Arap zevkine göre ‘Batılı’ sanat fuarı!

24 Mart 2013

Art Dubai 2013, galerilerin sunduklarından çok tartışma programları, ödül sergileri ve eğitici derslerden oluşan programıyla dünyanın ilgisini çekiyor. Fuarda 29 ülkeden 75 galeri var

Bu yıl yedincisi düzenlenen Dubai sanat fuarı yöneticisi Antonia Carver, artinfo.com’a 29 ülkeden 75 galerinin katıldığı fuarın son on yıldır gelinen bambaşka bir noktayı işaret ettiğini söylüyor. Dubai bugün bütün Ortadoğu çağdaş sanatında bundan on yıl önce söz konusu olmayan bir özgürlük duygusuna sahip. Krizleri, politik gelgitleri atlatmış yarım kalan inşaatların tümüne tekrar start verilmiş.
Fuarın açılışında iki Sheikh (Şeyhin İngilizcesi) ellerinde galeri Sabrina Amrani görevlisinin onlara verdiği mercekle Hintli sanatçı Wagas Khan’ın duvara yaptığı resmi inceliyorlar. Bir zamanlar Hollanda resminde keşfedilecek uzak kıtaların sembolü mercek, o kadar şey gösteriyor ki.


Art Dubai 2013 son yıllarda çok farklı bir noktaya geldi. Fuar, bugün Ortadoğuçağdaş sanatında daha önce söz konusu olmayan özgürlük duygusuna sahip.

Olduğu gibi kabullendiler
Her şeyden önce Batılıların çoktan Arap zevkini kendi bildikleri gibi şekillendirmekten vazgeçtiğini gösteriyor. Onları olduğu gibi

Yazının Devamı

Milliyet ekonomi ve sanat servisleri size bir teklifim var!

23 Mart 2013

Akbank Private Banking, Contemporay İstanbul için verdiği Dubai davetinden hemen önce Rixos Palm otelinde bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Yakında bilgilenecektim. Genel Müdür Saltık Galatalı’nın yaptığı bol rakamlı sunum sırasında emtia ile hisse senedi arasındaki farkı bilmediğimi fark ettim. Biri elma biri armuttu, ikisi de meyveydi benim için... Ama aralarında ne fark vardı? İkisi de yenirdi. Büyük bir cesaretle parmak kaldırdım ve ikisi arasındaki farkı sordum.
Büyük bir sessizlik yerini şen şakrak kahkahalara bıraktı.
Dün, Ali Güreli’nin Contemporary İstanbul fuarının Ortadoğu’daki etkinlikleriyle ilgili yaptığı basın toplantısında sanat bilmediğini düşündüğü için kendini kötü hissedenler, bugün ekonomi bilmeyen benim karşımda adeta zafer duygusuyla ağız dolusu gülüyorlardı.
Öyle söylenmesi imkansız, hatırlaması güç sanatçı isimlerini sıralamak nasıldı?İki yılda yapılan sergiye bienal demek? Kıriatör denilen kişilerden bahsetmek? Sürekli para kazananlara çatmak, şikayet etmek? Finansın olmadığı bir dünyada sanat düşlemek?
Evet, ekonomi yazarlarının gülerken akıllarından geçen bu cümleleri okumak zor değildi.
Bu arada emtia, petroldü, gümüştü, altındı,

Yazının Devamı

Mevsim salatası az yağlı ve mısırsız

20 Mart 2013

* Ankara Galeri Nev, Abidin Dino’nun 100. yaşını 100 görülmemiş deseniyle kutluyor. Desenler Bekir Akbaş koleksiyonundan... Deniz Artun’un free sprit seçkisi Dino’ya bakışımızı tazeliyor. Bazı desenlerin dün yapılmış gibi dinç olmaları şaşırtabiliyor.
* Mağdur, meczup ve muhalif misiniz? O zaman sanatta şansınız var demektir. Dr. Necmi Sönmez’in lebriz.com’daki yazısında 3M diyerek ortaya attığı kuraldan bahsediyorum. Sönmez’e göre 2000’li yılların sanatçıları bu kuralı uygulayarak markalaştılar. Hem mağdur hem meczup hem de muhalif olmak o kadar güç ki, yapabildilerse, ben şahsen tebrik ediyorum onları...
* Güçlü Öztekin, Rampa galerisini ortadan ikiye bölmüş. Bir tarafına portreleri diğer tarafına soyutlamaları koymuş. Soyutlamaları daha çok beğendim genel kanaatin aksine. Öztekin’in kağıtla ilişkisi artık onu bir şeylerin yer aldığı bir mekan yerine sadece kendisi olduğu, adeta hamura dönüştürmesine meydan vermiş. Duvarda asılı olanlar için minimalist kağıt işler diye bahsetmek mümkün.
* Feminist dergi Amargi’nin kapağında Vermeer’in inci küpeli kızı kot giyiyor. Derginin konusu Popüler Kültür. Dorothee Golz’un 2009 tarihli işiyle Amargi, piyasadaki zayıflamanın ve

