ANTALYA
Ziraat Bankası tarım bankacılığına yeni bir şube zinciri ekliyor. Tarım Bakanı Mehdi Eker’in katılımıyla, Antalya’da 4 katlı tarımsal orta ve büyük işletme (TOBİ) şubesi açıyor.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak anılan KOBİ’lerin, bir üst boyutuna çıkılıyor.
Amacı tarımı finanse etmek olan Ziraat Bankası’nın, ayrıca bu alanda ihtisas bankacılığı yapmak üzere şube zinciri kurması ilginç gelebilir. Bakan Eker de bu duruma dikkat çekiyor: “TOBİ, modern tarımı, sanayi ile tarımın entegrasyonunu ve proje geliştirilmesini destekleyecek, danışmanlık hizmeti verecek.”
Çukurova, Ege ve Marmara’nın da modern tarım yapılan merkezlerine TOBİ şubeleri açılacak. Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ve Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Uludağ, “Bakanlığın tarım stratejisine uygun olarak şubelerimizi yaygınlaştıracağız” diyor.
Uludağ’ın konuşmasının içeriğinden çok, kimliği ilgimi çekiyor.
Akademik kariyeriyle anılan bir kadın, 2005 yılından beri Türkiye’nin en
Bazı kelimeler, kavramlar eşanlamlı olsalar da anıldıkları dönemin siyasal duyarlılıklarına göre yorumlanabiliyorlar.
Bunlara en iyi örnek, “milliyetçi, yurtsever, vatansever, ulusalcı” tanımlamaları olabilir.
Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, 13 Haziran’da Ereğli’ye yaptığımız deniz yolculuğu sırasında sohbet ederken bu ayrımı netleştiriyor:
“Ben ulusalcı değil, vatanseverim.” Ulusoy son aylarda AKP’ye muhalefetin simgesi haline gelen “ulusalcılık” kavramıyla arasına mesafe koyuyor.
“Kendimi hiçbir zaman ulusalcı olarak ifade etmedim, vatansever olarak tanımladım. Çünkü bu durumumu ispatlamam mümkün” diyen Ulusoy, ”2 ay bedelli askerlik imkânı olmasına karşılık, askerliğimi 18 ay yapmayı tercih ettim. O günlerde Oyak’ta çalışacağımı falan tahmin edemezdim” diyor.
‘Hepimiz aynı gemideyiz’
Oyak, her yıl çalışanlarıyla geniş katılımlı toplantılar düzenlemeyi gelenek haline getirdi. Çalışanların toplantıya kırmızı-beyaz tişörtlerle girmeleri, “değiştirilemesi
BASEL
Euro 2008’in mesajı çok açık: “Irkçılığa karşı birleşin!”
Biletlerin üzerinde yazıyor: unite against racism.
Soldan esinlenmiş bir slogan gibi duruyor. “Bütün dünyanın işçileri birleşin!”
Enternasyonal bir çağrı.
Dünya halkları tribünden sahaya inmiş, “vicdan çağını” arıyor diyebiliriz.
Afrika’dan Ortadoğu’ya her yerde kan kokusu. Savaşan topraklar milletleri miks ediyor. Acılar ortaklaşıyor.
Coca-Cola Türkiye Bölümü Başkanı Ahmet Burak ile Euro 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda İsviçre-Türkiye maçını izlemek için geldiğimiz Zürich’te bir İtalyan restoranında “kapitalizm ihracını” konuşuyoruz.
Dün Basel’de oynanan maçtan bir gece önce yaptığımız sohbette, Burak bir ülkeye yabancı sermaye akımının üç şirketin öncülüğünde başladığını anlatıyor: Bir numara Coca-Cola, iki numara Mc Donalds, üç numara da kazanılan paraları güvence altına alan Citibank.
Üçünün de Amerikan şirketi olduğunu söylemeye gerek var mı?
Türkiye, Ortadoğu’da
Burak’a asıl sorum şuydu:
“Coca-Cola’nın, Türkiye’yi 5 yönetim merkezinden birisi yapmansın bize ne faydası var?”
