamanız için herşey en ince detayına kadar düşünülmüş. Mekana özgü Beyazıt adında bir votka kokteyli var, özellikle elmalısı revaçta. Gece VIP locaları, şık dekoru, alevlerle aydınlatılmış büyülü Fas

Yazının Devamı

Maceranın fotoğrafçısı

14 Ağustos 2011

Afrika’da bir ay kaldı; 20 binden fazla fotoğraf çekti. Açtığı sergiden elde edecek gelirle, kara kıtadaki insanlık dramına bir nebze olsun çare bulmaya çaba harcıyor


Afrika.. Bu kez Somali ile gündemde.. Kuraklık ve kronik açlıkla savaşta her kesimden insan yardım için elini taşın altına koyuyor.. O da bu kıtada çektiği fotoğraflardan oluşan “Pamuk İpliğindeki Yaşamlar” sergisi ile UNICEF kanalıyla katkıda bulunuyor insanlık dramına... Afrika’da bir aya yakın kaldı, 20 binin üzerinde fotoğraf çekti. Orada insanların en yaşlısı 40’lı yaşlarda. Bir kadının 8-9 çocuğu var. Niye? Bari 1-2’si kalsın hayatta diye.. Belki sadece orada anneler çocuğuna tabağındakini bitir diye yalvarmıyordur.
Sadece Afrika mı? Hayır. Özlem Demircan’ı akla gelebilecek her yerde çekim yaparken görmek mümkün. Bir Microligt kanadında, on bin fitten atlayan bir paraşütte, bir dominatörün tepesinde, pamuk tarlasında, tren raylarında, deniz kıyısında, uçurumun kenarında, doğum odasında, nikah salonunda.

Çocukluktan beri

Yazının Devamı

Pedal çevirmeyi bilmek

7 Ağustos 2011

Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan da 27 yılda 2 milyar dolar yatırımla 25 bin konut inşa etmiş ve 8 ayrı projeyi hayata geçirerek 100 bin kişinin huzur içinde yaşamasını sağlamış bir yönetici. Gazeteciliğin G’sini, sendikacılığın S’sini, kooperatifçiliğin K’sını bilmeden girdiği işlerde çıtayı hep yukarılara taşımış biri.. Şimdi yılların verdiği deneyim ve bilgi birikimi ile kenti yönetmeye talip.. ”Ben de birgün aday olacağım..” derken o denli iddialı olduğu kadar kentin kötü yöneltildiğini de dile getiriyor.


Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, iki oğlu, gelinleri ve üç torunuyla mutlu.


İzmir iyi yönetilmiyor

Yazının Devamı

Bir geldi, pir geldi...

31 Temmuz 2011

İstanbul’da doğdu, Almanya’da okudu. Çeşme’nin güneşini, denizini ve de kumrusunu tanıyınca dünya devi Engel&Völkers’in ofisini açtı


Herat Afganistan’ın batısında Herat Vilayeti’nin merkezi olan bir kent.. Kentin tarihi antik çağlara dayanıyor. Yunan tarihçi Herodot, Herat’ın Orta Asya’nın buğday ambarı olduğunu yazmış. Günümüzde Herat, ABD destekli Hamid Karzai hükümeti tarafından yönetilmekte.. İşte Nadery ailesi Herat’tan göçmüş İstanbul’a.. Kızlarının ismi kentin antik adı Heri.. Baba İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitiriyor. Anne de güzellik uzmanı. Heri daha 6 yaşlarındayken bu kez göç daha da batıya, Almanya’ya. Münih’e yerleşip bir şirket kuruyorlar. Heri tüm tahsilini Almanya’da yapıyor. İktisat eğitiminin yanı sıra alternatif tıp da okuyor. Sonra iş hayatı. Ve on sene kadar önce tatil için geldikleri Çeşme’ye bayılıyor. Önce Paşalimanı mevkinden bir villa alıyor, yerleşiyor. Sonra bu kente yatırım yapmanın zamanı diyor ve dünyanın sayılı şirketlerinden Engel&Völkers’in bürosunu açıyor.

