Pistorius’u ne kadar tanıyorsunuz?

18 Kasım 2012

Oscar Leonard Carl Pistorius, 22 Kasım 1986’da Güney Afrika’nın Johennesburg kentinde, ayak parmakları, topukları ve diz altındaki eklemleri olmadan dünyaya geliyor. 11 aylıkken, 2 bacağı dizlerinden kesiliyor. Daha çocukken su topu ve rugby oynuyor. Ve babasına “İlerde süper rugby maçlarında oynayacağımı bil”diyor.
1994 yılında, 7 yaşındayken atletizme başlıyor. Kendine uygun yapılan iki protezin üzerinde her gün 4,5 saat antrenman yaparak yarışmalara hazırlanıyor. 2004 yılında, Atina’daki Paralimpik Oyunları’nda, dünyada ilk defa 200 metreyi 22 saniyenin altında koşan “ampute atlet” unvanını kazanıyor. Mart 2005’de Güney Afrika yarışmalarında engelsiz sporcularla birlikte 400 metre yarışlarına katılıyor ve Güney Afrika 6’ ncısı oluyor.
2007 yılında engellilerde 100 metreyi 11,91; 200 metreyi 21,58; 400 metreyi 46,34 saniyede koşarak rekorlara imza atıyor. Ve bunun ardından 2008 Pekin Paralimpik Oyunları’nda 100, 200, 400 metrede altın madalya kazanıyor. Ve böylece 3 branşta birden altın madalya kazanan ilk paralimpik sporcusu oluyor.
Daha sonra 2008‘deki Pekin Olimpiyatları’nda, Güney Afrika 400 metre ikincisi olarak katılma adayı oluyor. Ancak onun bu

Yazının Devamı

Sporda itibar yönetimi

10 Kasım 2012

17-19 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da Kadir Has Üniversitesi’nde “Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı”nın bir bölümündeki başlık “Spor ve İtibar Yönetimi” idi. 19 Ekim günü yapılan panele moderatör olarak aynı zamanda Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Bıçakcı, UEFA I. Asbaşkanı Şenes Erzik ve Türk hakemliğinin en önde gelen ismi Cüneyt Çakır ile birlikte katıldık.
Dr. Levent Bıçakcı, Şenes Erzik ve Cüneyt Çakır’ın “Spor ve İtibar Yönetimi” konusunda yaptıkları konuşmalardan sonra söz bize geldi.
Salonda bulunan gençlere, ülkemizde gerçekten itibar kavramının olup olmadığını, bize göre itibar olmayan bir yerde yönetiminin de olamayacağını anlatmaya çalıştık. Ve ülkemizde bizlerin birbirimizin itibarını zedelemek ve ortadan kaldırmak için adeta programlandığımızı dile getirdik.

Örnek çok fazla
Özellikle de sporumuzda, spor yönetiminde itibar kavramından söz edebilmek özellikle son senelerde çok zor. Birçok spor federasyonunda başkan seçimlerinden tutun da, kulüp başkanlarının, bir kısım TV yorumcularının “belden aşağı vurmaları” konusunda verilecek o kadar çok örnek var ki! İtibar “saygı görme, güvenilir olma, prestij anlamlarına geldiğine göre,

Yazının Devamı

Paralimpik oyunları

3 Kasım 2012

Dünyada ilk Paralimpik Oyunları 1948 senesinde İngiltere’de Stoke - Mandeville’de Sir Ludwig Guttman tarafından organize edilip, daha çok tekerlekli sandalyeli sporculara yönelik bir etkinlik olarak ortaya çıkmış. Daha sonraki senelerde devam ederek, olimpiyatların yapıldığı senelerde, mümkün olduğu kadar aynı ülkede, ama olamadığı zamanda bir başka şehirde Paralimpik Oyunları yapılmış. Örneğin; 1960 Roma Olimpiyatları sırasında, aynı zamanda Roma’da Paralimpik Oyunları da yapılmış.
Daha sonra 1972 senesinde, Münih Olimpiyatları’ndan hemen sonra Paralimpik Oyunları’nın yapılması planlanmasına rağmen, olimpiyatlar sırasında İsrail sporcularına yönelik yapılan suikast ve ondan sonra Olimpiyat Köyü’nün hemen restore edilerek elden çıkarılması dolayısıyla Heidelberg’de yapılmış. Bu arada 1970’li senelerin sonunda bu oyunlara artık bir özel isim verilmesi düşünüldüğünde, olimpiyatlarla paralel zamanlarda yapıldığı için, paralelin “para”sı ve olimpikin de “limpik”i alınarak Paralimpik Oyunları denmeye başlanmış.
Oysa ülkemizde Profesör unvanlı arkadaşlarımız dahil “Paralimpik Oyunları nedir?” diye sorduğunuz zaman, çoğunlukla verecekleri cevap “Paraplejiden gelmektedir”

