Kurşun asker

9 Temmuz 2009

Türkiye’nin düzenini, zengin doğal kaynaklı olmasına rağmen yoksullarla dolu olmasını anlamayan, anlamaya çalışmayan veya anlatmayan sadece ekonomistler, politikacılar, generaller, düşünürler falan değil.
Kurşun asker de anlamıyor. 
Kurşun asker, Çanakkaleli Kemal Kutlu’nun e-mail adresinde kullandığı isim - TİRE kursunasker79@mynet.com
Müebbet geri kalmışlığa mahkûm kurşun bir ülkede, kurşun bir asker o.
Kurşun askerler. Kurşun ev kadınları. Kurşun işçiler, çiftçiler, öğrenciler. İşe giderken serviste uyuyan kurşun beyaz yakalılar, beyaz etekliler. Trafikte duran arabaların arasındaki kurşun telefon şarjı, su satıcıları. Kurşun emekliler. Kurşun eczacı kalfaları.

Aynı para tartışması
İşte Kemal Kutlu’nun mail’i.

Yazının Devamı

Elveda Ilısu

8 Temmuz 2009

Gene olmadı. Ilısu Barajı’nı yapmayı önce 1997’de Necmettin Erbakan hükümeti denedi. Proje, ihalesiz olarak İsviçre konsorsiyumu Sulzer Hydro ve ABB Power Generation’a verildi. Finansmanı aynı ülkeden Union Bank of Switzerland (UBS) sağlayacaktı.
Ama çevreci gruplar ayağa kalktı, çünkü tarihi Hasankeyf kasabası sular altında kalacak, on binlerce insan evinden barkından olacaktı. Hükümetin ise önlem alma gibi bir derdi yoktu. Sonunda herkes -yabancı devletler, kredi kuruluşları, bankalar, yükleniciler- geri çekildi. İş yattı.
El alışkanlığıyla Erdoğan da, aynen Erbakan gibi, projeyi ihalesiz olarak bazı şirketlere verdi. Özel bankalardan 754 milyon euro civarında kredi alındı. Almanya, Avusturya ve İsviçre ihracat kredi garanti kuruluşlarından 534 milyon euro’luk destek sağlandı.
Ama birinci denemeden hiçbir şey öğrenilmemiş, gene çevre koruyucu önlemler alınmamıştı.
Gene ortalık kalktı oturdu. Ve dün üç devlet krediyi geri çektiklerini açıkladı. Özel bankalar tarafından sağlanan ve bir miktarı

Yazının Devamı

Türkiye: Bizden fazla bir şey beklemeyin

5 Temmuz 2009

KÜRESEL ISINMA-6


Türkiye, iklim değişikliğinde en olumsuz etkilenecek ülkelerden biridir. Küresel ısınma artınca Kuzey Afrika çölleri kuzeye hicret edecek. Ülkemizin Akdeniz sahillerinden başlayarak büyük bir bölümü ürün veremeyecek kadar kurak, yaşanamaz kadar sıcak hale gelecek. Türkiye bugünkü nüfus yoğunluğunu kaldıramayacak. Su ve gıda sorunları başgösterecek.
Konya Ovası’nda meydana gelen çölleşme, bütün Akdeniz havzasının yaşayacağı olgunun başlangıcıdır.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), son raporunda Türkiye gibi ülkelerin “iklim değişikliğinin etkilerine özellikle açık” olduğunu, “iklim değişikliği dolayısıyla su kaynaklarının azalmasından kötü etkileneceğini” söylüyor.
Çevre Bakanlığı bu değerlendirmeye katılıyor.

Yazının Devamı

Fizik ve kimya pazarlık yapmaz

4 Temmuz 2009

KÜRESEL ISINMA-5

Bütün devletler uyansa ve aralıkta Kopenhag’da bir eylem planına imza atılsa bile bu, gelmekte olan felaketi önlemeye yetmeyebilir.
Çünkü yerkürenin uluslararası anlaşmalara uyma gibi bir derdi yoktur.
Stern’in hesapları, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 2007’de yayımladığı rapordaki öngörülere dayanıyor. Buna göre, insanlığın önünde hâlâ biraz daha “kirletme zamanı” var. Isı 2-3 santigrat artsa da bununla başa çıkabiliriz. “Felaket boyutuna erişmemiz için 4-5 derecelik bir ısınmanın meydana gelmesi lazım.”

Kömüre son
Bu hesapta birkaç yanlış var. Bir defa bir derecelik ısı artışının bile felaketlere yol açtığını görüyoruz. Dünyanın en büyük “su depolarını” besleyen ve geniş bölgelerini sulayan And Dağları ve Himalayalardaki buzullar çoktan erimeye başladı. Kuzey Kutbu’ndaki buzullar uzun zamandan beri ufalıyor. Ve kuraklık yeni değil.

Yazının Devamı

2009 dönüm noktası olabilir mi?