Yazının Devamı

Rakamlarla çağdaş sanat

16 Mart 2013

Çağdaş sanat pazarına dair en geniş veritabanına sahip artprice’ın 2012 raporu online olarak yayınlandı. Rapora göre çağdaş sanat pazarı, bu yüzyılın başından beri ilk kez 41 bin eser ihtiyacıyla bir rekor kırdı. 2012 yılı boyunca 41 bin eser, 315 milyon euro’dan fazlasına satıldı.
Pazar bütün dünyadaki ekonomik krize rağmen üçüncü en iyi performansını sergilemiş böylelikle...
Rapora göre krize rağmen direnmesini müze endüstrisine borçlu.
Avrupa’da müzeler eserlerini satmak zorunda kalacak kadar sıkıntı çekerken onları Ortadoğu’daki müzelerine alan yeni müzeciler sayesinde 2012 krizi çağdaş sanatta etkisini hissettirmemiş.
Rapor, 1945 sonrası doğan sanatçıları çağdaş sanatçı olarak tanımlıyor. Bütün etkinlikleri, galeri satışları başta olmak üzere müzayede satışlarını inceleyerek makro ve mikro ekonomik analizler yapıyor. Raporun açılışında yer alan dünya haritasında kırmızı görünen yerlerden biri de Türkiye. Bu da en çok müzayede satışı yapan ülkeler anlamına geliyor. Çin başta olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Almanya ve İtalya yine kırmızı bölgelerden... Amerika ve Fransa’nın mavi olduğunu görmek gerçekten şaşırtıcı olsa da Tophane’de açılan biri

Yazının Devamı

Che’nin imgesi Chavez’in bedeni sonsuz

13 Mart 2013

Birkaç güne kadar Hugo Chavez’in naaşı, mumyalanıp askeri müzede bir vitrine yerleştirilecek. Böylelikle Chavez’in bedeni ölüme meydan okuyacak. Bu aklıma elbette ölüme meydan okuyan bir başka efsane devrimciyi, Che’yi getirdi. Arjantinli ünlü filmci Leandro Katz’ın filminin konusu tam da budur. Beni Seveceğin Gün isimli kısa filminde Katz, Che’nin yakalanarak öldürülüp Bolivya’ya getirilişini, kamuya sunulan bedeninin fotoğrafını inceler. Bütün dünyaya Che’nin öldüğünü ispatlayacak fotoğrafı Freddy Alborta çeker. Katz, filmde Alborta’yla söyleşi yapar. O günü bütün detaylarıyla hatırlamasını ister. Daha sonra bu fotoğrafı İngiliz yazar John Berger yorumlayacak. Che’yi, Rönesans ressamı Mantegna’nın yaptığı İsa’ya benzetecektir. Tabii önemli bir farkla, İsa’nın başında onun için yas tutanlar, Che’nin başında onu yakalayan askerler, Amerikan gizli servis görevlisi ve gazeteciler vardır. Alborta için tıpkı Berger’ın da dikkat çektiği gibi, Che’nin ölü olmasına rağmen gözlerinin açık olması, önemli bir ayrıntıdır. Bu pek çok şeye kapıyı açık tutmaktadır. Devrimin bir gün gelip olacağına, Che’nin ölümsüz bir imge olarak dünyanın bütün halklarını kuşaklar boyu kuşatacağına,

