Yavuz Kocaömer

Nicolas Felcon, tekerlekli sandalyeli bir gazeteci. Londra Paralimpik Oyunları’ndan sonra yazdıklarını aynen alıyoruz:

Ben Uruguay’ da spor muhabiriyim. Doğum itibari ile cerebral palsiyim. Şu anda 25 yaşındayım ve üç yaşından beri spora bir tutkunluğum var. O zamandan beri gazeteci olmak istediğimi de biliyordum.
İlk ve orta dereceli okullarımı, ülkemin devlet okullarında, engelsiz çocuk ve gençlerle birlikte, okuyup yazamadığım için, arkadaşlarımın yardımları ile bitirdim.
Lise sonrası ise üniversite eğitimimi 2009 yılında, Uruguay’da Sosyal İletişim Okulu, Sosyal İletişim Bölümü’ nde tamamladım.
Bugün Circulo de Periodistas Deportivos del Uruguay sayesinde Londra’da bulunarak hem iletişimci hem de engelli bir kimse olarak, harika deneyim yaşıyorum ki; paralimpik oyunlar sadece sporcular için değil, aynı zamanda bizler için de, hayata ve dünyaya katılımımızı ve entegrasyonumuzu sağlamaktadır.

Altyapı mükemmel

Londra Olimpik Stadyumu’nun seyirci kapasitesi 80 bin. Burada atletizm yarışmaları yapılıyordu. Hafta arası sabah seansında, yaklaşık 75 bin kişi her gün statta yerini aldı. Akşam seanslarında pek oturacak yer yoktu. Şöyle bir baktık, insanlar çocuklarını alıp yarışları izlemeye gelmişler. Tabii ki İngiliz atletler tezahürattan en büyük payı aldı, ama yenen ve yenilen tüm sporcular da tribünlerden gerekli alkışı aldılar. Galiba medeniyet dedikleri şey bu olsa gerek.

Goallball
Daha önce de bu sütunlarda yazmıştık. Goallball, voleybol sahası büyüklüğünde 3 er kişilik takımlarla, içi çıngıraklı bir topla oynanan görme engelliler sporu. Bulunduğumuz salon 6 bin kişilik ve tek boş yer yoktu. Türkiye ile İngiltere oynuyor. Sporun özelliği gereği, görme engelli sporcuların topun yönünü saptamak bakımından içindeki çıngırağın sesini takip ettiklerinden, salonun sessiz olması lazım. Oyun sırasında bir tek kişi ne konuşuyor, ne de gürültü yapıyor. Aralarda milli takımlarını destekliyorlar, milli takımımız gol attığı zaman hiç değilse salonun yarısı onları alkışlıyor ve milli takımımız maçı 7-1 kazanıyor. Salondan çıkarken karışık duygular içerisindeyiz; ‘Bizim spor seyircimiz ne

Londra 2012 Paralimpik Oyunları yarın yapılacak kapanış töreni ile sona erecek. Biz de, size önümüzdeki 1-2 hafta oyunların ilginç perde arkası gözlemlerimizi paylaşacağız.
29 Ağustos’ta yapılan açılış töreni, hazırlanış ve sunuş bakımından biraz uzun da olsa mükemmeldi. Unutulan tek şey, 11 derecelik soğuk havada 4200’den fazla engelli sporcunun, törenler sırasında, o soğukta stadyumda bekletilmeleriydi. Nitekim Amerikalılar, Kış Oyunları’na gider gibi kalın montlar ve yün başlıklar ile seremoniye çıktılar.
Bizce, organizatörlerin açılış törenindeki en büyük yanlışları bu idi. Özellikle tekerlekli sandalyeli ve ampute sporcuları saatlerce o soğukta ayakta veya sandalyelerin üzerinde bekletmek.
Açılış törenine AVUSTRALYA Genel Valisi, AVUSTURYA Devlet Başkanı, KOLOMBİYA First Leydi’si, EKVADOR Başkan Yardımcısı, ALMANYA Cumhurbaşkanı, KENYA Başkan Yardımcısı, MAURİTİUS Başkan Yardımcısı, MEKSİKA’nın First Leydi’si, PORTEKİZ Başbakanı, RUSYA FEDERASYONU Başbakan Yardımcısı, SUUDİ ARABİSTAN’dan Prens Muhammed Bin Navaf, İSPANYA Başbakanı, İSVİÇRE Devlet Başkanı, UKRAYNA Başbakan Yardımcısı’nın yanı sıra MONACO’dan Prens Albert II ve üst düzey temsilcileri ile Kraliçe