3 Temmuz 2009

KÜRESEL ISINMA-4
Dünya liderleri aralıkta Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da buluşup küresel ısınmaya karşı yeni bir eylem planına imza atacaklar.
Ancak bu planın etkin olması için gerekli iradenin uluslararası camiada var olduğu kesin değil. Zirve yüzeysel önlemlerle geçiştirilirse insanlık yeryüzü ile kumar oynamaya devam edecek demektir.
Belki de en büyük sorun, devlet adamları arasında bile küresel ısınmanın doğurabileceği felaketin farkındalığının yaygın olmamasıdır.
Büyük bir deprem veya finansal kriz aniden meydana gelir, etki alanı içindeki bütün insanları derinden sarsar. Bunlara karşı alınacak önlemler belli ve az çok tartışmasızdır. Küresel ısınma ise insanların çoğu tarafından fark edilemeyecek kadar tedricidir. Vücudu sızısız şekilde saran ve kritik nokta aşıldıktan sonra fark edilen kanser gibi.

Gerekli teknoloji var
Dünya SOS veriyor ve bilim adamları bunu duyuyor. Ama sinyaller hâlâ halkın duyacağı kadar güçlü değil. Küresel ısınmanın dönüşmesi belirsiz bir gelecekte meydana

Yazının Devamı

Dünya ne kadar ısı emdi?

2 Temmuz 2009

Bugüne kadar dünyanın en iyi bilim adamları tarafından sahada toplanan veriler iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda fazla iyimserliğe yer bırakmıyor.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) birçok ülkeden binden fazla bilim adamının meydana getirdiği bir bilim kuruludur. Birleşmiş Milletler ve Dünya Meteoroloji Örgütü’nun bir koludur.
Kurulun 2007’de yayımladığı rapor global ısınma konusunda referans olarak kullanılıyor. Buna göre, yirmi birinci yüzyılda, değişik senaryolar altında, ısı 1.1 ile 6.4 santigrat arasında yükselebilir. Artış büyük olasılıkla tedrici olacak, uzun zaman alacak ve, önlem alınırsa, muhtemelen 1-2 derece civarında kalacak, diyor rapor.

Acil durum var!
Rapora dayandırılarak oluşan yaygın kanaat 2050’de dünyanın 2 derece ısınmış olsa bile sekiz milyar insanı rahatlıkla kaldırabileceği yönündedir. O zamana kadar da havaya püskürtülen karbondioksit azaltılır, havanın ısınmasına neden olan faktörler dengeye oturur, diyor rapor.
Ancak, aradan iki yıl bile geçmeden IPCC’nin sorunu azımsadığı ve

Yazının Devamı

Küresel ısınmanın mekanizması

1 Temmuz 2009

Ay’ın ortalama sıcaklığı eksi 18, yeryüzünün ortalama sıcaklığı artı 15 derece santigrattır.
İkisi arasındaki 33 derece farkı meydana getiren, dünyanın atmosferidir.
Atmosfer, Dünya ile uzay arasında bulunan 100 kilometre kalınlığındaki hava katmanına verilen isimdir.
Atmosfer, yeryüzünün kalkanı ve battaniyesidir. Zararlı ışınları emer, Güneş’ten gelen ısıyı saklar, gün ile gece arasındaki ısı farklarını azaltır ve yaşamı mümkün hale getirir.
Hayatın talep ettiği en önemli koşullardan biri, bu battaniyenin yarattığı ısıdır. Bunun ne kadar mucizevi bir şey olduğunu anlamak için aya ve diğer gezegenlere bakmak yeter. Onlar Dünya’nın sahip olduğu renk bolluğundan yoksun ve cansızdırlar. Ya aşırı soğuk ya da aşırı sıcak.

Dünya ideal ısıda
Bugüne kadar yapılan araştırmalarda, Güneş sisteminde yaşam izine rastlanmadı. Belki de uçsuz bucaksız kâinatta bile üzerinde yaşam olan tek bahçe dünyamızdır.

Yazının Devamı

Şimdi dağlar simsiyah

30 Haziran 2009

Havalar ısınıyor, yağmurlar azalıyor, ormanlar kayboluyor, denizler kirleniyor, kuşlar, hayvanlar, balıklar azalıyor, insanlar çoğalıyor, çoğalıyor...  Her metrekaresine ayak basılmış, her damlası kirletilmiş dünya barbar bir ordu tarafından üzerinden geçilmiş güzel bir kadına benziyor


Beşparmak Dağı, Girne’nin on kilometre kadar doğusunda sahile inerken, masa gibi düz bir tepe meydana getirir. Adanın en küçük ve belki en güzel manzaralı köyü, Trabeza, veya, yeni adıyla Beşparmak, bu masanın üzerindedir.
75 yaşındaki Elvahid Yurteri doğduğundan beri bu köyde yaşıyor.
“Ben on yaşlarında iken yağmurlar 8-10 gün durmadan devam ederdi” diye anlattı bana. “Karlar köye kadar inerdi. Senelerimiz öyle güzledi ki dereler ağustosa kadar akardı. Dere yatağında derin gölekler olurdu. Biz köy çocukları bütün yaz o göleklerde yıkanırdık.
“Köyümüz çiftçilikle uğraşırdı. Bu arazileri saban ve öküzle sürerdik, harmanda düvene çıkarırdık. Buğday, arpa ekerdik.

Yazının Devamı