Taassupla mücadele eden bir aydın: Amin Maalouf

6 Temmuz 2017

İsmail Özcan



Kastamonu’da doğdu. 1970 yılında İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu ve öğretmen olarak göreve başladı. İstanbul’un resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında 41 yıl fiilen öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu.

Amin Maalouf, Lübnanlı bir Hıristiyan Arap. 1976’da Fransa’ya yerleşip Fransız vatandaşlığını seçmiş. Eserlerini Fransızca yazıyor. Yazar Türkiye’de daha çok “Semerkant”, “Doğunun Limanları” “Afrikalı Leo” gibi romanlarıyla tanınıyor. “Ölümcül Kimlikler”, “Çivisi Çıkmış Dünya” adlı kitapları onun çağdaş dünyanın etnik, dinsel, siyasal ve toplumsal sorunları üzerine yetkin ve ufuk açıcı denemelerinden oluşuyor. Yazar bu alanda da çok birikimli, çok donanımlı. Akılcı, sağduyulu analizler yapıyor ve okuyucuyu ikna eden saptamalarda bulunuyor. Entelektüel kimliği, romancı kimliğinin asla gölgesinde kalmıyor.

Yazının Devamı

Kredi faiz oranları nasıl düşürülebilir?

4 Temmuz 2017

Doç. Dr. Hüseyin Yılmaz

Kredi faiz oranlarının yüksek oluşu son yıllarda ülkemizde tartışılan önemli konulardan birisidir. Çünkü banka kredileri için ödenen faiz giderleri işletmeler ve bireysel kredi kullananlar açısından önemli bir maliyet unsurudur. Konunun sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi kanımızca iki boyutlu düşünmeyi gerektirir.

Birinci boyut, kredi sağlayan finansal kurumların yaşamlarını sürdürebilmeleri sorunudur. Çünkü finansal kurumlar ayakta kalamazlarsa zaten işletmelerin ve bireysel kredi kullanıcılarının krediden yararlanarak finanse edilebilmeleri olanaksızdır.

Kredi faizlerinden elde edilen gelirler mevduat bankalarının faaliyetlerini yürütebilmesi açısından vazgeçilmez nitelikte bir gelir unsurudur. Mevduat bankalarının esas faaliyeti mevduat toplayarak ihtiyacı olan bireysel ve kurumsal müşterilere kredi sağlamaktır.

Kâr payı ödemeleri

Bankalar, böylece bir yandan küçük-büyük tüm tasarruf sahiplerinin tasarruflarını yatırıma dönüştürmelerine yardımcı olurken diğer yandan tüketici ve işletmelerin tüketim, yatırım ve işletmecilik faaliyetlerinin finansmanına yardımcı olmaktadır. Doğaldır ki bankaların faaliyetleri sonucu kâr elde etmeleri gerekmektedir.

Yazının Devamı

Eğitimle özümüzdeki insanlığa ulaşmak

28 Haziran 2017

İnal Aydınoğlu



Gaziantep doğumlu bir ekonomist ve işadamıdır. 1978 yılından beri işyaşamının yanında, karşılık beklemeden seven, veren, paylaşan bir gönüllü olabilmek için çalışmakta ve gönüllülüğün mutluluğunu yaşamaktadır. Marmara Üniversitesi ve bazı vakıf üniversitelerinde gönüllülük, sosyal girişimcilik, liderlik ve sevgi konulu dersler vermekte, yetişkin eğitimleri, kurslar, seminerlerdüzenlemekte, gazetelerde yazmakta, televizyon programları yapmaktadır. Sevgi ve gönüllülük üzerine yayınlanmış 10 kitabı ve bine yakın makalesi mevcuttur.