Almanya Telekom, yıllardır Alman Milli Paralimpik Komitesi’ nin önemli sponsorlarından. Son olarak, ilkokulların 7 ve 10’ ncu sınıflarında, sosyal hizmetler, ahlak, spor, biyoloji gibi derslerde öğrencilere bilgi verilmek üzere 2 CD ‘den oluşan bir DVD hazırladılar.

Ders sırasında engel, engellilerle ilgili deneyimler, toplum ve eşit haklar, engellileri yaşama dahil etme, onlarla birlikte yaşamak gibi konuların yanı sıra, bir engelli insanın günlük hayatı, okuldaki, derslerdeki durumu, tekerlekli sandalyede spor ve beden eğitimi derslerine girmesi, görme engellilerin günlük yaşamları, okuldaki ve derslerdeki hayatları, engelli sporlarının tarihi gelişimi, performans sporu gibi konularda çok geniş bilgiler veriliyor.

Aslında bu uzun zamandır Milli Eğitim Bakanlığımızdan beklediğimiz, ama bir türlü sonuca ulaşamadığımız ilkokullarımıza engellilerle ilgili derslerin konulması ile yakından ilgili bir konu. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin 2 yıldır düzenlediği “Paralimpik Okul Günleri” sayesinde binlerce öğrencimiz engellilerin nasıl spor yaptığını, onlara nasıl davranılması gerektiğini, onların bizlerden farklı olmadığını kısa filmlerle, uygulamalarla gördüler. Ama

Londra Paralimpik Oyunları 29 Ağustos Çarşamba günü yapılacak açılış töreni ile başlıyor. Bilindiği gibi ülkemiz, tarihindeki rekor katılımcı sayısı olan 67 sporcu ile oyunlara iştirak edecek. Londra Paralimpik Oyunları’ na toplam 150 ülkeden 4200 sporcu katılacak. Bu da Paralimpik Oyunları tarihinde en yüksek katılım. Bunun yanı sıra bayan sporcu sayısı ise 1.513. Bu da bir katılım rekoru.
2000 yılında Sydney Paralimpik Oyunlarına 990 bayan sporcunun katıldığını belirtirsek, aradan geçen 12 yılda engelliler sporlarında bayan sporcu sayısının artışı daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar.
Diğer bir rekor ise bilet satışlarında. Toplam 2.2 milyon biletin 20 Ağustos itibari ile 2 milyon adedinin satılmış olması.
Bedensel engelli sporcularımız; Halter, Okçuluk, Atıcılık, Atletizm, Masa Tenisi, Yüzme ve Tekerlekli Sandalye Basketbol branşlarında yarışacakken, görme engelli sporcularımız; Futsal 5-A-Side , Atletizm , Judo ve Goalball branşlarında ter dökecekler. Türkiye Özel Sporcular Federasyonu’muza bağlı bir atletimiz de yarışmalarda ülkemizi temsil edecek.
Protezli engelli atlet Luis Carlos Martins Goncalvesin geçtiğimiz Haziran ayında Hollanda‘da yapılan IPC Avrupa