160 milyon euroluk ciro
Engel&Völkers, 1977 yılında iki arkadaş tarafından Almanya’nın Hamburg kentinde kurulmuş. Şimdilerde Christian Völkers

Yazının Devamı

Çoluk çocuk tatil

24 Temmuz 2011

Öykünün devamı belli. 17 yıldır Çeşme Ilıca Otel’de başarıyla yürütülen genel müdürlük. Ya başı? Turizmle buluşma orta öğrenim döneminde tamamen tesadüflerle oluyor. Arkadaş ziyareti için gittiği otelin resepsiyonunda, fransız bir turistin anlattıklarını zor anlamaya çalışan resepsiyoniste yardımcı olurken, otelin müdürü yakınından geçerken “sen kimsin, niçin buradasın?” diyor. ”Ön büroda çalışan bir arkadaşım var, onu bekliyorum“ diyor utana sıkıla. Otelin müdürü ofisine çağırıyor ve bazı sorular soruyor. Ve ertesi gün Bell-Boy olarak işe başlıyor. Başlayış o başlayış. Artık turizm hayatının temel taşıdır. Bu sektörle ilgili alınması gereken eğitimleri hızla alırken, bir yandan da basamakları ikişer üçer atlayarak genel müdürlüğe kadar çıkar.



Çeşme için kafa yoruyor

Yakup Demir sadece genel müdür değil, Çeşme Turistik Otelciler Birliği’nin başkan yardımcısı. Sadece kendi tesisi için değil, bu turistik yöre için de 7 gün 24 saat çaba harcıyor. Nasıl sezonu uzatabiliriz? Nasıl turizmi çeşitlendirebiliriz?

Yazının Devamı

Birlikte başarmanın dayanılmaz mutluluğu

17 Temmuz 2011

Esra Kumaş ve Aylin Köseoğlu çok sevdikleri ünlü İngiliz aktörün adını, çok sevdikleri İngiliz tarzı pub ile yaşatıyor. Klasik İngiliz publarında ne varsa burada da var. Mekan her yaştan insana hitap ediyor...


Hayatın bize çizdiği yol, özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir; ama biz bu yolu yitirdik. Hırs insanların ruhunu zehirledi; dünyayı bir nefret çemberine aldı. Bolluk getiren makineleşme, bizi yoksul kıldı. Edindiğimiz bilgiler bizi çıkarcı yaptı; zekamızı da katı ve acımasız. Çok düşünüyor, az hissediyoruz. Makineleşmeden çok insanlığa, zekadan çok iyilik ve anlayışa gereksinmemiz var. Siz insanlar güçlüsünüz. Makine yapacak güç sizde. Bu hayatı olağanüstü bir mutluluk serüvenine çevirecek olan yine sizsiniz. Öyleyse, insanlık ve demokrasi adına bu gücü kullanalım. Din, dil, ulus ayrımı olmayan yeni bir dünya yaratalım.”

Adı Çeşme’de yaşıyor
İşte böyle sesleniyordu İngiliz sinema oyuncusu Charles Spencer Chaplin... Yarattiğı “Şarlo” karakteri ile üne kavuşan ve İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından şövalye ünvanına layık görülen, Chaplin’in adı şimdilerde Çeşme’deki bir mekanda yaşıyor.

Yazının Devamı

Kasparov’un evinde onun resimleri var

10 Temmuz 2011




Sevinç Pastanesi.. İzmir’lilerin buluşma noktası.. Rize’nin Çamlıhemşin’inden gelen Pelit kardeşlerin yarattığı bir marka.. Sevinç ismi ilk açtıkları yerin sahibinin kızının adı. Pastanenin duvarında Sevinç’i anlatan bir resim.. Resimdeki su damlalarının içinde ailenin kökleri var. O güzelim yayla evleri var. Arkada saklanmış yüzlerde kayınvalidesi, kayınpederi var.
Paletindeki renklilik sevinç ve çoşkuyu çağrıştırıyor, canlı renklerin arasından insanlar ortaya çıkıyor. Filiz Pelit toplumsal çözülme, bozulma ve umutsuzluğa rağmen, inancın, direncin ve umudun resimlerini yapan bir sanatçı.
Filiz’in başarı öyküsü ilkokul yıllarına gidiyor. Daha okuma yazmayı sökmezken girdiği resim yarışmasında ödül almış. Ödül boya kalemleri. O kadar keyif almış ki, Kız Lisesi yıllarında hem de fen bölümünde okurken aklında hep resim sanatı. O yıllarda Güzel Sanatlar Fakültesi falan yok. O da gidiyor Buca Eğitim’e. Cuma Ocaklı, Fevzi Saydam gibi üstadlardan feyz alıyor. Mezun olunca Özel Türk Koleji’nde bir süre öğretmenlik yapıyor. Ve karşısına Metin Pelit çıkıyor. Metin doktor. Evlendikten sonra öğretmenlik yerine resim sanatını seçiyor Filiz, iyi de yapıyor.

Yazının Devamı