Üniversitedeki “Topluma Hizmet Uygulamaları” dersimde öğrencilerin yüzlerine bakıyorum. Hepsi ne kadar güzel çocuklar... Dualar ediyorum onlar için. Yol açıklığı ve ruhsal aydınlık diliyorum. Sonra tutum ve davranışlarına bakıyor ve endişeye düşüyorum. Hem onlar, hem ülkemiz namına üzülüyorum. “Her işin kolayına kaçan bir gençlik yetişiyor” diye.

Yazının Devamı

Suudi Arabistan-İran çatışmasında Türkiye’nin konumu nasıl olacak?

27 Haziran 2017

Prof. Dr. Faruk Şen

Son günlerde ABD, İngiltere, Almanya ve Brüksel’deki think-tank’lerde en fazla tartışılan konuların başında Suudi Arabistan-İran çatışması geliyor. Araştırma kurumları, fon yatırımcı kuruluşları, herkesin gözü, yılın ikinci yarısının sonuna doğru gerçekleşmesi beklenen Suudi Arabistan-İran çatışmasına yönelmiş bulunuyor. Trump’ın hazırladığı bu gelişme çerçevesinde Suudi Arabistan, 110 milyar dolarlık aldığı silahla ve yeni 8 dostu ile birlikte önce Katar’a çatarken, yavaş yavaş bu gelişme İran’a doğru yöneliyor.

Bu açıdan think-tank’lerdeki konuların başında Türkiye, Ürdün gibi ülkelerin İsrail ile birlikte böyle bir çatışmada nasıl yer alacağına yönelik gelişmeler oluyor. Beklentiler, Eylül ayından itibaren böyle bir çatışmanın gerçekleşmesine yönelik.

ABD yokuşa sürüyor

Yazının Devamı

Gerçek bir adalet savaşçısı: Zola

26 Haziran 2017

Prof. Dr. Cengiz KUDAY



1942’de doğan Cengiz Kuday 1967’de İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1972’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Ana Bilim Dalı’nda Uzmanlık eğitimini tamamladı. İÜ Tıp Fakültesi Cerrahpaşa Nöroşirurji Anabilim Dalı’nda 1978 yılında Doçent, 1987 yılında profesör unvanını aldı. 1982 ve 2006 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. 1992 ve 2006 arasında İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevini yaptı. 1994 ve 2006 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Senatosu üyeliğinde yer aldı. 2006 yılından bu yana Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi’nde çalışmaktadır.

Bu günlerde gerçek bir adalet savaşçısı Zola’nın yerinde olmak isterdim. Emile Zola yalnız bir yazı adamı olarak değil, bağnazlığa ve haksızlığa savaşan öncü bir aydın idi. O hiç tanımadığı bir mahkumun Alfred Dreyfus’un adil yargılanması için savaştı. O yalnız masum olduğuna inandığı bir insanı değil, ülkesinin geleceğini kurtarmak istiyordu.

Yazının Devamı

Çözülemeyen sorunların somut göstergesi trafik

25 Haziran 2017

Prof.Dr. Özcan Köknel

Mayıs ayı başında Anneler Günü gezisi için İzmir Buca’dan Marmaris’e giden grubu taşıyan tur midibüsü virajı alamayıp 30 metreden düşünce büyük bir facia yaşandı. Yirmi biri kadın yirmi dört can kaybı, on yaralı olduğu açıklandı. Bu olay ülkemizde başta trafik olmak üzere, yıllar boyu süregelen, çözülemeyen bütün sorunların gerçek somut göstergesi. Anneler gününde anneler trafik kurbanı oluyor. Yirmi birinci yüzyılda anneler gününde, annelerin trafik kurbanı olması, “mitolojik” (!) faciadır.

Trafik kazaları yıllardır, “Trafik anarşisi”, “Trafik canavarı” olarak nitelendirilmiş, çözüm çabaları yetersiz kalmıştır. Ülkemiz yıllardır dünyada trafik kazalarında can ve mal kaybında, birinciliğini korumuş ya da ilk sıralarda yer almıştır.