Sene 2000, Sydney Paralimpik Oyunları. Ülkemiz barajları geçebilen bir sporcu ile katılabiliyor. Şimdi, on iki sene sonra, önümüzdeki Londra Paralimpik Oyunları’na 67 sporcu ile katılıyoruz.
2000 senesinde Engelliler Spor Federasyonu adı altında hizmet veren kurumumuz, görme, işitme, bedensel ve zihinsel olarak dört ana gruba bölünen federasyonlardan sonra, kendi uzmanlık konularında daha da rahat çalışma koşullarında bugünlere geldiler. Yine son 12 senedir neredeyse özellikle tekerlekli sandalye sporlarındaki malzeme ihtiyacının büyük bölümünü temin eden ve “Her şey devletten beklenmez” prensibini ortaya koyan Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) katkıları ve federasyonların çalışmaları bu gelişmede önemli bir rol oynadı.
Bugün sporcularımız, Spor Federasyonları 1950’li yıllarda kurulmuş, tesis ve antrenör bakımından ülkemizden çok ileride olan ülkelerin sporcuları ile yarışıp, madalyalara ortak oluyorlarsa, bunda Türk insanının her konuda olduğu gibi sporda da gösterdiği azim ve iradenin önemi unutulmamalıdır.
2012 Londra Paralimpik Oyunlarına katılacak tüm sporcularımıza başarılar dilerken, onlara destek olan Devletimizin ilgili birimlerine ,

Spor tarihimizde en yüksek sporcu sayısı ile katıldığımız (114) Londra Olimpiyatları’nda beklenen sonuçlar alınamadı. 114 sporcu ile olimpiyatlara katılmak ülkemiz için önemlidir. Gerçi Spor Genel Müdürlüğü hazırladıkları billboardlarda bu rakamı yanlış olarak 181 diye belirlediler ama, (Paralimpik Oyunları’na katılan 67 sporcuyu da olimpiyat oyunlarına ilave ederek) yine de sporumuzla ilgili önemli gelişme olarak görmekteyiz.

Bugüne kadar Türk sporunun iki büyük dezavantajı olmuştur. Birincisi, sistem olmayışı. İkincisi spora siyasetin karışması.

2008 Pekin Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ndan sonra, 180 milyon lira harcanarak Spor Şurası yapıldı. Çalışma grupları tespit edildi, öneriler hazırlandı. Aradan 4 sene geçti. Birkaç defa yazdık, her yazdığımızda o zamanın ilgili Spordan Sorumlu Devlet Bakanı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne “Neler yapıldı ?” diye sorduk. Yine cevap çıkmadı. Birçok şeyde olduğu gibi, sporda da ülkemizde sistemsizliğin sistemi devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta A Haber’de canlı yayına çıkan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hepimizin beklediği konuya değindi. Bundan böyle alt yapıya yatırım yapılacak, ilkokullar, ortaokullar,

Geçtiğimiz hafta Ankara’ da Dünya İşitme Engelliler Futbol Şampiyonası yapıldı. Ve Sessiz Aslanlarımız Dünya Şampiyonluğu’na ulaştı. Aslında gazetemiz Milliyet‘te Cemal Ersen’ in de yazdığı gibi, turnuva organizasyonu sınıfta kaldı. Futbol Federasyonu son anda devreye girerek (eksik olmasınlar) hakemlere 110 TL harcırah ödeyerek turnuvanın tamamlanmasını sağladı. Ve yine özel izinler alınarak, ev sahibi takım Türkiye’mizin Mısır’ la oynadığı final maçına yine bir Türk Hakem Bülent Yıldırım görevlendirildi. Bir yandan “2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ na en güçlü adayız” derken, diğer yandan bu tip organizGeçtiğimiz hafta Ankara’ da Dünya İşitme Engelliler Futbol Şampiyonası yapıldı. Ve Sessiz Aslanlarımız Dünya Şampiyonluğu’na ulaştı. Aslında gazetemiz Milliyet‘te Cemal Ersen’ in de yazdığı gibi, turnuva organizasyonu sınıfta kaldı. Futbol Federasyonu son anda devreye girerek (eksik olmasınlar) hakemlere 110 TL harcırah ödeyerek turnuvanın tamamlanmasını sağladı. Ve yine özel izinler alınarak, ev sahibi takım Türkiye’mizin Mısır’ la oynadığı final maçına yine bir Türk Hakem Bülent Yıldırım görevlendirildi.
Bir yandan “2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik