Gerçek bir adalet savaşçısı: Zola

26 Haziran 2017

Prof. Dr. Cengiz KUDAY



1942’de doğan Cengiz Kuday 1967’de İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1972’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Ana Bilim Dalı’nda Uzmanlık eğitimini tamamladı. İÜ Tıp Fakültesi Cerrahpaşa Nöroşirurji Anabilim Dalı’nda 1978 yılında Doçent, 1987 yılında profesör unvanını aldı. 1982 ve 2006 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. 1992 ve 2006 arasında İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevini yaptı. 1994 ve 2006 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Senatosu üyeliğinde yer aldı. 2006 yılından bu yana Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi’nde çalışmaktadır.

Bu günlerde gerçek bir adalet savaşçısı Zola’nın yerinde olmak isterdim. Emile Zola yalnız bir yazı adamı olarak değil, bağnazlığa ve haksızlığa savaşan öncü bir aydın idi. O hiç tanımadığı bir mahkumun Alfred Dreyfus’un adil yargılanması için savaştı. O yalnız masum olduğuna inandığı bir insanı değil, ülkesinin geleceğini kurtarmak istiyordu.

Yazının Devamı

Çözülemeyen sorunların somut göstergesi trafik

25 Haziran 2017

Prof.Dr. Özcan Köknel

Mayıs ayı başında Anneler Günü gezisi için İzmir Buca’dan Marmaris’e giden grubu taşıyan tur midibüsü virajı alamayıp 30 metreden düşünce büyük bir facia yaşandı. Yirmi biri kadın yirmi dört can kaybı, on yaralı olduğu açıklandı. Bu olay ülkemizde başta trafik olmak üzere, yıllar boyu süregelen, çözülemeyen bütün sorunların gerçek somut göstergesi. Anneler gününde anneler trafik kurbanı oluyor. Yirmi birinci yüzyılda anneler gününde, annelerin trafik kurbanı olması, “mitolojik” (!) faciadır.

Trafik kazaları yıllardır, “Trafik anarşisi”, “Trafik canavarı” olarak nitelendirilmiş, çözüm çabaları yetersiz kalmıştır. Ülkemiz yıllardır dünyada trafik kazalarında can ve mal kaybında, birinciliğini korumuş ya da ilk sıralarda yer almıştır.

Araştırmalar kazaların onda dokuzunun sürücüden onda birinin alt yapıdan, yetersiz denetimden kaynaklandığını ortaya koymuştur.

Sürücüden kaynaklanan sorunlar benlik, kimliki kişilik yapısıyla ilgilidir. Trafik kazası yapan sürücülerin çoğu ben merkezli, bilgisiz, ilgisiz, katı, sert, özgürlük sorumluluk sınırını ayıramayan kişilik yapısına sahiptir.

Trafik düzeni için bilmesi, uygulaması zorunlu gerekli olan, uluslararası, ulusal

Yazının Devamı

Çağdaş bir ilahiyatçı: Yaşar Nuri Öztürk

24 Haziran 2017

İSMAİL ÖZCAN
Kastamonu’da doğdu. 1970 yılında İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu ve öğretmen olarak göreve başladı. İstanbul’un resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında 41 yıl fiilen öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu. İsmail Özcan’ın bugüne kadar din, dil ve edebiyatla ilgili olarak 20 kadar kitabı yayımlanmıştır. İslam Ansiklopedisi, Kuran-ı Kerim Hakkında Neler Bilmeliyiz? Temel Din Bilgileri, Edebiyatımızdan Unutulmaz Yazılar, Konularına Göre Atasözleri, Espri ve Fıkralarıyla Ünlüler, Büyüklerin Sözleri Sözlerin Büyükleri bunlardan bazılarıdır. İsmail Özcan yıllardır çeşitli ulusal gazetelere yazılar yazmakta ve kitap çalışmalarına devam etmektedir.

