Bekamıza bir de denizden bakalım

22 Temmuz 2017

Alp Kırıkkanat



1987 yılında Deniz Harp Okulu’nu bitirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın muhtelif harp gemilerinde Branş Subaylığı, Bölüm Amirliği, 2. Komutanlık ve Gemi Komutanlığı görevleri sonrasında müşterek karargâh ve birliklerde güvenlik konularında Proje Subaylığı ve Şube Müdürlüğü yaptı. 2006 yılında Atılım Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisansını tamamladı. 2011 yılında emekli oldu.

Yunanistan içine düştüğü mali krizden çıkmak için doğal olarak her yolu deniyor. 15 Şubat 2017 tarihinde Maliye Bakanı Euclid Tsakalotos, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Yunanistan’a yaptığı baskılar karşısında bir kısım çağrılarda bulundu.Tsakalotos’un Alman Bild gazetesine yazdığı makalede, “Eğer IMF işbirliği yapmak istiyorsa hızlı bir karar vermeli ve makul olmayan taleplerde bulunmayı bırakmalı” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamı

Zaman planlaması ve takvimin önemi

14 Temmuz 2017

Ali Em



1976 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Yurdun muhtelif yerlerinde hâkimlik görevlerini yaptıktan sonra, Adalet Bakanlığı’nda Kanunlar Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. 2002’de Yargıtay Üyeliği’ne, 2007’de Yargıtay Büyük Genel Kurulunca Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyeliğine seçildi. Daha sonra Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu. Çeşitli yükseköğretim kurumlarında dersler verdim ve kanun hazırlama komisyonların da görev aldı.

Lisans yerleştirme sınavlarında yaşanan sınav salonlarına geç kalmadan doğan anlaşmazlıkların ve hak kayıplarının nedenleri ve değerlendirilmesinin, sınavları organize eden kurum ve kuruluşlar ile kişiler yönünden ortaya konulması, gelecekte yapılacak bu tür iş ve işlemlere yol gösterici olması düşüncesiyle bu yazıyı kaleme almayı düşündüm. Zaman, etkileşim içerisinde geçmişi, içinde bulunulan süreci ve geleceği içine alan sürekliliği, değişkenliği ve sınırsızlığı içeren bir sürecin adıdır. Çağ, mevsim, ay, hafta, gün ve saat ile ölçülür. Planlama, amaca ulaşmak için izlenecek yolların belirlenmesidir. Zaman planlaması, geleceğe yönelik araştırmaya dayalı, anlaşılır ve uygulanabilir olarak yapılır ve

Yazının Devamı

KÖYLÜLÜK ÜZERİNE

9 Temmuz 2017

Dr. M. Sinan Genim

1945’te Kuzguncuk’ta doğdu. Yükseköğrenimini DGSA Mimarlık Yüksek Okulu’nda 1969’da tamamladı. 1970-76 İDGSA’de asistanlık, 1974-81 İÜ Edebiyat Fakültesi’nde, 1976-91 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde, 1991-2007 Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Öğretim Üyeliği’nde bulundu. 1997’den beri Türkiye Anıt Çevre ve Turizm Değerlerini Koruma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyor.

Gerçekten “Köylü” milletin efendisi midir? Yoksa tarımsal üretim dışında herhangi bir üretimi olmayan, topraklarının büyük bir kısmını kaybetmiş, ekonomik açıdan büyük sıkıntılar yaşayan bir ulusun kendine güvenini ve devamını sağlamak üzere akıllı bir yönetici tarafından milletin özgüvenini pekiştirmek üzere söylenmiş bir slogan mıdır?

Uzunca bir süre önce, geçmişdönemin başbakanlarından biri, genç bir bakanı suçlayarak Atatürk’ü bilmemek ile suçlamıştı. Bakan seviyesine kadar yükselmiş bir politikacının, Atatürk’ü tanımamış ve anlayamamış olmasını düşünmek zordur.Bu söze hedef olan bakanın, anlaşılan açık sözlü bir kişiliği vardı, yönetim anlayışı farklı idi ve bu yönü ile tanıdığımız pek çok politikacıya benzemiyordu. Bu özelliğini yalnızca onun gençliğine ve

Yazının Devamı

Gelecek, robot öğreticilerin mi olacak?

7 Temmuz 2017

Prof. Dr. YAVUZ ODABAŞI

1949 Bafra doğumlu olan Yavuz Odabaşı, AİTİA ve İşletme Yönetimi Enstitüsü mezunudur. Devlet bursu ile ABD’de doktara eğitimini tamamlamıştır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşunda görev almış ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde çalışmıştır. Çok sayıda yayınına ek olarak ulusal ve uluslararası dergide hakemlik ve editörler kurullarında görev almaktadır.

Teknolojik gelişmelerdeki hızlı değişim, 2030’larda üniversitelerde popüler dersleri robotların verebileceği bir durumu yaratacak gibi görünüyor. “Robotlar köşede bekliyor” esprisi boş yere yapılmıyor günümüzde. Yurtdışındaki araştırmalar ve öğretim üyeleri ile yapılan görüşmelerde bu konuda öne çıkan fikirler şöyle:

1. Teknoloji ile insan arasındaki denge nasıl kurulacak? Teknolojik tekillik (singularity) olarak bilinen ve yapay zekânın insan zekâsına yetişip, geçmesini ifade eden bu kavram, gerçekliği ne kadar yansıtıyor?

