Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Siyaset, mesele çıkaran değil, sorun çözen olmalı.”
Bu cümle CHP sözcüsü Selin Sayek Böke’nin ağzından çıktı.
Hoşuma gitti.
Söz belki yeni değil ama, tam gününde söylendi, yani cuk oturdu sayılır.
Çünkü siyaset uzun süredir artık sorun çözmüyor, hep sorun yaratıyor.
Biz de bıktık, vatandaş bıktı.
79 milyonluk bir ülke. Ne istersen var. Nüfus genç.
Gelir fena sayılmaz, 180 üniversitemiz mevcut. Yaşantı bunların özeti olarak iyi sayılabilir. Yamalı çorap ve cızlavet lastik çok gerilerde kaldı.
Ama yine de rahat değiliz.
79 milyon rahat değil.
Niye?
Siyaset yüzünden.
Çünkü siyaset hep sorun çıkartıyor.
Olan sorunları çözeceğine yeni yeni sorunlar icat ediyor.
Bıktık.
***
Mesela Anayasa.
Hani yeni anayasa yapılacaktı?
Yapılacaktı ama, AKP başkanlık sistemi yeni anayasanın temeli olsun istiyor.
Muhalefetse, parlamenter sistemin bu yeni anayasada ıslahını öneriyor.
Hangisi olacak?
Muhalefet başkanlık sistemine Tayyip Erdoğan’ın padişah olması gözüyle bakıyor. Veya diktatör olması, tek söz sahibi olması...
AKP ise, işlerin acele ve aksamadan yapılmasını başkanlık sisteminde görüyor.
Hangisi doğru?
Geçen de söylediğimiz gibi, eğer cumhurbaşkanlığını CHP kazanacak gibi olsa AKP başkanlık sistemini ister miydi, savunur muydu?
Cevap “Hayır”sa AKP samimi değil demektir.
***
İktidar ve muhalefet işte bu konuda bir türlü anlaşamıyor.
AKP içinde de başkanlık sistemine karşı olanlar var.
Onları, Güney Amerika ülkelerinin bazısında bu sistemin diktatörlüklere yol açmış olması endişelendiriyor.
***
Daha pek çok, “yaratılan sorunumuz” var.
Mesela eğitim.
Sistemi ikiye ayırdık.
“İmam hatip liseleri” ve “klasik eğitim liseleri”.
Cumhurbaşkanı hep imam hatibin faziletinden bahsediyor.
Mefhumu muhalifinden, klasik eğitimin sanki aleyhinde bulunuyor.
Bu durum siyasetin sorun yaratması değil de nedir?
***
Vatanın, vatandaşın huzuru, düşmanlarımızın pes etmesi bu sorunların ortadan kaldırılmasına, hiç olmazsa azaltılmasına bağlı.
Öyleyse siyasilerimiz, hangi partiden olursa olsunlar, akıllarını başlarına toplayarak 79 milyonun huzurunu sağlamalılar.
Onların başlıca işi bu olmalı değil mi?

Haberin Devamı

İNGİLİZ - Bakan saçmalıyor

Haberin Devamı

Batı’yı anlamak mümkün değil. Biri öyle, öteki böyle konuşuyor.
Mesela Alman Başbakanı Merkel’in tutumu bize AB üyeliği için ümit veriyor.
İngiliz Başbakanı David Cameron da Türkiye’nin AB’ye kabul edilmesine karşı çıkmıyor sayılır. Ama mesela İngiliz Maliye Bakanı saçmalıyor.
George Osborne: “Ben yaşadığım müddetçe Türkiye AB üyesi olmayacaktır” diyor.
Ne yapalım, İngiliz bakanın erken ölmesi için dua bize yakışır mı?

PKK’DA - İç hesaplaşma günü...

Güneydoğu’da çatışma sürüyor.
Mehmetçiğimiz, polisimiz, korucumuz PKK’lılarla dağda değil sokaklarda çarpışıyor.
PKK şu ana kadar yüzlerce ölü verdi.
İşin sonuna gelindi.
Peki bu ölümlerden PKK yöneticileri sorumlu değil mi?
Binlerce, adı PKK’lı olan genç terörist öldü ama onları terörist yapan ve ölüme yollayanlar ne olacak?
Onlar rahat rahat oturacak mı? Ölen bu gençlerin aileleri, çocuklarını terörist yapan ve ölüme yollayanlardan, hesap sormayacak mı?
Zamanı geldi de...

Haberin Devamı

ZİYARET - Olur mu sayın lider

Midyat’taki patlamada 2’si kadın 3 polis ve 3 vatandaş şehit oldu.
Kadın polislerimizden biri hamileydi.
Yani polisimiz karnındaki bebeğiyle beraber şehit edildi...
Bu terör olayı ile ilgili gazetelerde bir de resim vardı.
Ama ne resim...
Koca binada ne cam kalmış, ne çerçeve...
Bu manzara patlamanın dehşetini gösteriyor.
Bu adamlar, bu teröristler yakalanacak, ya hapishaneye ya da yaralıysa hastaneye konacak ve biz onları ziyaret edeceğiz!..
Olur mu?
Kılıçdaroğlu’nun sözlerine göre olur.
Allah akıl, fikir versin de doğru konuşsun ve konuştuğu yanlış anlaşılmasın.
Ama yalnız böyle dua edebiliriz. Tenkit edebiliriz.
CHP’ye karşı zor kullanmak kimsenin ne hakkı, ne hali olamaz, olmamalı.

BANLİYÖ - Hükümet el koysun

İstanbul’da yeni yeni yollar yapılıyor ama banliyö yoluna elleyen yok.
Kaç defadır yazıyorum.
En lüzumlu yol kazıldı, raylar kaldırıldı ve öyle bırakıldı. Oysa halka belki de en lüzumlu yollardan biri o.
Aksaklık, geri kalma müteahhidin üstüne atıldı.
Eğer böyleyse hükümet ne yapıyor? Bu geri bırakmayı sabotaj sayamaz mı?
Çare neyse bulunmalı ve yapım hızla devam etmeli.
Boğaz geçişleri gibi, bu da, banliyö de AKP’nin eseri sayılır!..