Mesa - Nurol..!

3 Şubat 1999

       Birkaç gün önce, Meclis'teki skandaldan söz ederken, bu rezalette tek suçlunun Mustafa Kalemli olmadığını söylemiş, yolsuzluğu araştırmak için kurulan Komisyon'un raporunda, "Mesa - Nurol ortaklığı Genel Kurul Salonu koltuklarının sökümü işini 3 milyon 900 bin dolara (500 milyar lira) almış, işi Tepe İnşaat'a 5 milyar 300 milyon liraya yaptırmıştır" denildiğini aktararak, Mesa - Nurol hakkında da niçin dava açılmadığını sormuştuk.
       Sorumuza yanıt bu yolsuzluğu ilk ortaya çıkaranlardan TBMM Başkan Vekili Uluç Gürkan' dan geldi. Gürkan, dedi ki;
       "Meclis olarak bizim, Mesa - Nurol'dan direkt şikayetçi olmamız hukuken mümkün değil. Bizim muhatabımız bu inşaatı Meclis adına Mesa - Nurol'a yaptıran Emlak Konut'tur. Dolayısıyla Mesa - Nurol'dan hukuken şikayetçi olma hakkına Emlak Konut sahiptir.
       Biz, Emlak Konut aleyhine davamızı açtık. Emlak Konut bu davayı kaybederse, bize ödeyeceği tazminatı almak için Mesa - Nurol'a dava açabilir ve açmalıdır. Ama gördüğüm kadarıyla Emlak Konut'un böyle birşey yapması pek mümkün

Yazının Devamı

Komşumuz Barış

2 Şubat 1999

       Sevgili Barış'la yıllarca komşu oturduk Moda'da... O pozitif enerji yüklü kişiliğinden, dostluğundan, zarafetinden ilham aldık. Ne kadar sevildiğini yakından izledik. Herkesle barışık, herkesle dosttu o... Özellikle çocuklar ve gençlerle... Çuval çuval mektubu gelirdi. Her sabah kapıdan çıktığında karşımızdaki Kadıköy Kız Lisesi'nin pencerelerinden öğrenciler salkım salkım sarkarak çığlıklar atardı.
       Bir gece yarısı taksiyle eve dönüyoruz. Teypte Barış'ın şarkıları çalıyor. Ama daha önce hiç duymadığımız şarkılar. Şoförle söyleştik:
       - Söyleyen Barış değil mi?
      - Evet abi...
       - Bu şarkıları daha önce hiç duymamıştım...
      - Abi bunlar Barış'ın ilk şarkıları...
       - Sende ne arıyor bunlar?

Yazının Devamı

Berber müşterisi

31 Ocak 1999

       Bıçkın delikanlının biri...Berber dükkanından içeriye kafasını uzatmış, o sırada müşterisinin saçını kesmekte olan berbere;
       -Usta, demiş, traş olacağım, sırada bekleyen var mı acaba?
       Usta, başını kaldırmış, eliyle 2 işaretini yapmış:
       -İki kişi var. İki saat sonra gelirsen yaparım traşını.
       Delikanlı, "Tamam, oldu ustam" demiş ama gidiş o gidiş... İki gün ortalıkta yok. İki gün sonra aynı berberin kapısında görünmüş:
       -Usta, traş olacağım, sırada bekleyen var mı?
       Bu kez, 3 işareti yapmış usta...

Yazının Devamı

Elektronik savaş

30 Ocak 1999

       Almanya'da bir okurumuz internette dolaşırken, Goettingen Üniversitesi'nin web sayfasında "Discover The Turkish Armed Forces" başlıklı bir bölüm görmüş... Açıp okuyunca hayretler içinde kalmış:
      - Bu başlık altında tamamen Türkiye'ye, Türk Ordusu'na, Atatürk'e hakaret ediliyor. Türk Ordusu katledici olarak gösteriliyor...
       diyor gönderdiği e - mail notunda...
       Konuyu Türk Tanıtma Fonu "Turkish Forum"un ilgisine sunuyoruz...
       Nedir "Turkish Forum" diye sorarsanız...
       Adresi:
      "http://www.TurkishForum.com" olup Amerika'da kurulu gönüllü bir örgüt. Türkiye aleyhindeki propagandaya karşı dünyanın her yanında dinamik bir savaş veriyor... Diyebiliriz ki neredeyse Dışişleri Bakanlığı kadar etkin çalışıyor. Ancak maddi durumu biraz sıkıntılı. Okurlarımız Türkiye aleyhtarı her türlü dış propagandayı bu örgüte bildirebilir... Bu arada imkanları olursa gönüllerinden kopan miktarda bağışta bulunabilirler...

Yazının Devamı

Peki ya kalemsizler?