Araştırmalar kazaların onda dokuzunun sürücüden onda birinin alt yapıdan, yetersiz denetimden kaynaklandığını ortaya koymuştur.

Sürücüden kaynaklanan sorunlar benlik, kimliki kişilik yapısıyla ilgilidir. Trafik kazası yapan sürücülerin çoğu ben merkezli, bilgisiz, ilgisiz, katı, sert, özgürlük sorumluluk sınırını ayıramayan kişilik yapısına sahiptir.

Trafik düzeni için bilmesi, uygulaması zorunlu gerekli olan, uluslararası, ulusal

Yazının Devamı

Çağdaş bir ilahiyatçı: Yaşar Nuri Öztürk

24 Haziran 2017

İSMAİL ÖZCAN
Kastamonu’da doğdu. 1970 yılında İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu ve öğretmen olarak göreve başladı. İstanbul’un resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında 41 yıl fiilen öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu. İsmail Özcan’ın bugüne kadar din, dil ve edebiyatla ilgili olarak 20 kadar kitabı yayımlanmıştır. İslam Ansiklopedisi, Kuran-ı Kerim Hakkında Neler Bilmeliyiz? Temel Din Bilgileri, Edebiyatımızdan Unutulmaz Yazılar, Konularına Göre Atasözleri, Espri ve Fıkralarıyla Ünlüler, Büyüklerin Sözleri Sözlerin Büyükleri bunlardan bazılarıdır. İsmail Özcan yıllardır çeşitli ulusal gazetelere yazılar yazmakta ve kitap çalışmalarına devam etmektedir.

"Türkiye başta olmak üzere bütün İslam dünyasında İslam’ın çağdaş bir zihniyetle, çağdaş bir yaklaşımla anlaşılması ve yorumlanmasının mücadelesini vermiş olan Yaşar Nuri Öztürk, 1 yıl önce, 22 Haziran 2016’da, biraz erken denecek bir yaşta her faninin akıbetine uğrayarak bu dünyadan göç etti. 22 Haziran 2017 onun ölümünün birinci yılı.

Yaşar Nuri Öztürk; dinsel fanatizmle, softalıkla mücadeleye kendisini adamış; doğruluğu, gerçekliği her zaman test edilebilen Kuran kaynaklı bir din ve iman anlayışının toplumda egemen konuma

Yazının Devamı

Etkin pişmanlık ve koşulları nelerdir?

11 Haziran 2017



M. Nihat ÖMEROĞLU

Yargıtay Onursal Üyesi

Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Baş Ombudsmanı3- Örgüt fiilleri ve “etkin pişmanlığın” uygulama koşulları nelerdir ?Örgüt suçları oldukça karmaşıktır. Anlaşılır bir dille söylemek gerekirse kısaca aşağıdaki başlıklarda örgüt suçlarını toplayabiliriz.1.Örgüt kurmak ve/veya yönetmek: Bu fiil için örgüt tarifine bakmak yeterlidir. (II.1.bkz.) Etkin soruşturmaya başlamadan örgüt yöneticisinin örgütü dağıtması veya verdiği bilgilerle örgütün dağılması sağlanmalıdır. Bu halde cezaya hükmolunmaz.2. Örgüte üye olma: Örgüt üyesi suça iştirak etmemeli, örgütten gönüllü ayrılmayı yetkili makamlara bildirmesi halinde cezaya hükmolunmaz.3. Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suça iştirak etmeden yakalanırsa: Şüpheli veya fail elverişli bilgi ile örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamışsa cezaya hükmolunmaz.4.Suç işlemek amacıyla;1. Örgüt kuran,2. Örgüt yöneten veya,3. Örgüte üye olan,4. Ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen, bilerekisteyerek yardım edenlerin aşağıdaki haller gerçekleşirse ceza verilmez.1.1. Gönüllü olarak teslim olması.2.2. Örgüt yapısı ve faaliyetin çerçevesinde

Yazının Devamı