Yazının Devamı

Yenilmeyen Şampiyon

28 Ekim 2012


Hollandalı tekerlekli sandalyeli tenisçi Esther Vergeer, 18 Temmuz 1981 doğumlu. Altı yaşında, yüzme antrenmanı sırasında birden ağır bir baş ağrısı geliyor ve bayılıyor. 2 sene sonra doktorlar omuriliğindeki doğuştan gelen eksikliği tespit ediyorlar. Ameliyat başarılı olamıyor ve 8 yaşındaki Esther, ameliyattan sonra kendine geldiğinde omurilik felçlisi olarak hayata devam etmek zorunda kalıyor.

Yeni yaşamına alıştıktan sonra spordan kopmuyor ve 16 yaşındayken, 1997 yılında Hollanda Milli Takımı ile en genç oyuncu olarak Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonluğu’ nu kazanıyor. Ancak o, takım sporlarının kendisi için uygun olmadığını düşünüyor ve tekerlekli sandalye tenisine başlıyor. Haftada 5 gün 4‘er saat çalışıyor. 13 senedir Dünya klasmanında tek bayanlarda birinciliği muhafaza ediyor. Yaklaşık 10 seneden beri hiçbir maçını kaybetmemiş. Son Londra Paralimpik Oyunları’ nda 6’ncı ve 7’nci altın madalyasını kazanıyor. Bir süre önce New York Times, Esther için “Dünya’nın en büyük sporcusu mu?” diye bir soru sordu. Kendisinin bu denli başarılı olması, Hollanda’da tekerlekli sandalye tenisinin, özellikle bayanlarda gelişmesine de büyük katkıda bulundu. Antrenörü

Yazının Devamı

IPC Sporcu Konseyi

21 Ekim 2012

Uluslararası Paralimpik Komite çatısı altında, mevcut kurullardan en etkin olanlarından biri Sporcu Konseyi’dir. Sporcu Konseyi, Paralimpik sporcuların uluslararası örgütlenme içindeki sesi, Uluslararası Paralimpik Komite ile sporcular arasında bir köprü ve uygulama sürecine etkin katkı sağlayan katılımcı temsil organıdır. Paralimpik hareket içinde evrensel farkındalık ile bugünün ve geleceğin paralimpik sporcuları için fark yaratır.
Sporcu Konseyi’ne, Paralimpik Yaz Oyunları’ndan 6 , Paralimpik Kış Oyunları’ndan 3 olmak üzere toplam 9 üye seçiliyor. Ulusal Milli Paralimpik komiteleri kendi ülkelerini temsilen yalnız 1 sporcu aday gösterebilir ve bu adaylar arasından elemeyi Uluslararası Paralimpik Komite yapmaktadır.
2012 Londra Paralimpik Oyunları‘nda gerçekleştirilen seçimler için, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, milli okçu Gizem Girişmen’i aday gösterdi. Gizem, Türkiye’nin Sporcu Konseyi’ne seçilen ilk sporcusu olma onurunu taşımaktadır.
Henüz dört yıllık sporcuyken Avrupa Üçüncülüğü (2006) ve Paralimpik Oyunları Şampiyonluğu (2008) unvanlarını elde eden Girişmen, ilerleyen zamanlarda bunlara Dünya Şampiyonluğu (2009) ve Türkiye’nin Laureus Dünya Spor Ödülleri’ne

