Rusya tükettikten sonra şikâyet etti

ANTALYA

Ziraat Bankası tarım bankacılığına yeni bir şube zinciri ekliyor. Tarım Bakanı Mehdi Eker’in katılımıyla, Antalya’da 4 katlı tarımsal orta ve büyük işletme (TOBİ) şubesi açıyor.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak anılan KOBİ’lerin, bir üst boyutuna çıkılıyor.
Amacı tarımı finanse etmek olan Ziraat Bankası’nın, ayrıca bu alanda ihtisas bankacılığı yapmak üzere şube zinciri kurması ilginç gelebilir. Bakan Eker de bu duruma dikkat çekiyor: “TOBİ, modern tarımı, sanayi ile tarımın entegrasyonunu ve proje geliştirilmesini destekleyecek, danışmanlık hizmeti verecek.”
Çukurova, Ege ve Marmara’nın da modern tarım yapılan merkezlerine TOBİ şubeleri açılacak. Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ve Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Uludağ, “Bakanlığın tarım stratejisine uygun olarak şubelerimizi yaygınlaştıracağız” diyor.
Uludağ’ın konuşmasının içeriğinden çok, kimliği ilgimi çekiyor.
Akademik kariyeriyle anılan bir kadın, 2005 yılından beri Türkiye’nin en büyük bankasının başında. 

‘İran’dan alıyorlar’
Eker, Antalyalı üreticileri karşısında görünce Rusya ile domates krizine de açıklık getiriyor.
Bir grup Antalyalı ile birlikte sohbet ettiğimiz Eker, “Sebze ve meyve ihracatında analiz numunelerini 6 ay tutuyoruz. Rusya 5 ay önce ithal edip tükettiği domateslerin iki türünde bildirimde bulundu. Rusya’ya 31 bin ton domates ihraç etmiştik, bunlardan geri gönderilen olmadı. Çünkü tüketilmişti. Rusya, AB’nin tarımsal güvenlik standartlarının bazen 100 katı üzerinde kriter belirliyor. Ancak İran, Suriye, Irak gibi ülkelerden de sebze ve meyve ithal ediyor. Biz de Hollanda, İspanya ve İtalya gibi AB ülkelerine aynı ürünü ihraç ediyoruz” açıklamasını yapıyor.

‘AB’den önce davrandık’
Eker, AB’nin tarım standartları ile Türkiye’yi karşılaştırırken, “AB Gıda Güvenliği yönetmeliğine göre 70 milyon nüfusa 9 bin analiz yapmak gerekiyor. Bu sayıyı 16 bin olarak gerçekleştirdik. İstanbul’da 585 numune aldık, yalnızca 2’si olumsuz çıktı. Yine AB’nin 2015 yılında yasaklanmasını öngördüğü metilpromit denilen tarım ilacı tüketimini 21 Mayıs’ta sona erdirdik. Tarımsal ilaç kullanımımız yılda 450 bin tondan 34 bin tona düştü” bilgisini veriyor.

‘İhracatın üçte biri’
Eker, Rusya’nın domates ithalatını durdurmasıyla çiftçiye ne ölçüde zarar verebileceği yönündeki sorumu ise, “Geçen haziran ayında Rusya’ya 34 bin ton ihraç ettik. Türkiye’nin domates üretimi yılda 12 milyon ton. Sebze ve meyve üretimimiz ise toplam 41 milyon ton. Zaten Rusya’nın domates ithalat sezonu da bitmişti” yanıtını veriyor.
Eker’in bu sözleri Antalyalı üreticilere pek uygun gelmiyor. Grow Fide’nin sahibi Dr. Hasan Ünal, “Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının üçte biri Rusya’ya yapılıyor. “Domates göndermezsek de olur” diyemeyiz. Rusya gelir düzeyi yükseldikçe tarımsal ürün standartlarını da geliştiriyor. Hepsi farklı tarımsal sertifika rejimi uygulayan AB ülkeleri, ekim ayından itibaren standartlarını eş duruma getirecek” diyor.

İyi tarım destekleri
İyi tarımın desteklendiğini anlatan Eker, organik tarıma ayırılan arazilerin 200 hektara ulaştığını, yüzde 30 kredi desteği verdiklerini belirtiyor.
Eker, kene için de “Doğanın dengesi akşamdan sabaha bozulmuyor” diyerek bir çelişkiye dikkat çekiyor:
Bir: Her ilaç zehirlidir.
İki: Zararlı börtü böcekle mücadele etmek gerekir.
Doğayı rahat bıraksak, yani başa dönsek hiçbir sorun kalmayacak gibi.
Neyse ki, Türkiye’nin tarım arazilerinin büyük bölümü de zaten ilgisizlikten bu durumda.