29 Ocak 1999

       Meclis skandalının aktörlerinden Mustafa Kalemli milletvekilliğine adaylığını koymuyormuş.
       Gazete haberine göre artık kolay kolay sokağa çıkamaz olmuş.
       Geçenlerde Akmerkez'den kaçmak zorunda kalmış...
       İyi olmuş... Ama koltuk skandalının tek suçlusu Kalemli mi?
      Kalemli alt tarafı Meclis'in 10 - 15 milyon dolar dolandırılmasına aracılık eden kişi... Esas malı götüren Mesa ve Nurol şirketleri ne olacak?
       Maliye Bakanlığı, Emlak Konut'a devleti 10 milyon dolar zararı uğrattığı gerekçesiyle dava açtı geçenlerde. Mesa ve Nurol'la ilgilenen ise yok.
       Oysa öncelikle sigaya çekilmesi gerekenler Mesa ile Nurol...       TBMM'de koltuk yolsuzluğunu araştırmak için kurulan Araştırma Komisyonu raporundan sadece bir tek cümle alalım... Soygunun boyutun gösterelim:       "Mesa - Nurol ortaklığı Genel Kurul Salonu koltuklarının sökümü işini

Yazının Devamı

Sisli yarınlar...

28 Ocak 1999

       Ciddi görünümlü dinci gazetede manşet:
      "Yasakçının örtü itirafı"
       Gazeteye göre İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter, bir dergide, kanunların başörtüsünü yasaklamadığını itiraf etmiş, bu şekilde "Bazı kisvelerin giyilmeyeceğine dair kanunu çarpıttıklarını" ima etmiş... Resimaltında da şöyle bir ibare:
      "...Başörtüsü yasağının hukuki dayanağının olmadığı yasakçılar tarafından itiraf edildi..."
       Yazıda adı geçen "Atatürk'ün Öğrencileri Dergisi"ni buldurduk. Söz konusu yazıyı okuduk. Prof. Serter yazının başında gerçekten:
      "Anayasamızla koruma altına alınan kıyafet kanunumuzda başını örteceksin ya da örtmeyeceksin diye bir kural yok" diyor.
       Diyor ama hemen peşinden "ama" diyerek türbanın basit bir başörtüsü olmadığını kaydediyor ve neden yasaklandığını "Anayasa Mahkemesi kararlarına" dayanarak tek tek anlatıyor. Ne yasaları çarpıtma söz konusu, ne itiraf, ne de keyfi bir

Yazının Devamı

ABD'ye yeni eyalet!

27 Ocak 1999

       İngiliz basını, eski başbakanlardan Harold Wilson'ın 1967 ve 1968'lerde Beyaz Saray'da Başkan Lyndon Johnson ile yaptığı "muhabbetleri" tefrika ediyor şu günlerde... Rivayet o ki...
      Wilson, o sohbetler sırasında gözlerini Beyaz Saray'ın pembe pancurlarına dikip ve derin derin iç çekip "51'inci eyaletiniz de biz olsaydık keşke!" dermiş Johnson'a...
      Wilson'ın mesai arkadaşlarınca doğrulanmayan bu iddia üzerine ünlü tabloid gazetesi Sun diyor ki:
      "Neden olmasın! Geç kalmış sayılmayız! `Avrupa Birleşik Devletleri' rüyasından tez elden uyanıp hemen o an ABD'nin 51. eyaleti olalım!.. ABD'ye katılmamamız için hiçbir sebep yok. Katılmamız içinse onlarca sebep var!.."      Ve sebepleri de sıralıyor Sun:        * ABD'de vergiler İngiltere'den daha düşük. Mesela.. İngiltere'de yüzde 20 olan gelir vergisi oranı ABD'de yüzde 15... Üstelik Avrupa Birliği vergi oranlarını daha da yükseltmek için baskı yapıyor.        *

Yazının Devamı

Kazanın davası

26 Ocak 1999

       Halkımız (en az yüzde 90 oranında) araç kullanmasını bilmiyor. Bilmediği gibi trafik kurallarına da uymuyor. Uymadığı gibi birbirine saygı da göstermiyor. Trafik "Büyük araç küçük aracı ezer" kuralına göre işliyor. Küçük araç da kompleksini yayalar üzerinde gidermeye çalışıyor. Bütün komplekslerini, stresini, fiyaka arzularını, takoz ve çekme halatını yanına alarak yola çıkan sürücü, şehirlerararası yollarda gaz pedalını "Ölmeyeee, ölmeyeee, ölmeyeee geldik" şarkısıyla topukluyor. Ve papazı buluyor. Ya da bulduruyor.
       Tabii olan masumlara oluyor... Trafikte ölen ya da sakat kalanların çoğunluğunu masum insanlar oluşturuyor.
       Peki bu günahsız kurbanları yasalar ve mahkemeler koruyor mu?
       Ne gezer.. Yargı da maalesef onlardan yana çalışıyor.
       Örnek mi? Buyrun...
       Radikal Gazetesi spor muhabiri Lütfü Özel anlatıyor:
      - 1991 yılında Sezer firmasına ait bir otobüsle Çorum'a gidiyorduk. Şoförümüz Sungurlu

Yazının Devamı