2. 15 yıl içinde öğretim işi akıllı makinalara bırakılacak mı? Robot-insan işbirliği ve ortak yaşamı “dijital yıkım” denilen toplumsal bir dönüşüm gerçekleştirecek. İnsan ve yapay zekâ birbirlerine yakınsadıkça, birçok profesyonel meslek kaybolabilecekken, alt yetenek düzeylerindeki

Yazının Devamı

Taassupla mücadele eden bir aydın: Amin Maalouf

6 Temmuz 2017

İsmail Özcan



Kastamonu’da doğdu. 1970 yılında İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu ve öğretmen olarak göreve başladı. İstanbul’un resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında 41 yıl fiilen öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu.

Amin Maalouf, Lübnanlı bir Hıristiyan Arap. 1976’da Fransa’ya yerleşip Fransız vatandaşlığını seçmiş. Eserlerini Fransızca yazıyor. Yazar Türkiye’de daha çok “Semerkant”, “Doğunun Limanları” “Afrikalı Leo” gibi romanlarıyla tanınıyor. “Ölümcül Kimlikler”, “Çivisi Çıkmış Dünya” adlı kitapları onun çağdaş dünyanın etnik, dinsel, siyasal ve toplumsal sorunları üzerine yetkin ve ufuk açıcı denemelerinden oluşuyor. Yazar bu alanda da çok birikimli, çok donanımlı. Akılcı, sağduyulu analizler yapıyor ve okuyucuyu ikna eden saptamalarda bulunuyor. Entelektüel kimliği, romancı kimliğinin asla gölgesinde kalmıyor.

Yazının Devamı

Kredi faiz oranları nasıl düşürülebilir?

4 Temmuz 2017

Doç. Dr. Hüseyin Yılmaz

Kredi faiz oranlarının yüksek oluşu son yıllarda ülkemizde tartışılan önemli konulardan birisidir. Çünkü banka kredileri için ödenen faiz giderleri işletmeler ve bireysel kredi kullananlar açısından önemli bir maliyet unsurudur. Konunun sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi kanımızca iki boyutlu düşünmeyi gerektirir.

Birinci boyut, kredi sağlayan finansal kurumların yaşamlarını sürdürebilmeleri sorunudur. Çünkü finansal kurumlar ayakta kalamazlarsa zaten işletmelerin ve bireysel kredi kullanıcılarının krediden yararlanarak finanse edilebilmeleri olanaksızdır.

Kredi faizlerinden elde edilen gelirler mevduat bankalarının faaliyetlerini yürütebilmesi açısından vazgeçilmez nitelikte bir gelir unsurudur. Mevduat bankalarının esas faaliyeti mevduat toplayarak ihtiyacı olan bireysel ve kurumsal müşterilere kredi sağlamaktır.

Kâr payı ödemeleri

Bankalar, böylece bir yandan küçük-büyük tüm tasarruf sahiplerinin tasarruflarını yatırıma dönüştürmelerine yardımcı olurken diğer yandan tüketici ve işletmelerin tüketim, yatırım ve işletmecilik faaliyetlerinin finansmanına yardımcı olmaktadır. Doğaldır ki bankaların faaliyetleri sonucu kâr elde etmeleri gerekmektedir.

Yazının Devamı

Eğitimle özümüzdeki insanlığa ulaşmak

28 Haziran 2017

İnal Aydınoğlu



Gaziantep doğumlu bir ekonomist ve işadamıdır. 1978 yılından beri işyaşamının yanında, karşılık beklemeden seven, veren, paylaşan bir gönüllü olabilmek için çalışmakta ve gönüllülüğün mutluluğunu yaşamaktadır. Marmara Üniversitesi ve bazı vakıf üniversitelerinde gönüllülük, sosyal girişimcilik, liderlik ve sevgi konulu dersler vermekte, yetişkin eğitimleri, kurslar, seminerlerdüzenlemekte, gazetelerde yazmakta, televizyon programları yapmaktadır. Sevgi ve gönüllülük üzerine yayınlanmış 10 kitabı ve bine yakın makalesi mevcuttur.

Üniversitedeki “Topluma Hizmet Uygulamaları” dersimde öğrencilerin yüzlerine bakıyorum. Hepsi ne kadar güzel çocuklar... Dualar ediyorum onlar için. Yol açıklığı ve ruhsal aydınlık diliyorum. Sonra tutum ve davranışlarına bakıyor ve endişeye düşüyorum. Hem onlar, hem ülkemiz namına üzülüyorum. “Her işin kolayına kaçan bir gençlik yetişiyor” diye.

Yazının Devamı

Suudi Arabistan-İran çatışmasında Türkiye’nin konumu nasıl olacak?

27 Haziran 2017

Prof. Dr. Faruk Şen

Son günlerde ABD, İngiltere, Almanya ve Brüksel’deki think-tank’lerde en fazla tartışılan konuların başında Suudi Arabistan-İran çatışması geliyor. Araştırma kurumları, fon yatırımcı kuruluşları, herkesin gözü, yılın ikinci yarısının sonuna doğru gerçekleşmesi beklenen Suudi Arabistan-İran çatışmasına yönelmiş bulunuyor. Trump’ın hazırladığı bu gelişme çerçevesinde Suudi Arabistan, 110 milyar dolarlık aldığı silahla ve yeni 8 dostu ile birlikte önce Katar’a çatarken, yavaş yavaş bu gelişme İran’a doğru yöneliyor.

Bu açıdan think-tank’lerdeki konuların başında Türkiye, Ürdün gibi ülkelerin İsrail ile birlikte böyle bir çatışmada nasıl yer alacağına yönelik gelişmeler oluyor. Beklentiler, Eylül ayından itibaren böyle bir çatışmanın gerçekleşmesine yönelik.

ABD yokuşa sürüyor

Yazının Devamı