Zeytinyağı ihracatının 2007-2008 döneminde yüzde 60’lara varan oranda şok düşüş yaşandığını yazdım. Tariş ve Marmarabirlik gibi sektörün iki önemli kurumuna dikkat çektim; bugün Tariş’i anlatacağım.
Masamda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Temsilcisi, Denetim Kurulu Üyesi Hasan İlter’in 1 Kasım 2006-30 Eylül 2007 iş yılını kapsayan, “Denetim Kurulu Faaliyet Raporu“ duruyor.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nin 22 Nisan 2008 tarihinde yapılan olağan mali genel kurulunda, ortaklarına dağıtılmak üzere hazırlanan bu rapor, kurumun, borçlarını karşılayamayacak duruma düştüğünün altını çiziyor.
Çıkarlar mı çatışıyor?
İlter, raporunda, Tariş’in anılan dönemde 25.6 milyon YTL zarar ettiğini ve 87.4 milyon YTL kredi borcunun olduğunu yazıyor.
Rapor ihracatçılar ile üreticilerin arasına adeta bir beton duvar örüyor. İhracatçı fiyatın ucuzlaması için, ihraç kaydıyla zeytinyağı ithalatının serbest bırakılmasını istiyor.
Üreticiler ise ülke içinde
Türkiye İhracat Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın‘la birlikte kendimizi İzmir’de bulduk.
Sabah İzmir’de toplantıya katılacağız, akşam Tire’de Olivos’un kır bahçesinde yemek yiyeceğiz, gece evde olacağız.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin, bu yıl “Türk markası” kategorisinde ikincisini düzenlediği ödül törenindeyiz.
Niye? Moral olsun diye.
Birlik Başkanı Ali Nedim Güreli, “3-4 milyar dolarlık bir sektörüz; çocuksu, naif bir tören“ diye tanımlıyor vaziyeti.
“En İyi Yönetmen” Nuri Bilge Ceylan’ın, “Yalnız ve güzel ülkem“ sözcükleri sık sık yankılanıyor salonda. Zeytinyağının durumu perişan.
Geçen yıla göre üç kuruşluk ihracat bir kuruşa inmiş. Neredeyse adını anmaya değmeyecek!
Yerel seçimlere 10 ay gibi bir zaman olmasına karşılık, AKP’nin kapatılma davasıyla sandık yarışı hızlanıyor.
Önceki akşam CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın, Yeşilköy WOW Otel’de verdiği 2 bin 500 kişilik yemek, seçim atmosferine girildiğini gösteriyordu.
Biletler 500 YTL’ye satılmıştı. Salon dolmuştu. Otel, ikinci bir bölüm açmak zorunda kaldı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yanına gelip görünmek isteyenlerin hareketliliği baş döndürüyordu.
CHP’de sol rüzgârlar
Baykal salona, parti yöneticilerinin yanı sıra Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile geldi.
BODRUM
Aralarında romancı veya şair olmamasına rağmen, şiirsel bir konferans izledik. Konferansın konusu, “Türkiye Sahilleri Emlak Yatırım Buluşması”ydı.
Ali Güreli ve Akın Nalça’nın, Bodrum’da aktif gayrimenkul yatırımcı grupların katılımıyla düzenlediği, “Investate-2008 Fuarı”nın yabancı konuşmacıları da vardı. Konukların söylediği yalnızca şu iki cümle bile salonun ruhunu anlatabilir.
Maltalı mimar Prof. Richard England:
“Ruhun, vücuttan daha çok mekâna ihtiyacı var. Sevgili mimarlar ego değil, daha fazla eko; çevre.”
Amerikalı mimar Michael Sorkin:
“Para yok, araba yok, yürüyerek gidip geleceksiniz. Şehirler karmaşık ve tüketimi kendi kendine yeterli olmak zorunda.” İkisinin de ne kadar meşhur olduklarını bilmek isterseniz, internette bir “tık” yeterli.
Her ikisi de satılık