Yazının Devamı

İkinci bir Joseph Beuys vakası

9 Mart 2013

Milliyet Dış Haberler Servisi, evvelki gün yılın hikayesini sundu... Afganistan’ın Shindand bölgesinde geleneksel yöntemlerle insanları tedavi eden Şeyh Abdullah yıllar önce kaybolan Rus askeri çıktı! 57 yaşındaki şifacı aslında Bakhretdin Khamikov’du. 1980 yılında Rusya-Afgan savaşı sırasında kayıplara karışmıştı. O zaman 20 yaşındaki Rus askerin, dokuz yıl süren kanlı savaş sırasında öldüğü düşünülmüştü. Oysa yarı göçebe hayatı süren bitkilerle şifa veren bilgeydi o... Khamikov, savaş sırasında çıkan çatışmada beyin travması geçirmiş. Bölgedeki yaşlı köylüler tarafından tedavi edilmiş. Adını değiştirmiş Şeyh Abdullah olmuştu. Hala yara izlerini taşıyor. Bir eli ve omzu titriyor. Kardeşi yıllardır öldüğünü sandığı ağabeyini göreceği için heyecanlı. Şeyh Abdullah’ın, Rusya’ya dönerek eski ismini alıp sanata başlamasının tam sırası. Rus asker, onu kurtaranları, şifalı bitkileri, Afganistan köylerindeki hayatını bir mite dönüştürerek kusursuz bir sanat kariyeri inşa edebilir. Ve hepimize ikinci bir Joseph Beuys vakası yaşatabilir. Bildiğiniz gibi ünlü Alman sanatçı Beuys, ikinci dünya savaşında bir pilotken uçağı düşürülmüş. Tatar Şamanlar tarafından bulunarak yağ, keçe, sütle

Yazının Devamı

Sıra Harlem Shake’de

6 Mart 2013


Avustralya’daki altın madeni işçileri, madende çalışırken “Harlem Shake” yaptı. Bunu YouTube’da yayınladı. Ve çok geçmeden işlerinden oldular. Bir Harlem Shake videosu da uçakta çekildi. ABD havayolları güvenlik sorumluları bu uçağın pilotunu arıyor hala... Ceza vermek için... Harlem Shake, kıta tanımıyor. Tunus’ta güvenlik güçleri Harlem Shake dansı yapan öğrencilere müdahale etti. Dans etmeye devam edenlere gözyaşartıcı bomba attı. Bundan birkaç gün sonra yine Tunus’ta bir gençlik hareketi, hükümeti ve Nahda hareketini protesto etmek için eğitim bakanlığı önünde Harlem Shake dansı yapacaklarını duyurdu. Mısır’da Müslüman Kardeşler’e karşı bazı aktivistlerin Harlem Shake dansına başvurduğu gelen haberler arasında... Gangnam Style fenomeni yerini çabucak ve bu kez idmanlı bir dünyaya bıraktı. Sosyal medyada Harlem Shake’in Gangnam’a kıyasla politik olduğu konuşuluyor. Harlem Shake, politik olarak güçlü bir araç olmasını Çinli sanatçı Ai Weiwei’ye borçlu. Sanatçı, elinde kelepçe gözaltında tutulduğu atölyesinde Gangnam dansı yapıp YouTube’dan yayınlamış. Ardından sanat dünyası sanatçı Anish Kapoor’un öncülüğünde başka bir gangnam dansı videosuyla Ai Weiwei’ye özgürlük

Yazının Devamı

Hotamışlıgil’in konuşmasındaki o tablo

2 Mart 2013

Vehbi Koç Ödülü’nün 2013 yılındaki sahibi Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, olay ve büyük sempati yaratan konuşması esnasında ekranda bir resim gösterdi. Psikanalist Freud’un nü’leriyle ünlü, ressam torunu Lucian Freud imzalı, çok şişman bir kadının çıplak bir şekilde kanepeye uzanarak uyumasını konu alan bir resim. Ünlü bilim adamı, resmin ekrana gelmesiyle eserin 33.6 milyon dolara satılmasına şaşırdığını belirterek şöyle dedi:
“Sonra düşündüm. Bu para bizim laboratuvarda olsa biz bu tabloyu değiştiririz!”
(Aktaran Sabah gazetesindeki yazısıyla sevgili dostum Şelale Kadak)
Şişmanlık geniyle ilgili önemli bilimsel araştırmalara imza atan Hotamışlıgil, gerekli parayı bulsa, tablodaki şişmanı ortadan kaldıracağını ifade etmiş. Böylelikle tabloyu da değiştirebileceğini...
Ne yazık ki bu doğru değil! Bilim evet insanlık için çok önemli bir misyona sahip olsa da sanatın insanlık adına iyiyi, güzeli, doğruyu temsil etmek gibi bir misyonu yok... Sanat, bireyin engellenemez ve bastırılamaz bireyselliğini yansıtmanın en önemli araçlarından biri.
O yüzden Freud’un şişmanı da sadece şişman bir kadının resmi değil. Rönesans’tan beri yatarak bize bakan güzel kadın; Venüs geleneğini

Yazının Devamı