"Türkiye başta olmak üzere bütün İslam dünyasında İslam’ın çağdaş bir zihniyetle, çağdaş bir yaklaşımla anlaşılması ve yorumlanmasının mücadelesini vermiş olan Yaşar Nuri Öztürk, 1 yıl önce, 22 Haziran 2016’da, biraz erken denecek bir yaşta her faninin akıbetine uğrayarak bu dünyadan göç etti. 22 Haziran 2017 onun ölümünün birinci yılı.

Yaşar Nuri Öztürk; dinsel fanatizmle, softalıkla mücadeleye kendisini adamış; doğruluğu, gerçekliği her zaman test edilebilen Kuran kaynaklı bir din ve iman anlayışının toplumda egemen konuma

Yazının Devamı

Etkin pişmanlık ve koşulları nelerdir?

11 Haziran 2017



M. Nihat ÖMEROĞLU

Yargıtay Onursal Üyesi

Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Baş Ombudsmanı3- Örgüt fiilleri ve “etkin pişmanlığın” uygulama koşulları nelerdir ?Örgüt suçları oldukça karmaşıktır. Anlaşılır bir dille söylemek gerekirse kısaca aşağıdaki başlıklarda örgüt suçlarını toplayabiliriz.1.Örgüt kurmak ve/veya yönetmek: Bu fiil için örgüt tarifine bakmak yeterlidir. (II.1.bkz.) Etkin soruşturmaya başlamadan örgüt yöneticisinin örgütü dağıtması veya verdiği bilgilerle örgütün dağılması sağlanmalıdır. Bu halde cezaya hükmolunmaz.2. Örgüte üye olma: Örgüt üyesi suça iştirak etmemeli, örgütten gönüllü ayrılmayı yetkili makamlara bildirmesi halinde cezaya hükmolunmaz.3. Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suça iştirak etmeden yakalanırsa: Şüpheli veya fail elverişli bilgi ile örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamışsa cezaya hükmolunmaz.4.Suç işlemek amacıyla;1. Örgüt kuran,2. Örgüt yöneten veya,3. Örgüte üye olan,4. Ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen, bilerekisteyerek yardım edenlerin aşağıdaki haller gerçekleşirse ceza verilmez.1.1. Gönüllü olarak teslim olması.2.2. Örgüt yapısı ve faaliyetin çerçevesinde

Yazının Devamı

Etkin pişmanlık ve koşulları nelerdir?

10 Haziran 2017

M. Nihat ÖMEROĞLU

Yargıtay Onursal ÜyesiTürkiye Cumhuriyetinin İlk Baş Ombudsmanı1- Ülkemizi dört yıldır ciddi surette rahatsız eden, 15 Temmuz 2016 tarihinde de hükümeti devirmeye teşebbüsle de “kaos” yaratıp, ülkeyi iç savaşa, sonuçta bölünmeye götürecek ihanet planı bu aşamada kontrol altına alınmış olup, bu örgüt/örgütlerle sınırsız mücadele devam etmektedir. Ancak şunu hemen ifade edeyim ki, bu global örgütle klasik örgüt mücadele yöntemleriyle başetmek mümkün değildir. Yine global örgütlenme, güçlü finans, siyasi, ekonomik,diplomatik, istihbarat, kriminal yöntemlerle vb. mücadele ciddi, samimi, inanmış ve fedakâr kadrolarla mümkündür. Gerçekte ülkeyi 40 yıldır içten kemiren ve kılcal damarlara kadar hakimiyet sağlamayı hedefleyen bu hareketin; tek başına FETÖ Terör örgütünün plan, strateji ve öngöreceği bir yasa dışı (paralel) yapılanma ve silahlı örgüt olmadığı herkesin malumudur.Başlıktan da anlaşılacağı gibi makaleden amacımız örgüt ve örgüt ile ilgili (bunlar FETÖ/PYD, PKK, YPG, DHKP-C, HİZBULLAH vb. fark etmez) “itirafçı” diye uygun olmayan terimle anılan kişilerin “etkin pişmanlık” ile ilgili durumlarını yalın bir şekilde ilgililere, soruşturma /

Yazının Devamı

12 aylık süreç neler gösterecek?