Yazının Devamı

2020 İstanbul

14 Ekim 2012

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) 2020 Oyunları Değerlendirme Komisyonu’ndaki IPC (Uluslararası Paralimpik Komitesi) temsilcisi Andrew Parsons, 3 aday şehrin başarılı olabilmeleri için, Olimpiyat ve Paralimpik arasındaki entegrasyona gerçek vurguyu yerleştirmeleri gerektiğini belirtti.
IOC Başkan Yardımcısı Sir Craig Reedie’nin başkanlığını yaptığı 9 üyeden oluşan komisyon, her adayın güçlü ve zayıf taraflarına dair bir analiz yayınlamadan önce, 4-7 Mart’ta Tokyo’yu, 18-21 Mart’ta Madrid’i ve 24-27 Mart’ta da İstanbul’u ziyaret edecekler. Bu rapor IOC’nin 7 Eylül’deki Buenos Aires oturumunda oyunların nerede olacağına karar verilmesinde önemli bir rol oynayacak. Brezilya Paralimpik Komitesi Başkanı ve üst düzey IPC Yönetim Kurulu üyesi olan Parsons, her şehrin nasıl bütünleşmiş bir Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları ev sahipliği planladığını yakından inceleyecek.
Parsons: “Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarının şimdi entegre olmuş tek bir etkinlik olduğunu 3 aday şehir de bilecek.” “Zaman içinde geriye yolculuk yapıp, bundan sonra bu işin bu şekilde yapılması gerektiğini, değiştiremeyiz.” “Oyunlar, Organizasyon Komitesi tarafından eşit olarak ele alınmalıdır ve paralimpik

Yazının Devamı

Engelliler spor yapmalı mı?

7 Ekim 2012

Sene 1999. O günkü Ödül Yönetmeliği’nde engelsiz sporculara Olimpiyat veya Dünya Şampiyonu olurlarsa, söz gelişi 300 cumhuriyet altını, engelli sporcular aynı başarıyı gösterdiğinde 25 cumhuriyet altını veriliyordu.
Zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu ile konuşup, tartışıyoruz. ‘Üzülme, bu işi halledeceğim’ diyor. Bir süre sonra arayarak ‘Hallettim. 25’i 75’e çıkardım’ diyor. Ben de ‘Genel Müdürüm şaka mı yapıyorsunuz? Biz eşitlik istiyoruz. Aslında engelli sporu ile uğraşıp da, Türkiye’nin adını Dünya’da duyuran sporculara daha fazla vermek lazım ama, ondan vaz geçtim, eşitlik istiyorum’ diyorum. Bunun üzerine Genel Müdür Mutlu, ‘Sevgili Başkanım, sen böyle söylüyorsun ama, Merkez Danışma Kurulu’nda ‘Bunların sporu mu olur? Bunlar sakat, sporları dandik’ diyenler var diyor. Daha sonra birçok insanın bildiği süreç başlıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeden Kemal Mutlu’nun sağ duyusu ile sorun çözülüyor ve engelli ve engelsiz sporcuların alacağı ödüller eşit hale getiriliyor.
Aradan geçen 13 yıl içinde Ödül Yönetmeliği ile ilgili yeni düzenlemeler ve değişiklikler yapıldı. Ama esas eşitlik dengesi korundu. Geçen seneler içinde Gençlik ve Spor Genel

Yazının Devamı

Tarih yazanlar

29 Eylül 2012

1999 yılında, bir çuvala koyarak, uluslararası normlara uygun ilk goallball toplarını Türkiye’ ye getirdiğimde, gümrük memurları haklı olarak araştırma yapıp, beni bir süre havaalanında bekletmişlerdi.
Daha sonra, o zamanki adı ile Türkiye Engelliler Spor Federasyonu olarak 30 Nisan-1 Mayıs 1999 tarihlerinde İstanbul’da “Görme Engellilerde Spor” isimli bir seminer organize ettik. Bu seminere, geçtiğimiz yıl 82 yaşında vefat eden Almanların ünlü hocası Prof.Dr. Horst Kosel davetli idi. Kosel, yıllarını görme engelliler sporuna vermiş , Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu’ nun kurucu üyeliğini yapmış ve aynı zamanda yürütme kurulu üyesiydi.
Prof.Dr. Horst Kosel, Türkiye’ye konferans ve seminer vermek üzere o tarihlerde geldiği 40. yabancı ülke idi.
O seminerde Göreneller İlköğretim Okulu’ndan Gökhan İnce isimli bir genç de vardı. Türkiye nin goallballdaki şansı ve bugün Paralimpik Oyunları’ nda bronz madalya almasının en büyük mimarı. Gökhan İnce, arada geçen 13 sene içinde neredeyse yaşamını görme engellilerin goallballü üzerine kurdu.
2010 senesinde Seul’de yapılan Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampı’nda goallball de spor konularından birisiydi. Seminerin

Yazının Devamı