Aylarca, yıllarca köşe yazılarında yazmayan kalmadı. Yine yıllarca aklı başında eleştiri yapan siyasetçilerden de söylemeyen kalmadı.
Neyi?
Dış politikamızın yanlışlığını.
Herkes Türkiye’ye düşman edildi. Dostumuz kalmadı.
Komşularımızla dargınız, komşumuz olmayanlarla da aramIZ iyi değil.
Yalnız kalakaldık.
Bu böyle gitmez.
Bayram.
Evet bugün de bayram.
Keşke her günümüz bayram gibi olsa.
Yani, kedersiz, üzüntüsüz gibi günler, neşeli günler...
Oysa bu milletin kötü günü çok, neşeli günü az.
Gelir yeterli değil, iş tatmin edici değil, siyaset kafa dinlemeye değil kafa şişirmeye hevesli, ülkemizin etrafı dost değil düşman dolu.
Böyle bir ülkede her gün bayram gibi gün geçirmek isterse insana gülerler.
KATLİAM
Canınız cehenneme...
Lanetliyoruz...
Hainler...
Alçaklar...
Lanet olsun...
Başbakan Binali Yıldırım “Artık dünyada dostlukları artıran, düşmanlarını azaltan bir dış politika izleyeceğiz” dedi.
Yani dış politikamız artık değişiyor.
Değişin.
Hem de acele olarak.
Zaten bu ihtiyacı biz de hep belirtiyoruz.
Yine söyleyelim:
Dış işlerinde revizyon lazım.
Yani yeni bir dış politika.
“Siyaset, mesele çıkaran değil, sorun çözen olmalı.”
Bu cümle CHP sözcüsü Selin Sayek Böke’nin ağzından çıktı.
Hoşuma gitti.
Söz belki yeni değil ama, tam gününde söylendi, yani cuk oturdu sayılır.
Çünkü siyaset uzun süredir artık sorun çözmüyor, hep sorun yaratıyor.
Biz de bıktık, vatandaş bıktı.
79 milyonluk bir ülke. Ne istersen var. Nüfus genç.
YETER, PKK BİTİRİLSİN
Bir süre önce, terör dağdan indi şehre diyorduk.
Yine dağa kaçtı. Güneydoğu’da şehirleri terk etti.
Ama bu kez İstanbul’da görüldü.
11 şehit verdik.
Lamı cimi yok.
Artık yeter, devlet bu PKK’yı kurutmalı.
Türkiye’de fiili bir durum var.
Bu cümle yeni değil. Hep söyleniyor.
Bu fiili durum “başkanlık sistemi”.
“Sistemin fiilisi olur mu, kanuni olmayan sisteme sistem denir mi” demeyin. Burası Türkiye, her şey olur. Oluyor.
Bu münakaşalar sırasında ben de fikrimi söyledim.
Ben “yarı başkanlık”tan yanayım, dedim...
***
İnşallah mahcup olmam.
Bize çalışan politikacılar lazım.
Bize dediğim bu ülkeye, yani Türkiye’ye.
Oysa bizimkilerin çoğu, kusura bakmayın, halk tabiriyle “ağız ishali”.
Yani hep konuşuyorlar, hep boş laf ediyorlar, küfür ve kem söz, o kadar.
Çoğunda iş yok.
Ama çoğunda diyorum.