8 Haziran 2017

Prof. Dr. Faruk Şen



Faruk Şen 1948’de Ankara’da doğdu. Ortaöğrenimine İstanbul Alman Lisesi’nde devam eden Şen, Almanya’nın WWU Münster Üniversitesi’nde işletme ekonomisi okuduktan sonra aynı üniversitede doktorasını yaptı. 1980’de Bannberg Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 1981-85 arasında Duisburg Üniversitesi’nde çalışan Şen, 1985’te Bonn’da Türkiye Araştırmalar Merkezi’ni kurdu. 1991’de Essen Üniversitesi’nde profesör oldu. 2008’in sonuna kadar Türkiye Araştırmalar Merkezi’ni yöneten ve 180 araştırmaya imza atan Şen 2009’da Türkiye -Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı’nın kurucusu olarak çalışmalarına devam etti. Şen’in Almanca, İngilizce, Fransızca ve Türkçe dillerinde birçok makale ve kitabı bulunuyor.

AB ile ilişkiler referandumdan önce neredeyse bitme veya kızağa alma dönemi içerisine girmişti. Özellikle Avrupa Konseyi’nin Türkiye için aldığı inceleme kararından sonra AB, ilişkileri dondurabilirdi. Fakat beklenen olmadı.

Yazının Devamı

Yeni HSK göreve başlarken

7 Haziran 2017

Celal Karavelioğlu



1952 yılında Urfa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimimi Urfa’da gördü. AİTİA’yı bitirdikten sonra Öğretmenlik, Müfettişlik, Sayıştay denetçiliği, İdare Mahkemesi Üyeliği ve başkanlığı ile Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı görevlerinde bulundu ve 2002 yılında emekli oldu. İmar Hukuku ve İdari Yargılama Usulü ile ilgili beş kitabı bulunan Karavelioğlu evli ve iki çocuk babasıdır.

Milletin yargı hakkı ve devletin yargı gücünü kullanan hâkim ve savcılar, hukuk düzeni ve adaletin koruyucusudur. Türk Milleti; değerli hâkim ve savcılarını, onların değerini düşürerek değil, değerlerine değer katmak suretiyle elde edebilir.

Yazının Devamı

Yargılama etiği ve yargıçlık ilkeleri

3 Haziran 2017



Prof. Dr. Sami Selçuk (Hukukçu)

BM İnsan Hakları Bildirgesinin ve Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesinin suç yükletilen birinin bağımsız ve yansız bir mahkemece eşitlikle, âdil, gecikmeksizin herkese açık biçimde yargılanma hakkına sahip; yargının meşruluk ve hukuk devleti ilkelerine uymasının, yargıda iç tutarlılık, manevi güç, yargıya kamusal güvenin önemli; yargıçlara yol gösterici, yasama ve yürütme mensupları ile avukatlara yardımcı olduğu temelinden yola çıkan ‘BM Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’; Yargısal Tutarlılığın Güçlendirilmesi Hakkında Yargı Grubunca Şubat 2001’de Bangalor’da benimsenmiş; Kasım 2002’de Lahey‘de gözden geçirilmiş, BM İnsan Hakları Komisyonunca 23 Nisan 2003’te benimsenmiş (2003/43); Avrupa Konseyinin Avrupa Yargıçları Danışma Kurulunca, BM tarafından onaylanmadan, 13 Bakanlar Komitesine salık verilmiştir.
Bangalor ilkelerinin dayandığı temel değerler sırasıyla şunlardır:
Yargıç, bireysel, kurumsal açılardan ‘Bağımsızlık değerini gözetmeli’; bunun gerçekleşmesi, yargıcın yasama ve yürütme başta olmak üzere bütün dış etkilerden uzak olmasına; yargı bağımsızlığını sürdürme bilinciyle kamunun yargıya yönelik güvenini güçlendirmesine bağlıdır.

Yazının Devamı