Melih AŞIK
ANAP'ın dürüst milletvekillerinden biri dün
"Kutlu Savaş Raporu"nun
"tarafsızlığı"yla ilgili sorumuza şu ilginç yanıtı veriyor:
- Siz sanıyor musunuz ki
Mesut Yılmaz bu rapordan, raporun yazımının bitiminden sonra haberdar oldu?. Mümkün değil..
Kutlu Savaş, Mesut Yılmaz'ın has adamıdır ve adım gibi biliyorum ki, raporu yazarken her aşamada
Mesut Bey'e danıştı.. Şu olayı yazalım mı, yazmayalım mı, bu ilişkiye girelim mi, girmeyelim mi, diye talimat aldı.
-
O zaman bu raporun başka sakıncaları da var?- En büyük sakıncası, bundan sonra hangi olayların araştırılacağının sınırını çizmiş olmasıdır. Oysa bu raporun değinmediği bir çok kirli ilişki var ki, bunlar soruşturulmadan Susurluk rezaleti bütün boyutlarıyla ortaya çıkarılamaz. Toplum olarak yapmamız gereken şey, belli bir siyasi çıkar sağlamak uğruna talimatla yazdırılmış bu raporu fazla kaale almamaktır. Çözüm, Meclis'in yapacağı derin bir soruşturmadır...
Kutlu Savaş'ın raporundan sonra akıllara takılan bir soru:
Başbakan
Yılmaz'ın
"devlet sırrı" diyerek açıklamadığı bilgiler, "soruşturma" konusu olmaktan da çıkıyor mu?.. Yani... raporun
"örtülü" kısmında
"suç" bulguları varsa... (ki, olduğu ifade ediliyor) bunlar