Yavuz Kocaömer

Bu hafta da, Galatasaray’daki vefa anlayışı ile ilgili son yazımızı yazalım. Bir süre önce Adnan Polat bir televizyon programında “Disiplin Kurulu Başkanı Celal Açar ofisime geldi, kendisini kibarca kovdum”dedi.
Aslında bir televizyon programında söylenmemesi gereken bir söz. Ama Adnan Polat ne kadar dolmuş ki, azından bu söz kaçıverdi. Bunun üzerine kıymeti kendinden menkul, yıllardır hangi özellikleri dolayısıyla Galatasaray Kulübü’nde Sicil ve Disiplin Kurulu Başkanlıkları yapan Celal Açar, kendisini disiplin kuruluna sevk etti, sonra da herhalde araya girenler oldu ve müracaatını geri çekti.
Adnan Polat’ı seversiniz, sevmezsiniz. Bugün Galatasaray maddi yapı olarak diğer büyük kulüplere nazaran daha iyi bir durumda ise bunun mimarının Adnan Polat olduğunu kimse inkar edemez. Ancak, Galatasaray öyle bir camia ki, 8 bin aktif üyenin 5000-600 ü istedikleri gibi olayları yönlendiriyorlar. Galatasaray’ın ihtiyacı olan en önemli şey demokrasi. Bunun için de muhakkak şu anda belli bir yaş seviyesinin üzerine çıkmış, liseli Galatasaraylılara büyük görev düşüyor. Tabii Galatasaray’ın kendilerinden sonraki geleceğini düşünüyorlarsa.

Kişisel hırs ve kin
Unutmamalıdır

Aslında Jupp Derwall‘e gösterilen vefasızlıkla ilgili somut olarak söylenecek çok şey var. Ama ne yerimiz, ne zamanımız buna müsaade ediyor.

Şimdi gelelim Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Şubesine; 2005 yılında kurulan bu bölümün, nasıl kurulduğunu en yakın bilen insanım. Eğer o günlerde Ahmet Cömert Spor Salonu’nda, Galatasaray yürüyen basketbol takımının maçlarının oynanmasına izin vermeseydim, Galatasaray da böyle bir branşın açılması söz konusu değildi. Bunları zamanında açık açık yazdığım için de, Rahmetli Özhan Başkan bana küstü. Daha sonra Sinan Kalpakçıoğlu bir gün, Galatasaray Spor Kulübü Kulüp Divanı Başarı Belgesini bana getirdi. Şimdi sıkı durun. Kalın bir kartona hazırlanmış bu başarı belgesinin üzerinde şu yazıyor: “Sayın Yavuz Kocaömer, Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olarak göstermiş olduğunuz başarıdan dolayı, kulüp divanı olarak gurur duymaktayız”.

Üzerinde tarih olmadığı için ne zaman geldiğini tam bilemiyorum.

O zaman da yazmıştım. Bir insana vefa gösterecekseniz, saygı da göstermek mecburiyetindesiniz. Yavuz Kocaömer hangi Şampiyonlar Ligi‘ne katılmış ? Nerede şampiyon olmuş ? Anladığımız, burada kastedilen Tekerlekli Sandalye Basketbol

Bu vefa İstanbul’da bir semt adı değil. Meşhur vefa bozacısı da değil. Vefa, insanların, kurumların birlikte yaşadıkları, birlikte yaptıkları için kendilerine teşekkür borcu olduğunun unutmamasıdır.
Bu günden itibaren önümüzdeki haftalarda size Galatasaray ile ilgili bizzat yaşadığım vefasızlıkları anlatacağım. Hemen belirteyim Galatasaray Kulübü’nde 11529 Sicil numarası ile kongre üyesiyim. Kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. Ama liseli değilim. Son zamanlarda ortaya çıkan liseli- liseci ve diğerleri ayrımını yapanları ayıplayanların başında gelmekteyim. Sicil numaramı vermemin nedeni, bugün Galatasaray Disiplin Kurulu Başkanı olan kıymeti kendinden menkul, kendini hem yargıç hem savcı zanneden, Kulübün eski başkanı Adnan Polat’ı disiplin kuruluna verip sonra da yaptığı hatayı anlayarak talebini geri çeken Celal Açar isimli şahıs beni de disiplin kuruluna vermek isterse üye listesinde adımı ararken fazla uğraşmasın diye.
Vefasızlık nerede ise son yıllarda Galatasaray’da bir gelenek haline geliyor. Bilmediğim şeyler muhakkak vardır. Ama önce Jupp Derwall ile başlamak istiyorum.
Jupp Derwall ile dostluğumuz 1986 senesinde Türk- Alman Genç Sporcuları Değişim

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yıllardır inşaatı süren binası bir süre önce açıldı. 28 Haziran günü Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na hazırlık toplantısı yapılacak, yer konferans salonu. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri, tekerlekli sandalye bağımlısı İbrahim Gümüşdal normlara pek de uymayan rampadan, ana kapıdan giriş yaptığında, engelliler asansörü olmadığı için konferans salonuna inemeyeceğini söyleyip, kendisine tekrar yardımcı olarak dışarı alıp arka girişten salona sokuyorlar.

İlk beş sıradan sonra, onaltı sıra kademeli olarak aşağı iniliyor. 500 kişilik bir salon, aşağıda ortada bir sahne, sahnedeki masada; Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Yardımcısı Tamer Taşpınar, (TMOK) Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan ve iki yetkili daha oturuyor. Toplantıya katılanların toplam sayısı 35 kişi civarında. Dolayısıyla kişiler yakın oturdukları için mikrofon kullanılmıyor. İbrahim Gümüşdal 16’ncı sırada sandalyesiyle çakılıp kalmak zorunda kalıyor. Çünkü aşağı inmek ancak onu birilerinin sırtlayıp taşımasıyla mümkün.

Bir süre sonra Paralimpik kota konusuna gelindiğinde, Tamer Taşpınar görüşünü sorunca, sesin yukarıya gelmediğini işaret ediyor.

2007 senesinin Nisan ayında Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu engelliler golfüne başlamak istediğini söyleyince, Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı gerekli girişimlere başlayarak, 23-24 Nisan tarihinde Almanya’dan davet ettiği tekerlekli sandalye golf antrenörü Christian Nachtwey ve tekerlekli sandalye golfçü Jens Maspfuhl ile seçmelere başlandı. Engelliler golfünün önemli malzemelerinden biri olan engelli golf arabalarından da Ahmet Ağaoğlu bizzat kendisi 6 adet getirerek çalışmaları Golf Federasyonu şemsiyesi altında başlattı.
Geçen zaman içinde bazı yeni golfçüler ilave olurken, bir kısmı da gerek zorluklar gerekse daha sonradan bu sporun kendilerine uygun olmadığını düşünerek ayrıldılar.
En son Avrupa Engelliler Golf Birliği’nin Çek Cumhuriyeti ayağı olan Çek Engelliler Golf Masters 17-19 Haziran tarihleri arasında 14 Avrupa ülkesinden 52 katılımcı ile organize edildi. Bu turnuvaya katılan engelli kategorileri:
A-Bacak engelliler
B-Kol engelliler
C-Hareket engelliler
D-Genel engelliler

Bir süre önce 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na hazırlanan görme engelli atletlerimizin Edirne’de 3 hafta hangi zor koşullar altında oyunlara hazırlandıklarını Fanatik Gazetesi’nde Hamit Turhan’ın kaleminden öğrenmiş ve bu yazıyı sütunlarımıza taşıyarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na şunları sormuştuk:

1- Edirne ili sınırları içinde kamp yapan milli sporcuları ilin Gençlik Spor İl Müdürü kaç kez ziyaret etmiştir? Bir ihtiyaçları olup olmadığını sormuş mudur?
2- Bu yapılmadı ise bu konuda bir araştırmaya gerek görülmüş müdür?
Tabii ki cevap alamadık.

Almanya Federal İçişleri Bakanı Dr.Hans-Peter Friedrich aynı zamanda Federal Almanya Spor Bakanı. Geçtiğimiz haftalarda kendisi ile yapılan söyleşinin bir bölümünü aşağıya alıyoruz.
Soru: Sayın Bakan, Londra’da Olimpiyat Oyunları’nın hemen ertesinde Paralimpik Oyunları yapılacak. Sizin için Paralimpik Oyunları’nın önemi nedir?
Cevap: Benim için Paralimpik Oyunları, Olimpiyat Oyunları ile aynı önemdedir. Bundan dolayı da her iki büyük spor olayını da izleyeceğim. Şimdiden Alman Bayanlar Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın Amerika ile yapacağı açılış maçının heyecanını yaşıyorum. Maç 31 Ağustos’da Londra Basketbol Arenası’nda oynanacak.
Sporun desteklenmesi bakımından Federal Alman Hükümeti kesinlikle bir farklılık yapmamaktadır. Engelliler Spor Federasyonu’nun yıllık programları, Olimpik Spor Federasyonları’nın programları eşit şekilde desteklenmektedir.
Soru: Paralimpik Oyunları’nı birkaç günlüğüne ziyaret edeceksiniz. Ondan sonraki yarışmaları ve sonuçları televizyonda izleyecek misiniz?
Cevap: Alman Devlet Televizyon kanallarının birçok paralimpik müsabakalarını yayınlayacağına çok seviniyorum. Bu engelli insanların elde ettikleri başarıların önemsenmesi

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, birkaç kezdir Paralimpik Oyunları’nın yalnızca bir spor organizasyonu olmadığını, meselenin sosyal yönünün de bulunduğunu söylemektedir. Bu hem doğru, hem yanlış.
Doğru tarafı; Paralimpik Oyunları kıran kırana spor mücadelesidir. Aynı, olimpiyatlarda, futbol şampiyonalarında ve diğer spor branşlarında olduğu gibi, toplum içinde yapıldığından sosyal yönü mevcuttur.
Ancak sadece ‘Paralimpik Oyunları’nın sosyal yönü mevcuttur’ derseniz, o zaman negatif ayrımcılık yapmış olursunuz. Bu söylem hoş olmayan yorumlara açık olur. Yani, bundan ‘sakat insanların sosyalleşmesi için Paralimpik Oyunları yapılmaktadır’ anlamı çıkar. Bu da tamamıyla yanlıştır. Hele bir ülkenin Gençlik ve Spor Bakanı’nın konuyu bu noktaya getirmesi çok daha yanlıştır.
Haftaya, Almanya’nın spordan Sorumlu İçişleri Bakanı’nın geçtiğimiz haftalardaki bir söyleşisini sizlerle paylaşacağız. Belki o zaman ne dediğimiz daha iyi anlaşılır.

Gençlik ve Spor Bakanı
Sayın Bakan Paralimpik Oyunları’nın mevcudiyetini, kendi ifadesiyle bizlerden öğrendi. Ama eksik bilgileri var. Bunun için yardımcılarına, müsteşarlarına, danışmanlarına gerekli talimatları verip, Paralimpik